Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Öğrenme | Ä°nsanlar YaÄŸmur Altında Niçin BaÅŸlarını EÄŸiyor Olabilir? – Etkili Öğrenme..


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 13.06.2008 tarihinde Sema tarafından, YaÅŸam Koçu | Daha Kaliteli Bir YaÅŸam İçin bölümünde paylaşılmıştır ve 615 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


ÖĞRENME…

İNSANLAR YAĞMUR ALTINDA NİÇİN BAŞLARINI EĞİYOR OLABİLİR?
ETKİLİ ÖĞRENME


İNSANLAR YAĞMUR ALTINDA NİÇİN BAŞLARINI EĞİYOR OLABİLİR?

Konuya öğrenme kuramları çerçevesinde yaklaÅŸalım. YaÄŸmurun insanda barınma ihtiyacı hissettiren doÄŸal bir olay olduÄŸunu düşünebiliriz. Çünkü yaÄŸmura maruz kalmak ve sonrasında kurulanamamak üşütmemize, savunma sistemimizin zayıflamasına ve sonrasındaysa her türlü viral ve bakteriyel enfeksiyonlara yakalanmamıza neden olabiliyor. Bu nedenden ötürü, yaÄŸmur bizlerde üstü kapalı ve korunaklı bir alana sığınma davranışını tetikliyor. Peki, bu davranış nasıl tetikleniyor. Elbette ki, eÄŸer ki sözünü ettiÄŸimiz birincil bir güdü ve o güdüyü dolaysız ve araçsız tetikleyen doÄŸal bir uyaransa klasik koÅŸullanma kuramının da üzerine kurulduÄŸu koÅŸulsuz uyaran – koÅŸulsuz yanıt iliÅŸkisinden bahsetmemiz gerekiyor. Nasıl ki açlık yemek yeme davranışını, susuzluk su içme davranışını tetikliyorsa, yaÄŸmur da bir barınak bulma davranışını tetikliyor.


Davranışçı ekol ve öğrenme kuramlarının birçoÄŸu çevremizdeki her türlü uyarana verdiÄŸimiz yanıtlardan bahsediyor. Bu öyle bir zincir ki, her bir uyaran zinciri, kendisiyle baÄŸlantısı kurulmuÅŸ yanıt zincirlerini tetikliyor. Zaten davranışçı psikologlar, öğrenmenin zaman almasını da bu zincirin öğrenilmesinin ve uyaran-yanıt iliÅŸkilerinin kurulmasının zaman almasına baÄŸlıyorlar. Buradaki zincirimiz, yaÄŸmur uyaranına karşı verdiÄŸimiz kapalı bir mekâna sığınma yanıtını oluÅŸturuyor. Atalarımızın ÅŸartlarını düşündüğümüzde, yaÅŸadıkları ya da sığındıkları alanlar giriÅŸi basık maÄŸaralardan oluÅŸuyordu. Haliyle bu maÄŸaraya girmek için baÅŸlarını eÄŸmek zorunda kalıyorlardı. Benzer ÅŸekilde, günümüzde de yaÄŸmur yaÄŸdığında altına girdiÄŸimiz brandalar vs… kimi zaman basık ve kafamızı eÄŸerek girebildiÄŸimiz korunaklar. Daha açık bir deyiÅŸle atalarımızdan devraldığımız davranış kalıpları halen basık brandalar gibi alçak korunak sistemleriyle ödüllendirilmekte. Dolayısıyla, yaÄŸmur yaÄŸdığında, bizlerde otomatik olarak başımızı eÄŸerek bir sığınaÄŸa girme davranışı tetikleniyor. Ancak, bu uyaran-yanıt iliÅŸkisinde kimi zaman yanıtların aralarındaki iliÅŸkiler öyle kuvvetleniyor ki, baÅŸtaki uyaran sondaki bir yanıtı da tetikleyebiliyor. Tıpkı bizim durumumuzdaki gibi. YaÄŸmur yaÄŸdığında, henüz civarda bir barınak bulunmamasına raÄŸmen insanlarda kafa eÄŸme davranışı gözlemlenebiliyor. Bu merkez açıklamamızdan sonra, gözlemin de insan davranışlarındaki önemine parmak basmamızda fayda var. YaÄŸmura karşı pek çok kiÅŸi başını eÄŸerek yanıt verince, sosyal çevresini sürekli olarak gözlemleyen diÄŸerlerinde de aynı davranışta bulunma eÄŸilimi oluÅŸuyor.

ETKİLİ ÖĞRENME

“Galiba sınavdan kötü not alacağım, ben niye baÅŸarısız oluyorum?”

“Galiba sınavdan kötü not alacağım, ben niye baÅŸarısız oluyorum?”
Her gün binlerce çocuğun kafasını kurcalayan bu soru belki de etkili öğrenme yöntemleriyle çözülebilecek basit bir sorundan öte olmayabiliyor. Son yollarda uzmanların üzerine basa basa tekrarladıkları bir bulgu var:
Öğrenme tipleri bireyden bireye farklılaşıyor ve her öğrenme tipine ilişkin etkili öğretme biçimleri de buna paralel olarak değişim gösteriyor.

Peki, öğrenme nedir?

Geçmiş deneyimlerin etkisiyle kişinin verdiği yanıtlarda beliren kalıcı değişimlere öğrenme deniliyor. Öğrenme kuramlarının çoğu davranışlarımızı şekillendirenin deneyimlerimiz olduğu konusunda ortak bir paydada buluşuyor ve öğrenmeyi, çevresel koşullara adaptasyon/ uyum gösteren bir süreç olarak tanımlıyor.

Felder Modeli’nden Öğrenmeye Bakış:
“Farklı Öğrenme Tipleri”


Bu modele göre her öğrenci, farklı bir öğrenme tipi içerisinde değerlendiriliyor. Bu farklı öğrenme tiplerine bir göz atacak olursak:

1.) ÖĞRENCİNİN BİLGİYİ İŞLEME TERCİHİNE GÖRE;

AKTİF ÖĞRENCİ

Bilgiyi, fikirlerini diğerleriyle paylaşıp tartışmalara katılarak ya da uygulamalar
yaparak öğreniyor.

“Hadi deneyelim ve nasıl iÅŸlediÄŸini
görelim.”

Grup çalışmalarına yatkın.

Not alarak ders dinlemeyi sevmiyor

Öğrencinin konuşup hareket ettiği dersler.

DÜŞÜNSEL ÖĞRENCİ

Öncelikle bilgi üzerine tek başına sessizce düşünmeyi tercih ediyor.

“Öncelikle bilgi hakkında etraflıcadüşünelim.”

Yalnız çalışmayı tercih ediyor.

Aktif öğrencilere nazaran daha iyi
not tutuyor.

Öğrencinin izleyip dinlediği dersler.

2.) ÖĞRENCİNİN BİLGİYİ ALGILAMA YÖNTEMİNE GÖRE;

DUYUMSAL ÖĞRENCİ

Kanıtlanmış gerçeklikleri öğrenme eğiliminde oluyor.

Soruları iyi çalışan yöntemler üzerinden çözmeyi seviyor ve beklenmedik sorulardan hoşlanmıyor.

Ayrıntılar konusunda sabırlı ve laboratuar çalışmalarını seviyor.

Uygulama yapma eÄŸiliminde ve dikkatli.

Gerçek dünyayla ilişkili olmayan derslerden hoşlanmıyor.

Gerçeklere dayanan dersler.

SEZGİSEL ÖĞRENCİ

Farklı olasılık ya da ilişkileri keşfetme eğiliminde oluyor.

Tekrarları sevmiyor, yeni şeylerin peşinden gidiyor. Sınıfta tartışılmamış materyaller üzerinden test edilmekten çekinmiyor.

Yeni kavramları kapmakta başarılı ve matematiksel formüllerle sıkıntı yaşamıyor.

Hızlı çalışmayı seviyor.

Fazla ezber ve alışıldık hesaplar gerektiren derslerden hoşlanmıyor.

Kavramsal, teorik dersler.


3.) ÖĞRENCİNİN BİLGİYİ KAPARKEN DAHA ÇOK HANGİ BİLGİ KANALINI KULLANDIĞINA GÖRE;



GÖRSEL ÖĞRENCİ

Resim, diyagram, grafik ve ifadeleri tercih ediyor.

SÖZEL ÖĞRENCİ

Yazılı ve sözlü tanımlamalar ila gösteri sunumlarını tercih ediyor.

4.) ÖĞRENCİNİN BİLGİYİ DÜZENLEME YOLLARINDAN HANGİSİNİ TERCİH ETTİĞİNE GÖRE;

TÜMEVARIMCI ÖĞRENCİ

Bilgiyi, her biri birbirini izleyen, doÄŸrusal nitelikli nedenselliklerle deÄŸerlendirmeyi tercih ediyor.

Özelden genele gelişen sunumları tercih ediyor.

Soruları mantıksal aşamaları bir bir geçerek çözüyor.

TÜMDENGELİMCİ ÖĞRENCİ

Bilgiyi, parçaları karışık alarak ve bütünsel değerlendirmeyi bağlantıları bir anda görmeyi seçiyor.

Genelden özele giden sunumları tercih ediyor.

Eğer ki genel resmi edinebildiyse, soruları bir anda çabucak çözüyor. Ancak nasıl çözdüğünü anlatırken
zorlanıyor.

Biliyor muydunuz ???

Yapılan bir araştırmaya göre öğrenciler;
Okuduklarının 10% unu;
İşittiklerinin 26% sını;
Gördüklerinin 30% unu;
Görüp işittiklerinin %50 sini;
Söylediklerinin 70% ini;
Yaptıkları şey konusunda söylediklerinin 90% ını akıllarında tutuyor

Felder Modeli Başarı İçin Öğrencilere Ne Öneriyor?

Aktif Öğrenciler: Eğer ki tartışma ve problem çözme aktivitelerinin az yapıldığı bir sınıfta öğretim görüyorsanız, kendi içinizde küçük gruplar oluşturarak ders konularını sırayla birbirinize anlatabileceğiniz öneriliyor. Diğerleriyle çalışmalar yaparak hangi konulardan test edilebileceğinize dair fikir sahibi olmanız ve bu sorulara karşı yanıtlarınızı hazırlamanız da verilen ipuçları arasında.

Düşünsel Öğrenciler: Gelen yeni bilgiler üzerine düşünmeye zamanınızın olmadığı bir sınıfta öğretim görüyorsanız bilgileri yalnızca okuyup ezberlemeniz değil çeşitli zaman aralıklarıyla tekrarlar yaparak olası soru ve uygulamalarına dair düşünmeniz öneriliyor. Okuduklarınız hakkında alacağınız ufak notların da yararının olacağı tüyolar arasında.

Duyumsal Öğrenciler: Duyumsal öğrenciler bilgiyi en iyi gerçek dünyayla bağdaştırdıklarında anlayabiliyorlar. Eğer ki pek çok materyalin soyut ve teorik olduğu bir sınıftalarsa öğretmenden kavramlar hakkında örnekler vermesini rica etmeleri öneriliyor.Eğer ki bundan da tatmin olamazlarsa arkadaşlarıyla konu hakkında beyin fırtınası yapmaları sunulan çözümler arasında.

Sezgisel Öğrenciler: Özellikle de ezber ve formüller üzerinden giden bir dersteyseniz, konular arasındaki bağlantıları bulmanız ya da öğretmene sormanız tavsiye ediliyor. Ayrıca testte sabırsızlık dolayısıyla yanlışlar yapabileceğiniz de söylenenler arasında. Bu nedenle de soruları sonuna kadar okuyup ve yanıtlarınızın üzerinden mutlaka tekrar geçmeniz öneriliyor.

Görsel Öğrenciler: Eğer ki görsel bir öğrencisiyseniz konuyla ilgili diyagramlar, şemalar, fotoğraflar ve daha pek çok görsel materyaller bulmanız öneriliyor. Bu konuda öğrencilerin hocalarından referans kaynak ya da CD sürümleri isteyebilecekleri de tavsiyeler arasında. Konuyla ilgili kavram haritaları oluşturarak önemli noktaları kare içerisine alabileceğiniz, altlarını çizebileceğiniz, örneğin bir konuyla ilgili tüm ayrıntıları aynı renkle renklendirebileceğiniz söyleniyor.

Sözel Öğrenciler: Konuyla ilgili kendi cümlelerinizle özetler ve konu planları çıkarmanız öneriliyor. Grup halinde yapılan çalışmalardan büyük verim alabileceğiniz de söylenenler arasında. Arkadaşlarınıza yapacağınız konu anlatımlarının size büyük katkısının bulunacağı belirtiliyor.

Tümdengelimci Öğrenciler:
Ayrıntılara girmeden önce genel resmi yakalayabilmeniz gerekiyor. Eğer ki öğretmen yeni konulara diğerleriyle herhangi bir bağlantı kurmadan direk olarak başlarsa sizin için sorun yaratabiliyor. Bir üniteye başlamadan önce ünitenin bütününe göz gezdirmeniz sizin için yararlı olabiliyor. Yeni öğrendiğiniz bilgileri daha önceden bildiklerinizle ilişkilendirmeye çalışmanız da öneriler arasında.

Tümevarımcı Öğrenciler: Bütüne adım adım yaklaşmayı tercih eden bu öğrencilerin doğrusal nedensellik barındıran mantıksal konu şemaları çıkarabilecekleri öneriliyor. Bütünsel bakış açılarını ise yeni öğrendiklerini eski bilgilerle bağdaştırarak geliştirebileceklerine dikkat çekiliyor.

Kaynak: Tübitak

(Visited 1 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 13.06.2008 tarihinde Sema tarafından, YaÅŸam Koçu | Daha Kaliteli Bir YaÅŸam İçin bölümünde paylaşılmıştır ve 615 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 2 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Öğrenme | İnsanlar Yağmur Altında Niçin Başlarını Eğiyor Olabilir? - Etkili Öğrenme.. orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleHazret-i Lokman Aleyhisselâm'ın Hikmeti Ve OÄŸluna Tavsiyeleri Sonraki MakaleAtatürk'ün Ölümü | Karnından Su Alınması

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz