Atatürk8217;ün Ölümü Son Saatler Ve Son Söz Tüm tedavilere rağmen günden güne eriyen Atatürk, 8 Kasım 1938 günü şiddetli bir rahatsızlık daha geçirdi. Saat altı buçuk gibi gelen bu rahatsızlıkta Atatürk8217;ün midesi bulanmış ve kusmaya çalışmıştı. Sürekli istifra etmeye çalışan Atatürk, bu sırada Hasan Rıza Beye (Soyak) bakarak 8220;Saat kaç?8221; diye birkaç kez sormuş, Hasan
Atatürk8217;ün Son Günleri Ve Ölümü Mustafa Kemal Atatürk8217;ün sağlık durumu 1937 yılından itibaren bozulmaya başladı. 1938 başlarında iştahsızlık ve halsizlik hissetmeye başladı. Vücudunun çeşitli yerlerinde kaşıntılar meydana geliyor ve burun kanamaları güçlükle önleniyordu. Siroz teşhisi konulması Bu kaşıntıların Çankaya Köşkü8217;ndeki karıncalardan meydana geldiği öne sürüldü ve köşk ilaçlamaya alındı. Atatürk de özel bir kür tedavisi
Atatürk8217;ün Basın Üzerine Söyledikleri Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlıbaşına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir. (1922) Basın umumî hayatta, siyasî hayatta ve Cumhuriyetin gelişme ve ilerlemelerinde haiz olduğu yüksek vazifeleri anmak
Atatürk8217;ün Bilim Ve Teknoloji Üzerine Söyledikleri Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fenin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır. Bin, iki bin, binlerce yıl önceki
Atatürk8217;ün Demokrasi Ve Hürriyet Üzerine Söyledikleri Unutulmamalıdır ki, milletin hâkimiyetini bir şahısta veyahut mahdut eşhasın elinde bulundurmakta menfaat bekleyen cahil ve gafil insanlar vardır. (Ocak 1923) Bizim dünya nazarında en büyük kuvvet ve kudretimiz, yeni şekil ve mahiyetimizdir. (1922) Korku üzerine hâkimiyet bina edilemez. Toplara istinad eden hâkimiyet pâyidar olmaz. Böyle bir hâkimiyet ve diktatörlük
Atatürk8217;ün Demokrasi Ve Hürriyet Üzerine Söyledikleri Unutulmamalıdır ki, milletin hâkimiyetini bir şahısta veyahut mahdut eşhasın elinde bulundurmakta menfaat bekleyen cahil ve gafil insanlar vardır. (Ocak 1923) Bizim dünya nazarında en büyük kuvvet ve kudretimiz, yeni şekil ve mahiyetimizdir. (1922) Korku üzerine hâkimiyet bina edilemez. Toplara istinad eden hâkimiyet pâyidar olmaz. Böyle bir hâkimiyet ve diktatörlük
Atatürk8217;ün Kültür Kavramı Üzerine Söyledikleri Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür. Bu sözü burada ayrıca izaha lüzum görmüyorum. Çünkü bu, Türkiye Cumhuriyetinin okullarında birçok vesilelerle eser halinde tesbit edilmiştir. Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden mâna çıkarmak, uyanık davranmak, düşünmek, zekâyı terbiye etmektir. Türkiye Cumhuriyeti çocukları, kültürel insanlardır. Yani hem kendileri kültür sahibidirler, hem de bu özelliği muhitlerine
Atatürk8217;ün Siyaset Ve Barış Üzerine Söyledikleri Milletimizin, güçlü, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesi için, devletin tamamen milli bir siyaset izlemesi ve bu siyasetin, iç kuruluşlarımıza tamamen uygun ve dayalı olması lâzımdır. Millî siyaset dediğim zaman, kastettiğim mâna ve anlam şudur: Millî sınırlarımız içinde, her şeyden evvel kendi kuvvetimize dayanıp varlığımızı koruyarak millet ve memleketin gerçek
Atatürk8217;ün Spor Ve Sağlık Konularında Söyledikleri Muvaffak olmak için her türlü yardımdan ziyade bütün milletçe sporun mahiyeti, kıymeti anlaşılmak ve ona kalbten sevgi göstermek, onu vatanî vazife sayma lâzımdır. 1926 (Atatürk8217;ün B.N., S. 106) Her çeşit spor faaliyetlerini, Türk gençliğinin millî terbiyesinin ana unsurlarından saymak lâzımdır. 1937 (Atatürk8217;ün K.A.N., S. 32) Bir toplum yalnız spor
Atatürk8217;ün Türk Kimliğine Ve Türk Milliyetçiliğine Bakışı Millet, her şeyden önce ortak bağları olan insan topluluğudur. Millet kelimesi, modern çağda Fransızca 8220;nation8221; kelimesi karşılığı olarak kullanılmıştır. Bu kelime İngilizce ve Almanca’da da aynıdır. Kelimenin menşeî Lâtince 8220;natio8221; dan gelmektedir. Anlamı, aynı kökten, aynı soydan gelme, demektir. Günümüzde bu kelimenin değişik anlamlar kazanması milleti aynı soydan
Atatürk8217;ün Türk Tarihi Hakkındaki Düşünceleri Türk Hun İmparatorluğu Teoman Ve Mete Hakkında: Büyük Hun İmparatorluğunun bizce malum olan hakanı Teoman’dır. Teoman, (m.s.) 13.yy. başında yaşamış büyük bir kahramandır. Çinliler bu kahramanın Çin’de İmpa -ratorluk kurmuş büyük Türk hakanlarının neslinden geldiğini iddia ederler. Teoman’ın oğlu Mete de büyük bir hakandır. O,doğuda Kadırgan dağlarından batıda Hazar Denizi-ne
Atatürk8217;ün Türk Tarihi Hakkındaki Düşünceleri Türk Hun İmparatorluğu Teoman Ve Mete Hakkında: Büyük Hun İmparatorluğunun bizce malum olan hakanı Teoman’dır. Teoman, (m.s.) 13.yy. başında yaşamış büyük bir kahramandır. Çinliler bu kahramanın Çin’de İmpa -ratorluk kurmuş büyük Türk hakanlarının neslinden geldiğini iddia ederler. Teoman’ın oğlu Mete de büyük bir hakandır. O,doğuda Kadırgan dağlarından batıda Hazar Denizi-ne
Mustafa Kemal ATATÜRK8217;ün Yazdığı Kitaplar Mustafa Kemal Atatürk, yaşamının her döneminde kitapla bütünleşmiştir. Bu okuma sevgisinin kendisine sağladığı bilgi birikimini zaman zaman yazmaya dönüştüren Atatürk, yaşamının farklı dönemlerinde farklı konularda kitaplar yazmıştır. Yazdıkları gerek güncelliği, gerekse yol göstericiliği açısından bu gün dahi tartışmasız greçekleri içermektedir. O8217;nun günümüzde hala geçerliliğini koruması ileri görüşlülüğünün ve akılcılığının göstergelerinden
BİR ASKERİN MEZARINA Şurada, kabrin üzerinde konulmuş bir, Beyaz taş var, onun altında bayraklar Temevvüç ederken, kelleler uçuşurken8230; Celâdeti tâbân olurken aldığı cerîhai mevt İle bu âlemi hîçîye vedâ etmiş bir Asker yatıyor8230; Onun hâbı istirahate çekildiği şu Makberin üzerine rüfekası eşki teessür döktüler. Kadınlar dümü rizi mâtem oldular. İhtiyarlar Nâle eylediler, çocuklar ağladılar. Şu
HAKİKAT NEREDE? Gafil, hangi üç asır, hangi on asır Tuna ezelden Türk diyarıdır. Bilinen tarihler söylememiş bunu Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak, Dinleyin sesini doğan tarihin, Aydınlıkta karaltı, karatıda şafak Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin. Asya8217;nın ortasında Oğuz oğulları, Avrupa8217;nın Alplerinde Oğuz torunları Doğudan çıkan biz Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz Türk sadece bir
HAKİKAT NEREDE? Gafil, hangi üç asır, hangi on asır Tuna ezelden Türk diyarıdır. Bilinen tarihler söylememiş bunu Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak, Dinleyin sesini doğan tarihin, Aydınlıkta karaltı, karatıda şafak Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin. Asya8217;nın ortasında Oğuz oğulları, Avrupa8217;nın Alplerinde Oğuz torunları Doğudan çıkan biz Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz Türk sadece bir
HAYAT SERENADI Atatürk8217;ün Salih Bozok8217;a yazdığı mektuptan : 8220;Bir Fransız şairi hayatı şöyle tarif ediyor : Hayat kısadır, Biraz hayal, Biraz aşk Ve sonra Allahaısmarladık. Diğeri de : Hayat boştur. Biraz kin, MUSTAFA KEMAL Not: Atatürk8217;ün bu Fransızca şiir çevirisini, Sofya8217;da bulunduğu sıralarda, arkadaşı Salih Bozok8217;a yazdığı bir mektupla göndermiştir. Şiirin aslı, Velaine8217;nin 8220;Serenad8221; adlı
KASİDEİ İSTİBDAT YAHUT KIRMIZI İZLER Bir köhne kadit parçası, bir çehrei menhus, Zulmetler içinde mütereddit, mütelâşi, Daim mütefekkir görünen, kendine mahsus Efkârı sakimane ile âleme karşı Ateş saçarak etmede her gün bizi tehdit, Âmali harisanesini eyledi tezyit8230; Gördükçe bu mazlumlarını, sinesi mağrur, Tırnaklarını aileler kalbine saplar; Mağdurlarının her biri bir kûşede ağlar, Katlandı vatan görmeğe
KASİDEİ İSTİBDAT YAHUT KIRMIZI İZLER Bir köhne kadit parçası, bir çehrei menhus, Zulmetler içinde mütereddit, mütelâşi, Daim mütefekkir görünen, kendine mahsus Efkârı sakimane ile âleme karşı Ateş saçarak etmede her gün bizi tehdit, Âmali harisanesini eyledi tezyit8230; Gördükçe bu mazlumlarını, sinesi mağrur, Tırnaklarını aileler kalbine saplar; Mağdurlarının her biri bir kûşede ağlar, Katlandı vatan görmeğe
Atatürk8217;ün Yurt Gezileri ( 1923-1938 ) Büyük Önder Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında ve Cumhuriyetin ilk yıllarında, bütün ulusu değişim ve harekete yönlendirebilmek için ülkenin her yerini gezmiş, toplantı ve çalışmalar yapmış ve halk ile iç içe olmaya özen göstermiştir. Atatürk her gittiği yerde Türk misafirperverliğiyle karşılanmış ve birçok evde kalmıştır. Bugün Atatürk8217;ün oturduğu, misafir edildiği