Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Minyatür ve Gravür Sanatı


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 21.10.2007 tarihinde Sema tarafından, Türk Kültürü ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 3582 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Minyatür ve Gravür Sanatı


Minyatür ve Gravürler, Resim sanatının türleridir. Kendilerine özgü duygu, düşünce ve yaklaşımları, çizim ve teknikleri vardır. Resim sanatının tarihi gelişiminde rol almışlar, etkinlik sağlamışlardır. Farklı coğrafyalarda tarihi varlık alanına çıkmışlar, çeşitli kültür çevrelerini temsil etmişlerdir. Minyatürler renklidir. Gravürler siyah beyazdır. Her iki sanat türünün ortak noktası, satıh sanatı oluşlarıdır. İçinde oluştukları veya ilgilendikleri toplumlumun siyasi, sosyal, iktisadi, kültürel, askeri hayatlarını ve değindikleri konuların sanat ve estetik güzelliklerini günümüze yansıtmaları benzer özellikleridir. Denilebilirki; bu sanat türleri, geçmişten günümüze ulaşan tarihi belgelerdir. İnsanlık tarihinin kültür kaynaklarıdır.Resim sanatının hazineleridir.

Minyatürler ve minyatür sanatı, Asya kökenlidir.Türk resim sanatının bir türüdür. Türk toplumları tarafından tarihi varlık alanına çıkarılmıştır. Zaman içerisinde Türk İslam toplumlarını, İran ve Mezopotamya ve bölgelerini etkilemiştir.İran, Arap, Hind kültür çevrelerinde yaygınlanmış, degişik üslup özelliklerine sahip olmuşlardır. Osmanlı İmparatorluğunun ilk üçyüz yılı içinde en gelişmiş bir düzeye ulaşmışlardır.

Asya Türk Toplumlarında, resim sanatının ilk örnekleri M.Ö. 10.000-3000 lerde tarihi varlık alanına çıktı.Kaya resimleri, av ve ev eÅŸyaları üzerine çizilen ve iÅŸlenen hayvan motifleri, balık sırtı ÅŸeklindeki süslemeler ilk örneklerdi. M.Ö. 2000 lerde çeÅŸitli iÅŸaretler ve genellikle kartal motifleri resim ve süslemelerin baÅŸlıca temalarıydı. Bu dönemde boya üretimi geliÅŸti. Kırmızı boya bulundu. Resimlerde, iÅŸlemelerde, kullanılmaya baÅŸlandı. Hun impratorluÄŸunda ve özellikle Batı Hun Devletinde, Göktürklerde, Uygurlarda kökeni oymacılık ve süslemeye dayanan resim sanatı geliÅŸti. Bu sanatlara “Bediz”, ustalarına da “Bedizci dendi. M.S. 8.yy. da Uygur freskleri Türk minyatür sanatının ilk örnekleriydi.Ä°slam kültür çevresine giren Türk toplumlarının resim (Minyatüra) sanatı genelde Uygur kültür çevresinden etkilendi. Selçuklular zamanında yaygınlaÅŸtı. Yazma eserlerin süslemesinde ve konuların görüntü ile açıklanmasında kullanıldı. Bu sanatla ugraÅŸanlara “NakkaÅŸ” adı verildi. Aynüddevle, Åžihabüddin YavaÅŸi, Hacı el-Mevlevi, Konyalı Ahmed, Anadolu Selçuklu devrinin ünlü nakkaÅŸlarıydı. Kitab’al HaÅŸa-iÅŸ”-“Kitab fimarifet el Hıyal el Hendesiye”-“Yarka ve GülÅŸah”mesnevisi 12. ve l3.yy dan günümüze gelebilen minyatürlü yazmalardı.


Osmanlı Ä°mparatorluÄŸunun siyasi, sosyal, kültürel, askeri ve teknolojik hayatını, padiÅŸahların özelliklerini, zaferlerini, dönemlerinde meydana gelen olayları genel olarak üç grup kaynak belirledi, yazdı ve insanlık tarihine sundu. Bunlar; Naima, RaÅŸit ve Çelebizade Asım gibi vakanüvistler, AşıkpaÅŸazade, Peçevi ve Katip Çelebi gibi tarihçiler ve Evliya Çelebi gibi seyyahlar, Arifi, Eflatun, Lokman, Ali ve Talikzade gibi ÅŸehnamecilerdi. NakkaÅŸlarda bu yazarların eserlerini, onların anlattıkları veya doÄŸrudan tanık oldukları olayları resimlendirirlerdi. Bu yaklaşımla bir olay, bir durum, bir konu hem tarihci tarafından anlatılmış, hemde ressam(NakkaÅŸ) tarafından görüntülenmiÅŸ olurdu. Eserin gerçekle baÄŸlantısı saÄŸlanır, tarihi deÄŸeri artardı.Osmanlı Minyatürlerinin en belirgin özelliÄŸi ve kendine özgü niteliÄŸi, olayların belgelenmesi, Sultanların hayatlarındaki güç ve büyüklüğün sergilenmesi ve toplumun hayat tarzının ortaya çıkarılmasıydı. Açıklanan özellikler, her minyatüre tarihi bir belge deÄŸeri kazandırdı. Sanatın özendirilmesi, desteklenmesi, korunması Türk düşüncesinin sonucu ve töreler gereÄŸi idi.Osmanlı Ä°mparatorluÄŸunda ise, sanat bir kamu kurumu ve kamu hizmeti olarak kabul edilmiÅŸ, Saraya baÄŸlı ÅŸekilde örgütlenmiÅŸti. “NakkaÅŸhane” yerli ve yabancı nakkaÅŸların çalıştıkları yerdi. Bir usta veya ustalar grubu yönetiminde bulunan atölyelere ayrılmıştı. Minyatürler nakkaÅŸhanede ekip çalışmasıyla üretilir, ender olarak yaratılan eser ustanın adı ile anılırdı. Türk minyatürleri ruh ve düşünceleri, konu ve teknikleri, renkleri. çizim ve motifleri bakımından diger islam ülkeleri minyatürlerinden ayrılırdı. Anlatım tarzları açık ve gerçekçi idi. DoÄŸa ve insan eli ile yapılan eserleri (mimari gibi) toplumsal olay ve iliÅŸkileri en ince ayrıntılarına kadar ele alıyorlardı. Cografi, tarihi durum ve konuları iÅŸlemeleri, haritalardaki topoÄŸrafik stilleri tamamen kendine özgü bir uslup ve sanat yaratmıştı. Minyatür sanatı, imparatorluÄŸun kuruluÅŸundan baÅŸlayarak, güç ve geliÅŸmesine paralel olarak çeÅŸitli aÅŸamalardan, evrelerden geçti. PadiÅŸahların, yöneticilerin ilgi ve destekleri ölçüsünde yaygınlaÅŸtı. Her aÅŸamada özelliklerini korudu. Sinan bey, Matrakçı Nasuh, Nigâri, NakkaÅŸ Osman, Seyyid Lokman, NakkaÅŸ Hasan, Talikzade Subhi Çelebi, Nadiri, Levni, Abdullah Buhari Türk minyatür sanatının ÅŸaheserlerini günümüze kadar ulaÅŸtıran ünlü ustalardı.


Minyatür Sanatından Bazı Örnekler


(Visited 14 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 21.10.2007 tarihinde Sema tarafından, Türk Kültürü ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 3582 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 4 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Minyatür ve Gravür Sanatı orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki Makale[2006/Mayıs-Kasım] KPDS Çıkmış Sorular ve Cevapları | Ä°ngilizce-Almanca-Fransızca Sonraki MakaleSuikastler Tarihi | II. Abdülhamit Suikast GiriÅŸimi | 21 Temmuz 1095

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz