Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Mimar Sinanın Kafatası Yok ! | Mustafa Armağan’ın Araştırması – Sadece Osmanlı – İslam Medeniyeti’nin Değil İnsanlık Tarihinin Yetişti..


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 15.05.2008 tarihinde Hale tarafından, Büyük Osmanlı İmparatorluğu bölümünde paylaşılmıştır ve 2938 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Mimar Sinanın Kafatası Yok !!!


O sadece Osmanlı-İslam Medeniyeti’nin değil insanlık tarihinin yetiştirdiği en büyük mimarî dehalardandır.

Fakat gelin görün ki bu dehanın mezarı, ırkçılığın cazibesiyle açılmış içinden kafatası çıkartılmış ve kaybedilmiştir.

”Nasıl olur?” dediğinizi duyar gibiyim. Ben de ilk duyduğumda benzer bir tepki vermiştim.


Mustafa Armağan bu olayı anlattığı dostlarının gözlerini faltaşı gibi açıp : “Bu milli ayıbımızı lütfen yazma. Yetmişiki millete bir daha rezil olacağız yoksa” dediğini aktarır.

Ve şöyle cevap verdiğini söyler: “Hayır rezil olmayacağız. Asıl bu işin peşini bırakıp gerçeği öğrenmedikçe ve kafatasının nerede olduğunu bulmadıkça insanlığın yüzüne bakamaz hale geleceğiz” diyorum ben de.

Nihayet, bir daha böyle bir hadise yaşanmasın diye tepkimizi göstermemiz gerektiğine inanıyorum.

Atalarının, büyüklerinin kemiklerini bizim kadar mıncıklamaktan zevk alan başka bir toplum gösterilebilir mi aceba?

(Haklarını yemeyeyim. Galiba bir tek Ruslarla rekabet halindeyiz bu alanda)

Vakıa şudur:

1935 yılında Türk Tarihini Araştırma Kurumu’nun (Bugün, TTK) seçtiği bir heyet huzurunda Süleymaniye Camii’ nin yanındaki türbesinden kemikleri çıkarılır Mimar Sinan’ın.


Tabii geçen 350 yılın tesiriyle iskeletin büyük bir kısmı bozulmuştur.Mezarının yanı başında Sinan’ın sağlam kalabilmiş iskelet parçaları üzerinde yapılan inceleme, Dönemin yaygın ırkçı telakkisi uyarınca kafatası incelenir. Türk ırkının brakisefal (yassı-yuvarlak kafalı) ispatlanmaya girişildiği bu romantik yılların hakim anlayışına uygun özellikte çıkar Sinan’ın kafatası. Neticede memnuniyetle mezar kapatılır.

Ancak Sinan’ın kafatası kurulacak Antropoloji müzesinde muhafaza edilmek üzere heyet tarafından alıkonulur.

İbrahim Hakkı Konyalı’dan naklettiğine göre, 1940′ larda bu hadiseden habersiz olarak türbeyi restore edenler mezarı açtıklarında Mimar Sinan’ın iskeletinde kafatasının olmadığını görünce telaşe kapılırlar. Araştırma yapılır ama nerede muhafaza edildiği tespit edilemez. Koca Sinan’ın kafatası sırra kadem basmıştır.

Bugün Antropoloji Muzesi’ni bilen var mı bilmiyorum… Mustafa Armağan merak edip bu müzeyi araştırmış. Türk Tarih Kurumu yetkililerinin ve İstanbul Kültür Müdürlüğü’nün böyle bir müzeden haberi olmadığı gibi, Sinan’ın kafatasının kayıp olduğundan da haberi yokmuş.

Peki bugün nerededir, yeri geldiğinde mangalda kül bırakmadan şişindiğimiz bu dahi mimarımızın kafatası? Hafızasını yitirmiş bir toplum olduğumuzu hep söyleriz de, hiç değilse kurumlarımızın bir hafızası olmalı değil midir? Üstelik 70 yıl önce mezarından çıkarılan Mimar Sinan’ın kafatasının, tek örnek olmadığını biliyoruz.

5 Ağustos 1935 günü yayınlanan Cumhuriyet Gazetesi’nde Kültür Bakanlığı tarafından öğretmenlere gönderilen bir genelge yayınlanır:

Eski mezarlardan çıkacak olan Selçuk, Danışmend oğullarına ait kafataslarını İstanbul’a Antropoloji Müzesi’ne göndermeleri… ” Başka bir deyişle bugün mevcut olmayan, kurulmadan kayıplara karışmış bu müzeye kimbilir kaç tane devlet büyüğümüzün kafatasları gönderildi? Ve bugün kimbilir neredeler? Toprağın üstünekilere sahip çıkmadığımız gibi ne yazık ki altındakilere de sahip çıkmayan bir garip milletiz vesselam!”

Türk Tarih Kurumu Heyeti başkanlığında yapılan toplantıların birinde , Sedad Hakkı Eldem’in kaleme aldığı “Osmanlı Mimarisi” adlı yazıyı tartışmaktadır.(malum o dönemde Osmanlı’nın hemen hemen sadece mimarisi “inkar fırtınasına” karşı direnebilmektedir.

Eldem’in Beyazıt Cami mimarı Hayreddin’in Mimar Sinanın öncüsü olduğu yolundaki iddiası, ortalığı bir anda karıştırı vermiştir.

Türk Tarih Kurumu Asbaşkanı Afet İnan 29 Temmuz tarihki toplantıda tartışmaların bitirilmesi için, “Sinan hakkında müstakil ve büyük bir eser çıkarılmasını” teklif etmiştir.

Bu teklifi heyecanla kabul eden heyet, Sinan’ın kabrinin açılmasını ve iskelet üzerinde tetkiklerde bulunulmasını kararlaştırır.

Her okuduğumda gülmekle ağlamak arası bir hâl aldığım bu hadise nasıl izah edilir, neye te’vil edilebilir bilemiyorum.
Bildiğim birşey varsa o da, bu hadisenin çok çirkin ve bize -dile kolay- 364 muhteşem eser bırakan Koca Sinan’a yapılmış çok büyük bir ayıp olduğudur. Bir insanın sağlığında kafasını kesmekle öldükten sonra mezarından çalmak arasında ne gibi bir fark var? Çok umudum yok gerçi ama inşaAllah bir gün eğer bir yerlere atılıp parçalanmadıysa bir deponun köşesinde, bir sandıkta Mimar Sinan’ın kayıp kafatası bulunur da bu ayıbı temizleme şansımız doğar.

1935 yılı Mimar Sinan’ın kafatasını, belki de bir daha geri gelmeyecek şekilde, kaybettiğimiz yıl olarak da hatırlanacaktır.

Kaynaklar:

1.Mustafa Armağan / Osmanlı Tarihinde Maskeler ve Yüzler / Timaş Yay.
2.Bsk.2005 S.43 2.Age / Nakledildiği kaynak :5 ve 6 Ağustos 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi.
3.Age / Nakledildiği kaynak :İ.Hakkı Konyalı / Mimar Koca Sinan / İstanbul 1948 (cennetyolu.org)

(Visited 1 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 15.05.2008 tarihinde Hale tarafından, Büyük Osmanlı İmparatorluğu bölümünde paylaşılmıştır ve 2938 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 3 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Mimar Sinanın Kafatası Yok ! | Mustafa Armağan\'ın Araştırması - Sadece Osmanlı - İslam Medeniyeti’nin Değil İnsanlık Tarihinin Yetiştirdiği En Büyük Mimarî Dehası orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleDeyimler Sözlüğü | [H] Hem nalına hem mıhına (vurmak): Birbirine zıt olan iki yanı da desteklemek. Sonraki Makaleİbrahim Ethem Akıncı , (1889 - 1950) Kurtuluş Savaşı milislerinden İstiklal Savaşı’nda gösterdiği başarıdan dolayı kendisine Kırmız

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz