Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

İslamiyet Öncesi Türk Devletleri | Uygurlar


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 15.12.2007 tarihinde hale tarafından, Büyük Türk Tarihi | Türk Kültürü - Gelenekler ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 5135 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


İslamiyet Öncesi Türk Devletleri

Uygurlar


Uygurlar hakkındaki bilgiler, Çin yıllıkları ile Göktürk ve Uygur kitabelerinde bulunmaktadır. Uygur kelimesine çeÅŸitli anlamlar verilmekle birlikte en kabul göreni; akraba, müttefik anlamında olanıdır.Uygurlar Çin kaynaklarında Hunların soyundan gösterilmekte-dir. V. yüzyılda Orta Asya’nın büyük bir kısmına yayılmış olan Töleslerin bir boyu olarak karşımıza çıkmaktadır. Uygurlar bu dönemde Kao-çı (yüksek tekerlekli arabalılar) adıyla bilinmekteydiler. Orhun Kitabeleri’nde ise Dokuz OÄŸuz adı ile anılıyorlardı.

Uygurlar, Orhun ve Selenga vadilerinin yerli kavimleri idiler. Bunlar Göktürk devleti kurulunca, onların hâkimiyetini tanıdılar. 630 yılında Göktürk devleti Çinliler tarafından yıkıldığında serbest kalmışlar ve bir siyasî birlik oluşturmuşlardır. Çin ise Göktürklere karşı bu Uygur birliğini destekliyordu. Bu çağda başlarında Alp İlteber ûnvanını taşıyan, Pusa isimli biri bulunuyordu.

Uygurlar, 681 yılından sonra, Ä°l TeriÅŸ KaÄŸan’ın ortaya çıkmasıyla, yine Göktürklere baÄŸlanmak zorunda kaldılar. Bu süre içinde kendilerini toplamış olan Uygurlar, Göktürk devletinin zayıflaması ile yeni bir fırsat daha bulmuÅŸ oldular. Göktürklerin hâkimiyetinde bulunan Basmıl ve Karluk gibi Türk toplulukları ile birleÅŸen Uygurlar, 742-43 yıllarında Göktürk KaÄŸanı Ozamış’ı maÄŸlûp ederek öldürdüler.


Uygur Devletinin KuruluÅŸu

Göktürk devleti ortadan kalkınca, 743 yılında Basmılların idaresinde yeni bir devlet kuruldu. Uygurlar bu Basmıl KaÄŸanlığı’ nın Sol Yabgusu, yani doÄŸu Yabgusu; Karluklar ise, SaÄŸ Yabgusu, yani batı Yabgusu oldular. Bu yeni devlet, tam bir federal devlet biçimindeydi.

744 yılında Uygur Yabgusu, Basmıl KaÄŸan’ını maÄŸlûp ederek kendini kaÄŸan ilân etti. KaÄŸanlık ûnvanı olarak da Kutluk Bilge Kül KaÄŸan ûnvanını aldı. Böylece Uygur KaÄŸanlığı kurulmuÅŸ oldu.

Bu kaÄŸanlık ûnvanından da anlaşılacağı üzere, Göktürk devletinin gelenek ve töreleri yeni Uygur KaÄŸanlığı’nda da devam ediyordu. Ancak Uygurlar arasında Buda ve Mani dini gibi yabancı inanışlar yayıldıkça, KaÄŸan unvanlarında da birtakım deÄŸiÅŸiklikler olmaya baÅŸlayacaktır. Uygur devletini kuranlar Orhun bölgesini yurt tuttukları için, bunlara Orhun Uygurları denilmektedir.

Kutluk Bilge Kül KaÄŸan ölünce yerine oÄŸlu Bayan Çur, kaÄŸan oldu. Uygurların en büyük kaÄŸanı olan Bayan Çur KaÄŸan, unvan olarak da “Tengride bolmış, il itmiÅŸ Bilge KaÄŸan” ûnvanını aldı. Bu ûnvanın anlamı ise, Gökte doÄŸmuÅŸ, devlet yönetmiÅŸ, Bilge KaÄŸan demekti.

Bayan Çur Kağan devri (747-759), Uygurların dört yönde genişledikleri bir devirdir. batıda Kara Türgeş devleti, Uygur hâkimiyetini tanımak zorunda kaldı. Kırgız, Çik, Sekiz Oğuz ve Dokuz Tatar gibi Türk boyları itaat altına alınarak, devlet otoritesi güçlendirildi. Öte yandan yine bu devirde, güneydeki Beş-balıg, Kuça ve Karaşar gibi zengin tarım ve ticaret şehirleri de Uygur etkisi altına alınmıştır. Turfan bölgesi ile Uygurlar arasındaki ilişkiler de, yine bu devirden itibaren başlamış oluyordu.

Bayan Çur KaÄŸan’ın önemli iÅŸlerinden birisi de, onun zamanında, Uygurlar arasında ÅŸehirleÅŸme eÄŸilimlerinin baÅŸlamasıdır. O, Ordu-balıg adında baÅŸkentleri olan bir ÅŸehir kurdurmuÅŸtur (757).


DiÄŸer yandan aynı kaÄŸan, gittikçe güçlenmekte olan Tibet tehlikesini sezerek onlara karşı cephe aldı. Ä°mparatorun isteÄŸi üzerine, Çin’de büyük bir tehlike yaratan An-luÅŸan adlı Türk asıllı bir generalin isyanının bastırılmasına yardım etmiÅŸtir. Bu yardım sonunda yapılan anlaÅŸma ile, Uygur tüccarlarına Çin kapıları da açılmış oldu.

Bayan Çur KaÄŸan’ın Åžine-usu gölü yakınında bulunmuÅŸ, Göktürk yazısı ile yazılmış olan, Türkçe bir kitabesi vardır. Bu kitabede kaÄŸan olarak yaptığı iÅŸler anlatılmaktadır.

Bayan Çur kaÄŸan’ın ölümünden sonra yerine oÄŸlu Bögü KaÄŸan oldu (759) . Bögü KaÄŸan’ın faaliyetleri siyasî ve manevi olmak üzere baÅŸlıca iki alanda olmuÅŸtur. Siyasî faaliyetleri daha çok Çin üzerine olmuÅŸtur. Çin’de baÅŸ gösteren isyanların bastırılması sebebiyle sık sık Çin’e girilmiÅŸtir. Ancak Uygurların Çin’e giriÅŸlerinde Çin’in çeÅŸitli bölgelerine yaÄŸma akınları da yapılıyordu. Çin’deki isyanların en önemlisi yabancı kavimlerin Tibetliler etrafında birleÅŸmeleri sonucunda ortaya çıkan isyan olmuÅŸtur. Bu Tibet isyanı ancak Uygurlar yardımı ile önlenebilmiÅŸtir.

Bögü KaÄŸan’ın manevî alandaki en büyük faaliyeti, Maniheizm dinini kabul etmesi olmuÅŸtur. Bögü KaÄŸan, aynı zamanda bu dinin öncülüğünü de üstlenmiÅŸti. Bir tüccar ve ÅŸehirli dini olan Mani dininin kabulünün, Uygurların savaşçı ruhlarını gevÅŸetmekle beraber, ilim, sanat ve edebiyatta ilerlemelerine katkısı olmuÅŸtur.

Eskiden beri Orta Asya Türk kavimleri arasında, çok geniÅŸ ve köklü bir kültüre sahip olan Çin’in zabtedilemeyeceÄŸi, bu mümkün olsa bile uzun süre elde tutulamayacağına dair yaygın bir inanış vardı. Bögü KaÄŸan Çin’in zayıf bir anında Çin’i ele geçirmek istemiÅŸti. Ancak veziri Baga Tarkan, adı geçen inanış sebebiyle KaÄŸan’ın bu giriÅŸimine karşı çıktı. Ancak sözünü dinletemeyince Bögü KaÄŸan’ı öldürüp Alp Kutluk Bilge KaÄŸan ûnvanıyla tahta geçti (779). Bundan sonraki kaÄŸanlar onun soyundan gelmiÅŸtir. Bu tarihten sonra Uygur devletini oluÅŸturan kabileler arasında huzursuzluklar da baÅŸlamıştır.

Kültür ve ticaret bakımından gelişen Uygurların savaşçılık tarafları zayıflamıştı. 840 yılında, Uygurların kuzeybatı kısımlarında yaşayan Kırgızlar, 100 bin kişilik atlı kuvvetleri ile, Uygur başkentine baskın düzenleyerek kağanlarını öldürüp, halkı kılıçtan geçirdiler. Bu şekilde Bayan Çur ve Kutlug Bilge Kağan zamanında uğradıkları saldırıların intikamını korkunç bir şekilde almış oldular. Bu baskından kurtulan Uygurlar, canlarını kurtarmak için çeşitli yönlere dağılmak zorunda kaldılar.

TURFAN UYGURLARI

Kırgız baskınından kaçan Uygur boylarının önemli bir kısmı DoÄŸu Türkistan’a göçmüşlerdir. Burada Turfan ve KaraÅŸar ÅŸehirlerinin civarında yerleÅŸen Uygurlar, Türk medeniyet tarihî açısından büyük deÄŸer taşırlar. Daha Orhun Uygurları zamanında, tarım ve ticaret merkezleri olan Türkistan’ın bu büyük ÅŸehirleri, Uygurların etkisi altına girmiÅŸlerdi. Bu nedenle Uygur devletinin yıkılmasından sonra, Turfan dolaylarına kaçan Uygurlar için, bu bölge güvenilir bir yer olmuÅŸtur.848 yılından sonra, kendilerini toparlayıp, varlıklarını komÅŸularına kabul ettiren Uygurlar, 856 yılında ise kaÄŸanlıklarını ilân etmiÅŸlerdir. Bu dönemde baÅŸlarında Mengli KaÄŸan bulunuyordu. Mengli KaÄŸan, UluÄŸ Tengride Kut Bulmış Alp Külük Bilge KaÄŸan, (bugünkü Türkçe ile; Ulu Tanrı da güç ve saadet bulmuÅŸ, kahraman, çalışkan Bilge KaÄŸan) ûnvanını taşıyordu.

Kağanlık merkezî olarak Turfan şehrini seçtikleri için, kendilerine Turfan Uygurları denilmiştir. Ayrıca yazlık başkentleri olarak Beş-balıg şehrini kullandıkları için, kaynaklarda Beş-balıg Uygurları adı da kullanılıyordu.

Çin yönetimi, bu Uygur devletini Tibet tehlikesine karşı desteklemiÅŸtir. Uygurlar da DoÄŸu Türkistan’da etkinliklerini artırmış olan Tibetlileri bu bölgeden çıkarmışlardır. Böylece batıdaki sınırlarını Urumçi ÅŸehrine kadar uzatmışlardır.

Turfan Uygurları Mani dinine inanıyorlardı . Bu dini, siyasî amaçları için de kullanan Uygurlar, dinlerini himaye bahanesiyle Çin üzerinde baskı kurmuşlardır.

Kültür ve medeniyet bakımından büyük geliÅŸmeler gösterecek olan Uygurlar, 1335 yılına kadar devletlerini yaÅŸatacaklardır. Gerek X. yüzyılda Çin’in kuzeyinde Hıtay devletinin kuruluÅŸunda, gerekse Cengiz Han devletinin geliÅŸmesinde, bu Uygurların, öncülük, bilgi ve tecrübelerinin çok büyük payı olmuÅŸtur. Uygurlara devlet teÅŸkilâtında çok önemli görevler veren MoÄŸollar, yazı olarak da Uygur yazısını kullanıyorlardı. MoÄŸollar’ın XVI. yüzyıla gelindiÄŸinde büyük oranda TürkleÅŸmesinde Uygurlar, önemli rol oynamışlardır.

SARI UYGURLAR

840 yılındaki Kırgız baskınından sonra, dört bir yana dağılan Uygurların bir kısmı, güney kesimlere, yani Çin ile DoÄŸu Türkistan arasındaki Kansu bölgesine indiler. Önemli bir ticaret merkezî olan bu bölge, meÅŸhur Ä°pek yolu üzerinde idi. Bu bölgede yerleÅŸen Uygurlar, büyük bir ÅŸehir olan Kan-Cov’da yeni bir devlet kurmuÅŸlardır. Sonradan, Sarı Uygurlar adı ile anılacak olan bu Uygurlar, bu bölgenin yerli halkı ile karışmadan kalmışlardır. Türk dili ve kültürünü uzun yıllar yaÅŸatan bu Uygur Türklerinin torunlarına bugün bile rastlamak mümkündür.

Din olarak Budizm’i kabul etmiÅŸ olan Sarı Uygurlar, ticaret ve medeniyet bakımından çok geliÅŸmiÅŸlerdir. Budislerin en kıymetli eserlerinin bulunduÄŸu Bin Buda MaÄŸaraları, Sarı Uygurların yaÅŸadığı bölgede idi. Daha sonraki yıllarda Ä°slâmiyet’i seçen ve Karahanlılar Çağında Türk-Ä°slâm medeniyetine önemli katkılar saÄŸlayan Uygur Türkleri, bugün de varlıklarını aynı adla, devam ettirmektedirler. Ancak bugün sayıları 20 milyonu aÅŸan bu Türk toplulukları, Çin Halk Cumhuriyeti, Sincan Özerk Uygur Bölgesi’nde, ağır insan hakları ihlâlleri altında yaÅŸamaktadırlar.

(Visited 3 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 15.12.2007 tarihinde hale tarafından, Büyük Türk Tarihi | Türk Kültürü - Gelenekler ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 5135 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

İslamiyet Öncesi Türk Devletleri | Uygurlar orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki Makale[Ä°catlar ve KeÅŸifler] Dinamo nedir? | Basit ve kısa bir tanımlamayla ,dinamo mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren makinedir. Sonraki MakaleBiyoloji | Kalıtımın Kromozomal Esası

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz