Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

’93 Harbi’ ( yilin annesi adi Nene idi )


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 21.09.2007 tarihinde Moonlight tarafından, Büyük Türk Tarihi | Türk Kültürü - Gelenekler ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 798 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


arihimize ’93 Harbi’ adiyla geçen Türk-Rus savasinda Erzurum’un Aziziye Tabyasi’nda gösterdigi kahramanlikla adini tarihe yazdiran Türk kadini. Erzurum’da dogdu, tam doksan sekiz yil orada yasadi. Bir kahramanlik sembolü olarak tanindi ve anildi.Ömrünün son demlerini ‘Üçüncü Ordu’nun annesi’ olarak geçirdi.
1955 yilinda ‘Yilin Annesi’ seçildikten sonra, 22 Mayis 1955 günü Erzurum’da zatürreeden vefat etti, Aziziye Sehitligine gömüldü
Iste asagidaki öykü, onun kahramanlik öyküsü; 1877 yili kasim ayinin7’sini 8’ine baglayan gece, civarda bulunan iki Ermeni köyünden gizlice harekete geçen kalabalik bir çete, sinsi sinsi yaklasip Erzurum’un meshur Aziziye Tabyasi’na girmeyi basarmisti.Türk-Rus harbinin kanli ve karanlik günleriydi; tabyayi savunan bir avuç Türk askeri derin uykuda idi. Yataklarinda bastirildilar ve uykuda kiliçtan geçirildiler kahpece. Ve arkadan gelen Rus kuvvetleri de hiç bir mukavemet görmeksizin Aziziye Tabyasi’ na yerlestiler
Bu kahpe baskindan yarali olarak kurtulan bir asker,kosarak Erzurum’a varip kara haberi yetistirdi. Minarelerden sabah ezâni yerine ‘Moskof Aziziye’ye girdi!’ sesleri yükselmeye basladi.
Bir anda bütün Erzurum duymustu, bu kara haberi. Ve bir anda bütün Erzurum sahlanivermisti. Tüfegi olan tüfegini kapti, olmayan eline ne geçirdi ise; tirpan, kazma, kürek, sopayi alip sokaklara döküldü. Erkekli, kadinli bütün Erzurum halki Aziziye’ye dogru kosmaya basladi.
Seni öldüreni öldürecegim ben de..
Sehrin kenar mahallesindeki mütevazi bir evde oturan taze bir gelin vardi. Bir gün evvel, agabeyi Hasan cepheden agir yarali olarak eve getirilmis ve birkaç saat önce, bu taze gelinin kollari arasinda can vermisti. Kocasi cephede idi.
Minarelerden yükselen ‘Moskof Aziziye’ye girdi’ seslerine, seferber olup kosanlarin ugultulari karisiyordu.Taze gelin, bu kara haberi duymus gibi aglamaya baslayan üç aylik bebegini emzirip,uyuttu. Usulca onu besigine birakti ve heyecan dolu bir sesle: ‘Seni bana Allah verdi, ben de seni Allah’a emanet ediyorum yavrum’ diye mirildandi.
Sonra sehit kardesinin dösegine segirtti. Ölüyü alnindan öptü: ‘-Seni öldüreni öldürecegim ben de’ dedi, kin dolu bir sesle.Masanin üzerinden satiri kapmasiyla, disari firlamasi bir oldu.O da çilginca Aziziye’ye dogru kosmakta olan kadinli-erkekli, tasli-sopali kalabaligin arasina karisti.
Bütün Erzurum, o Dadaslar diyari sahlanmisti. Erzurum halki bir sel gibi akiyordu, canindan aziz saydigi Aziziye Tabyasi’na dogru.Aziziye’ye yerlesmis bulunan Moskof, tabyaya yaklasmakta olanlara karsi yaylim atesine geçince, bir hayli Erzurumlu kirildi. Onlarin kirilisini görmek,ayakta kalabileni büsbütün sahlandirmis ve tabyanin demir kapilarina gülle gibi yükselen kalabalik, bir anda içeri doluvermisti. Demir kapilar bile dayanamamisti bu olaganüstü imân karsisinda.
Aziziye’de bogaz bogaza kanli bir dövüstür basladi. Balta, tirpan, kazma ve sopasi olmayan pençeleriyle Moskofun girtlagina yapisiyordu. O toplu tüfekli ordu, tam bir bozguna ugramisti bu ilahi sahlanis karsisinda. Türk demeye dili dönmeyen Moskof askerleri Osmanliyi da kisaltip, sadece ‘Osman’a çevirmislerdi. Basi dara gelen ‘Osman teslim ‘ deyip canini kurtarmaya bakiyordu. Baska bir zaman olsaydi, Türk’ün merhameti galebe çalardi belki. Fakat bu zaman, baska zamanlardan çok farkliydi. Aziziye’nin disinda ve içinde kadinli, ihtiyarli, çocuklu yüzlerce Erzurumlu, kanlar içinde yatiyordu. Onlara ates açanlar acimislar miydi?
Ne ‘Osman’i dinleyen oldu, ne de ‘teslim’e kulak asan’. Taze gelin de elinde satiri, karsisina çikan Moskof’un kafasina, suratina indiriyordu. Sehit düsen agabeyinin acisini, bin Moskof’u öldürse içinden atamazdi
2000’e yakin Moskof askeri öldürülmüs ve Aziziye kurtarilmisti.Düsmanin geri kalan kismi,selameti atlarina atlayip kaçmakta bulmustu. Onlari takip etmek için Erzurum’lunun ati yok, fakat ne lazim, ruhlar kanatlidir. Kaçan atliyi kovalayan yaya, yine de yakalayip haklamayi biliyordu.
Yaralilar arasinda taze gelin de vardi.Elinde satiri ile dövüsürken aldigi yaranin tesiriyle o da kanlar içinde yere yikilmisti. Fakat yarali olarak, baygin halde bulundugu zaman dahi elindeki kanli satirini siki sikiya kavramis, birakmiyordu hirs dolu pençelerinin arasindan.
Adi Nene idi taze gelinin. O günden sonra da bütün Erzurum’un taniyip saydigi kisilerin arasina katildi. Doksansekiz yillik ömrü boyunca bütün Erzurumlulara Moskof’un Aziziye’de nasil tepelenisini anlatti.Fakat kendinden birkaç kelime ile bahsetti.Ölümünden bir yil önce kendisini ziyaret eden NATO Baskumandani’na ‘Ben o zaman icâp edeni yapmistim. Bugün de icâp ederse ani seyi yaparim’ demis ve Amerikali generali kendine hayran birakmisti…


(Visited 1 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 21.09.2007 tarihinde Moonlight tarafından, Büyük Türk Tarihi | Türk Kültürü - Gelenekler ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 798 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

\'93 Harbi\' ( yilin annesi adi Nene idi ) orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAnneme Mektup l N. Fazıl Kısakürek Sonraki Makale[Genel Hareketler] Gözlük Hareketleri Beden Dili

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz