Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Suikastler Tarihi | Mustafa Kemal Atatürk’e Suikast GiriÅŸimi | 15 Haziran 1926


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 21.11.2007 tarihinde Erkan tarafından, Yerli ve Yabancı Önemli Tarihi Suikastlar bölümünde paylaşılmıştır ve 8940 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


İzmir Suikastı Davası
Haziran 1926, Ä°zmir

Giritli Motorcu Åževki’nin 15 Haziran 1926 günü Ä°zmir ValiliÄŸine yaptığı bir ihbarla ortaya çıkarılan Mustafa Kemal’e suikast olayının yeni kurulan cumhuriyette bir iktidar savaşı olduÄŸu bellidir. Ä°ktidarı elinde bulunduran kadro kendisine rakip olarak gördüğü bir diÄŸer kadroyu tasfiye etmek için bu olayı kullanmıştır. Dolayısıyla bu tuhaf davanın sanıkları durumuna sokulan ünlü ÅŸahsiyetlerin, milli mücadelenin önde gelen paÅŸalarının başına gelenler piÅŸmiÅŸ tavuÄŸun başına gelmemiÅŸtir!


Sonuçta çoğu İttihatçı olan 18 kişi idam edilirken Mustafa Kemal, Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü dışında milli mücadeleyi yürüten askeri liderlerin hemen tümü şaibeli hale getirilmiştir. Hukuksal olarak nasıl bir skandal veya fiyaskonun cereyan ettiği ise olayın üzerinden sekiz ay geçtikten sonra bizzat Mustafa Kemal tarafından itiraf edilecektir.

Åževki’nin ihbarı sonucunda 15 Haziran akÅŸamı Ä°zmir’de ve Ä°stanbul’da yapılan tutuklamalarla yakalanan Ziya HurÅŸit, Çopur Hilmi, Gürcü Yusuf, Laz Ä°smail gibi kiÅŸilerin verdiÄŸi ifadelerin yanı sıra yakalanan silahlar ve bazı diÄŸer kanıtlardan Mustafa Kemal’in Ä°zmir’i ziyareti sırasında Kemeraltı’nda bir suikast teÅŸebbüsü olacağı söylenebilir.

Ama Enver PaÅŸa’nın adamı olarak bilinen Hacı Sami ve Ä°ttihat ve Terakki’nin TeÅŸkilat-ı Mahsusası’nın kurucularından Kuşçubaşı EÅŸref’den yurtdışında bulunan Çerkez Ethem’e kadar birçok kiÅŸiyle baÄŸlantısı olduÄŸu ileri sürülen olayın karanlıkta kalan yanları açığa çıkarılan yanlarından daha fazladır.


Tabii bütün bu kargaÅŸa içinde asıl önemli olan tam bir yıl önce, Haziran 1925’te kapatılan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nda yer alan paÅŸaların olaya dahil edilmeleri ve tutuklanarak idam talebiyle Ä°stiklal Mahkemesi’nde yargılanmalarıdır. Çok deÄŸil, daha birkaç yıl önce gerçekleÅŸtirilen milli mücadelenin kahramanları birdenbire cumhurbaÅŸkanına suikast düzenlemeye kalkışacak kadar iktidar hırsından gözleri bir ÅŸeyi görmeyen caniler haline gelivereceklerdir!

Kasım 1924’de Kazım Karabekir’in baÅŸkanlığında kurulan ve Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Cafer Tayyar EÄŸilmez, Mersinli Cemal PaÅŸa gibi ünlü komutanların da yer aldığı Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Haziran 1925’te hükümetin aldığı bir kararla kapatılmıştı. Ama Ä°ttihat ve Terakki’nin nasıl bir örgüt olduÄŸunu iyi bilen Mustafa Kemal PaÅŸa açısından bu defter tam anlamıyla kapanmamıştı.

İktidar savaşı şu veya bu şekilde devam edecekti. Bu duruma hazırlıklı olmak ve gerektiğinde hiç tereddütsüz ve acımasız bir şekilde hareket etmek zorunluydu. İşte İzmir suikastı davası bu bağlamda bir anlam taşımaktadır.

Mustafa Kemal’e yönelik bir suikast hazırlığından haberi olan hükümetin olayı denetimi altında tuttuÄŸu ve suikastçıların içine de kendi adamı olan emekli jandarma yüzbaşısı Sarı Efe Edip’i soktuÄŸu mahkeme sırasında paÅŸalar tarafından ileri sürüldü. Ama üzerine gidilemediÄŸi için kanıtlanamadı. Ancak olayın bu çerçevede geliÅŸtiÄŸini gösteren çeÅŸitli iÅŸaretler vardır.

Ä°zmir’de yakalanan tetikçilerin ardından Ä°stanbul’da Bristol Oteli’nde yakalanan Sarı Efe Edip Ä°stanbul Polis Müdürü Ekrem Bey’e verdiÄŸi ifadede suikastın, “Terakkiperver Fırkası Umumi Heyeti tarafından kararlaÅŸtırıldığını” söyleyince, Ä°zmir’de bulunan CumhurbaÅŸkanı Mustafa Kemal Ankara’daki BaÅŸbakan Ä°smet PaÅŸa’ya bütün Terakkiperver paÅŸalarının, yani Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Cafer Tayyar EÄŸilmez, Rüştü PaÅŸa, Mersinli Cemal PaÅŸa’nın tutuklanmasını ve yargılanmak üzere Ä°zmir Ä°stiklal Mahkemesine gönderilmesini isteyecektir. (Rauf Orbay o sırada yurtdışında olduÄŸu için daha sonra gıyabında Ankara’da yargılanacak ve 10 yıl hapis cezasına çarptırılacaktır.)

Ancak Ä°smet PaÅŸa durumdan çok emin deÄŸildir ve ortada ciddi bir kanıt olmadan, hepsi de mebus olan ve milli mücadelenin önderliÄŸini yapmış bu ÅŸahsiyetlerin tutuklanmasının bir skandal olacağını düşünmektedir. Nitekim Kazım Karabekir 18 Haziranda tutuklanmış ama BaÅŸbakan Ä°smet PaÅŸa’nın müdahalesiyle hemen serbest bırakılmıştır. İçiÅŸleri Bakanı Recep Peker bu durumu bir telgrafla Mustafa Kemal’e ihbar edecek ve bunun üzerine Ä°zmir Ä°stiklal Mahkemesinin BaÅŸbakan Ä°smet PaÅŸa için de tutuklama kararı çıkardığı söylenecektir ama bu da kanıtlanmış deÄŸildir.

Ä°zmir ve Ankara arasında karşılıklı telgraflarla durum açıklığa kavuÅŸamayıp Ä°smet PaÅŸa yeterince ikna olmayınca kalkar Ä°zmir’e gider. Orada Mustafa Kemal ve mahkeme heyetiyle yüz yüze yaptığı görüşmeler sonucunda ikna edilecek ve böylece paÅŸaların hepsi tutuklanarak Ä°zmir’e gönderileceklerdir.


Elbette bütün ülke ve dünya ÅŸaÅŸkın bir ÅŸekilde olayı izlemektedir ve sadece bir kiÅŸinin, sanık paÅŸaların “hükümet ajanı” olduÄŸunu, örtülü ödenekten para aldığını söyledikleri birinin verdiÄŸi saçma bir ifade nedeniyle tutuklanmışlardır. Saçma, çünkü cumhurbaÅŸkanına suikast düzenlenmesi gibi bir eylemin kapatılmış bir partinin “umumi heyeti” tarafından kararlaÅŸtırılması aklın alacağı bir iÅŸ deÄŸildir.

Sonuçta Ä°zmir’de Elhamra Sineması salonunda yapılan Ä°stiklal Mahkemesi duruÅŸmalarında celladın ipini boyunlarında hisseden paÅŸalar mümkün olduÄŸunca durumu açıklığa kavuÅŸturmaya çalışırlar. Ä°p boyunlarındadır, çünkü Ä°stiklal Mahkemeleri neredeyse önüne gelene idam cezası vermekle ünlüdür. Bu kadar uydurma bir gerekçeyle tutuklanıp mahkemeye çıkarıldıklarına göre aynı ÅŸekilde idam cezasına çarptırılmaları ve hemen infaz edilmeleri iÅŸten bile deÄŸildir.

Mahkeme çok hızlı bir ÅŸekilde çalışarak davayı en kısa sürede sonuçlandırmak istemektedir. Gerek Kazım Karabekir, gerekse Ali Fuat Cebesoy, Sarı Efe Edip’in Meclis BaÅŸkanı Kazım PaÅŸa’nın yakını olduÄŸunu, hatta Ankara’ya geldiÄŸinde onun evinde kaldığını, bu tertibin içine hükümet tarafından ajan olarak sokulduÄŸunu anlatırlar ve kendilerinin olayla bir ilgilerinin olmadığını belirtirler.

13 Temmuzda Kel Ali baÅŸkanlığındaki mahkeme kararını açıkladığında verdiÄŸi 13 idam cezası arasında tetikçilerin yanı sıra suikastın örgütleyicileri olarak adı geçen Ä°zmit mebusu Şükrü, Rüştü PaÅŸa, EskiÅŸehir mebusu ve Mustafa Kemal’in çocukluk arkadaşı Miralay Arif, Saruhan mebusu Abidin, Sivas mebusu Halis Turgut gibi isimler de vardır, ancak Terakkiperver paÅŸalar beraat etmiÅŸlerdir.

Mahkeme Terakkiperver Fırka içinde gizli bir örgütün Cumhurbaşkanım öldürerek yönetime el koymak istediği kararına varmıştır, ancak paşaların bununla ilişkisi kurulamamıştır.

Sarı Efe Edip de beklemediÄŸi idam cezası karşısında ÅŸaşıracak ve “Bu kararda benim hizmetim nazara alınmadı” diyecektir ama mahkeme baÅŸkanı Kel Ali tarafından “Hizmetiniz elbette nazara alınacaktır” diye susturulacaktır. Ali Fuat PaÅŸa hatıralarında, Sarı Efe Edip’in hükümet ajanı olmasına raÄŸmen idam ediliÅŸini “Bu hizmet esnasında yanlış bir hareketine yahut baÅŸka bir sebebe baÄŸlıdır” diye yazacaktır.

Sonuçta paÅŸalar boyunlarını cellatın ipinden kurtaracaklar ama siyasi hayatları da bitmiÅŸ olacaktır. Hukuki olarak ortada ciddi hiçbir ÅŸey yoktur, ama beraat etmiÅŸ de olsalar Mustafa Kemal’e suikast davasından yargılanmış olmaları siyasette artık bir rol üstlenememeleri için yeterlidir. Nitekim bazıları ancak Mustafa Kemal’in ölümünden sonra tekrar siyasetle ilgilenecekler ve mebus olabileceklerdir.

Bu davadan sekiz ay kadar sonra, Mart 1927’de bir akÅŸam Çankaya’daki sofrasında ağırladığı çocukluk arkadaşı Ali Fuat Cebesoy’a Mustafa Kemal itirafta bulunup, şöyle diyecektir: “PaÅŸaları senin hatırın için affettirdim.” Harbiye’den atılmaktan Ali Fuat’ın babası Ä°smail PaÅŸa sayesinde kurtulan Mustafa Kemal bu sözlerinde herhalde samimidir ama aslında bu sözler aynı zamanda büyük bir fiyaskonun da itirafı deÄŸil midir?

Mustafa Kemal milli mücadelede omuz omuza savaÅŸtığı paÅŸaları affettirmiÅŸtir ama onlar Mustafa Kemal’i affetmemiÅŸ, hatta Mustafa Kemal’in çaÄŸrısına ve çabalarına raÄŸmen bazıları bir daha ölünceye kadar kendisiyle görüşmemiÅŸtir…

(Visited 6 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 21.11.2007 tarihinde Erkan tarafından, Yerli ve Yabancı Önemli Tarihi Suikastlar bölümünde paylaşılmıştır ve 8940 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Suikastler Tarihi | Mustafa Kemal Atatürk\'e Suikast Girişimi | 15 Haziran 1926 orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAbidin Dino'nun Nazım'a Cevabı: MutluluÄŸun Resmi Sonraki MakaleElif Åžafak | Hayatı ve Kitapları: Pinhan - Åžehrin Aynaları - Mahrem - Bit Palas - Araf - Baba ve Piç

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz