Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Türk Boyları – Kıpçaklar – Kumanlar | İÖ 1. Bin Yılda Orta Asya Kroniklerinde Söz Edilen Eski Türk Halklarından Biri – Kıpçak Grubu – ..


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 26.06.2010 tarihinde Hale tarafından, Büyük Türk Tarihi | Türk Kültürü - Gelenekler ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 339 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Türk Boyları – Kıpçaklar – Kumanlar

Kıpçaklar veya Kumanlar eski Türk halklarından biridir. Kıpçaklardan ilk kez İÖ 1. binyılda Orta Asya kroniklerinde söz edilmiştir. Dilleri Kıpçak Türkçesi (Kıpçakça)dır.


Kıpçakların Yayılma Alanı M.S. 1200

En azından VIII. asırdan beri bilinen, kıbçak/kıpçak adı dışında, aynı Türk topluluğu için, üçü yerli (Türkçe) ve dördü de yabancı olmak üzere toplam yedi ad tespit edilmiştir:


1. Diğer Türk kavimlerinin kullandığı, İslamî tarih ve coğrafya edebiyatında görülen ve daha sonraları Moğol ve Çin kaynaklarında da rastlanan kıpçak;
2. Genellikle Bizans yazarları tarafından kullanılan ve nadiren Rus, Şark ve Latin kaynaklarında da görülen kuman;
3. Daha çok Macarların benimsediği ve birkaç Arapça coğrafya kitabında da bulunan kun adları, yerli sözler iken;
4. XI. Asırdan beri Rus metinlerinde bulunan polovets;
5. Bremenli Adam’ın XI. asra ait Latince eserinde zikrettiği palladi;
6. XIII. asır Orta Almanca ve Latince metinlerde görülen valwen;
7. Urfalı Matthaios’un XII. asırdan kalmış Ermenice kitabında zikrettiği xarteşk’n adları da, komşuluk temaslarından sonra yapılmış birebir kelime tercümeleridir.

Deşt-i Kıpçak

Türklerin Kıpçak kesimiyle ilgili genelde bir “sarışın”lık durumu söz konusudur. Bu durumun sebebinin; bazı bilim çevrelerince, Kıpçakların, hem tarihte hem de bugünde Türklerin daha açık renkli tene sahip, sarı veya sarıya kaçan saçlı, mavi veya açık renkli göze sahip bir kesimi vasfında olmalarıyla alakalı olduğu düşünülmektedir. Görüşlerden bazısıysa polovets adının Slav dillerinde hep sarı değil, bazen mavi rengi de bildirdiğini belirtir. Kazakların ünlü bilginlerinden Olcas Süleyman, bu adın pol “düzlük, boş yer, bozkır” sözünden mensubiyet ekiyle yapılmış bir sıfat olduğunu ve geniş anlamda, Rusların komşuları olan bozkırlı kavimlere (Kıpçaklara) ad olarak verildiğini tespit eder.

Tarih

Kıpçaklar, tarih sahnesine IX.-XI. asırlar arasında, İrtiş boylarında Kimeklerle iç içe çıkmışlardır. Bunlar daha VIII.-IX. asır civarında Orta Asya’dan Urallara geçmiş ve burada üstünlük kurmuşlardır. Sonra onları Siriderya boylarında, Oğuzlarla yan yana ve Orta Asya’ya dağılmış hâlde görüyoruz. Kıpçaklar, Moğol istilasından önce de Siriderya, İdil ve Don arasında, Kafkas ve Kırım dağlarında, Hazar’ın kuzey düzlüğü ile bugünkü Kazakistan’ın orta ve kuzeybatı kısmında yaşayıp pek çok Türk kavmi ile karışmışlar ve İran, Suriye, Rusya, Doğu Avrupa ve Bizans ile askerî, ticarî ve iktisadî ilişkiler kurmuşlardır. Önceleri “Mafazat Al-guz” (Oğuz bozkırı) diye bilinen topraklar da, artık XIII. asırda Deşt-i Kıpçak adıyla anılmağa başlanmıştır. Çin’den Don nehrine, Ural’dan Karadeniz’e kadar olan alana yayılan Kıpçaklar, bu devirden sonra da büyük bir hareketlilik içindedirler.


İgor Destanı’nda Knez İgor’un Polovtsler ile yaptığı muharebe sonrası (Ressam: Viktor Vasnetsov)

Daha ziyade Macar tarihçilerinin mesaisine borçlu olduğumuz yeni bilgilere göre, 1020 civarında, Batı Sibirya’da büyük bir Kimek-Kıpçak kavimler birliği vardır. Kuman (Macarca Kun) kavim yapısının, Kunlar ve Sarıkların yanı sıra en önemli üçüncü halkı olan Kıpçaklar bu devirde birleşmişler ve kaynaşmışlardır; sonraları çok meşhur olan Kuman kavim adı da, işte bu devirde ortaya çıkmıştır. Bu devirde görülen Kuman-Kıpçak kavimler birliğinden evvel, Kuman halkı daha doğuda yaşarken, Sarı Uygurları yenip ülkelerini işgal etmişler ve bu halkın bir kısmını kendilerine bağlamışlardır. İşte bu Kuman-Sarı Uygur birleşmesi, X. asrın ikinci yarısında, Kıtaylar ve komşuları Kayların sıkıştırmasıyla, batıya, Oğuzların ve Karlukların topraklarına yönelmişlerdir. Bu göçün devamıyla, yukarıda zikredilen Oğuz bozkırı, artık, tarih kaynaklarında Kıpçak bozkırı olarak yer almaya başlayacaktır. Onların tarihte az görülen bu yürüyüşleri, XI. asırda Rus beyliklerine karşı kazandıkları bir dizi galibiyetten sonra, Karpatlar’a, Balkanlar’a kadar sürecektir. Böyle gelişen Kıpçak-Kuman varlığı, XIII. asrın sonlarına kadar, bu bölgenin tayin edici bir gücü olagelmiştir.

Ukrayna’da bulunmuş Kıpçaklardan kalan balballar (Dnipropetrovsk)

Bilhassa XIII. asırda, Moğol akınları önünde, Avrasya bozkırlarında çok geniş bir alana yayılan Kıpçaklar, dinamik bir güç olarak komşu devletlerin bazen korkulu düşmanı ve bazen de güvenilir müttefikleri olmuşlarsa da çok parçalanmışlar ve tarihte, kendi adlarıyla anılan bir devlet bırakamamışlardır.

Bölgeye Kumanlar’dan yadigar kalan bir isim de Kemençe’dir. Kemençe Kumanlar da şahıs ismi olarak ta kullanılmıştır. 1290 da Macar Kralı IV. Laszlo’yu öldüren Kumanlardan birinin adı Kemenche idi. Kemençe ismini Kumanların yayıldığı sahalarda da görmek mümkündür. Kırım yarımadasında Kemençe, Küçük Kemençe, Murzatar Kemençe isimli köyler bunlardan bazılarıdır. Gagauzlarda Kemençe kelimesinin anlamı Keman olup Kemençe çalıp oynanan oyunun adı da Horondur.

Moğol istilası

1237’de Moğol İmparatorluğu’nun saldırısına uğramış ve 1239’da tamamen yenilgiye uğramıştırlar. Bu yenilginin ardından Kıpçakların bir kısmı bugünkü Rusya, Ukrayna ve Kazakistan toprakları üzerinde kurulan Altın Orda’nın egemenlik sahasında kaldılar. Diğer kısımları ise Deşt-i Kıpçak topraklarından değişik bölgelere yayıldılar. Kubasar önderliğinde bir kısım boylar Doğu Karadenizi yurt edinmişlerdir. Bu durum aynı zamanda Osmanlı fethinden önceki ilk Türkleşme hareketlerindendir.

Mısır’da Memlûkler

Kıpçakların esas sahalarının dışında Mısır bölgesi, onların savaşçı güç ve köle (Ar: memlûk) olarak geldikleri bir bölgedir. Zamanla bu bölgede hâkimiyeti ele geçirip Memlûk Devleti’ni kurmuşlardır. Böylece, Mısır’da Bahriye Memlûkleri olarak bilinen hanedanı kurdular. Memlûkler’in en önemli hükümdarı olan Sultan Baybars, Kırım yarımadasında doğmuştur.

Macaristan’da Kunlar

Yaklaşık 40.000 haneli bir grup ise bugünkü Macaristan’a gitmiş ve Kunlar denilen etnik grup oluşturmuştur.

Dini inanç

Kıpçaklar çoğunlukla paganlık ve animizmi benimsemişti. İnanç sistemleri diğer göçebe halkların inanç sistemleriyle hemen hemen aynı idi. Hayvanlara, özellikle de kurda taparlardı. Kıpçak toplumunda kam adı verilen şamanların özel bir yeri vardı. Bu şamanlar, falcılık ve hekimlikle uğraşırdı. Atalar kültü ve kahramanlık kültü gelişkindi.

• “Kıpçak” adı Oğuz Kağan Destanı’nda da geçmektedir.

(Visited 32 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 26.06.2010 tarihinde Hale tarafından, Büyük Türk Tarihi | Türk Kültürü - Gelenekler ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 339 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 2 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Türk Boyları - Kıpçaklar – Kumanlar | İÖ 1. Bin Yılda Orta Asya Kroniklerinde Söz Edilen Eski Türk Halklarından Biri – Kıpçak Grubu - Kıpçakların Tarihçesi orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAtatürk Ve Akılcılık | Atatürk' ün Akılcılığa Verdiği Önem Sonraki MakaleYağmur Kesiği | Uğur Yücel - Uğur Yücel’in İlk Kitabı

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz