Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Seni Yendim Kanser | Mikrobik Ve Sistemik Bir Hastalıktır! Kanserden Korkma, Modası Geçmiş Tedaviden Kork!


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 25.04.2011 tarihinde Hale tarafından, SaÄŸlık Dünyası | Alternatif Tıp | Ä°lk Yardım bölümünde paylaşılmıştır ve 1529 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Seni Yendim Kanser – Mikrobik Ve Sistemik Bir Hastalıktır!

Hazırlayan Nedim Atilla



Dr. Ä°lhami Güneral’le yapılan söyleÅŸiden…

19. yüzyıl sonlarına doğru, bir Fransız cerrah ve biyologu Dr. Antoine Bechamp insan kanında çok küçük mikroorganizmalara rastladı.


Mirozima diye adlandırdığı bu canlıların aynı zamanda pleomorfik yani değişik biyolojik koşullarda şekil ve hacim değiştirebilir tabiatta olduklarını gördü.

Fakat o günkü teknoloji bu mikroplar hakkında daha geniş bilgi edinmesine yetmedi.

1920’lerde Kanadalı Dr. Glower ve Scrantonlu Dr. Clark birbiri ardından tüm kanser dokularında bir mikro-organizmanın olduÄŸunu görmüşler ve ‘Glower’ organizmaları diye adlandırdıkları bu mikrobu at ve koyunlara aşılayarak elde ettikleri serumlarla kanserli hastalarda çok olumlu sonuçlar almışlardı.

Kanserin bu mikrop tarafından oluÅŸturulduÄŸu 1947’den itibaren ABD’de önce Dr. Virginia Livingston onun ardından da Gaston Naessens, Avusturyalı Dr. Franz Gerlach, Almanya’da Dr. Issel, Ä°talya’da Dr. Mori ve Dr. Clara Fonti tarafından deneylerle kanıtlandı.

Bugün tüm dünya kanser sanayinin dümen suyundaki tıp kuruluşları ve tabipler dışında kanseri bu hekimler basite indirgediler:

1Kanser mikrobik ve sistemik bir hastalıktır.

2-Kanser ancak bağışıklık sisteminin gücünü yitirdiği koşullarda kendini gösterir. Bu bakımdan kansere bir bağışıklık sistemi hastalığı diyebiliriz.


3-Bağışıklık sisteminin de bilinen, klasik yorumu değişmiş, yerini tahrip ve tamir sistemine bırakmıştır.

Kanserden korkma, modası geçmiş tedaviden kork!

87 yaşında olmasına karşın en çok 55-60 yaşında gösteren Operatör Doktor Ä°lhami Güneral, yakalandığı kanseri bilinen tedavi yöntemlerini reddederek, saçı dökülmeden, aÄŸrı çekmeden, kıvranmadan, genç kalmayı baÅŸararak nasıl yendiÄŸini AkÅŸam’a anlattı…

Dostlarımız Sedef ve Muzaffer TunçaÄŸ, bu yazı dizisinin kahramanı Ä°lhami Güneral ve ailesiyle, Gölcük’ün o cennet köşelerinden biri olan villada bizi tanıştırdığında, bilinen ve gazeteciliÄŸin getirdiÄŸi aceleciliÄŸimizle ÖdemiÅŸliler’in sevgili doktoruna peÅŸ peÅŸe sorular sormaya baÅŸlamıştım bile.

Kendisi hakkında bize anlatılanlar doğru muydu, kansere kaç yaşında yakalanmıştı, yakalandığı bu hastalığı nasıl yenmişti?

Yanıtlarının özetinde, ‘her ÅŸeyi doÄŸada aramak ve bulmak vardı’ ilk gün iki saat kadar konuÅŸtuk, o kadar çok ÅŸey sormuÅŸtum ki, sonunda bana Arma Yayınları’ndan çıkan iki küçük kitabı armaÄŸan etmiÅŸti. Kitaplarının birinin kapağında ‘Kanserden Korkma… Modası GeçmiÅŸ Tedaviden Kork’ yazıyordu. Ancak Ä°lhami Güneral’in anlattıklarının yanında kitaplarda yazılanlar hiçbir ÅŸeydi… Bu görüşmeyi bir yazı dizisi haline getirmeyi düşündüm hemen, AkÅŸam’ın Genel Yayın Yönetmeni Sayın Ali Genç’e durumu anlattığımda onun da ilgisini çekti bu durum ve karşınıza bu yazı dizisi çıktı.

‘Zaten kanserle yaşıyoruz’

Bir tıp hekimi ve uluslararası alanda başarı kazanmış bir insan olarak size sormak istiyoruz. Kanserden korkmaya neden gerek yok?

50 yıldan beri değişik tür araştırmalar, birbirlerinden binlerce kilometre uzaktaki bilim adamlarının çalışmaları, yeni buluşlar, kanseri deşifre etti.

Kanser basit bir enfeksiyondur, yani mikroptur. Her insanda, her hayvanda, bitkilerde bile, doğumdan ölüme kadar gelen bir sembians yani birlikte yaşama vardır.

Bu mikrop bizimle birlikte doğuyor, bizimle birlikte yaşıyor, ama bu mikrop canlının bağışıklık sistemi şu veya bu sebeble zayıfladığı zaman, derhal patojen hale geliyor.

Kanser mikrobunun diğerlerinden farkı değişken olması, yani 16 değişik şekle, 16 değişik formasyona girebilen, hatta virüsü taklit edecek kadar küçülebilen bir mikrop bu.

Birçok araştırmacıyı da bu yüzden aldatabilen bir mikrop bu. Bu mikrop patojen hale gelince, vücudun en zayıf noktasında ur teşekkül ettirebiliyor.

Uru, kanser olarak yorumlamak en yanıltıcı yorumdur. Çünkü ur, kanserin bir görüntüsüdür. Kanser insan vücudunda bir potansiyel olarak durmaktadır.

Kaç tür bağışıklık sisteminden söz edilebilir.

İki tür bağışıklık sistemi var. Birisi ruhsal bağışıklık sistemidir, diğeri de fizyolojik yani bedensel. Ruhsal sistem fizyolojik sistem kadar önemlidir.

Sizin yaşadığınız olayda fizyolojik bir bozukluktan söz edilebilir mi, yoksa psikolojik sisteminizde bir bozukluk var mıydı?

Benim öyküm 1992 yılında prostatımın büyümesi ile baÅŸladı… Uzun süre prostat büyümesinden ÅŸikayetçiydim. Buradaki doktor arkadaÅŸlarım bana prostatı küçültecek ilaçlar verdiler, bazı tavsiyelerde bulundular. Åžikayetlerim iyice artınca ben Ankara’ya gittim. Ankara’da yapılan tetkikler benim prostat kanseri olduÄŸumu, kanserimin de en ilerlemiÅŸ safhada, 5.5 grat denilen noktada olduÄŸunu ortaya çıkarmıştı. Kanser anatomi patolojik olarak deÄŸerlendiririliyor ve kanserin en ilerlemiÅŸ hali 5.5 grat veya 6 grattır. PSA deÄŸerim de 100 olmuÅŸtu. (PSA: Prostat kanseri ölçüsü) Yapılan tetkiklerde karın içindeki lenf bezlerimde de metastazlar görülmüştü.

‘Radyoterapiyi reddettim’

Türkiye’de çare bulunamadığı için mi Amerika’ya gitmeye karar verdiniz?

TeÅŸhisin konduÄŸu üniversite hastanesindeki profesör bana, ‘Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne gidin, orada çok iyi doktorlar var’ dedi. Mutlaka radyoterapi yaptırmamı öğütledi. Ben meslek hayatımda radyoterapi ve kemoterapinin çevremdeki hastalara ne yaptığını, ne yapamadığını biliyordum…

Umutsuzluğa kapıldığınız oldu mu?

Bana umut veren bir ÅŸey o an aklıma geldi ve umutlandım. 1986’da yayımlanan National Geografic Dergisi’nde ‘Kanserle SavaÅŸ’ta yeni bir metoddan söz edilmiÅŸti. Hemen o dergiyi bulup yeniden okudum. Amerika’da uÄŸradığım kitapçılarda bu dergide bahsedilen kitabı aradım bulamadım. Bu arada ‘Kansere Karşı Zafer’ adlı baÅŸka bir kitapla tanıştım. Bu kitabın referanslarını okudum. Kütüphanelerde ve kitapçılarda günlerce dolaşıp okuduktan sonra anladım ki, kanser basit bir enfeksiyondur ve bunun tedavisi de bütün enfeksiyonlar gibi mikroba karşı ve bir de zayıflayan bağışıklık sistemine karşı yapılacaktır.

Nasıl tedavi oldunuz? Nasıl iyileştiniz?

Ä°laç sanayi ile iÅŸbirliÄŸi yapmayan, kemoterapi ve radyoterapiyi reddeden doktorların sayesinde. Otojen aşı denilen yöntemle iyileÅŸtim. Benim mikrobumdan aşı ürettiler ve beni iyileÅŸtirdiler. Daha sonra eÅŸimden alınan kandan TNF denilen, ‘tümör nekrozis faktör’ araÅŸtırması yapıldı. Bu sistem karaciÄŸerin kendisini yenileme gücünü artıran, bir nevi savunma sistemine katkı saÄŸlayan bir yardımcıdır. TNF aslında insanın içinde yer alan sistem. Vücudun kanser olacağını hissettiÄŸi anda harekete geçiyor ve ‘nekroz’ dediÄŸimiz hareket baÅŸlıyor.

İki yıl içinde tamamen iyileştim

Hemen algılamak kolay değil, ama vücudun kendi kendini sigortası diyebiliriz galiba..

Elbette öyle diyebiliriz. Bu nekros hadidesi çoğalıp da karaciğere fazla yüklenince başka bir faktör harekete geçiyor. Bu bütün insanlarda bulunan, ancak kanserlilerde bulunmayan bir faktör. Karaciğerin kendi kendine ürettiği sistem. Bana uygulanan tedavi buydu, karaciğerin ürettiği salgıları yeniden üretmemi sağladıkları komple bir tedaviydi bu. Her sağlıklı insanda bulunuyor. Benden alınan kanla otojen aşı üretildi, karımdan alınan kanla nekros sistem çalışmaya başladı.

Başka bir ilaç kullandınız mı?

Kemoterapik anlamda soruyorsanız kesinlikle hayır, başta A vitamini olmak üzere çeşitli vitaminler kullandım sadece.

Tam olarak ne zaman iyileÅŸtiniz?

Ä°ki sene sonra tamamen iyileÅŸmiÅŸtim.

Ä°yileÅŸmiÅŸ olarak hayata döndünüz ve bunları paylaÅŸmak istediniz. Zaten bu yazı dizisinin hazırlanmasının kökeninde de sizin bu paylaÅŸma arzunuz var…

Hemen bildiklerimi, deneyimlerimi, başımdan geçenleri paylaşmak için kolları sıvadım. Bu konuda kitap yazdım, kitaplarım çok ilgi gördü. Şimdi başımı kaşıyamayacak kadar çok müracaat oluyor.

Kimler size geliyor?

Klasik tedaviden baÄŸrı yanan, artık bir ÅŸey yapamayacak duruma gelenler beni arıyorlar. Doktorların artık yapacak bir ÅŸey yok, eve götürün dediÄŸi hastalar geliyor ama benim bir koÅŸulum var. Åžayet hastaya kemoterapi uygulandıysa, yani daha da kötü duruma düşürüldüyse ben de yapacak bir ÅŸey yok diyorum. Benim istediÄŸim hasta deÄŸil. Benim istediÄŸim hekimlerin, akademisyenlerin, onkologların izzeti nefis meselesi yapmadan benimle bu bilgileri paylaÅŸması gerek. Ben Türkiye’de yaÅŸayan bütün kanserlileri tedavi edemem ama Türkiye’de yaÅŸayan kanserlilerin yüzde 80’ini kurtarabilecek bazı veriler var. Bu teyid edilmiÅŸ durumda.

Teyid edilen bilgiler nelerdir efendim?

Bu hastalık bir mikrop hastalığıdır ve mikrop nasıl tedavi ediliyorsa öyle edilebilir. İşin bir başka garip tarafı ise, bir hastanın hasta olduğunda en çok güvenmesi gereken şey kendi bağışıklık sistemidir. Halbuki kemoterapi de, radyoterapi de bağışıklık sistemini yok ediyor ve ben bu tür hastaların tedavisini kabul etmiyorum.

Sizinle neden uzlaşmıyorlar acaba ?

‘Nasıl olur da ÖdemiÅŸli bir doktor böyle ÅŸeyler söyleyebilir. Nasıl olur da bizim bilgilerimize ters düşer? Onu mu dinleyeceÄŸiz?’ diye düşünüyorlar herhalde. Bu ÅŸeref bana ait deÄŸildir, ben sadece nakledebiliyorum.

Hastalıkla ilgili öncelikli öneriniz nedir?

Bu hastalığa yakalanmamak için öncelikle sigarayı unutun! Sonra da stresten uzak durun ve bol bol egzersiz yapın..

AkÅŸam

(Visited 2 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 25.04.2011 tarihinde Hale tarafından, SaÄŸlık Dünyası | Alternatif Tıp | Ä°lk Yardım bölümünde paylaşılmıştır ve 1529 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Seni Yendim Kanser | Mikrobik Ve Sistemik Bir Hastalıktır! Kanserden Korkma, Modası Geçmiş Tedaviden Kork! orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleYavuz Sultan Selim Camii Ve Külliyesi - Fatih - Ä°stanbul | Yavuz Sultan Selim'in Hatırasına OÄŸlu Kanuni Sultan Süleyman Tarafından Yaptırıldı.. Sonraki Makale[Fizik] Manyetik - Mıknatıssal Alan - Magnetik Kutup | Bir Mıknatısın Mıknatıssal Özelliklerini GösterebildiÄŸi Alan - Yerin Manyetik Alanı - Manyetik ..

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz