Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Ä°lyada Destanı | Eski Yunan’da Åžair Homeros’un Yazdığı Varsayılan Destan – Ä°lyada’nın Öyküsü – Destanın Yazılışı


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 21.06.2009 tarihinde Hale tarafından, Dünya Edebiyatı ve Edebi KiÅŸilikler bölümünde paylaşılmıştır ve 6736 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


İlyada Destanı

Ä°lyada, Eski Yunan’da, ÅŸair Homeros’un yazdığı varsayılan büyük bir destandır. Bir baÅŸka Homeros destanı olan Odysseia ile birlikte, batı edebiyatının en eski örneÄŸi ve tüm zamanların en güzel ÅŸiirlerinden sayılır.


Hem Ä°lyada hem de Odysseia, Truva Savaşı ve bu savaÅŸta yer alan insanlarla ilgili söylenceleri dile getiren, koÅŸukla yazılmış destanlardır. Tarihçiler Yunanistan’daki Akhalar ile Batı Anadolu’da yaÅŸamış olan Truvalılar arasındaki bu savaşın yaklaşık İÖ 1199’da geçtiÄŸi görüşündedir. Akhalar’ın Truva’yı kuÅŸatmalarının ise 10 yıl sürdüğü sanılmaktadır. Bu konuda o kadar çok öykü ve söylence vardır ki, hangisinin gerçek hangisinin uydurma olduÄŸunu bilme olanağı yoktur.

Yunanca’da Truva’nın bir adının da Ä°lios olmasından dolayı Homeros’un destanı Ä°lyada adını aldı. Homeros, yaÅŸadığı dönemde herkesin bu öyküyü bildiÄŸini düşünerek, Truva kuÅŸatmasını baÅŸtan sona anlatmaz; savaşın 10. yılında sadece dört gün içinde geçen olayları anlatır. SavaÅŸ nerdeyse bitmek üzeredir. Truva efsanesinin bu bölümü “AÅŸil’in Öfkesi” olarak bilinir.


Ä°lyada’nın Öyküsü

Kral Agamemnon, Truva Savaşı sırasında Akhalar’ın (ya da Yunanlılar’ın) baÅŸkomutanıydı. Kralın en yiÄŸit ve başına buyruk savaşçısı olan AÅŸil, kimseye boyun eÄŸmeden, kendi bildiÄŸince hareket ediyordu. AÅŸil’in savaÅŸta kaçırdığı Briseis adında Truvalı bir kız yüzünden AÅŸil ile Agamemnon arasında anlaÅŸmazlık çıktı. Tutsağı olan bir kızı babasına geri vermeye razı olan Agamemnon, onun yerine AÅŸil’in sevdiÄŸi Briseis’i istiyordu. Agamemnon’a boyun eÄŸmek zorunda kalan AÅŸil, kızı ona verdi. Ne var ki, hırsını alamayarak savaÅŸtan çekildi. Agamemnon’u cezalandırması için, deniz tanrıçası olan annesi Thetis’i çağırdı. Thetis, tanrıların kralı Zeus’tan yardım istedi. Böylece çok geçmeden yalnızca AÅŸil ve Agamemnon deÄŸil, tanrı ve tanrıçalar da bu kavgaya karıştı.

Tanrıların iÅŸe karışması Yunan askerlerini telaÅŸlandırdı. Agamemnon, gördüğü bir düşe aldanarak, ordusuna artık Yunanistan’a dönüleceÄŸini bildirdi. Askerlerin Truva’yı ele geçirmeden dönmek istemeyeceklerini sanırken, onların gitmeye can attıklarını görmek onu düş kırıklığına uÄŸrattı. Yunanlı komutanlar orduyu yeniden savaÅŸ düzenine sokmakta güçlük çektiler. Bütün bu olaylar Yunan ordusunun savaÅŸ gücünü ve birliÄŸini zayıflatmıştı.

Ä°ki ordu arasında savaÅŸ yeniden baÅŸlarken, Paris’in kardeÅŸi Hektor, savaşın nedeni Paris’in Sparta Kralı Menelaos’un karısı Helen’i kaçırması olduÄŸuna göre, anlaÅŸmazlığın Paris ile Menelaos arasında dövüşle çözümlenmesini önerdi. Bu dövüşte tam Paris yenilecekken, annesi olan tanrıça Afrodit onu son anda kaçırarak kurtardı. Böylece ordular arasında bir kez daha savaÅŸ baÅŸladı.

Truva alanında her iki tarafın savaşçıları göğüs göğüse, yiÄŸitçe çarpıştılar. Ne var ki, asıl kahramanlar ortada yoktu. AÅŸil savaÅŸa katılmama kararında diretiyordu; Truvalı Paris ise yenilginin acısını dindirmeye çalışıyordu. Truvalılar’ın en yiÄŸit savaşçısı Hektor, kardeÅŸi Paris’ten hesap sormak ve karısını görmek için geri çekilmiÅŸti. Hektor ve Paris sonunda savaÅŸ alanına döndükleri zaman, Truvalılar Akhalar’dan biraz daha güçlü durumdaydı. Cesareti kırılan Agamemnon, AÅŸil’in savaÅŸa dönmesini saÄŸlamaya karar verdi. Aralarındaki anlaÅŸmazlığı gidermek amacıyla ona bir mektup gönderdiyse de AÅŸil onun isteÄŸini reddetti.
Aşil olmasa da Yunanlılar savaşı sürdürmek zorundaydı.

Durum iyice kötüye gidiyordu. Agamemnon’la birlikte birçok savaşçı yaralanmıştı. Truvalılar’ın kıyıdaki Yunan gemilerine ulaÅŸması an meselesiydi. Tam bu sırada Yunanlılar’ı koruyan tanrılar iÅŸe karışarak onları engelledi. Bunlardan yılmayan Truvalılar sonunda bir Yunan gemisini ateÅŸe vermeyi baÅŸardılar. AÅŸil’in çok sevdiÄŸi dostu Patroklos olaÄŸanüstü bir cesaretle Truvalılar’ın, gemilerin tümünü yakmasını engelledi. Bunun üzerine AÅŸil kendi zırhını Patroklos’a vererek onun bu zırhla savaÅŸa katılmasını önerdi. Geri çekileceklerini düşündüğü Truvalılar’ı izlememesi için arkadaşını uyardı. Ne var ki, Patroklos savaÅŸ heyecanıyla onların peÅŸine düştü ve Hektor, insanların yazgısını belirleyen tanrıların yardımıyla, onu öldürdü. Truvalılar zaferin coÅŸkusuyla Patroklos’un zırhını kentte dolaÅŸtırdılar. Yunanlılar, Patroklos’un ölüsünü onların elinden almayı baÅŸardı.

Patroklos’un ölümünden çok acı duyan AÅŸil, bunun hesabını Truvalılar’a ödetmeye kararlıydı. Onu avutmak için gelen annesi Thetis, AÅŸil’e yeni bir zırh armaÄŸan etti ve öcünü almasına yardım edeceÄŸine söz verdi. AÅŸil vakit geçirmeden savaÅŸa katıldı. Bu amansız savaÅŸa bütün tanrılar karışmıştı. AÅŸil çok sayıda düşmanını öldürdükten sonra sonunda, Truva surlarının dibinde Hektor’la karşı karşıya geldi. Bu son vuruÅŸmada Hektor yenilerek öldürüldü. AÅŸil, Hektor’un ölüsünü arkasında sürükleyerek, arabasıyla Truva’nın çevresinde üç kez dolaÅŸtı.
Homeros’un öyküsü, Yunan tarafında Patroklos’un cenaze töreniyle ve Truva’da yaÅŸlı Kral Priamos’un, oÄŸlu Hektor’un ölüsünü fidye karşılığı geri alışıyla son bulur, Ä°lyada böylece sona erse de Homeros’un okuyucuları, Paris’in sonradan AÅŸil’i öldüreceÄŸini ve Truva’nın öyküsünün kentin yerle bir olmasıyla son bulacağını bildikleri için, yüreklerinde gelecekteki acıların ve sorunların ağırlığını duyarlar.


Destanın Yazılışı

Günümüze ulaÅŸan en eski yapıt olsa da, Homeros’un büyük Truva efsanesinin yalnızca bir bölümünü anlatmış olması ve sonrasını okuyucuların bildiÄŸini varsayması, Ä°lyada’nm Yunanca yazılmış ilk edebiyat ürünü olmadığını gösterir. Homeros’un bu destanından yıllarca önce, Truva Savaşı’na iliÅŸkin pek çok öykünün anlatıldığı sanılmaktadır. Bu konuyla ilgilenen bazı uzmanlar Ä°lyada’nın yetenekli bir yazarın derlediÄŸi bir baladlar ya da destanlar bütünü olduÄŸunu ileri sürer. Homeros diye birinin hiçbir zaman yaÅŸamadığı, Homeros adının, destanda yer alan baladları söyleyen, adı belli olmayan kiÅŸiler için kullanıldığı kanısında olanlar da vardır. Ne var ki, yapıtın tamamını okuyanlar bunu yazanın yalnızca bir kiÅŸi olabileceÄŸini kavramakta güçlük çekmezler.

Yaklaşık olarak İÖ 8. yüzyılda yazılan 24 bölümlük İlyada destanı altılı ölçüyle yazılmış toplam 15 bin dizeden oluşur.

(Visited 10 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 21.06.2009 tarihinde Hale tarafından, Dünya Edebiyatı ve Edebi KiÅŸilikler bölümünde paylaşılmıştır ve 6736 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

İlyada Destanı | Eski Yunan\'da Şair Homeros\'un Yazdığı Varsayılan Destan - İlyada\'nın Öyküsü - Destanın Yazılışı orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleKariyer ve Yüksek Kazancın Anahtarı: MBA | MBA Nedir ? - Yurtiçi MBA BaÅŸvuru Tarihleri - Yurtdışı MBA BaÅŸvuru KoÅŸulları Sonraki MakaleÄ°spanyol - Ä°sveç ve Ä°talyan Atasözleri | Onurlu insana soyaÄŸacı sorulmaz - Eski sevgi paslanmaz -Büyük acılar sessizdir.

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz