Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Osmanlı Devleti | 1. Dünya Savaşı ve Osmanlı [1914-1918]


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 14.12.2007 tarihinde Sema tarafından, Büyük Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu bölümünde paylaşılmıştır ve 42993 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Osmanlı Devleti | 1. Dünya Savaşı ve Osmanlı

Dünyanın büyük devletlerinin Avrupa’da, OrtadoÄŸu’da, Afrika’da ve UzakdoÄŸu’da geniÅŸ bir alanda ve açık denizlerde, o zamana kadar görülmemiÅŸ büyüklükte ve uzun süreli savaşına I. Dünya Savaşı denilmektedir. I. Dünya Savaşına yol açan sebepler ÅŸunlardır:


1-Ekonomik Rekabet ve Sömürgecilik:

Sömürge edinme ve dış yatırımlarla geliÅŸen ekonomik rekabet, savaşın en önemli sebeplerinden biridir. Sömürgecilik anlayışı, Rönesans’tan sonra Sanayi Ä°nkılabı ile önem kazanmış, ham madde ve Pazar arayışı geliÅŸmemiÅŸ, ham madde kaynakları zengin ülkelerin sömürge olarak kullanılması arzusunu kamçılamıştır. Öncülüğünü Ä°ngiltere’nin yaptığı sömürgecilikte Ä°ngiltere’yi Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, Rusya gibi ülkeler izlemiÅŸtir. Sömürgecilik kervanına ABD’nin de katılmasıyla sömürgecilik anlayışı Pasifik Okyanusuna da egemen olmuÅŸtur. Bunun yanı sıra büyük devletlerin çeÅŸitli ülkelerde maden, demiryolu, deniz iÅŸletmeleri vb dış yatırımları da vardır.

2-Avrupa’da Alman-Fransız; Balkanlar’da Rus-Avusturya Rekabeti:

Avrupa’daki Alman-Fransız anlaÅŸmazlığı savaşın diÄŸer bir nedenini oluÅŸturmaktadır. Alman milli birliÄŸinin kurulması aÅŸamasında Almanlar Fransızları yenmiÅŸler ve yer altı kaynakları açısından zengin Alsace-Lorraine’i Fransa’dan almışlardır. Bu tarihten itibaren Fransızlar bunu milli bir mesele haline getirmiÅŸlerdir.


DiÄŸer yandan Balkanlar’da da Rusya ile Avusturya arasında çekiÅŸme vardır. Akdeniz’e açılmak isteyen Rusya, Panislavizm politikasıyla Balkanları nüfuzu altına almak istemektedir. Aynı ÅŸekilde Avusturya’da Balkanlar’da hakimiyet kurmak istemektedir. Çıkar çatışması bu iki devlet arasında ÅŸiddetli rekabete yol açmaktadır.

3-Milliyetçilik:

1789 Fr. İnkılabı ile ortaya çıkan milliyetçilik fikri, milli devletler kurma düşüncesini geliştirmiş, bu anlayış daha sonra da Avrupa milletlerinin benimsediği kendi milletini üstün görme politikasının kaynağı olmuştur. Panislavizm, Pan-Germenizm gibi milliyetçi akımların ortaya çıkması bu anlayışın ürünüdür.

1-Osmanlı Topraklarının Paylaşılması İsteği:

Osmanlı toprakları üzerindeki nüfuz mücadelesi ve ileride “Hasta Adam’ ın” mirasının ne ÅŸekilde paylaşılacağı meselesi, I. Dünya Savaşına yol açan bir diÄŸer önemli nedendir. XIX. Yüzyıl baÅŸlarındaki Rus, Ä°ngiliz, Fransız rekabetine, yüzyılın sonlarında Almanya’nın da katılması bu rekabeti hızlandırmıştır.

2-Hızlı Silahlanma-Militarizm:

Milli birliÄŸini oluÅŸturan Almanya kısa sürede sanayileÅŸmiÅŸ ve sanayisinin bir kısmını savaÅŸ sanayiine yöneltmiÅŸtir. Alman Krupp fabrikalarında büyük toplar, diÄŸer ülkelerini yaptıklarından farklı silahlar yapılırken, tersanelerinde denizaltılar ve savaÅŸ gemileri yapılmakta idi. Almanya’nın bu davranışı, diÄŸer Avrupa devletlerini de silahlanma yarışına yöneltmiÅŸtir. Bu da militarizmin güçlenmesine ve yönetenlerin yönettikleri halkı savaÅŸa özendirmelerinde etkili olmuÅŸtur.

3-BloklaÅŸma:


Almanya milli birliÄŸini kurduktan sonra, dış politikada farklı bir yol izlemiÅŸtir. Alman milli birliÄŸinin kurucusu Bismarc, Almanya’yı Avrupa’nın karada en güçlü devleti haline getirmek arzusundadır. Bismarc’in bu arzusunu gerçekleÅŸtirmesini engelleyecek tek güç Fransa’dır. Çünkü Alman milli birliÄŸi kurulurken Fransızlar, Almanlara yenilmiÅŸlerdir.

Bismarc, Fransa’nın en kısa sürede kendisini toparlayacağı ve Almanya’dan bu yenilginin intikamını almaya çalışacağı inancındadır. Ä°ÅŸte bu inanç Almanya’yı güçlü devletle Fransa’ya karşı Almanya’nın yanına çekme arayışına yöneltmiÅŸtir. Böylece dünya devletleri arasında ilk kez gruplaÅŸma hareketi baÅŸlatılmıştır. 1860-1890 yılları arasında yapılan antlaÅŸmalarla Almanya, Ç.Rusya’sı, Avusturya-Macaristan’ı yanına almıştır. Bu birliÄŸe “Üçlü Ä°ttifak” adı verilmiÅŸtir. Ä°talya da daha sonrada Üçlü Ä°ttifaka katılmıştır. 1890’a kadar Üçlü Ä°ttifak da her hangi bir çözülme yaÅŸanmamıştır.

1890’da Almanya’da bir taht deÄŸiÅŸikliÄŸi yaÅŸanmış yeni imparatorla BaÅŸbakan Bismarc arasında dış politikada ciddi görüş ayrılıkları yaÅŸanmaya baÅŸlamış, bu yüzden de Bismarc baÅŸbakanlıktan istifa etmiÅŸtir. II. Wilhelm döneminde Almanya, Ç.Rusya’sının kendi yanında yer almasını gereksiz görmüş ve 1890’da Ç.Rusya’sı ile süresi dolan ve yenilenmesi gereken antlaÅŸma yapılmayarak, Rusya devletlerarası alanda Almanya’nın karşısına itilmiÅŸtir.

Bu durum Rusyayı 1894 de Fransa ile anlaÅŸmaya yöneltmiÅŸtir. Bu birlikteliÄŸe Ä°ngiltere nin de katılmasıyla Üçlü Ä°ttifaka karşı “Üçlü Ä°tilaf” bloÄŸu oluÅŸturulmuÅŸtur. Zamanla bloklar arasındaki ekonomik rekabet, silahlanma yarışı gerginlik yaratmış, bu gerginlik de I. Dünya Savaşının çıkışında etkin rol oynamıştır.

I. Dünya Savaşı’nın BaÅŸlaması-GeliÅŸmesi

Osmanlı Devleti’nin SavaÅŸa Girmesi

Osmanlı Devleti birkaç asır süren Gerileme Döneminde, özellikle de son yıllarda devletler arası alanda yalnızlığa itilmiÅŸtir. Büyük devletler açısından bir güç olarak görülmemektedir. Buda Osmanlı Devleti’ni, dünyada gruplaÅŸmalar hızla sürerken, ittifak yapabileceÄŸi bir ülke bulabilme sıkıntısına sokmuÅŸtur. Üçlü Ä°tilaf grubu, Osmanlı Devleti ile ittifak yapmaya sıcak bakmamakta, Osmanlı Devleti nin ittifak yapmak zorunda bırakıldığı Üçlü Ä°ttifak grubuna dahil olmak ise Osmanlı Devletine sıcak gelmemektedir. Osmanlı Devleti nin Üçlü Ä°tilaf devletlerine ayrı ayrı yaptığı ittifak tekliflerini reddedilmesi, Osmanlı Devletini yalnız kalmamak için Almanya nın dahil olduÄŸu Üçlü Ä°ttifak ile anlaÅŸmaya mecbur etmiÅŸtir.

Artık Avrupa da bu gerginliÄŸi savaÅŸa dönüştürecek bir kıvılcım beklenmektedir. Avusturya-Macaristan veliahdının Saraybosna yı ziyareti sırasında bir Sırplı tarafından öldürülmesi ile beklenen bu kıvılcım çıkmıştır. Bu olayın intikamını almak için Sırbistan’a savaÅŸ açmaya karar veren Avusturya-Macaristan, müttefiki Almanya tarafından cesaretlendirilmiÅŸtir. Böylece I. Dünya Savaşı Avusturya-Macaristan ile Sırbistan arasında baÅŸlamıştır. Rusya’nın Sırbistan’ı yalnız bırakmamak amacıyla savaÅŸa katılması, Almanya’nın da Avusturya-Macaristan ın yanında savaÅŸa girmesini kaçınılmaz kılmıştır.

Almanya savaÅŸa katıldığını dünyaya ilan etmeden önce, 2 AÄŸustos 1914 gecesi Ä°stanbul’da üst düzey Ä°ttihat ve Terakki yöneticileriyle gizli bir ittifak görüşmesi yapmış ve bu görüşme sonunda Osmanlı Devleti ile Almanya arasında gizli bir ittifak anlaÅŸması yapılmıştır. Bu ittifaka göre; Almanya nın savaÅŸta Avusturya-Macaristan ın yanında yer alması halinde Osmanlı Devleti de Almanya nın yanında yer alacaktır. Osmanlı topraklarına yönelik bir saldırı halinde, Almanya Osmanlı Devleti ni koruyacaktır. Bu ittifakla bir anlamda Osmanlı Devleti nin kendi ihtiyaç duyduÄŸu anda yanında yer alması imkanını elde eden Almanya nın; 2/3 AÄŸustos 1914 gecesi I. Dünya Savaşına katılmasıyla savaşın alanı geniÅŸlemiÅŸtir.

Almanya savaşa girmesi ile birlikte Alman Genel Kurmayının 1900 lerde hazırladığı savaş planını uygulamaya koymuştur. Bu plana göre Almanya savaşa girdiği andan itibaren bütün gücüyle Fransa üzerine yüklenecek ve 6 haftalık süre zarfında Avusturya-Macaristan Rus kuvvetlerini oyalayacaktır. 6 haftalık sürenin tamamlanması ile birlikte Fransızların işini bitirmiş olan Almanlar, Avrupa topraklarından geçerek Rusya üzerine yürüyecekler ve Avusturya kuvvetleri ile birlikte Rusya ya kesin darbeyi indireceklerdir.

Almanya nın savaşa katılmasından sonra uygulamaya konan bu plan başarılı olamamış, Almanlar Fransızları yenemedikleri gibi, Fransız topraklarında ağır kayba uğramışlardır. Öte yandan Avusturya da, Rus kuvvetlerini oyalamada yetersiz kalmıştır. Fransızları yenemeyen Almanların, Avrupa topraklarını çiğnemeleri ve Belçika ya saldırmaları, Belçika nın yanı sıra, İngiltere nin de Almanya ya karşı savaşa katılmasına yol açmıştır. Kafkasya topraklarında Avusturya ile birlikte, Ruslara yok edici darbeyi indiremeyen Almanların Avrupa da uyguladıkları savaş planları tümüyle başarısız olmuştur. Bu başarısızlık Almanları zinde yeni kuvvetler bulmaya ve yeni cepheler açmaya yöneltmiştir.

Almanların bu amaçlan kullanabilecekleri hazırdaki kuvvet Türk kuvvetleri idi. Osmanlı Devletini savaşın içine çekmek için bir mizansen gerekmekte idi. Akdeniz de Ä°ngiliz gemileri ile çarpışan ve Türk BoÄŸazlarına giren iki Alman savaÅŸ gemisi Türkiye yi savaÅŸa sokacak bahane oldu. Osmanlı devleti önce bu gemilerin Almanya dan satın alındığını duyurdu. Yavuz ve Midilli adı verilen Alman mürettebatlı, Türk bayraklı bu gemiler, Enver PaÅŸanın bilgisi dahilinde Karadeniz’e çıkarılmışlardır. Amiral Åžusan komutasındaki bu gemilerden Rus kalelerine ateÅŸ açılması, Rusya nın bu olayı Osmanlı Devleti nin kendisine savaÅŸ ilanı olarak deÄŸerlendirip karşılık vermesi, Osmanlı Devletinin bir anda kendisini savaşın içinde yer almaya mecbur etmiÅŸtir.

Bütün bu geliÅŸmeler yaÅŸanırken, Almanya nın Avrupa’da savaÅŸması, UzakdoÄŸu da yayılmacı bir politika izleyen Japonya nın iÅŸine yaramıştır. Almanya ya 23 AÄŸustos 1914 de savaÅŸ ilan eden Japonya, Almanya nın UzakdoÄŸu daki sömürgelerini ele geçirmiÅŸ ve Kasım 1914’de savaşı kendi açısından sonuçlandırmıştır.

I Dünya Savaşında Türk Cepheleri

Osmanlı Devletinin savaşa katılmasıyla savaş alanı genişlemiştir. Bir çok cephede savaşmak zorunda kalan Osmanlı Devleti nin hareket planının esasını, İttifak Devletleri nin Avrupa da ki yükünü hafifletmek oluşturmaktadır. Bu amaçla 3 aşamalı şu plan uygulanacaktır:

Ruslara karşı; Orta Asya’daki ve Kafkasya’daki Müslümanların, halifenin ilan edeceÄŸi cihat çaÄŸrısı ile harekete geçirilmesi.

Ä°ngilizlere karşı; HabeÅŸistan, Sudan, Trablusgarp’daki Müslümanların yine halifenin cihat çaÄŸrısı ile harekete geçirilmesi.

Boğazların Türk ve Alman kuvvetlerince ortak savunulması.

Bu planla; Kafkasya’da Ruslar, SuveyÅŸ’de Ä°ngilizler meÅŸgul edilerek, Almanya ve Avusturya’nın yükü hafifletilecek, Ä°ngiltere’nin Hindistan ile olan deniz yolu baÄŸlantısına engel olunacak ve güneyde ki zengin petrollerden ittifak devletlerinin yararlanması saÄŸlanacaktır. I. Dünya Savaşında bu amaçla Türk Ordusu ÅŸu cephelerde savaÅŸmıştır.

1-Çanakkale Cephesi:

İngiliz ve Fransız ortak saldırılarına karşı savaşılan bu cephede gerçekleşen muharebeler, Türkler açısından savaşın en önemli olayıdır.

Çanakkale’de bir cephe açılmasının sebebi, Ä°tilaf devletleri açısından şöyledir: Çanakkale boÄŸazını geçmek, Ä°stanbul’u ele geçirmek, Osmanlı devletini savaÅŸ içinde çökertmek, sonrada müttefikleri Rusya’ya yardımda bulunmaktır. Ä°tilaf devletleri yetkililerinin düşüncesine göre; Osmanlı Devletinin savaÅŸ dışı bırakılmasıyla SüveyÅŸ kanalı ve Hint Yolu üzerindeki Osmanlı baskısı kalkacak, Balkan Devletleri’nin Ä°ttifak Devletleri saffında yer almaları önlenecektir.

Çanakkale SavaÅŸlarında Tümen Komutanı M. Kemal Düşmana ilerleme imkanı tanımamış, düşmanın Çanakkale’den geçerek Ä°stanbul’u iÅŸgal etmesine izin vermemiÅŸtir. Emsalsiz bir zafer olarak tarihe geçen Çanakkale Savaşının sonuçları şöyle sıralanabilir:

A-) İnsan kaybı açısından dünya tarihinde en yüksek kaybın savaşlardan biridir. Yaklaşık olarak 254.000 Türk, 250.000 yabancı olmak üzere toplam 504.000 insanın hayatına malolmuştur.

B-) Türk Ordusu’nun hesaba katılmayan savaÅŸ gücü, direnme azmi ve baÅŸarısı I. Dünya Savaşı’nın uzamasına neden olmuÅŸtur.

C-) İstanbul ve Boğazlar mutlak bir istiladan kurtulmuşlardır.

D-) Ä°ngiltere ve Fransa boÄŸazları geçip, Rusya’ya yardım ulaÅŸtıramadıkları için Rusya’da sıkıntı artmış, bu da BolÅŸevik Ä°htilali’nin baÅŸarıya ulaÅŸmasına ve Rusya nın savaÅŸtan çekilmesi Kars, Ardahan, Batum’un geri alınması imkanını saÄŸlamıştır.

E-) Türk Milletine moral kazandırmıştır.

F-) Çanakkale’de yeni Türk Devleti’nin ilk temelleri atılmış, Milli Mücadele hareketinin lideri M. Kemal’in büyük kabiliyeti ortaya çıkmıştır.

2-Kafkas Cephesi:

Bu cephede Ruslara karşı savaşılmıştır. Enver PaÅŸa komutasında ki 150.000 kiÅŸilik Türk ordusu, Sarıkamış Taarruzunu baÅŸlatmış ancak taarruz ağır kış ÅŸartları yüzünden 100.000 kayıp verilerek, baÅŸarısızlıkla sonuçlandırılmıştır. Bu baÅŸarısızlıktan yararlanan Rus birlikleri Erzurum, MuÅŸ, Bitlis, Trabzon ve Erzincan’ı ele geçirmiÅŸlerdir. 1916 yazında Diyarbakır’da ki 16. Kolorduya komutan olarak atanan M. Kemal, Rus birliklerinin Diyarbakır yönündeki ilerleyiÅŸlerini durdurmuÅŸ, karşı taarruzla MuÅŸ ve Bitlis’i geri almıştır. 1917 BolÅŸevik Ä°htilali ile Kafkas Cephesi’nde harekat durmuÅŸtur.

3-Kanal Cephesi

Mısır’da Osmanlı hakimiyetini yeniden saÄŸlamak ve SüveyÅŸ Kanalını ele geçirerek, Ä°ngiltere’nin Hindistan yolunu kesmek amacıyla giriÅŸilen Kanal Harekatı, 1915 yılı başından itibaren iki kol halinde ilerlemiÅŸlerdir. Gerekli ulaşım imkanlarının saÄŸlanamaması yüzünden harekat baÅŸarısızlıkla sonuçlanmış, karşı taarruza geçen Ä°ngilizler, Türk ordusunu geri çekilmeye mecbur etmiÅŸlerdir.

4-Filistin Cephesi:

Kanal Harekatının baÅŸarısızlıkla sonuçlanması yüzünden, bu bölgedeki savaşın ağırlık noktası Filistin ve Suriye’ye kaymıştır. Bu arada Mekke Emiri Åžerif Hüseyin ile anlaÅŸan ve onlara Suriye, Irak ve Hicaz’ı içine alan, müstakil bir Arap Devleti kurmaları vaadinde bulunan Ä°ngilizler, aynı zamanda Siyonistlere de Filistin’de bir devlet kurmaları sözünü vermiÅŸtir. Böylece Ä°srail Devleti’nin kurulması için gerekli zemin hazırlanarak, Filistin Meselesi olarak bilinen olayların tohumları saçılmıştır.

1917’de Ä°ngilizlerle Kudüs’ü ele geçirmiÅŸler, 1918’de M. Kemal ‘ in komuta ettiÄŸi 7.Ordu mevzilerini baÅŸarıyla savunmuÅŸtur. 8. Orduya bozan Ä°ngilizler, M. Kemal PaÅŸa’ nın ordusunu da yok etmek istediler. Bunu anlayan M. Kemal Ä°ngilizlere karşı baÅŸarılı savaÅŸlar vererek, ordusunu imhadan kurtarmıştır.

5. Irak Cephesi:

1914’te Basra’ya asker çıkaran Ä°ngilizler, Abadan petrollerini korumak ve kuzeye doÄŸru ilerleyerek, Ruslarla birleÅŸip Anadolu’yu çember içine almak düşüncesindedirler. Ayrıca; Türk kuvvetlerinin Ä°ran’a girmesini ve Hindistan’ı tehdit etmesini önlemeyi de düşünmüşlerdir. Kütulamara’ya ve oradan da kuzeye ilerleyen Ä°ngilizler, 1915 sonlarında kuvvetlerin büyük bölümünü kaybederek, geri çekilmiÅŸlerdir. Ä°ngilizler karşısında elde edilen bu baÅŸarılar uzun sürmemiÅŸ,yeniden Basra’ya kuvvet çıkaran Ä°ngilizler, 1917’de BaÄŸdat’a girmiÅŸlerdir. 1918’de Kerkük’ü ele geçiren Ä°ngilizler, Mondros Mütarekesi imzalandığı sırada Musul yakınlarına kadar gelmiÅŸ bulunmaktadırlar.

6.Galiçya ve Makedonya Cephesi:

Türk kuvvetleri ve müttefiklere yardım amacıyla Osmanlı sınırları dışındaki Galiçya ve Makedonya da savaşmışlardır. Galiçya cephesinde Alman-Avusturya kuvvetlerine yardım eden Türk kuvvetleri Romanya kuvvetlerini yenmişlerdir. Makedonya da da Türk askerleri Bulgar kuvvetlerine yardımcı olmuşlardır.

I. Dünya Savaşı Yıllarında Yapılan Gizli Antlaşmalar

Türklerin I.Dünya Savaşında İtilaf Devletlerine karşı cephe alması, öteden beri İtilaf Devletleri tarafından düşünülen, Osmanlı topraklarının paylaşılması projesini hem kolaylaştırmış, hem de hızlandırmıştır. 1915-1917 yılları arasında yapılan gizli antlaşmalar zinciri ile Osmanlı toprakları, İtilaf Devletleri arasında şu şekilde paylaşmışlardır.

1.İstanbul Antlaşması:

Ruslar, İngiliz ve Fransız donanmalarının Çanakkale Savaşına giriştikleri sırada bu devletleri sıkıştırarak, Boğazlar ve İstanbul ile ilgili bazı isteklerde bulunmuşlardır. 1915 baharında yapılan görüşmeler sonunda İngiliz ve Fransızlar, İstanbul ve boğazları Ruslara vermeyi kabul etmişlerdir. Ayrıca Trakya da Midye den Enez e çekilen bir hattın doğusunda kalan arazi ile Sakarya ağzından başlayarak Gemlik körfezine inen bir hattın batısında kalan bir toprak parçası da Ruslara veriliyordu. Rusya ya verilecek topraklar arasında Gökçeada ve Bozcaada da vardı. Buna karşılık Ruslarda İngiltere ve Fransa nın Anadolu ve orta doğudaki Osmanlı toprakları ile İskenderun körfezi ve Toroslara kadar Çukurova üzerindeki haklarını tanımayı kabulleniyorlardı.

2.Londra Antlaşması:

1915 ‘de Londra da Ä°ngiliz ve Fransız ve Ä°talyanlarla arasında yapılmıştır. Bu antlaÅŸma ile zaten Ä°talya’nın elinde bulunan 12 adada Ä°talya tam hakimiyet kazanıyordu. Ä°ngiltere,Fransa ve Rusya’nın Osmanlı Devleti’nin Asya’daki topraklarını paylaÅŸmasına karşılık Ä°talya’ya da Antalya bölgesinde buna eÅŸdeÄŸer bir pay verilmesini kabul ediyordu.

3.Sykes-Picot Antlaşması:

Bu antlaÅŸma ile ilgili görüşmeler Ä°talya’nın savaÅŸa katılmasından önce baÅŸlamış, ancak; Ä°talya savaÅŸa katıldıktan sonra sonuçlanmıştır. Bu antlaÅŸma ile AladaÄŸ, Kayseri, AkdaÄŸ, YıldızdaÄŸ, Zara,EÄŸin ,Harput ile sınırlanan arazi ile Kilikya, Suriye, ve Musul Fransa’ya bırakılıyordu. Hayfa, Akka limanları ile Irak ve Fransızlara verilen arazinin güneyi de Ä°ngiltere’ye kalıyordu.

4.St.Jean de Maurienne Antlaşması:

Rusya nın 1917 BolÅŸevik Ä°htilali sonucu savaÅŸtan çekilmesi üzerine Ä°ngiltere ve Fransa Ä°talya ya daha fazla önem vermeye baÅŸlamışlardır. Ä°talya ile yapılan St.Jean de Maurienne AntlaÅŸması ile Ä°talya ya Sykes-Picot AntlaÅŸmasını tanıması kaydıyla Ä°zmir ve Konya ya kadar olan bölge veriliyordu. Ancak uygulama da bu antlaÅŸmaya baÄŸlı kalınmamış, Ä°zmir’e Ä°talyanlar yerine Yunanlıların çıkarılması kararı verilmiÅŸtir.

A.B.D ‘nin I. Dünya Savaşına Katılması

1917 Nisanından itibaren Rusya’nın savaşı terk etmesi ile Ä°tilaf kanadında ortaya çıkan boÅŸluÄŸu, savaÅŸa katılan A.B.D doldurmuÅŸtur. A.B.D nin savaÅŸa katılması, Almanya nın 1915 den itibaren baÅŸlatmış olduÄŸu denizaltı savaÅŸlarının bir sonucudur. Ä°ngiltere savaşın başından itibaren donanması ile Almanya’yı abluka altına alarak Almanya nın ticari gücünü kırmaya çalışmıştır.

Almanya da, Ä°ngiltere nin bu ablukasını kırmak için geniÅŸ çaplı bir denizaltı savaşı baÅŸlatmıştır. 1915 Mayısında iki Ä°ngiliz yolcu gemisi (Lusitania ve Arabic) Alman denizaltları tarafından batırılmış ve birçok Amerikalı yolcuda bu olaylarda hayatını kaybetmiÅŸtir. Bu olaylar Amerikan-Alman iliÅŸkilerini gerginleÅŸtirmiÅŸ ise de, Almanya nın geri adım atması, bir daha bu tür olaylar olmayacağına dahi teminat vermesi üzerine ABD daha ileri gitmemiÅŸtir. Buna raÄŸmen 1916’da bu kez de bir Fransız yolcu gemisinin Alman denizaltlılarınca batırılması ve bu olayda da bazı Amerikan vatandaÅŸlarının ölmesi üzerine, iki devlet arasındaki iliÅŸkilere yeniden gerginlik kazandırmıştır.

Almanya denizaltı savaÅŸlarını sürdürürken, diÄŸer taraftan da Ä°tilaf güçlerine yardım eden Amerika ya karşı, özellikle Lâtin Amerika ülkelerinde Amerikan aleyhtarı faaliyetlere giriÅŸmiÅŸlerdir. 1917 de Almanya, Amerika ile arası bozuk olan Meksika’ dan faydalanma yoluna gitmiÅŸtir.

Amerika, Almanya ya karşı savaşı baÅŸlattığı taktirde Meksika Almanya’nı yanında yer alacak, Almanya Meksika’ya ekonomik yardım yapacak ve ayrıca Amerikan topraklarından olan Teksas, Yeni Meksika ve Arizona eyaletlerini Meksika’ya verecektir. Buna karşılık Meksika, Japonya ile Almanya arsında aracılık yaparak Amerika ya karşı bir Japon Alman Meksika ittifakını kurulmasını saÄŸlayacaktır.

Bu olayı Amerikanın dış politikasının esaslarını çizen Monröe Doktrinine aykırı bulan Amerika’nın artık sessizce kalabilmesi imkansızdır.1917 de iki amerikan ticaret gemisinin alman denizatlılarınca batırılması bardağı taşıran son damla olmuÅŸ ve 2 nisan 1917 de ABD Almanya ya karşı olarak 1. Dünya savaşına katılmıştır. A.B.D.’nin üstün teknolojisi ile ve zinde kuvvetleri ile yorgun Ä°tilaf Devletleri nin yer alması Ä°tilaf Devletleri nin savaşı kazanma ÅŸansını artırmıştır.

Savaşın taraflara çok ağır gelmeye başladığı sırada, herkesin barışa özlem duyduğu bir atmosferi oluşturmayı ABD başkanı Wilson düşünmüş ve 14 maddelik Wilson Prensiplerini açıklamıştır.

Wilson Ä°lkelerine göre; Avrupa’da milliyetler arası tutularak, siyasi harita bu esasa göre düzenlenecektir. Ä°ÅŸgal edilen yerler hemen boÅŸlatılacak, küçük devletlerin bağımsızlıkları büyük devletlerin teminatı ile saÄŸlanacaktır. Osmanlı Devleti’nin Türklerle mesken kısımlarında Türk hakimiyeti saÄŸlanacaktır. Ancak; Türk olmayan milletlere muhtar geliÅŸme imkanı saÄŸlanacaktır. Çanakkale BoÄŸazı devamlı olarak bütün milletlerin gemilerine açık tutulacak ve bu durum uluslar arası garanti altına alınacaktır.

Dünya Savaşını Sona Erdiren Antlaşmalar

Rusya nın BolÅŸevik Ä°htilâli üzerine savaÅŸtan çekilmesiyle Rusya, Brest-Litovsk AntlaÅŸması ile savaşı sona erdirmiÅŸtir. Rusya bu antlaÅŸma ile tüm DoÄŸu Anadolu dan çekiliyor; Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı devletine geri veriyordu.

Romanya, Bükreş Antlaşması ile savaşa son vermiştir. Bulgaristan ile Neuilly Antlaşması yapılmıştır. Avusturya Saint-German Antlaşmasını, Macaristan ise Trianon Antlaşmasını imzalayarak, I Dünya Savaşına son vermiştir.

Almanya ile Versailles Antlaşması yapılmıştır. Osmanlı Devleti ile Mondros Mütarekesi imzalanmıştır. Mondros Mütarekesinin imzalanmasında Wilson Prensiplerinin Osmanlı Devletini ilgilendiren 12. Maddesi etkili olmuştur. Antlaşması önemli bazı maddeleri şunlardır.

1) Boğazlar açılacak, bu bölgelerdeki istihkamlar müttefikler tarafından işgal edilecek.

2) Anlaşma devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durum halinde, herhangi bir stratejik noktayı işgal edebileceklerdir. (7.Madde)

3) Ermenilere bırakılması düşünülen DoÄŸu Anadolu’daki altı ilde (Erzurum, Van, Diyarbakır, Bitlis, Sivas, Harput) karışıklık çıktığı taktirde, AntlaÅŸma Devletleri bu bölgeleri de iÅŸgal edebileceklerdir.

4) Tüm haberleşme istasyonları Anlaşma Devletlerince denetim altında tutulacaktır.

5) Sınırların denetlenmesi ve iç düzenin korunması için gerekli olacak birlikler dışında, Osmanlı ordusu terhis edilecek, bütün savaş gemileri ordunun araç, gereç ve cephanesine el konacaktır.

6) Tüm liman ve tersanelerden Anlaşma Devletleri yararlanabileceklerdir.

Bu maddelerden de anlaşılacağı üzere Mondros Mütarekesi tam bir teslimiyet belgesidir. Bu müzakere ile İtilaf Devletleri nin Osmanlı topraklarını istila etmesi kolaylaşmıştır.

1.Dünya Savaşı’nın Sonuçları

a) Siyasi Sonuçları:

Dünya haritası deÄŸiÅŸmiÅŸtir. Avusturya-Macaristan imparatorluÄŸu parçalanmış, Çarlık Rusya’sı ve Osmanlı Devleti yıkılmıştır. Osmanlı toprakları üzerinde yeni devletler ortaya çıkmıştır.Yeni rejimler doÄŸmuÅŸtur. Çarlığın yıkılması üzerine Rusya’da ilk kez sosyalist sistem uygulanmıştır. Anadolu’da M. Kemal’in önderliÄŸinde Milli Mücadele hareketi baÅŸlatılarak, Yeni Türk Devleti’nin temelleri atılmış ve Cumhuriyet idaresine geçiÅŸ süreci baÅŸlatılmıştır.

b Ekonomik Sonuçları:

Avrupa, savaÅŸ öncesindeki ekonomik gücünü yitirmiÅŸ, bu güç A.B.D. ve Japonya’ya geçmiÅŸtir. Avrupa’da ekonomi de devlet müdahalesi dönemi baÅŸlamıştır. Avrupa Devletleri savaÅŸ sonrasında planlı kalkınma dönemi baÅŸlamıştır. Avrupa’da savaÅŸ sonrasında yüksek enflasyon yaÅŸanmıştır. Osmanlı devleti ise savaÅŸ sonrasında ekonomik açıdan tam olarak çökmüştür. Bu da Osmanlı Devleti’nin sonunu getirmiÅŸtir.

c) Toplumsal Sonuçları

10 milyon insanın ölümüne 20 milyon insanın yaralanmasına ve sakat kalmasına yol açmıştır. Özellikle Avrupa’da üretici genç nüfusun azalmasına, tüketici nüfusun çoÄŸalmasına, dolayısıyla da ekonominin alt üst olmasına neden olmuÅŸtur. Pek çok Batılı ülke savaÅŸ sırasında cepheye giden askerlerinin üretimde ortaya çıkardığı boÅŸluÄŸu dolduran ve ekonomik özgürlüklerini kazanan kadınlarına siyasi haklarını tanımak zorunda kalmıştır.

(Visited 13 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 14.12.2007 tarihinde Sema tarafından, Büyük Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu bölümünde paylaşılmıştır ve 42993 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 13 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Osmanlı Devleti | 1. Dünya Savaşı ve Osmanlı [1914-1918] orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleLiderlik Nedir? Tanımı | Liderin Özellikleri Nedir? Liderlik Kavramları Nelerdir? Sonraki MakaleBaÄŸ-Kur Sigortalı Bilgi Sistemi | Sigortalılık Bilgileri - Borç Durumu - Hizmet Listesi - Aylık Bilgileri

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz