Esrarengiz Hintli Mihrace’nin Sırrı Hala Çözülemedi Mustafa Kemal Atatürk İçin Yapılan Kehanetler Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün olağan üstü yaşamı boyunca, başından son derece ilginç ve gizemli olayların geçtiği biliniyor. Bunlardan bir tanesi de kendisini ziyarete gelen Hintli bir Mihrace’yle ilgilidir. Bilindiği gibi Hint halkı, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda, Atatürk’ü ve Türk halkını bırakmamış ve
Mustafa Kemal Atatürk Neden O Uçağa Binmek İstemedi? Mustafa Kemal Atatürk, son Osmanlı Padişahları’ndan olan Mehmet Reşat ile Almanya’ya gitmişti. Askeri üsler gezilirken, bir askeri üsde şereflerine uçaklarla gösteriler yapılacaktı. Birinci Dünya Savaşı öncesi 1910 yıllarında uçaklar az çok gelişme göstermişti. Askeri üsde gösteri yapacak olan uçaklardan birine de Atatürk’ün binmesi kararlaştırılmıştı. Planlanan törende zamanı
Mustafa Kemal Atatürk Neden O Uçağa Binmek İstemedi? Mustafa Kemal Atatürk, son Osmanlı Padişahları’ndan olan Mehmet Reşat ile Almanya’ya gitmişti. Askeri üsler gezilirken, bir askeri üsde şereflerine uçaklarla gösteriler yapılacaktı. Birinci Dünya Savaşı öncesi 1910 yıllarında uçaklar az çok gelişme göstermişti. Askeri üsde gösteri yapacak olan uçaklardan birine de Atatürk’ün binmesi kararlaştırılmıştı. Planlanan törende zamanı
Mustafa Kemal Önceden Uyarmıştı Ama Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı Öncesi Kehanetleri Mustafa Kemal “Üstün Sezme Güzü” ile herkes için sıradan sayılabilecek bazı raporlardan inanılmaz sonuçlar çıkarabiliyordu… Ancak ne yazık ki çevresindekiler O’nun eşsiz sezme yeteneğini çok daha sonraları fark edebildiler… İşte bununla ilgili ibret verici bir olay… Çanakkale Savaşı sırasında Mustafa Kemal Nablus Karargahı’nda ikinci defa
Mustafa Kemal’in Gözle Görülmeyen Yeri Bilmesi Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı Sırasındaki Kehanetleri Sakarya Savaşı’ndan sonra idi. Bir subay cepheden alınan bilgileri Başkomutan Gazi Mustafa Kemal’e okuyordu. Kağıttaki notta cephe komutanlarından biri, Seyit Gazi’nin kuzeydoğu tarafında bir düşman fırkasının göründüğünden bahsediyordu… Bunun üzerine Mustafa Kemal kaşlarını çatarak: 8211; “ Hayır!8230; Orada düşman yoktur…İyi baksınlar…” Subay öğle yemeğinde
Mustafa Kemal’in Gözle Görülmeyen Yeri Bilmesi Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı Sırasındaki Kehanetleri Sakarya Savaşı’ndan sonra idi. Bir subay cepheden alınan bilgileri Başkomutan Gazi Mustafa Kemal’e okuyordu. Kağıttaki notta cephe komutanlarından biri, Seyit Gazi’nin kuzeydoğu tarafında bir düşman fırkasının göründüğünden bahsediyordu… Bunun üzerine Mustafa Kemal kaşlarını çatarak: 8211; “ Hayır!8230; Orada düşman yoktur…İyi baksınlar…” Subay öğle yemeğinde
Mustafa Kemal’in Parapsikolojik Gücü İle Kafkas Cephesi’de Kazandığı Büyük Başarı Kurtuluş Savaşı Sırasındaki Kehanetleri Birinci dünya Savaşı’nın o karanlık yıllarında, hiç yoktan savaşa giren Osmanlı Devleti, çeşitli cephelerde savaşmak zorunda kalmıştı. Malzeme ve asker yönünden kuvvetli düşmanlara başarıyla karşı koyan Osmanlı Orduları Kafkas Cephesi’nde zor durumda idi. O sıralarda başlı başına bir kahramanlık abidesi olan
Osman Nizami Paşa’nın Atatürk’e Söylediği Kehanet Mustafa Kemal Atatürk İçin Yapılan Kehanetler Osman Nizami Paşa ile Kuzguncuk’taki bir yalıda öğle yemeği yiyen Mustafa Kemal, Paşa’nın sözlerini hayretler içinde dinliyordu… Şöyle diyordu Abdülhamid’in Paşası: “ İstibdat idaresi bir gün elbette yıkılacaktır. Fakat onun yerine Batılı anlamda bir idare gelip memleketi her bakımdan kalkındıracak mıdır? Ben buna
Son Söz Atatürk8217;ün Kehanetleri O, meşhur sözünde şöyle diyordu: -“ Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyet’i ilelebet payidar kalacaktır. Türk Milleti’nin emniyet ve saadetini garanti eden prensiplerle medeniyet yolunda tereddütsüz yürüyecektir.” Geleceği önceden görebilme gücü sayesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza dek yaşayacağını söylemiştir. Fakat zaman içerisinde çeşitli tehlikeler ile karşılaşacağını ve
Son Söz Atatürk8217;ün Kehanetleri O, meşhur sözünde şöyle diyordu: -“ Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyet’i ilelebet payidar kalacaktır. Türk Milleti’nin emniyet ve saadetini garanti eden prensiplerle medeniyet yolunda tereddütsüz yürüyecektir.” Geleceği önceden görebilme gücü sayesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza dek yaşayacağını söylemiştir. Fakat zaman içerisinde çeşitli tehlikeler ile karşılaşacağını ve