Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Tarihi zehirle yazmak


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 14.12.2007 tarihinde chetink tarafından, Yerli ve Yabancı Önemli Tarihi Suikastlar bölümünde paylaşılmıştır ve 339 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


AntikçaÄŸ’dan bugüne kadar, zehirle iÅŸlenen cinayetlerin sadece çok azı açığa kavuÅŸturulabildi. Ancak, çözümlenen olaylara iliÅŸkin gerçekler de, geceler boyu uyku kaçıracak kadar korkunç…

Sokrates, arkadaÅŸlarını etrafında topladıktan sonra baldıran zehiri içmiÅŸti. Zehir, düşük miktarlarda kullanıldığında etkili tedavi edici maddeler arasında yer alıyor. Bu açıdan bakıldığında zehir, Tanrı’nın insana bir lütfu olarak görülüyor. Ama yüksek dozda kullanıldığında da, zorlu düşmanların ve nefret edilen kocaların kolayca ortadan kaldırılmasını saÄŸlıyor. Aslında, “Eski Roma”da döndürülen entrikalar, dünyanın baÅŸka yerlerinde de sık sık yaÅŸanıyordu.


Bu entrikarlarda, eşlerin ayrılmasında, para ve güç için yapılan savaşlarda zehir çok önemli bir role sahipti. İstenmeyen insanların ortadan kaldırılması konusunda hiçbir şey onun kadar etkili değildi. Üstelik bunu, arkada kanıt bırakmadan ve hissettirmeden gerçekleştiriyordu.

Avrupa’ya zehir hazırlama yöntemleri, bu iÅŸin tüm malzemeleriyle birlikte doÄŸudan geldi. Zehir, genellikle bitkilerden ve mantarlardan elde ediliyordu. Ancak, AntikçaÄŸ’da, bu amaçla arsenik, civa ve civa sülfit gibi minerallerden; yılan, karakurbaÄŸası gibi hayvanlardan da yararlanılıyordu. Yunanlı filozof Aristoteles (M.Ö. 384-322) ile Romalı hekim Celsus (M.S. 1.yy.), aralarında baldıran ve banotunun bulunduÄŸu çok az bitkisel zehiri tanıyorlardı.

Onlar daha çok arsenik ve türevi olan metalik zehirleri kullanıyorlardı. Aristoteles M.Ö. 340 yıllarında portakal kırmızısı renkteki arsenik disülfürü şöyle tanımlıyordu. “BaÅŸta atları olmak üzere, her tür çekek hayvanını öldürüyor. Bu maddeyi önce suyun içinde çözmek, sonra da süzmek gerekiyor.” 8. yüzyılın ikinci yarısına gelindiÄŸinde, Arap simyacı Cabir Bin Hayyan, kendisinin yaptığı büyücü mutfağında arseniÄŸi kaynatarak beyaz, kokusuz ve tatsız arsenik tozunu elde etmeyi baÅŸardı. Böylelikle Bin Hayyan, sonraki yüzyıllarda “tüm zehirlerin en zehirlisi” olarak bilinen ve ölüme yol açmada eÅŸsiz bir etkiye sahip, bir numaralı zehiri geliÅŸtirmiÅŸti.


Türk hekim Ebubekir Razi, 900’lü yıllarda, arseniÄŸin zehirli etkisini civanınkiyle karşılaÅŸtırmıştı: “Ötekilerle karşılaÅŸtırıldığında arseniÄŸin kesinlikle öldürücü bir etkisi var ve yan etkilerinden kurtulmakta mümkün deÄŸil.”

Bu tehlikeli beyaz zehir, kısa süre içinde tüm zehirleri gölgede bıraktı. Arsenik zehirlenmesinin belirtileri çok yönlüydü. Bu nedenle, genellikle kolera gibi baÅŸka hastalıkların belirtileriyle karıştırılıyor ve hiç kuÅŸku yaratmıyordu. Öldürücü olması için çeyrek gramlık bir doz yeterliydi ve yemeklere ya da içeceklere karıştırmak hiç de zor olmuyordu. 1840’lara kadar hiçbir doktor ya da kimyager cesetlerde arseniÄŸi teÅŸhis edebilecek bilgiye sahip deÄŸildi.

(Visited 3 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 14.12.2007 tarihinde chetink tarafından, Yerli ve Yabancı Önemli Tarihi Suikastlar bölümünde paylaşılmıştır ve 339 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Tarihi zehirle yazmak orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleTıp SekreterliÄŸi – Tıbbi Sekreterlik | Tıbbi Dökümantasyon – Tanımı - Görevleri - Çalışma Alanları Ve Ä°ÅŸ Bulma Olanakları - Meslek.. Sonraki MakaleAtatürk Ve Şıh | Atatürk’ün Anıları

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz