Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Uyuşturucu Maddeler | Afyon – Eroin – Esrar – Ecstasy – LSD – Morfin


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 30.09.2007 tarihinde hale tarafından, Sağlık Dünyası | Alternatif Tıp | İlk Yardım bölümünde paylaşılmıştır ve 44780 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


UYUŞTURUCU HAKKINDA GENEL BİLGİLER

” Uyuşturucu Çare Değildir. Çareyi Onda Aramayınız…”


UYUŞTURUCU MADDELERİN SINIFLANDIRILMASI

Müsekkinler (Depresanlar)(Merkezi Sinir sistemi Yavaşlatanlar)Tabii Eczalar
Afyon
Morfin
Eroin
Kodein
Sentetik Eczalar
Barbituratlar
Trakilizanlar
Sedatifler
Uyarıcılar (Stimülanlar)(Merkezi Sinir Sistemi Tenbih Edenler)
Tabii Eczalar
Koka Yaprağı KokainCrack
Sentetik Eczalar
Amfetaminler
Hayal Gösterenler (Halusunojenler)Duyuların Bozulmasına Sebep Olanlar Tabii Eczalar
Esrar
Marjiuana
Meskalin
Sentetik Eczalar

AFYON


Haşhaş kapsüllerinden elde edilir. Henüz olgunlaşmamış haşhaş başlarının bıçakla çizilmesi neticesinde süte benzer beyaz, yapışkan bir öz çıkar. Bu sıvının rengi havanın etkisi ile kısa zamanda koyulaşarak kahverengi bir hal alır ve bu maddeye afyon sakızı adı verilir. Afyonun içeriğinde şeker, protein, kauçuk yağı gibi maddelerle, morfin, narkotin, kodein vb. sayıları 25’e yakın alkaloit denilen zehir mevcuttur. Afyon yutarak, çiğnenerek alınabileceği gibi sigara ile de içilebilir. Hangi şekilde kullanılırsa kullanılsın aynı tesiri gösterir. Başlangıçta varsa ağrıları azalır, üzüntüler kaybolur, sıkıntılar geçer ve geçici bir keyif hali başlar. Afyonkeşler bu keyif haline Balayı derler. Fakat bu keyif hali çok kısa sürer. Ardından mide bulantısı, baş dönmesi, renk solması, kalp ve solunum yavaşlaması ile birlikte zehirlenme hali baş gösterir. Afyon çok miktarda ve birden alınmışsa içen kimseyi komaya sokar ve ölüm tehlikesi belirir.

EROİN

Eroin afyonun içinde bulunan alkaloitlerden bir tanesidir. Bazorfinin asetik asit ile birlikte ısıtılması ve diğer kimyasal işlemlerden sonra oluşur. Bileşiminde asetik asit olduğu için eroin normalde sirke gibi kokar. Fakat bunu tespit etmek için, her halükarda, uyuşturucu maddenin koklanması çok zararlı bir davranıştır. Gevher, süprüntü, beyaz cevher, şey, kar, sır, oğlan gibi argo isimleri vardır. Eroin, beyaz, gri, koyu gri, kahverengimsi gri ,fildişi, kahverengi renklerde ve toz şeker gibi küçük kristaller halinde veya un gibi toz halinde olabilir. Saf halde iken beyaz olan eroindeki bu renk farklılıkları içersinde bulunan katkı maddelerinin miktarına göre değişir. Bir doz eroinde(normalde 100 mg.)¸10 eroin ve % 90 şeker, nişasta, süttozu, kinin, vb katkı maddeleri bulunur. Eroin, uyuşturucu maddelerin en kuvvetlisi ve dolayısıyla da en tehlikelisidir. Morfinden 2 ila 10 defa daha kuvvetlidir. Eroin bilinen uyuşturucu maddelerin en fazla ve çabuk alışkanlık meydana getirenidir. Ufak bir iki deneme kişiyi eroin kurbanları arasına almaya kafi gelir. Eroin kullanmaya alışmış bir kimse iki veya üç saatte bir muhakkak bu zehri almak mecburiyetindedir. Aksi taktirde çok ağır kriz halleri baş gösterir.

Eroin çoğunlukla buruna enfiye gibi çekilerek alınır. Ayrıca, bir sigaranın yanan ucuz toz halindeki eroine daldırılır. Eroinin yere düşmemesi için baş hafif geriye çekilir ve içilir. Bundan başka alüminyumlu kağıt üzerindeki eroinin alttan yakılarak çıkan dumanları da teneffüs edebilir. Eroinin saflığının bozulması eroinmanların damardan enjeksiyonla almalarına, yol açmıştır. Eroinin içine çeşitli maddeler katılarak saflığı bozulmakta, bazen dozaj çok düşmektedir. Saflığı bozulan eroin, müptela tarafından arzu edilen canlılık hissini ancak damardan enjeksiyon yoluyla alındığı zaman sağlar. Ancak eroin müptelalarının sokaktan satın aldıkları eroin, alışa geldikleri yüzdeli eroinden daha fazla eroin ihtiva ettiği zaman ölümler meydana gelmektedir. Eroin kullanan bir kimsedeki zehirlenme belirtileri morfin kullananlardakine benzemektedir. Fakat bu, morfinin tesirinden çok daha şiddet ve kısa zamanda ortaya çıkmaktadır. Çünkü eroin morfine nazaran ortalama 5 misli daha kuvvetli bir zehirdir.

Eroine iyice alışan ve kriz devresine giren bir eroinman, artık ilk günlerde tatmakta olduğu yalancı keyif halini de bulamaz olur. Artık onun eroin kullanması yanız fena tesirinden kurtulmak ve bir nebzecik rahat edebilmek içindir. Eroin kullananlar da morfinde olduğu gibi terler, çarpıntı başlar, vücudu kırılır, diz, bel. ve başında şiddetli ağrılar başlar, iştahı kapanır, çalışma gücünü kaybeder, büyük bir üzüntü ve keder duyguları içersinde yatağa düşer. Renkleri uçuk, ağızlar kuru, nefesleri kesiktir. Dalgın bir haldedirler, dünya ile alakaları kalmamıştır, gözlerindeki canlılık alametleri kaybolmuştur. Yaşayan bir ölüden farksızdırlar ve bu halden kurtulabilmek için yeniden eroin kullanmak mecburiyeti duyarlar.

ESRAR

Esrarların elde edildiği bitkiye esrar otu; kendir, kenevir, veya kannabis adı verilir. Kenevir bitkisinin botanikteki adı Cannabis Ssativa’dır. Kendir otunun boyu yetindirildiği yere göre değişir. Bazen I-2 metreye kadar uzar. Liftlerinden ip, halat, çuval vb. yapılır. Kenevir bitkisi dişi ve erkek olarak ikiye ayrılır. Esrar dini kenevirden elde edilir.


Dişi kenevir otunun baş kısmı, dalları ve yapraklarının toplanıp kurutulması ve ufalanıp toz haline getirilmesi bitki (kök) esrar elde edilmiş olur. Dişi kenevir bitkisinin çiçekli tepe kısımlarında reçine denilen koyu bir sıvı vardır ki, keyif verici maddeler özellikle burada bulunur. Bitki esrar yeşil, sarı veya kahverengi halde bulunabilir.

Dişi Hint kenevirinin yaprakları ve çiçeksi uçlarının toplanıp kurutulması ve çeşitli şekillerde preslenmesiyle oluşturulan reçine esrar, bitki esrardan 8-10 kat dala etkilidir. Esrar olarak Ortadoğu, Fas, Pakistan, Batı Afrika, Meksika ve Karibbean bölgelerinde yetiştirilir. Rengi hardal sarısından koyu kahverengiye kadar olan renkler ve genellikle de siyahtır. Sıvı esrar (esrar yağı) tok konsantredir. % 20-60 arası THC içerir. Esrar reçinesinden 3-4 kat daha güçlüdür. Birçok renkte, çoğunlukla da kehribar, koyu yeşil, kahverengi veya siyah renk ve tonlarında bulunur. Esrar genellikle tütüne karıştırılarak sigara şeklinde sarılır ve sigara gibi içilir, Bu sebeple gençler, bilmedikleri kimseler tarafından ikram edilen elle sarılmış sigarayı kesinlikle kabul etmemelidirler Esrar lokum veya reçel içersine katılarak yenebildiği gibi, alkollü içki veya çok şekerle kahve içine konarak da içilebilmektedir. Ayrıca, büyükçe bir parça esrar mangala atılıp, etrafındakiler yanan esrarın dumanından içlerine çekerek kullanabilirler. Hangi şekilde kullanılırsa kullanılsın etkisi 2-3 dakika içinde görülür. 10 dakika içinde de en etkili hale gelir ve 2-3 saat etkisini sürdürür. Esrar çok şiddetli bir beyin zehirlidir. Bilhassa zekaya etki eder. Bu yüzden de ona zeka zehri adı verilmiştir.

AMFETAMİN

Amfedaminler merkezi sinir sistemini etkileyen stimülanlardır. Bunlar, tıbbı olarak uyku hastalığı hallerinde ve hastayı daha az yemeğe ikna etmek üzere aşırı şişmanlık hallerinde kullanılırlar. Amfetaminler farklı şekiller, büyüklükler ve renklerde tablet veya kapsüller haline getirilmiş beyazımsı bir toz halinde tıpta kullanılmak üzere kanuni olarak üretilirler. Ampuller içersinde bir bileşim olarak hazırlanırlar.

ECSTASY

Değişik tipteki aznfetaminlerden biri olan, genel olarak ECSTASY diye bilinen, 3 -4 Methilendioksimetamfetamin (MDMA) çok yakın bir zamanda üne kavuştu. Ecstasy iştah kesici olarak 1914’te Alman şirketlerince patentlenmesine rağmen ve 1970’lerden buyana Amerika ve İsviçre’de uygun psikoterapik ilaç olarak kullanma araştırmalarına rağmen asla yasal bir çerçeveye sahip olamamıştır. Bu hapın kullanımı 1980’lerde ABD’de oldukça yaygın bir hale geldi.(Bazı üniversitelerde öğrencilerin %30-40 kadar önemli bir kısmı bu hapı denemiştir). Daha sonra ilaç olağanüstü gelişmelerin yaşandığı Avrupa’ya yayıldı. Ecstasy dans pistlerinde takdim edildi ve kullanımı çok kısa zamanda salgın halini aldı. Bunun temel sebebinin ilâcın farmakolojik karakterinde yattığı anlaşılmıştır. Buna halisojenik özelliği olan ama idraki tahrif etmeyen meskalin maddesiyle ilgilidir. Hap duygusal ve hissi bir artış meydana getirdiği için, müzikli bir ortam, ışıklar ve dans bu ilacı kullananlar için her zamankinden fazla mana doludur.

Aynı zamanda, Ecstasy susuzluk, açlık, dinlenme ve uyuma gibi ihtiyaç ve istekleri azaltan uyarıcı etkileri vardır. Bu durum ne yazık ki kullanıcıyı yıkıma sürükler ve bazen kullanıcılar ilacın tesiriyle dans pistlerinde vücut hararetini dengeleyecek şekilde yeterli sıvı gıda almadan çılgınca dans etmeye devam ederler. Bu hastalar kalp çarpıntısı, düşük kan basıncı ve 42 dereceye kadar yüksek vücut sıcaklığı ile yüz yüze kalırlar. Ölümler meydana geldi. Çünkü vücut, bu büyük strese tahammül edemez ve kalp damarlarında bir yıkım, işlevini yerine getirememe kanda pıhtılaşmanın artması ve bir kısım organların çalışmaması durumu ortaya çıkar. Ecstasy ağız yolu ile ve 50-100 mg. dozlar şeklinde ağız yoluyla alınır. Genellikle iğne, veya burundan alınmaz. Etkileri 30 dakika içinde görülmeye başlar, 4 saat sonra ise had safhaya ulaşır. 24-48. saat sonra etkileri giderek kaybolur. MDMA için maddenin yarısı 2-6 saat içinde vücuttan atılır. Bir başka Narkotik ilaç olan ve MDMA `yla aynı etkilere sahip MDA’da ise (3-4 ‘ Metilendioksiamfetamin) bu süre 24-48 saattir. Her iki ilaç `ta vücuttan dışarıya atılır. Tekrarlanan kullanımlarda bir müsamaha meydana gelir ve bazı kullanıcılar dozlarını 10 yada daha fazla tablet veya kapsül olarak artırırlar. Bu yüzden kullanıcılarda çılgın müziğe ve hapı aldığı zamanki yaşam tarzının hoşnutluğu ile psikolojik bağımlılık yapar. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, dopamin ve sorotinin’in sinirsel bir rahatlama sağlandığı sonucunu ortaya çıkartmıştır. Buda kısa dönemli uyarıcı, etkilerin sebebi olabilir. Bununla beraber sinirlerin rahatlaması, serbest kalması dopamin azalmasının geçici olmasına karşın soritinin azalmasının sürekli olması sonucu doğrudur. Bu yüzden sürekli yada gecikmeli etkilerin bir kimseye görülmesine dikkat etmek gerektiği sonucu ortaya çıkar. MDMA amfetamin sülfatın ilk belirtisi olan toplu zehirliliği gösterir. Başarılı bir buluşta şudur ki; eğer hap hayvana kafesinde yalnızken verilirse, davranışlarında az bir değişikliğe sebep olmaktadır. Ama ilaç hayvanlara grup olarak verildiğinde hareketlilik, canlılık seviyesinde göze çarpacak bir şekilde artış göstermektedir. Nispeten kullanılan dozla etkileri arasında bir ilişki olduğu ve çoğu kişinin Ecstasy’i bir dans ilacı olarak kullanmasının açıklayan genel görüşe itiraz etmektedir.

LSD

Lysergic Acid Diethylamide’nin kısa yazılışıdır. Çavdar küfünde bulunan lysergic asitten üretilen yarı sentetik ve çok kuvvetli bir uyuşturucudur. Kokainden 100 kat daha güçlüdür. Argoda eski küpler,25,zen, nef, nahin,şeker,topalı,cennet mavisi gibi isimlerle bilinir. l943 yılında bir kimyacı migren tedavisi için araştırma yaparken LSD’ yi keşfetmiş kazara bir parça LSD alarak keyif hali denilen etkilerini yaşamaya başlamıştır.

Tatsız, kokusuz olan LSD toz halinde, toplu iğne başı büyüklüğünde veya kesme şeker, etiket, posta pulu, kağıt, fotoğraf gibi maddeler emdirilmiş solüsyon şeklinde olabilir. 30Gr. LSD 300.000 doz için yeterlidir. Ufacık tabletler şeklinde üretilen LSD’ nin çok fazla den fazla çeşidi vardır. Bir toplu iğne -başı kadar LSD hapı şahsı kendisinden geçirmeye yeterlidir. Şayet daha fazla alınacak olursa insanı çıldırtmaktadır. Bunu ise intiharlar ve cinayetleri takip etmektedir.

Her seferinde en fazla 100-200 mikro gram LSD kullanılır. Yarım saat içinde etkisini gösterir ve bu etki 6-36 saat arasında sürer. LSD çok küçük miktarlarda olduğu için sıvı halde iken bir kesme şeker, bisküvi, tatlı içine konularak,bir içkiye damlatılarak, kurutma kağıdı, kağıt mendil,posta pullarının arkasına vb. emdirilerek,hiç şüphe çekmeden kolay bir şekilde taşınır.

LSD ilk alındığında aldatıcı tesiri göstermekte,beyinin süratle çalınmasını sağlamaktadır. Bu anda insan ‘ kendisini rüya aleminde zanneder. Fakat ne var ki bu renkli rüya alemini bir umursamazlık ve donukluk hali takip eder ve yaklaşık 13 saat kadar sürer. Ağızdan salyalar akmaya başlar, dil peltekleşir, her şeye razı olma hali görülür. Aldatıcı halin sona ermesiyle artık rahatsızlıkta yavaş yavaş başlar. Baş dönmesi, göz kararması,bitkinlik sindirim organlarında bozukluk,kusma baş ağrısı ve uykusuzluk başlar. Beynin çalınması imkânsızlaşır. Şahıs bu kötü durumdan kurtulmak için tekrar LSD almak isteyecektir ve bu kısır döngü böylece devam edecektir. Şahsın çalınması gerekiyorsa, üzerindeki yorgunluğu atmak ve kafasının yeniden çalınması için bu zehre ihtiyaç duyar. İşte bazı meşhur sanatçıların sahneye çıkmadan önce uyuşturucu madde kullanmasının sebebi de budur.

MORFİN

Afyon içersindeki 25′ e yakın alkaloit denilen zehirlerden en tanınmışı morfindir. Morfin kelimesi, Grek mitolojisinde uyku tanrısı manasına gelen MORPHEUS isminden gelmektedir. Morfin 19. yüzyılın başlarında bulunmuştur, fakat uyuşturucu olarak kullanımı bu asrın sonlarında başlamıştır. Bilhassa Amerika’da iç savaş esnasında yaygın hale gelmiştir.

Morfin haşhaş bitkisinin sütünden elde edilen afyondan çeşitli kimyasal yöntemlerle elde edilir ve en etkili ağrı kesicilerden olan bir uyuşturucu maddedir. Parlak, kristalsize toz halinde veya tebeşir tozu, kireç görünümünde, beyazdan koyu kahverengiye kadar değişen renklerde (fildişi, krem, v.s.) kokusuz ve acı, kapsül, blok, tablet veya sıvı şekilde bulunabilir. Hayalperest, cevher, sert cevher, Amerikan kelebeği, Matmazel Emma, maymun gibi argo isimleri vardır.

Morfin, tıpkı afyonda olduğu gibi başlangıçta ağrı keser, yalancı neşe verir. Bazen bir kimse gerçekten hastadır, kendisine tedavi için morfin yapılır. Bu ilâcın etkisi altında kalır. Hastalığı geçse bile morfin kullanmak ister ve böylece de alışır. Bazen de merak ederek, morfin kullanan arkadaşlarının ikramını kabul eder, ya da kötü niyetli kişilerin tuzağına düşer. Kötü niyetli bu kişiler saf insanları morfine alıştırarak hasta yaparlar. Sonra da ellerindeki morfinleri yüksek fiyatlarla onlara satarak yüksek kazançlar sağlarlar. Yaptırmak istedikleri birtakım kötü işleri onlara yaptırırlar. Morfinmanların çoğunlukla tıp dalında çalışanlar olması ilginçtir. Morfin iğnesinden sonra, ağrı ve sızı var ise bunlar geçer. İçinde bulunan korku, endişe v eya ruh sıkıntıları gider, yalanca bir keyif hali başlar. Fakat bu keyif hali asla uzun sürmez. Ağrılar, sızılar, bedbinlik, ruh sıkıntıları eskisinden daha fazla olarak yeniden ortaya çıkar. Uyuşukluk, sersemlik, halsizlik, uyuklama hali başlar. İnsan bir şey düşünemez, Vücudu kırgın ve sanki dövülmüş gibi yorgundur. Hareket etmeye takati yoktur. Kalp çarpar, soğuk terler başlar, el ayak buz kesilir, ağzı kurur, mafsalları ve belinde şiddetli ağrılar olur. Talatsızlık ve bitkinlik kendisini perişan eder. Ölecekmiş gibi bir heyecan ve korku içinde çarpınmakta, artık morfinsiz hiçbir şey yapamamaktadır. Bütün bunlardan kurtuluş için çareyi yeniden kullanmakta arar. Morfin bulamazsa kriz geçirmeye başlar. Cebinden çıkardığı pis şırıngasını büyük bir maharetle kendisi yapacaktır. İçerisine zehir çektiği iğnesini pantolonunun üstünden veya eteğinin altından bacağının rast gele bir yerine batırır. Bu yüzden de her tarafı, yara, bere içerisindedir. Morfinden 5-10 dakika sonra bu çok sıkıntılı ve kötü hal birazcık olsun geçebilir. Morfin zehri artık zamanla yetmez hale gelir ve miktarı arttırmak mecburiyetinde kalır.

(Visited 19 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 30.09.2007 tarihinde hale tarafından, Sağlık Dünyası | Alternatif Tıp | İlk Yardım bölümünde paylaşılmıştır ve 44780 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 4 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Uyuşturucu Maddeler | Afyon - Eroin - Esrar - Ecstasy - LSD - Morfin orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleFen ve Teknoloji Dersi | Vücudumuzdaki Duyu Organları - Yapıları ve Görevleri Sonraki Makale[Geometri] Paralelkenar - Eşkenar Dörtgen | Açı ve Kenar İlişkiler

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz