ARAP ATASÖZLERİ Aç eşek semerini de yer. Ağaç ve kitabın yaprağı ne kadar çoksa, meyvesı o kadar az olur. Ağızla göz yüreğin aynasıdır. Allah’ın gülü dikenli yarattığına hayret edeceğiniz yerde, dikenler arasında gül yarattığına hayret ediniz. Ay çıkınca yıldızların ne yararı olur. Beni anla da istersen öldür. Bir baba kudretinden aşağı derecede,çocukları kudreti nisbetinde,kadını da
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ EĞİTİM-ÖĞRETİM KURUMLARI Harp Okulları Başvuru Koşulları Kara Harp Okulu Deniz Harp Okulu Hava Harp Okulu Gülhane Askeri Tıp Akademisi Başvuru Koşulları Tıp Fakültesi Gülhane Askerî Tıp Akademisi Hemşirelik Yüksekokulu Astsubay Meslek Yüksekokulları Başvuru Koşulları Kara Kuvvetleri Astsubay Meslek Yüksekokulu Deniz Astsubay Meslek Yüksekokulu Hava Astsubay Meslek Yüksekokulu Jandarma Astsubay Meslek Yüksekokulu Gülhane
ATASÖZLERİ Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Sav, darb-ı mese de aynı anlamı ifade eder. Atasözlerinin özellikleri şöyle sıralanabilir: 1-Halkın düşüncesini anlatır. 2-Ulusaldırlar. 3-Kişinin ruhuna hitap ederler. 4-Kesin tavırlıdırlar. 5-İnandırıcıdırlar. 6-Geniş halk kitlelerinin yüzyıllardan beri geçirdiği denemelerden ve bu denemelerden oluşan düşüncelerden doğmuşlardır. 7-Yalın
ATATÜRK Atatürküm eğilmiş vatan haritasına Görmedim tunç yüzünü böylesine geceler Atatürk neylesin memleketin yarasına Uçup gitmiş elinden, eski makbul çareler Nerede İstiklal harbinin o mutlu günleri Türlü düşmana karşı kazanılan zaferi Hiç sanmam, öyle ağarsın bi daha tan yeri Atatürküm ben ölecek adam değildim der Git hemşerim, git kardeşim toprağına yüz sür O8217;dur karşı kıyıdan
MUSTAFA KEMAL8217;İ DÜŞÜNÜYORUM Mustafa Kemal8217;i düşünüyorum; Yeleleri alevden al bir ata binmiş Aşıyor yüce dağları, engin denizleri. Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda, Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri. Mustafa Kemal8217;i düşünüyorum; Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında Destanlar yaratıyorlar cihanın görmediği Arkasından dağ dağ ordular geliyor Her askeri Mustafa Kemal8217;i gibi Mustafa Kemal8217;i düşünüyorum; Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel Hükmediyor
MUSTAFA KEMAL’İN KAĞNISI Yediyordu Elif kağnısını Kara geceden geceden. Sanki elif elif uzuyordu, inceliyordu Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar İnliyordu dağın ardı, yasla Her bir heceden. Mustafa Kemal8217;in kağnısı derdi kağnısına Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı. Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik Nam salmıştı asker içinde. Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü Doğrulmuştu yola önceden
ON KASIM’LARDA YÜRÜMEK Atatürk8217;üm işte 10 Kasım yine Dalgalanır ağaçlarla oğullar Dalgalanır oğullarla nineler Dalgalanır ninelerle genç kızlar Özlemin ta yüreğime işlemiş Seni bulmak, seni görmek için ben Bütün toprakaltıyla barışacağım Ereceğim sana usta, barışta, başarıda Öyle Güçlüsün ki Güçleneceğim Öyle yücesin ki, yüceleceğim Düşüne düşüne seni kocaman kocaman Dağlara, dağlara karışacağım Ozan mıyım, ordu
ON KASIM’LARDA YÜRÜMEK Atatürk8217;üm işte 10 Kasım yine Dalgalanır ağaçlarla oğullar Dalgalanır oğullarla nineler Dalgalanır ninelerle genç kızlar Özlemin ta yüreğime işlemiş Seni bulmak, seni görmek için ben Bütün toprakaltıyla barışacağım Ereceğim sana usta, barışta, başarıda Öyle Güçlüsün ki Güçleneceğim Öyle yücesin ki, yüceleceğim Düşüne düşüne seni kocaman kocaman Dağlara, dağlara karışacağım Ozan mıyım, ordu
ONSUZ Ah işte duyuyorum mesut günler içinden Sana 8220;Sevimli yüzün asla solmasın8221; diyen Bütün adınla dolu sevinç şarkıları8230; 8211; Sen öldüğün için mi şimdi bayraklar yarı! Ah işte görüyorum seni gördüğüm günü Altından, alkışlarla geçiyorsun bir tak8217;ın O gün bana gelmiştin babamdan daha yakın. Meğer duyacakmışım bir sabah öldüğünü8230; Meğer görecekmişim bir sabah gidişini İstanbul8217;un
ONSUZ Ah işte duyuyorum mesut günler içinden Sana 8220;Sevimli yüzün asla solmasın8221; diyen Bütün adınla dolu sevinç şarkıları8230; 8211; Sen öldüğün için mi şimdi bayraklar yarı! Ah işte görüyorum seni gördüğüm günü Altından, alkışlarla geçiyorsun bir tak8217;ın O gün bana gelmiştin babamdan daha yakın. Meğer duyacakmışım bir sabah öldüğünü8230; Meğer görecekmişim bir sabah gidişini İstanbul8217;un
10 KASIM TÜRKÜSÜ Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler Bozkır ovalarına, Erciyes8217;e, Ağrı8217;ya Ulusun egemen olduğunu Özgür olduğunu Haykıracağım haykıracağım işte Senin sustuğunca! Yolunda yürüyeceğim Atatürk; Ana baba oğul kız Dere tepe bucak köy Yeryüzü yaşamalarımla değil Oralarda, senin gittiğince! Atatürk, taşıyacağım Çanakkale8217;de, Sakarya8217;da, Çankaya8217;da, al al Senin taşıdığını; Yurdun gök ülküsü Dalgalanırken Senin bayrağını yücelteceğim. Senin
AĞLAYALIM ATATÜRK8217;E Ağlayalım Atatürk8217;e Bütün dünya kan ağladı Süleyman olmuştu mülke Geldi ecel, can ağladı Doğu batı cenup şimal Aman tanrı bu nasıl hal Atatürk8217;e erdi zeval Memur mebusan ağladı Atatürk8217;ün eserleri Söyleyecek bundan geri Bütün dünyanın her yeri Ah çekti, vatan ağladı Fabrikalar icat etti Atalığın ispat etti Varlığın Türke terketti Döndü çarh devran
MUSTAFA KEMALLER TÜKENMEZ Tükenir elbet Gökte yıldızlar denizde kum tükenir Bu vatan bu topraklar cömert Kutsal bir ateşim ki ben sönmez İnanın Mustafa Kemaller tükenmez Ben de etten kemiktendim elbet Ben de bir gün göçecektim elbet İki Mustafa Kemal var iyi bilin Ben işte o ikincisi sonsuzlukta Ruh gibi bir şey görünmez İnanın Mustafa Kemaller
MUSTAFA KEMALLER TÜKENMEZ Tükenir elbet Gökte yıldızlar denizde kum tükenir Bu vatan bu topraklar cömert Kutsal bir ateşim ki ben sönmez İnanın Mustafa Kemaller tükenmez Ben de etten kemiktendim elbet Ben de bir gün göçecektim elbet İki Mustafa Kemal var iyi bilin Ben işte o ikincisi sonsuzlukta Ruh gibi bir şey görünmez İnanın Mustafa Kemaller
NÖBETÇİ MİLLET Yaradan hey Yaradan! Dört yıl değil bin yıl geçse aradan Sensin ateş diye kanımızdaki Sesin ışık diye önümüzdeki! Ey yanımızdaki Beş on mermere, bir avuç toprağa sığan Sınırsız mavi umman hey! Yeni kıyılar bulur, yeni yarlar kazardın Sen her köpürüp taşmanda; Her konuşmanda Milletin alın yazısını yeniden yazardın. Bakışların inanmayanı ezerdi Sağ kolun
NÖBETÇİ MİLLET Yaradan hey Yaradan! Dört yıl değil bin yıl geçse aradan Sensin ateş diye kanımızdaki Sesin ışık diye önümüzdeki! Ey yanımızdaki Beş on mermere, bir avuç toprağa sığan Sınırsız mavi umman hey! Yeni kıyılar bulur, yeni yarlar kazardın Sen her köpürüp taşmanda; Her konuşmanda Milletin alın yazısını yeniden yazardın. Bakışların inanmayanı ezerdi Sağ kolun
DİL DEVRİMİ (Ulusallaşmanın Önemli Bir Aşaması) Atatürk bizi, milliyetimize ve Türk ulusal bilincine sahip kılarken bir taraftan da 8220;Türk Ulusal Dili8221; üzerinde çalışıyor ve dil devrimini gerçekleştiriyordu. Osmanlı devrinde cahil ile okumuş; devlet adamı ile halk, birbirleriyle konuşup anlaşma olanağını hemen hemen yitirmişlerdi. Arabî ve Farisî deyimler arasında Türkçe, neredeyse silinip gidiyordu. Bütün bu karmaşıklığa
DİL DEVRİMİ (Ulusallaşmanın Önemli Bir Aşaması) Atatürk bizi, milliyetimize ve Türk ulusal bilincine sahip kılarken bir taraftan da 8220;Türk Ulusal Dili8221; üzerinde çalışıyor ve dil devrimini gerçekleştiriyordu. Osmanlı devrinde cahil ile okumuş; devlet adamı ile halk, birbirleriyle konuşup anlaşma olanağını hemen hemen yitirmişlerdi. Arabî ve Farisî deyimler arasında Türkçe, neredeyse silinip gidiyordu. Bütün bu karmaşıklığa
ATATÜRK’TEN SON MEKTUP Siz beni hâlâ anlayamadınız Ve anlamayacaksınız çağlarca da8230; Hep tutturmuş 8220;Yıl 1919, Mayıs8217;ın 198217;u8221; diyorsunuz Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz. Mustafa Kemal8217;i anlamak bu değil Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil. Bırakın o altın yaprağı artık Bırakın rahat etsin anılarda şehitler. Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin. Hakkından gelebildiniz mi