Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Tarihte Gökbilime Yön Verenler | Küresel Ve Hareketli Yer – Tekrar Merkezde Yer – Yıldız Haritaları Ve Presesyon – Gezegen Hareketleri – Koperni..


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 21.06.2008 tarihinde Hale tarafından, Astronomi - Uzay - Gokbilim Konu Anlatımları bölümünde paylaşılmıştır ve 593 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Tarihte Gökbilime Yön Verenler

İlkçağlardaki gökbilim çalışmalarını kullanan Yunanlıların buluşları kayıtlara geçen ilk buluşlardır. Ne Yunanlı bilginler ne de onların sistematik gözlemleri Akdeniz bölgesinden dışarı çıkamadı. Soyut fizik kavramlarını düşünme fikri ilk defa evrenin doğasını ve kökenini izleyen evrenbilimciler tarafından oluşturuldu.


Yazı: Prof. Dr. Serdar Evren (E.Ü. Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü)
İllüstrasyon: Emre Erdur

ÖrneÄŸin, bazı Mısırlı evrenbilimciler farklı tanrılara farklı roller yükledi. Böyle düşünceler gökbilime ilk adımların atılmasını saÄŸladı. Yunanlılar MÖ 600 yıllarında gözlem yaparak ve mantık kullanarak evreni tanımaya baÅŸladılar. Yaptıkları çalışmalarda metafiziksel iliÅŸkilerden daha çok fiziksel elemanları kullanmaya özen gösterdiler. Açısal ölçümleri içeren geometrik prensipleri kullanarak kozmik uzaklıkları ölçtüler. Bilinen ilk Yunanlı düşünürlerden biri Thales’tir. Thales GüneÅŸ tutulmasının olacağını önceden tahmin etmiÅŸtir. Thales’in okulu birçok düşünür yetiÅŸtirmiÅŸtir. ÖrneÄŸin, Anaximander astronomik ve coÄŸrafik bir takvim yapmış; GüneÅŸ’in, Ay’ın ve gezegenlerin bizden uzaklıklarını bulmuÅŸtur.


Pythagoras: Küresel ve Hareketli Yer (MÖ 500)

Pythagoras, deney yaparak çalışan ilk bilimcilerden biridir. Yer’in küresel yapıda olduÄŸu fikrini vermiÅŸtir. Bu sonucu Ay’ın evrelerinden giderek bulmuÅŸtur. Ay’ın ışıklı ve ışıksız kısımlarını ayıran terminatör (sınır çizgi) eÄŸriliÄŸinin Ay’ın evreleri ilerledikçe deÄŸiÅŸtiÄŸini gözlemiÅŸtir. Bu yüzden Ay, düz deÄŸil küreseldir. Buna göre, Yer ve diÄŸer gökcisimleri de küresel olmalıdır. Pythagoras, güney Ä°talya’da bir okul kurarak birçok gökbilimci yetiÅŸtirdi. Kendisi Yer’i, evrenin merkezine koydu. Fakat, daha sonra öğrencileri, Yer’in Ay, GüneÅŸ, beÅŸ gezegen ve yıldızlarla birlikte uzaktaki bir merkezi “ateÅŸ” etrafında hareket ettiÄŸini söylediler.

Aristotle: Tekrar Merkezde Yer (MÖ 350)

En etkili Yunan bilimci-filozof Aristotle’dur. Aristotle, Yer merkezli evrenin küresel ve sonlu olduÄŸuna inandı. Aristotle, modern bilimsel buluÅŸlar yapmakla ünlüdür. Önemli fikirleri arasında ÅŸunlar sayılabilir: Ay’ın küresel olduÄŸunu düşündü. GüneÅŸ’in, Yer’e Ay’dan daha uzak olduÄŸunu buldu. Yer’in küresel olduÄŸunu düşündü. Çünkü, Ay’ın terminatörünün eÄŸriliÄŸi onun disk ÅŸeklinde olmasını dışlıyordu ve Yer, belki bu yüzden Ay gibiydi. Bir gözlemci kuzeye doÄŸru gittikçe, güney yarımküre yıldızları kaybolurken kuzey gökyüzünden yeni yıldızlar görür. Bu durum düz bir Yer üzerinde olmaz. Fakat, Aristotle Yer’in duraÄŸan olduÄŸu sonucunu çıkardı. Yer hareket etseydi, deÄŸiÅŸik yıldızların göreli ÅŸekillerinde deÄŸiÅŸiklik görürdük. EÄŸer çok uzaktaki bir aÄŸaç ile orta uzaklıktaki bir aÄŸacı birleÅŸtiren bir doÄŸru üzerinde yürürken bir tarafınıza bir adım atsanız, yakındaki aÄŸaç uzaktakinin diÄŸer tarafına kaymış olarak görülür. Hareketten dolayı bu kaymaya paralaks denir. EÄŸer Yer, uzaktaki bir merkez etrafında dolansaydı, yakın ve uzaktaki yıldızlar arasında dönemli bir paralaktik kayma görürdük. Fakat, yıldızların ve takımyıldızların zaman içinde böyle bir kayma gösterdiklerine dair bir delil yoktur. Sonuçta Aristotle’ya göre Yer hareket etmemelidir.
Aristotle’nun nedeni saÄŸlamdı; ancak, yıldızlar bu paralaktik kaymayı çıplak gözle oluÅŸturacak kadar yakında deÄŸil çok uzaktaydılar. Yıldız paralaksları yıllarca araÅŸtırıldı ve ancak 1838 yılında bulundu.

Hipparchus: Yıldız Haritaları ve Presesyon (MÖ 130)


Hipparchus, Rodos adasındaki kendi gözlemevinden gökcisimlerininkonumlarını gözledi ve 850 yıldızlık bir katalog hazırladı. Teleskopsuz yaptığı gözlemlerle en mükemmel sonuçları elde etti. Herhangi bir tarih için GüneÅŸ ve Ay’ın konumlarını doÄŸru olarak önceden belirledi. Hipparchus, eskinin en büyük gökbilimcisi olarak bilinir. En büyük buluÅŸu “presesyon”dur. Kendinden önce yapılan yıldız konumlarıyla kendi ölçümlerini karşılaÅŸtırarak, ardalan yıldızlarına göre kuzey gök uçlağının (kutbunun), ilkbahar ve sonbahar ılım noktalarının konumlarındaki kaymaları ortaya çıkardı. Modern gökbilimde presesyonun nedeni olarak: GüneÅŸ ve Ay’dan kaynaklanan kuvvetlerden dolayı Yer’in yalpalayarak dönmesi gösterilir. Åžu anda dünyanın dönme ekseni doÄŸrultusuna denk gelen Kutup Yıldızı (Polaris, a UMi, küçükayı takımyıldızının en parlak yıldızı) 26 000 yıllık bir dönem boyunca, farklı yıldızlara karşılık gelecektir.

Claudius Ptolemy: Gezegen Hareketleri (MS 150)

Ptolemy, M.S. 2. yüzyılda yaşamış bir gökbilimci ve matematikçidir. Bir gökbilimci olarak şöhreti 13 ciltlik çalışmasından (The Mathematical Collection) gelir. İskenderiye kütüphanesinin yakılmasından sonra Araplara geçen çalışma
al-Megiste olarak bilinir. Avrupalıların çevirileri Almagest olarak adlandırılmış ve bin yıldan daha uzun süre en meÅŸhur kitap olarak kalmıştır. Ptolemy, Hipparchus’un yıldız kataloÄŸunu 1022 yıldıza geniÅŸletti ve presesyonu dikkate alarak eski yıldız konumlarını düzeltti (bu tür düzeltmeler günümüzde de yapılmaktadır). Bilinen en iyi çalışması GüneÅŸ, Ay ve gezegenlerin konumlarını belirlemeye yarayan “epicycle kuramı” veya “Ptolemic kuram” dır. Hipparchus’u izleyen Ptolemy, Yer’i gezegen sisteminin merkezine yakın bir yerde kabul etti. Yer’den dışa doÄŸru sırayla Ay, Merkür, Venüs, GüneÅŸ, Mars, Jüpiter ve Satürn’ün dolandığı dairesel yörüngeleri yerleÅŸtirdi. Bugün biliyoruz ki gezegenler Yer’in etrafında dairesel yörüngelerde deÄŸil GüneÅŸ etrafında eliptik yörüngelerde dolanıyorlar. Gezegenler, 1500 yılına kadar yıldızlar arasında hareket eden ışıklı daireler olarak bilinirdi.
Bu görüşü deÄŸiÅŸtiren devrim 1500 ile 1600 yılları arasında Avrupa’dan geldi. Bu deÄŸiÅŸimin (Kopernik Devrimi) sonucunda, güneÅŸ sisteminin yeni ÅŸekli kavrandı: Merkezde GüneÅŸ ve etrafında dolanan gezegenler.Kopernik Devrimi, güneÅŸ sisteminin merkezinde GüneÅŸ’in olduÄŸunun bulunmasıyla, Yer-merkezli eski kuramları yıkan, çok önemli bir devrimdir. 1540-1690 yılları arasında yaklaşık 150 yıllık bir süre içinde geliÅŸtirilmiÅŸtir. Bu dönem içinde çok meÅŸhur beÅŸ bilimci yetiÅŸmiÅŸtir: Copernicus (Kopernik), Tycho, Kepler, Galileo ve Newton.

Kopernik Kuramı

Nicolaus Copernicus (Kopernik), 19 Åžubat 1473’te doÄŸmuÅŸtur. Ä°talya’daki üniversite öğrenimi boyunca ülkenin bilimsel yükseliÅŸinden etkilenmiÅŸ, birçok gökbilimci ve matematikçiyle haberleÅŸip, ilk gözlemlerini 24 yaşında yapmıştır. Gözlemlerini sürdürebilmesi için birkaç yıl sonra, büyük bir kilise tarafından ekonomik destek saÄŸlanmıştır. Çok ender rastlanan bir gökolayı olan gezegenlerin bir hizaya gelmesi olayını, 31 yaşında göz-lemiÅŸtir. Ptolemy’nin sistemine benzer klasik alternatiflerle, merkeze GüneÅŸ’i koymak, Yer ve gezegenleri onun etrafında dolandırmakla güneÅŸ sisteminin daha basitleÅŸtirileceÄŸini ve gezegen konumlarının daha kolay bulunabileceÄŸini gösterdi. 1512’de yeni tezini yayımladı: GüneÅŸ, güneÅŸ sisteminin merkezindedir, gezegenler onun etrafında dolanır ve yıldızlar çok uzaktadır.Kopernik, ÅŸiddetli tartışmalar yüzünden uzun yıllar çalışmalarını yayımlamayı erteledi. Sonuçta, çalışma arkadaÅŸları tarafından cesaretlendirildi ve Commentariolus daha geniÅŸ kapsamlı olarak yayımlandı ve hızla yayıldı. YaÅŸamının sonunda, bütün çalışmalarını “De Revolutionibus” adlı kitapta topladı. Bu kitapta güneÅŸ sistemine iliÅŸkin tüm bilgiler sunuldu. “Venüs ve Merkür, GüneÅŸ’in etrafında dolanırlar ve yörüngeleri GüneÅŸ’ten çok uzakta deÄŸildir. Bu kurama göre, Merkür’ün yörüngesi Venüs’ünkinden içeride olmalıdır. EÄŸer bu varsayımdan yola çıkarsak, aynı merkezli dışa doÄŸru büyüyen yörüngeler üzerinde Mars, Jüpiter ve Satürn ile karşılaşırız. 0nların düzenli hareketlerini görmememiz olanaksızdır. Bu durum, onların merkezinde GüneÅŸ’in olmasını yeter derecede saÄŸlar.” Artık kargaÅŸayla dolu bir dönem baÅŸlamıştı. Kiliseler ve birçok düşünür, Yer merkezli modeli benimsiyordu. De Revolutionibus’un matbaacısı kitabın baÅŸlığını geniÅŸleterek tartışmayı alevlendirdi. İçine bir önsöz ekleyerek bu modelin gezegen hareketlerini hesaplamakta en uygun model olduÄŸunu, fiziksel gerçeklerin yadsınamayacağını yazdı.

(Visited 4 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 21.06.2008 tarihinde Hale tarafından, Astronomi - Uzay - Gokbilim Konu Anlatımları bölümünde paylaşılmıştır ve 593 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Tarihte Gökbilime Yön Verenler | Küresel Ve Hareketli Yer - Tekrar Merkezde Yer - Yıldız Haritaları Ve Presesyon - Gezegen Hareketleri - Kopernik Kuramı orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAtatürk Günlüğü - Today | 18 Mart - March Sonraki MakaleMayıncı Yüzbaşı Tophaneli Hakkı | Türk Gencinden Çürük Çıkmaz

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz