Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Suikastler Tarihi | II. Abdülhamit Suikast Girişimi | 21 Temmuz 1095


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 21.11.2007 tarihinde Erkan tarafından, Yerli ve Yabancı Önemli Tarihi Suikastlar bölümünde paylaşılmıştır ve 4901 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


1905 yılının 21 temmuzuydu. PadiÅŸah II. Abdülhamit’e Yıldız camisindeki cuma selâmlığından çıkmış, arabasına doÄŸru ilerliyordu. Her zamanki gibi, caminin merdivenlerinden inecek ve dört yüz metre ileride bekleyen arabasına binecekti. Fakat bu sefer ufak bir gecikme olmuÅŸtu. Åžeyhülislâm Cemalettin Efendi, Abdülhamit’in yolunu kesmiÅŸ, bazı konularda bilgi istemiÅŸti.

PadiÅŸah II. Abdülhamit’le Åžeyhülislâm Cemalettin Efendi arasındaki konuÅŸma oldukça uzamıştı. Tam bu sırada korkunç bir patlama duyulmuÅŸ, arkasından araba parçaları ve insan kol ve bacakları dört bir yana savrulmaya baÅŸlamıştı. PadiÅŸahın yanında bulunanlar korkuyla kaçışıyor, canlarını kurtarmak için sığınacak yer arıyorlardı. O kadar kalabalığın arasında kılını kıpırdatmayan, yüzünde en ufak bir heyecan ve korku izi görülmeyen tek bir kiÅŸi vardı: Kuruntu ve kuÅŸkusu herkes tarafından bilinen II. Abdülhamit..


Ortada heykel gibi kıpırdamadan duruyordu. Yaverlerinden Miralay Sadık Bey korku ve telâştan kılıcını yere düşürmüş. Miralay Süleyman Şefik Bey de apoletini kaybetmişti. Çevresindekilerin can kaygısına düşüp çil yavrusu gibi dağılmaları, II. Abdülhamit’i çok kızdırmış ve olaydan sonra yaveri için :

“Kılıcını düşüren yaveri maiyetimde görmek istemem, Trablus’a sürgün gidecek!..” emrini vermiÅŸti. Tehlike savuÅŸtuktan sonra, sığındıkları yerlerden çıkanlara PadiÅŸah ÅŸunları söylemiÅŸti:

“Arabamı çekiniz, burayı kordon altına alınız, sorumluları tutuklayınız!..” Bu sırada, muhafız kıtalarının tüfeklerine mermi sürdüklerini görünce, töreni yöneten subaya :


“Selâm emrini verdir, ne duruyorsun!.” diye bağırmıştı. Muhafız kıtası hazır ol durumuna geçince, cami kapısına getirilen arabaya binen Abdülhamit, âdeti olmadığı halde ayakta durmuÅŸ, dizginleri kendi kullanarak Çit köşküne varmıştı.

DoÄŸu Anadolu’da bağımsız bir Ermenistan kurmaya çalışan Ermeni Komitacıları karşılarında en büyük engel olarak gördükleri PadiÅŸah II. Sultan Abdülhamit’i öldürmek istemiÅŸlerdi. Kendileri bu iÅŸte yeteri kadar tecrübeli olmadıklarından, Avrupa ve Rusya’daki uluslararası anarÅŸistlerle iliÅŸki kurmuÅŸlar, onlardan Abdülhamit’in öldürülmesi konusunda yardım ve destek saÄŸlamışlardı.

Bu iÅŸ için özel olarak Ä°stanbul’a gelenlerden biri de Belçikalı ünlü anarÅŸist Edvard Jorris’ti. O dönemde anarÅŸizm bütün dünyayı sarmış, suikasta uÄŸramayan hükümdar ya da cumhurbaÅŸkanı hemen hemen kalmamıştı. Åžimdi sıra II. Abdülhamit’teydi. Edvard Jorris, göze çarpmamak için Singer ÅŸirketine memur olarak girmiÅŸ, PadiÅŸah’ın cuma selâmlıklarını büyük bir dikkatle izlemeye baÅŸlamıştı. Abdülhamit, cuma günleri Yıldız camisinden çıktıktan sonra, 1 dakika 42 saniyede arabasının yanına gidiyordu. Birkaç cuma selâmlığını gözleyen Jorris, bu sürenin hiç deÄŸiÅŸmediÄŸini. PadiÅŸahın bir saat düzeni içinde bu yolu, daima 1 dakika 42 saniyede aldığını görmüştü.

Suikastı hazırlayan örgüt oldukça geniÅŸti. Jorris’ten baÅŸka, Rusya’dan gelen Kristofor Mikaelyan ve kızı olarak tanıttığı Robina, Hacı NiÅŸan Minasyan, Mıgırdıç Serkis Garibyan, Karabet Ohanesyan, Vahram Sabun Kendiryan, Silviyoriçi, Sari Torkom, Trase Yuvanoviç bu örgütün belli baÅŸlı üyeleriydiler.

Hazırlanan plana göre, Yıldız camisi önünde bomba çatlatılıp II. Abdülhamit öldürüldükten sonra, Galata Köprüsü, Tünel, yabancı banka ve kurumlar havaya uçurulacak, yabancı devletlerin iÅŸe karışmaları saÄŸlanacaktı. Filibe ÅŸehrinde Ermeni Komitacıları büyük bir toplantı yapmışlar, bu toplantıya Slav ve Siyonist örgütleri de katılmıştı. Pro Armenia gazetesi baÅŸyazarı Pirkiyar da bu toplantıda bulunanlar arasındaydı. Yapılan görüşmeler sonunda plan hazırlanmış ve II. Abdülhamit’in Yıldız camisinden çıkarken öldürülmesi kararlaÅŸtırılmıştı.

Gerçek adı Kristofor Mikaelyan olan fakat Samuel Fayn takma adiyle dolaÅŸan Rus Ermenisi, Viyana’da Neseldorfer Wagenbefcu Fabriks Geselschaft firmasına bir fayton yaptırmış ve bunu parça parça Türkiye’ye sokmuÅŸlardı. Deniz yoluyla gelen faytonun parçalarını Ä°stanbul’da komitenin adamı Silviyoriçi alıyor, muayenesiz geçmesi için de gümrük memurlarına para yediriyordu.

İçine patlayıcı madde yerleÅŸtirilecek biçimde yaptırılan bu araba, bir araya getirildikten sonra, ÅžiÅŸli dışında denenmiÅŸ, amaca uygun bulunmuÅŸtu. Faytona 80 kilo patlayıcı maddeyle 20 kilo demir parçası konmuÅŸ, arabaya koÅŸulacak atlar da, o dönemin ünlü tiyatrocularından “Kel” Hasan Efendi’den satın alınmıştı. “Machine Ä°nfernale-Cehennem Makinesi” adı verilen ve bombayı istenilen zamanda patlatacak olan araç, Fransa’dan getirtilmiÅŸti. Bütün bunlar tamamlandıktan sonra, 21 Temmuz 1905 cuma günü fayton, Abdülhamit’in dört at koÅŸulu arabasının yanına bırakılmış, PadiÅŸahın camiden dışarıya çıkması beklenmeye baÅŸlanmıştı.


Abdülhamit, caminin kapısında görününce Kristofor Mikaelyan ve kızı olarak tanıttığı Robina, Cehennem Makinesini çalıştırarak, bomba 1 dakika 42 saniye sonra patlayacak duruma getirilmiÅŸti. Fakat PadiÅŸah, kapı önünde Åžeyhülislâm Cemalettin Efendi’yle konuÅŸmaya dalınca, süre dolmuÅŸ, Abdülhamit ölümden kurtulmuÅŸtu. Suikast amacını gerçekleÅŸtirememiÅŸti ama, tam 26 kiÅŸi ölmüş, 58 kiÅŸi de yaralanmıştı. Ayrıca, 17 arabayla 20 at da parçalanmıştı. Cehennem Makinesi’ni çalıştırdıktan sonra kaçamayan Kristifor Mikaelyan da ölüler arasındaydı.

Suikastçılardan birçoğu yabancı pasaport taşıdıklarından yurt dışına kaçmışlardı. Fakat Edvard Jorris yakalanmıştı. Arabanın parçaları arasında bulunan Neseldorfer kelimesiyle 11123 rakamı, olayın aydınlanmasını sağlamış, konuşmamakta direnen Edvard Jorris de her şeyin ortaya çıktığını görünce, bütün bildiklerini anlatmıştı. Suikastçılardan Hacı Nişan Minasyan, sorgusu sırasında gittiği yüznumarada, teneke ibrikle bilek damarlarını ve karnını yırtarak intihar etmiş, geri kalanlar idam cezasına çarptırılmışlardı.

Abdülhamit, Edvard Jorris’i bağışlamış, ayrıca kendisine 500 altın vermiÅŸti. Jorris, daha sonraları Avrupa’da Abdülhamit’in bir ajanı olarak çatışmış, saraya önemli raporlar göndermiÅŸtir.

Abdülhamit’in Ermeni Komitacıları tarafından öldürülememesi, nedense Tevfik Fikret’i pek üzmüş ve bu üzüntüsünü “Bir Lâhza-i Ta’ahhur – Bir anlık duraklama” adlı ÅŸiirinde ÅŸu mısralarla belirtmiÅŸti :

“Ey ÅŸanlı avcı, damını bihûde kurmadın.
Attın fakat yazık ki, yazıklar ki, vurmadın”

(Visited 2 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 21.11.2007 tarihinde Erkan tarafından, Yerli ve Yabancı Önemli Tarihi Suikastlar bölümünde paylaşılmıştır ve 4901 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Suikastler Tarihi | II. Abdülhamit Suikast Girişimi | 21 Temmuz 1095 orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleMinyatür ve Gravür Sanatı Sonraki MakaleLider Ve Takım Yönetimi | TakımdaÅŸlık Kavramı Nedir?

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz