Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Sezeryan Nedir? | Sezaryanla DoÄŸum – Sezeryan Gerektiren Durumlar – Sezeryan Nasıl Yapılır? Sezeryan Neden Tercih Ediliyor? Sezeryandan Sonra Yap


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 17.10.2009 tarihinde Hale tarafından, SaÄŸlık Dünyası | Alternatif Tıp | Ä°lk Yardım bölümünde paylaşılmıştır ve 1807 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Sezeryan Nedir?

Sezaryanla doğum bebeğin anne karnından uterus açılarak çıkartılmasıdır. Annenin ve bebeğin sağlığını tehdit eden her durumda veya vajinal yolla doğumun imkansız olduğu durumlarda sezaryan ile doğum yapılır.


Sezaryan doğum ameliyatı dünyanın bilinen en eski ameliyatlardandır. Tıbbın ve teknolojinin de ilerlemesi ile sezaryan ameliyat teknikleri de daha çok gelişmiştir. Ameliyatların mikropsuz koşullarda yapılması, kan verilebilmesi, kuvvetli mikrop kırıcı ilaçlar, modern cerrahi malzeme ve genel anestezi vermeden belden yapılan uyuşturma sayesinde ameliyatın tehlikesi daha aza indirilmiş, nerdeyse normal doğum kadar tehlikesiz olmuştur.

Normal koşullarda sezaryan doğum ameliyatı 45 dakika kadar sürer. Bebek ameliyat başladıktan 10 dakika sonra çıkarılır daha sonra kesilen katlar dikilir. Bebeğe ulaşmak için ciltten başlayarak 8 kat tabaka kesilmekte ve daha sonra tekrar dikilmektedir.


Bu tabakaları sıralayacak olursak

• Cilt,
• Cilt altı yağ dokusu,
• Kasların koruyucu kılıfı,
• Kas tabakası,
• Karın iç zarı,
• Uterus zarı,
• Uterus kası,
• Amnion zarıdır.


Sezeryan gerektiren durumlar:

Sezaryan ile doğum kararı gebelik muayeneleri sırasında verilebileceği gibi, doğumu indüksiyon (suni sancı) ile başlatma girişimi başarısız olduğunda, veya doğum başladıktan sonra da verilebilir. Bebeğin vücudu çıkana kadar herhangi bir dönemde normal doğumdan vazgeçilerek bebeğin sezaryan ile doğması kararı verilebilir!

1- Fetal Distres: Sezaryan kararı en sık doğum başladıktan sonra doğumun ilerlememesi ve fetal distres geliştiği durumlarda verilmektedir.

2-Placenta Previa


Plasentanın serviksi tümüyle veya kısmen kapatmasıdır. Kısmi kapatma durumlarında doğum esnasında serviks açılırken çok kanama olabileceğinden, tümüyle kapatma durumunda ise bebek hiçbir şekilde kanala giremeyeceğinden doğum mutlaka sezaryanla gerçekleştirilir.

Tanı 36. gebelik haftasından sonra yapılan ultrason incelemesiyle konur. Bazı gebelerde gebeliğin erken dönemlerinde yapılan ultrasonlarda plasentanın servikse yakın yerleştiği, bazen de serviksi tümüyle kapattığı gözlenebilir. Bu dönemlerde sezaryan kararının hemen verilmesi doğru değildir, zira gebeliğin sonlarına doğru (36. gebelik haftasına kadar) plasenta uterusun büyümesiyle yukarı çıkarak normal yerleşimine ulaşabilir.

3-BebeÄŸin “ters” veya “yan” durması

Fetuslar gebeliğin erken dönemlerinde sıklıkla yan veya makat pozisyonunda (baş yukarıda) dururlar ve pozisyonlarını sık sık değiştirirler. Belli bir gebelik haftasından sonra, özellikle de 36. gebelik haftasından sonra bebek yeri daraldığından pozisyonunu değiştirmesi zorlaşır.

36. gebelik haftasından sonra bebeğin uterus içinde enlemesine durması sezaryan için mutlak bir neden teşkil eder. Makat (baş yukarı) ile gelen fetusların dikkatli bir inceleme sonrasında vajinal doğumuna izin verilebilir. Fakat önde gelen kısım (yani doğum kanalına ilk giren kısım) ayak ise doğum mutlaka sezaryan ile gerçekleştirilir. İlk doğumunu yapacak anne adaylarında makat (baş yukarı) gelişi ile doğum mümkün olmakla beraber bebeğin doğumu esnasında oluşabilecek muhtemel riskler yüzünden sezaryan ile doğum sıklıkla uygulanmaktadır.

4-Ä°ri bebek

DoÄŸumu yakın olan bir bebeÄŸin ultrason ve klinik incelemelerle 4500 gr’ dan daha ağır olduÄŸunun saptanması durumunda sezaryan ile doÄŸum tercih edilir. Ortalama bir boyda ve kiloda olan bir anne adayında iri bebekte doÄŸum birinci veya ikinci evresinde anne adayı veya bebekte istenmeyen bazı durumlar oluÅŸabilir. Bunlar arasında en sık görülenler doÄŸumun ilerlememesi ve ikinci evrenin sonunda omuz takılmasıdır. Bu risklerin gerçekleÅŸmesini önlemek için sezaryanla doÄŸum tercih edilebilir.

5-Pelvis Darlığı (çatı darlığı)

Bu duruma genellikle anne adayının çocukluk çağında geçirdiği ve kemik pelvis yapısını bozan hastalıklarda rastlanır. Tereddütlü durumlarda antenatal dönemde yapılan dikkatli bir pelvik muayene ile tanı koyulur. Pelvis yapısı uterus (rahim) içindeki bebeği doğurmaya uygun değilse sezaryan ile doğum kararı verilir.

6-Herpes Simpleks Enfeksiyonu

Herpes simpleks virüsü (HSV) enfeksiyonunun bulaştırıcılığının devam ettiği dönemde anneden bebeğe doğum esnasında virüs bulaşma riski vardır. HSV bebekte ciddi santral sinir sistemi enfeksiyonuna sebep olabileceğinden doğum sezaryan ile gerçekleştirilir. Fakat bazen sezaryan bile bulaşmayı engelleyemeyebilir.

7-Daha önce sezaryanla doğum yapmış olanlar

8-Doğum kanalını tıkayan myomlar veya kanalda yer alan diğer kitleler

Doğum kanalına yerleşmiş büyük miyomlar veya diğer kitleler, nadiren de perinede yer alan HPV enfeksiyonuna bağlı büyük kondilom lezyonları bebeğin kanaldan geçişine ve doğumuna engel teşkil edebilir.

9-Anne adayının doğumun ikinci evresinde ıkınmasının sakıncalı olduğu durumlar

Bazı kalp ve beyin hastalıkları olan anne adaylarında kafa ve karın içi basıncını artıran ıkınmalar sakınca teşkil eder. Bu durumda anne adayı hastalığın uzmanı ile konsulte edildikten sonra doğum sezaryan ile gerçekleştirilir.

10-Bebekteki bazı anomaliler

Bebekte yaşamla bağdaşan fakat doğum kanalından geçişi engelleyecek omfalosel, hidrosefali gibi fiziksel kusurlarda sezaryan tercih edilir. Doğan bebeğe ilgili uzman doktor tarafından kısa zamanda müdahale yapılır.

11-DiÄŸer durumlar

Yukarıda sayılanlar daha doğum başlamadan önce sezaryan kararı verilen durumların tümüne yakınını kapsar. Bunun dışında bebekle veya anne adayıyla ilgili gebeliğin seyrinin de sezaryan kararı verilen nadir durumlar da mevcuttur.

Vajinismus (vajina giriÅŸinin kasılarak penisin giriÅŸine izin vermemesi – Bu durum vajinal muayene ile doÄŸumun takibi imkansız kılacağından sezaryan için bir sebep teÅŸkil eder) bunlardan biridir. Tedaviye dirençli vajinismus olgularında son çare olarak sezaryana baÅŸvurulur. Vajinismus dışında anne adayında normal doÄŸumu engelleyecek psikiyatrik bozukluklar, anne adayının normal doÄŸumdan çok korkması ve ikna edilememesi sezaryan ile doÄŸum kararı verilmesinde etkili olur.

DiÄŸer bir grup elektif sezaryan ise, kesin ve bilimsel bir gerekçe olmamasına karşın doktorların bebek saÄŸlığı için daha uygun olacağı hissini taşımalarıyla uygulanan sezaryanlardır. Uzun süren bir “kısırlık” döneminden sonra IVF (tüp bebek) veya diÄŸer yöntemlerle gebe kalan, daha önceden çok sayıda düşük veya erken doÄŸum kayıpları sebebiyle çocuk sahibi olamayan, daha önce gebelik veya doÄŸum esnasında bir veya daha fazla sayıda bebeÄŸini kaybeden anne adaylarına çoÄŸunlukla sezaryan ile doÄŸum önerilmekte ve bu öneri anne adayı tarafından da genelde olumlu karşılanmaktadır. Burada temel düşünce anestezi ve sezaryanın anne adayına getirdiÄŸi riskin normal doÄŸumdan çok daha fazla olduÄŸunun bilinmesi, fakat zorluklar sonunda elde edilen bebeÄŸin canlı doÄŸmasının garanti altına alınması için bu risklerin kabullenmesidir. Riskli olmayan bir gebelikte büyük oranda vajinal yoldan doÄŸum anne ve bebek için en uygun olanıdır.

Sezaryan ile doğumun elbette ki çok önemli avantajları vardır: Plasenta previa olgularında vajinal yoldan doğum girişimini anne ve bebek için ölümle sonuçlanması mutlaktır ve bu durumda uygulanan sezaryan hayat kurtarıcıdır. Bu konuda kimsenin bir yorum yapması söz konusu değildir. Üzerinde durulması gereken konu vajinal yoldan doğması mümkün olan bebeğin sezaryan ile doğurtulmasında bebek sağlığını korumada olumlu etkisi olup olmadığının tam bilinmemesidir.

Böyle durumlarda da sezaryan önemli avantajlar sağlayabilir: bebek her türlü yoğun bakım şartları hazırlandıktan ve gerekli koşullar yerine getirildikten sonra sezaryan ile planlı bir şekilde doğurtulur. Vajinal doğumda ise doğum şartların tam uygun olmadığı beklenmedik bir zamanda olabilir. Sezaryanda bebek olgun olduktan hemen sonra (39. haftada) doğurtulur. Doğum başlaması beklendiğinde ise gebelik süresi 42. haftaya kadar uzayabilir. Bu ek 3 hafta içerisinde bebek beklenmedik bir şekilde ölebilir. Bu sayılan durumlar çok nadir rastlanan durumlardır. O yüzden sezaryan yalnızca kesinlikle gerekli olan durumlarda (previa gibi) uygulanmalıdır. Kesin gerekli olmayan durumlarda ise anne adayları ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanının doğum şekli konusundaki hissi ve tecrübeleri doğum şekline karar verilmesi konusunda ön plana alınmalıdır.

Sezaryan aşırı ve gereksiz yere yapıldığında normal sürecin tersine gidildiğinden kitlesel düzeyde bakıldığında anne ve bebek hayatına olumsuz etkide bulunması kaçınılmazdır.

12-Elektif sezaryan uygulanması

Doğumu sezaryanla gerçekleştirme kararı daha doğum başlamadan önce, antenatal incelemelerin herhangi birinde verilebilir. Elektif (acil olmayan) sezaryan adını alan ve randevu verilerek gerçekleştirilen bu uygulama aşağıdaki durumlarda tercih edilir.

Sezaryan ile doğumu elektif olarak gerçekleştirmek için anne adayının gebelik haftası kesin olarak belirlenmiş olmalıdır. Diabet gibi bebeğin akciğerlerinin geç olgunlaştığı durumlar hariç, 39. gebelik haftasından sonra bebek olgunlaşmış kabul edilir. Bu sebeple elektif sezaryan sıklıkla 39. gebelik haftası içinde uygulanır. Gebelik haftasının kesin olarak belli olmadığı durumlarda nadir de olsa akciğerleri olgunlaşmamış prematüre bir bebek doğurtulma riski vardır.

13-Gebeliğin seyrinde bazen doğumun başlamamasına rağmen acil sezaryan kararı verilen durumlar da vardır.

Bunlar genellikle beklenmedik durumlardır. Bebeğin kalp seslerinin bozulmuş olması ve fetal distres ortaya çıkması, ablatio gelişmesi (plasentanın erken ayrılması) veya nadiren suların gelmesi esnasında kordonun sarkması durumunda doğum başlamadan acil sezaryan uygulanır.

14-Doğumun başlatılma girişimlerinin başarısız olması (başarısız indüksiyon girişimi) durumunda sezaryan kararı verilmesi

Beklenen doğumun başlamadığı durumlarda anne adayına serviksi olgunlaştıran ilaçlar ve suni sancı verilir. Buna indüksiyon adı verilir. İndüksiyon doğumu başlatmada başarısız olursa sezaryanla doğum gerçekleştirilir. İndüksiyon en sık miad geçmesinde uygulanır. Anne hayatının veya bebek hayatının tehlikede olduğu durumlarda da (ağır preeklampsi ve fetal distres gibi) fetus miadında olmasa bile indüksiyonla doğum başlatılmaya çalışılır.

Sezeryan Nasıl Yapılır?

• Sezaryen ameliyathanede yapılan cerrahi bir müdahaledir.
• Önce bebeğin alınacağı bölgenin tüyleri traş edilir.
• Lavman yapılır.
• Üzerinizdeki herşeyi çıkarıp ameliyat önlüğü giydirilir.
• Sedye ile ameliyathaneye alınırsınız.
• İçeride müdahalenin yapılacağı yere yatırılırsınız ve biraz sohbet edersiniz, bu heyecanı yatıştırmak için yapılan zarif bir davranıştır.
• Anestezi yapılır ve siz artık hiçbirşey duymazsınız.
• Doktor karın derisini dezenfekte eder ve cerrahi müdahele ile bebeğiniz dünyaya gelir.
• Toplam süre 45-60 dk sürer.

Sezeryan Neden Tercih Ediliyor ?

• Sezaryen ile doğumun tarihi belirlidir, ne zaman ne yapılacağı bilinir.
• Günümüzde artık teknik ve anestezi çok ilerlemiştir ve cerrahi müdaheleden korkulacak bir durum yoktur.
• Estetik bir sakınca söz konusu değildir çünkü kesme işlemi pubis tüylerinin altında , aşağıda ve enlemesine yapılır.
• Normal doğum sancısının anne adaylarını korkutması. Sezaryen ile doğum sancısı çekilmez.
• Normal doğum sırasında apış arasında olabilen yırtılma veya hekimin gerekli gördüğü için yaptığı yarma işlemi sezaryende olmaz.

Sezeryandan Sonra

• Müdahaleden birkaç saat sonra kendinize gelirsiniz.
• Ve hemen görmeniz için bebek yanınıza getirilir. Daha sonra dokuz ay boyunca merak ettiğimiz minik bebeğinizi ilk kez emzirirsiniz. SEZARYEN EMZİRMEYİ ENGELLEMEZ.
• Ağrılarınız varsa PCA aleti ile vücudunuza belli bir dozu aşmayacak şekilde, ağrı duyduğunuz vakit ağrı kesici verebilirsiniz. Bu yöntemle ameliyat sonrası çekilen ağrılar tamamıyla ortadan kaldırılabilir.
• İlk gün bir şeyler yemek ve içmek yasaktır.
• İlk günün akşamında hemşire sizi küçük bir yürüyüşe çıkarır. Odanın içinde yapılan bir yürüyüştür bu . Şunu unutmayın ki ne kadar çok hareket ederseniz o kadar çabuk iyileşirsiniz. Tabii bu ilk yürüyüş ve sonrakiler acı verecektir ama bu söylendiği kadar dayanılmaz değildir.
• İkinci gün sadece sıvı yiyecekler alabilirsiniz.
• Üçüncü gün istediÄŸiniz her ÅŸeyi yiyebilirsiniz ve artık eve dönme zamanı gelmiÅŸtir…
• Normal doğuma oranla iyileşme süresi biraz daha uzundur fakat 3-4 hafta sonra tamamen iyileşmiş olacaksınız.

Kaynak: hastane.com.tr

(Visited 29 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 17.10.2009 tarihinde Hale tarafından, SaÄŸlık Dünyası | Alternatif Tıp | Ä°lk Yardım bölümünde paylaşılmıştır ve 1807 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Sezeryan Nedir? | Sezaryanla Doğum - Sezeryan Gerektiren Durumlar - Sezeryan Nasıl Yapılır? Sezeryan Neden Tercih Ediliyor? Sezeryandan Sonra Yapılacaklar Nelerdir? orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleZihin Engelliler ÖğretmenliÄŸi | Tanımı - Zihin Engelliler ÖğretmenliÄŸi Görevleri - Çalışma Alanları Ve Ä°ÅŸ Bulma Olanakları - Meslek E Sonraki MakaleSana Enerji Vermeyecek Hiç Kimse Ä°le Olma | Can Dündar

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz