Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Kapitalizm ve Ahlak | Sabahattin Sakman


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 24.11.2007 tarihinde bosnak tarafından, Felsefe - Sosyoloji - Hukuk Konu Anlatımları bölümünde paylaşılmıştır ve 620 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


KAPİTALİZM VE AHLAK

Kapitalist düzenin ahlaki bir temelden yoksun olduğunu iddia edenler vardır. Mesela, “Vahşi Kapitalizm” deyimi bu iddianın örtülü hallerinden biridir. Vahşetin, insan-dışı bir hali tasvir ettiği düşünüldüğünde; ahlak gibi insani bir konunun burada yerinin olmadığı ima edilmektedir. “Vahşi Kapitalizm” diye adlandırılan dönemdeki çalışma ve hayat şartlarının bugünkünden çok daha ağır olduğunda şüphe yok. Ama; o dönem bile, insanlara, kapitalizm öncesi dönemlere nazaran daha iyi hayat şartları sağlamıştır. İnsanın daha iyi şartlara kavuşması, ancak daha ahlaki bir ortamda gerçekleşeceğinden, “Vahşi Kapitalizm” diye adlandırılan ilk sanayi kapitalizmi dönemlerinin bile, önceki dönemlerden daha ahlaki olduğu söylenebilir.


Ama, kapitalizmin yaşaması belirli bir ahlak doktrinini ortadan kaldırmıştır: Altrüizm. Türkçe’ye “diğergamlık”, “fedakarlık”, “başkalarını düşünmek” olarak çevrilen altrüizmin bu anlamlarla ilgisi sadece sözdedir. Altrüizmi, iyilikseverlik, cömertlik, insanperverlikle de karıştırmamak gerekir. Bir ahlak teorisi olarak altrüizm; insanın, kendisini başkalarına kurban etmesini, başkalarının çıkarını her hal ü karda kendi çıkarı üzerine koymasını, başkalarının hatırı için yaşamasını vazeden bir doktrindir. İnsanlık için masum temennilerin bir ifadesi gibi görünen bu doktrin; insanların, kapitalizm doğana kadar yüzyıllardır birbirini yemesinin, açlık ve sefaletin sorumlusudur. Esasen, hiç bir şekilde birey hayatına geçirilemeyecek olan altrüist doktrin, siyasi ve ruhani despotlarca kullanılarak; insanların, kölece hayatlara kendilerini teslim etmelerini, anlamsız çatışmalarda hayatlarını feda etmelerini mümkün kılmıştır.

Altrüizm, kapitalizmle, dolayısiyle iş adamlarıyla uyuşamaz. İş adamı, insan hayatını geliştirmek, insani arzu ve ihtiyaçları tatmin etmek için sürekli bir mücadele halindedir. İş adamı kendi başına tesbit ettiği amacını gerçekleştirirken, kendisini başkalarına feda etmez; kar eder; yani layık olduğu mükafatını alır. Kendini feda etse, yani kar etmese, kısa sürede iflas eder.

Özetle, iş adamı olmak, altrüizmle -yani, kendini kurbanlık hayvan gibi görmekle- uzlaşmayan bir iştir. İş adamı, bireysel bir ahlak takip etmektedir. Bu ahlakın temeli sanayi kapitalizminden çok öncelere gider. Her insanın kendi mutluluğunu gerçekleştirmesini hayatın en yüksek amacı olarak gören bu ahlak, hangi çağa damgasını vurmuşsa, o çağ maddi ve manevi zenginliklerle dolmuştur. Altrüistler, kendi mutluluğunu gerçekleştirmek için yaşayan insanların, ancak başkalarının sırtından bunu sağlayabileceklerini iddia ederler. Gerçek bunun tam tersidir. Bir insan, başka insanların zararına davranarak hiç bir mutluluk elde edemez. Çünkü mutluluk bir zihin halidir; ve parazit gibi yaşayan bir insanın zihni, o insana her zaman insanca bir hayat yaşamadığı, yani mutlu olmadığı haberini verecektir. Kapitalizm, sadece iş adamlarını değil, bütün toplum kesimlerini, insanların birbirleriyle gönüllü işbirlikleri halinde, birbirlerini ezmeden yaşadığı bir ahlaka sahip olmaya zorlar.


Kapitalizmin en önemli teorisyeni Adam Smith, ne bir işadamıydı ne de bir ekonomist. Bir ahlak felsefesi profesörü olan Adam Smith, sonradan kapitalizm olarak adlandırılan düzenin ahlaksız olduğunu asla düşünmemişti. Serbest bir piyasada alış-veriş işlemleri karşılıklı güvene ve hakkaniyete dayanır. Taraflar karşılıklı çıkar elde etmek üzere serbest, gönüllü ilişkilere girerler. Piyasadaki bu ilişkiler, insanlarda alışkanlık yaratır ve karşılıklı iyilik yaratan bu ahlak, toplumsal diğer alanlara da yayılır.

Türkiye’de ceryan eden ahlaksızlıklardan yakınan ve içinde bulunduğumuz düzeni kapitalizm zannedenler; bu talihsizliğin sorumlusu olarak kapitalizmi görebilirler. Ama, onlara düzenimizin karma ekonomi olduğu ve karma ekonominin kapitalizmle, yani özgür piyasa ile, devletçiliğin, yani özgürlüğe müdahalenin karışımı olduğu hatırlanabilir. Zaten, Türkiye’nin henüz sosyalist ülkeler kadar sefil hale gelmeyişinin sebebi de budur. Ahlaki davranmak zorunda olan insanların himmeti, ahlaksız olmalarının cezasını görmeyen insanların zararını telafi etmektedir.

Sabahattin Sakman
Alıntıdır

(Visited 3 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 24.11.2007 tarihinde bosnak tarafından, Felsefe - Sosyoloji - Hukuk Konu Anlatımları bölümünde paylaşılmıştır ve 620 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Kapitalizm ve Ahlak | Sabahattin Sakman orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAtatürk’ün Yıllar Sonra Çıkan Kehaneti Ve Montrö Anlaşması | Kurtuluş Savaşı Sonrası Kehanetleri Sonraki MakalePuro - Puro Kültürü | Küba Hazineleri - İyi Bir Puro Nasıl Anlaşılır? Puro; Güç, Başarı, Takdir Ve İnce Zevkler Üzerine Kurulmuş Bir T..

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz