Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Hindistan’da Bulunan ÇeÅŸitli Dinler ve Ä°nançlar


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 12.05.2008 tarihinde Esesli tarafından, Medeniyetler ve Ãœlkeler Tarihi Ansiklopedisi bölümünde paylaşılmıştır ve 5453 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Dini Yapı

Hindistan’da bulunan çeÅŸitli dinler ve inançlar, bu karmaşık yapı içinde birarada yaÅŸama savaşı vermektedir. Dünyanın bütün büyük dinlerinin burada temsil edilmesinin yanısıra Hindistan, Hinduizm ve Budizm gibi iki büyük dinin ve Yoga felsefesi gibi önemli felsefi akımların da doÄŸum yeridir. Dünyanın en eski dinlerinden biri olan Zerdüştlük de burada geliÅŸmiÅŸtir. Jainism de Hindistanda doÄŸarak geliÅŸmiÅŸ bir dindir.


Kast sistemi

Yabancıların Hindistan’da en çok ilgilerini çeken konuların başında kast sistemi gelmektedir. Bu sistemin kökeninin ne olduÄŸu tam olarak bilinmemektedir. Çok eski zamanlarda Brahmin rahipleri kendi durumlarını kalıcı hale getirebilmek için üst sınıf olduklarını iddia etmiÅŸler, daha sonra Aryan’lar kendilerinin daha önceki Hintliler’den üstün olduklarını iddia etmiÅŸler ve giderek bu sistem dört temel kasta bölünmüştür.
Kast sitemine göre, en tepede, din ve kast kurallarına göre, neyin doÄŸru ve neyin yanlış olduÄŸuna karar veren Brahmin’ler bulunur. Onların altında, askerlerin ve yöneticilerin Ksatriya’lar sınıfı vardır. Zanaat erbabının ve tüccarların oluÅŸturduÄŸu Vaisya’lar ile işçi ve köylülerin oluÅŸturduÄŸu Shudra’lar toplumun en alt kastlarını meydana getirir. Bu dört kastın ötesinde, beÅŸinci kast olan dokunulmazlar sınıfı vardır. Toplumun tabanını oluÅŸturan bu sınıf hiç bir kasta ait olmayanlardır. EÄŸer yukarı kasta ait bir Hindu’ya (bir dokunulmaz) temas ederse, hatta gölge teması bile yaÅŸansa, üst kasttaki kiÅŸinin arınmak için birçok ritüelden geçmesi gerekir.

Günümüzde bu kast sistemi iyice zayıflamış olmakla beraber, gelir ve eÄŸitim düzeyi düşük alt sınıflarda ve kırsal kesimde varlığını sürdürmektedir. Gandhi, dokunulmazlar kastına Harijan’lar (yani Tanrının çocukları) ismini vererek onları topluma dahil etmeye çalışmıştı. Hindistan’daki kastların yapısı deÄŸiÅŸtirilemez deÄŸildir. AÅŸağı kasta ait olan bir kiÅŸi, kurallara aykırı olsa da mücadele ederek yukarı kastlara çıkabilmektedir. Birçok Brahmin’in fakir ve kırsal kökenli olması, yüz yıl kadar önce yaÅŸamış olan büyük Maratha lideri Shivaji’nin bir Shudra kastı üyesi olması gibi uç örnekler kast deÄŸiÅŸtirmenin mümkün olduÄŸunu göstermektedir. Bunun dışında Hindu olmayanların örneÄŸin Sikh veya Müslüman bir Hintli’nin kastı yoktur.

Hindu Dini


Hindistan nüfusunun yüzde 80’i olan 600 milyon kiÅŸinin kabullendiÄŸi Hinduizm, bu ülkedeki en yaygın dindir. Hindistan’dan baÅŸka Nepal’de ve Endonezya’nın bir bölümünde de izlenmesi nedeniyle Hinduizm, Asya’nın en büyük dini niteliÄŸindedir.

Tarihte, Ä°ndüs ırmağı çevresinde geliÅŸen uygarlığın Hinduizm’e çok benzeyen bir din geliÅŸtirdiÄŸi bilinmektedir. Bu din, daha sonra güneydeki Dravidyanlar ile kuzey Hindistan’ı iÅŸgal eden Aryan’ların birleÅŸmesiyle Hinduizm’e dönüşmüştür. M.Ö. 1000 yıllarında Veda’ların yazılmasıyla bu dinin ilk yazılı kaynakları ortaya çıkmıştır.

Hinduizm’in günümüzdeki önemli kitapları: Krishna’yı anlatan Bhagavad Giita bölümüyle ünlü Mahabharata Destanı, Rama’nın hikâyesini anlatan Ramayana Destanı, Veda’lar, Upanishad’lar ve Purana’lardır.

Hinduizmin temel inanışına göre insanlar, bir seri enkarnasyon yolu ile dünyaya birçok kez gelip gider. Bu geliş gidişlerin sonunda (yeniden doğma) zincirinin kırılması ile (moksha) -özgürlük- seviyesine ulaşılır. Her yeniden doğuşla bu ebedi sona biraz daha yaklaşılır, burada belirleyici faktör; sebep ve sonuç yasasını oluşturan(karma)dır. Yaşam boyunca yapacağınız kötü davranışlar kötü karma oluşturmanıza, sonuçta da aşağı bir beden almanıza sebep olacaktır. Aksine, bu yaşamınızdaki iyi davranışlarınız iyi bir karma oluşturarak bir sonraki yaşamınızda tekrar doğma zincirinden kurtulmanızı ve özgür kalmanızı sağlayabilir.

Hinduzm’de Dharma adı verilen doÄŸa yasaları, yaÅŸamın sosyal, ahlaki ve ruhsal uyumunu gösterir. Üç tip Dharma vardır. Birincisi tüm evren ile ilgili evrensel uyumu belirler. Ä°kincisi kastları ve kastlar arası iliÅŸkileri anlatır. Üçüncüsü ise bireyin uygulaması gereken ahlakî kuralları oluÅŸturur.
Hindu dininde üç temel uygulama vardır. Puja denilen ibadet biçimi, ölülerin yakılması ve kast sisteminin yasa ve kuralları. Toplumsal yaÅŸamda dört temel kast ve bunların altında yüzlerce alt sınıf bulunur. Bütün alt gruplar kendilerine özgü tanrı, tanrıça, ve putlara ibadet ederler. Batılıların Hindu dinini anlamakta karşılaÅŸtıkları en büyük güçlük, bu kadar çok sayıda tanrıyı ve kutsal varlığı sınıflandırmaktır. Bunu kolaylaÅŸtırmak için bütün farklı tanrıların, ana tanrının çeÅŸitli durumlarda yeniden biçimlenen farklı ifadeleri olduÄŸu düşünülebilir. En üstün gücü sembolize eden, her ÅŸeye gücü yeten ve her zaman var olan yüce Tanrı; Brahma’dır. Brahma’nın üç fiziksel ifadesi vardır. Bu ifadelere göre; Brahma – yaratıcı, ViÅŸnu – koruyucu ve Åživa – yokedici ve yeniden yaratıcıdır. Brahma’nın her yeri görme özelliÄŸi nedeniyle dört yöne bakan dört kafası vardır. Dört Veda’nın bu dört ağızdan yayıldığına inanılır.

Tanrılar, ayrıca bazı hayvanlarla birlikte gösterilir, bu hayvan, o tanrının kullandığı araçtır. Her tanrı, elinde bir de sembol taşır. Bu sembole ve araca bakarak tanrının hangi konu ile ilgilendiği anlaşılabilir.

Brahma’nın temel enkarnasyonlarından birisi, öğrenme tanrıçası olan Sarasvati’dir. Bir kuÄŸu üzerinde ve elinde vina adlı bir müzik aleti ile birlikte gösterilir


Sarasvati

‘Koruyucu’ olan ViÅŸnu, yeryüzüne enkarne olduÄŸunda aldığı biçimlerden biriyle gösterilir. ViÅŸnu, yeryüzüne dokuz kez gelmiÅŸtir. Onuncu bedenleniÅŸinde Kalki isminde ve at üstünde geleceÄŸine inanılmaktadır. Eski enkarnasyonlarında çeÅŸitli hayvan bedenlerinde ya da Narsingh ismiyle bilinen yarı aslan – yarı insan ÅŸeklinde biçimlenmiÅŸti. Ramayana destanına göre yedinci enkarnasyonunda, ideal insanın ve bir kahramanın olması gereken ÅŸeklini gösteren Rama ÅŸeklinde belirdi. Rama, aynı zamanda Hanuman gibi ikincil derecedeki tanrıları da oluÅŸturdu. Günümüzde Hanuman, uÄŸur getirici özelliÄŸiyle çok popüler tanrılardan birisidir.
ViÅŸnu, sekizinci ziyaretinde bir köylü olarak doÄŸup büyüyen Krshna ÅŸeklinde enkarne olduÄŸu için çalışan sınıfların en çok sevdiÄŸi tanrı olmuÅŸtur. Krshna, eÅŸleri Radha, Rukmani ve Satyabhama ile çok iyi tanınır. Resimlerde mavi bir ten renginde ve flüt çalarken gösterilir. ViÅŸnu’nun dokuzuncu ve son enkarnasyonu Buda olmuÅŸtur. Bu kabul, Budist’leri Hindu’ların etkisi altına almaya yönelik bir taktik olarak da yorumlanmaktadır.



Krishna

ViÅŸnu, ViÅŸnu olarak gösterildiÄŸinde sarmal ÅŸekilde oturmuÅŸ bir yılanın üzerinde bulunur; elinde deniz kabuÄŸundan yapılma bir düdükle metal bir disk tutmaktadır. Vishnu’nun kullandığı araç, yarı insan yarı kartal olan Garuda’dır. Vishnu’nun karısı denizden gelen ve varlık ve zenginliÄŸin tanrıçası olan güzel Laksmi’dir. Laksmi, son zamanlarda para tanrısı olarak isimlendirilmeye baÅŸlanmıştır.

ViÅŸnu

Laksmi

Åživa’nın yaratıcı rolü, erkek cinsel organı ÅŸeklinde gösterilen (lingam) ile sembolize edilir ve buna ibadet edilir. Åživa, öküz Nandi’yi araç olarak kullanır. Nandi’nin karışık saçları Ganj nehrinde yaÅŸayan Ganga isimli tanrıçayı taşır. Åživa, hayatı boyunca Himalaya’larda yaÅŸamış ve esrar kullanmıştır. Ä°ki kaşının arasında üçüncü bir göz taşır, bu nedenle üç çatallı bir mızrak ile birlikte sembolize edilir. Åživa, aynı zamanda dansçı Nataraja olarak da bilinir. Nataraja kozmik dansı ile bütün evreni titreÅŸtirmektedir.

Siva

Parvati – Sivanin karısı

Åživa’nın eÅŸi, güzel Parvati’dir. Parvati, Durga ÅŸekline girdiÄŸinde karanlık bir görünüm alır. Bu rolde iken on tane koluyla çeÅŸitli silahlar tutar ve bir kaplana biner. Åživa’nın yokedici kiÅŸiliÄŸini gösteren Kali ise tanrıçaların en vahÅŸisidir, insanlardan kurbanlar ister, belindeki kemerde kafatasları asılıdır.
Åživa ve Parvati’nin iki çocukları vardır: Birinci çocukları olan GaneÅŸ fil baÅŸlı tanrıdır. GaneÅŸ, varlığın ve bilgeliÄŸin tanrısıdır ve bütün tanrılar içinde en çok bilinenidir. Baba Åživa, uzun bir yolculuktan döndükten sonra karısının yanında ilk kez gördüğü GaneÅŸ’in kendi oÄŸlu olduÄŸuna inanmamış ve kafasını kesivermiÅŸtir. Karısı Åživa’ya oÄŸlunu yaÅŸatması için baskı yapınca Åživa, GaneÅŸh’in ormanda karşılaÅŸacağı ilk canlının kafasını alırsa yaÅŸayacağını söylemiÅŸtir. Böylece GaneÅŸ ormanda ilk karşılaÅŸtığı hayvan olan filin kafasını almıştır. GaneÅŸ’in kullandığı araç ise bir faredir! Åživa ve Parvati’nin öbür çocukları, savaÅŸ tanrısı olan Kartikkaya’dı.
Kayıp tanrı ve tanrıçalar ortaya çıktıkça sınıflandırma yapmak iyice zorlaÅŸmaktadır. Bu kadar çok tanrı için pek çok da tapınak yapılması gerekmektedir. Birçok Hindunun genelde VaiÅŸnavit (ViÅŸnu’yu izleyen) veya Åživait (Åživa’yı izleyen) olduÄŸu söylenebilir. Kutsal inek bütün Hindular için dokunulmazlığı olan bir hayvandır.

Hindu dinine sonradan geçmek mümkün değildir. Yani Hindu olabilmek için Hindu anne ve babadan doğmak gerekmektedir. Günümüzde Hinduizm, batılı hayranlarını eli boş çevirmemek için Guru?lar ihraç etmeye başlamıştır. Bir Guru, sadece bir öğretmen veya ruhsal rehber değildir. O, yolunu izleyecek olan öğrencilere kendi kişiliğini örnek olarak gösterir. Ruhsal yolda ilerleyebilmek için öğrencinin bir Guru?ya daima ihtiyacı vardır.

Sadhular ruhsallığı arayış yolunda yalnız ilerleyen DerviÅŸlerdir. Genellikle yarı çıplak gezer, üstü başı tozlu, ve saçı sakalına karışmış halleriyle kolaylıkla tanınırlar. Åživa’yı izleyen Sadhu’lar ellerinde üç çatallı bir mızrak taşır.
Sadhu’lar normal ailesi olan ve toplum için elinden gelen her ÅŸeyi yaptığına inanan, ancak sahip oldukları her ÅŸeyden vazgeçerek ruhsal gerçekliÄŸe ulaÅŸmaya çalışan kiÅŸilerdir. Benliklerini aÅŸabilmek için çeÅŸitli yollar kullanarak inanılmaz acılara katlanıp bütün Hindistan’ı dolaşırlar. ÇeÅŸitli zamanlarda ve çeÅŸitli yerlerde düzenlenen dini toplantılarda biraraya gelirler. Birçok Sadhu pis bir dilenci gibi görünmelerine karşın genellikle samimi bir arayış içinde olan saf kiÅŸilerdir. Gerçek bir Sadhu bahÅŸiÅŸ olarak verseniz bile sizden para kabul etmez. Birçok Sadhu, bu parayı gerçekten saf ve temiz yardım duygularınızın bir ifadesi olduÄŸunu hissederse belki kabul edebilir.

ÇAKRA

Mutlak tamlığı sembolize eder. Hinduizm’de ViÅŸnu ve Krishna’nın doÄŸaüstü güçlerini ifade eder. Budizm’de ise 8 kanadı ile kurtuluÅŸa ulaÅŸmanın 8 katlı yolunu gösterir. Dört temel gerçeÄŸin her birisi için üç aÅŸamada oniki kez döndüğü düşünülür.

OM

Hinduizmin en tanınmış sembolü ve en kutsal mantradır. Yaradılış, gelişme ve ölüm çarkını temsil eder. Nokta şekli kozmik bilinci, ay şekli bireyin zihnini, ucu açık halka yaradılış sürecini gösterir. Budistler bu mantrayı sürekli tekrar ederek konsantrasyonlarını artırırlar.

YANTRA

Görünen ve bilinen şeylerin çekirdeğini sembolize eder. Ona konsantre olunduğunda enerjiye ulaşılır. Yantraların en yükseği Sri Yantradır. Ötekiler bundan türetilmiştir. En iyi Yantra kaya kristalinden yapılır. Işığı yansıtırken açığa çıkan şekillerde çeşitli Yantralar oluşur

Budizm

Hindistan’da doÄŸmuÅŸ olmasına ve tarihte önemli bir rol oynamasına raÄŸmen Hindistanda fazla geliÅŸememiÅŸtir. Budizm, aslında bir din deÄŸildir, bir tanrı kavramı da yoktur, temel ilkeleri felsefe ve ahlâk prensipleridir. Budizm M.Ö. 500 yıllarında Kuzey Hindistan?da bir Prens olarak doÄŸduktan sonra aydınlanmaya ulaÅŸan Siddharta Gautama tarafından kurulmuÅŸtur. Budistler, Nirvana olarak bilinen (aydınlanma) nın tüm insanların nihaî amacı olduÄŸuna inanır.

Buda, Dharma bilgisini ve öğretilerini hiçbir zaman yazılı olarak ifade etmediÄŸi halde kendisinden sonra gelenler bu felsefeyi dini bir sisteme dönüştürmüştür. Budizm, iki büyük ekol halinde Viet-Nam, Japonya, Çin, Sri Lanka, Burma ve Tayland’da uygulanmaktadır. Hindistan’ın kuzeyinde ve Ladakh’ta Budizmin Hindu – Tantrik tipi, ezoterik yapısıyla dikkati çekmektedir.
Buda, aydınlanmaya ulaÅŸmak için maddi dünyayı terketmeyi düşünüyordu. Fakat baÅŸka dinlerin tersine dünya nimetlerinden mahrum kalmanın insanı ilerletmediÄŸini buldu. Böylece, her ÅŸeyin aşırılığa kaçmadan yapılmasını öneren (orta yol) öğretisini oluÅŸturdu. Buda, tüm yaÅŸamın acılardan ibaret olduÄŸunu ve bu acıların kaynağının ise arzular olduÄŸunu gösterdi. Buda’nın sekiz basamaklı yolu izlendiÄŸinde bu arzuları aşılarak Nirvana’ya ulaÅŸmak ve yeniden doÄŸuÅŸtan kurtulmak mümkün olmaktadır. KiÅŸiyi yeniden doÄŸmaya sürükleyen yine kendi Karma’sıdır. Buda’ya göre Karma, sadece kör bir kader deÄŸil sebep ve sonuç yasasının doÄŸal bir sonucudur.

Hindistan’da Budizm, büyük hükümdar Ashoka’nın bu dini kabul etmesiyle yayılmış ve bu dönemde en parlak çağını yaÅŸamıştır. Ashoka’nın oÄŸlu Budizm’i Sri Lanka’ya ilk götüren kiÅŸi olmuÅŸtur. Bütün bu geliÅŸmelere raÄŸmen Budizm, hiçbir zaman kitlelere mal olamamıştır. Hindistan’da günümüzde 5 milyon kadar Budist vardır.

Müslümanlık

Sayıları 130 milyon kadar olan Müslümanlar Hindistan’daki toplam nüfusun yüzde 12’sini oluÅŸtururlar. Müslümanlık, ülkedeki en büyük azınlık dinidir. MoÄŸollar dönemiyle birlikte ülke yönetiminde uzun bir süre tek baÅŸlarına söz sahibi olmalarına raÄŸmen Müslüman’lar Hindu toplumu ve kültürü ile Hindu dini üzerinde kalıcı etkiler bırakamamıştır. Bunun nedenleri arasında Ä°slam’ın dünya iÅŸlerine karşı ilgisizliÄŸi ile Hindu toplumsal ve kültürel yapısının dış faktörlerden etkilenmeyecek biçimde saÄŸlam olması sayılabilir. Sonuçta, Ä°slam dininin Hindistan’daki etkileri daha çok sanat dallarında, mimaride ve Hint mutfağında yoÄŸunlaÅŸmıştır.

Hindistan’ın Ajmer Kenti Hintli müslümanlar için bir hac yeri gibidir.

Sikh Dini

Hindistan’da Sikh dinini 18 milyon kadar kiÅŸi izlemektedir. Önceleri Pencab bölgesinde etkin olan Sikh dini, günümüzde Hindistan’ın her yerine yayılmıştır. Sikh?lerin Hint dinî grupları içinde en kolay tanınan grup olması; Guru Gobind Singh tarafından belirlenmiÅŸ olan taşımak zorunda oldukları beÅŸ sembolden ileri gelir. Bunlar kesha; saçları kesmemek, kangha; ahÅŸap veya fildiÅŸi tarak taşımak, kaccha; kısa pantolon giymek, kara; çelik bilezik takmak ve kirtipan; kılıç taşımaktır.

Saç ve sakal uzatma kuralı nedeniyle Sikhler saçlarını toplayarak türbanlarının altında saklar, sakallarını da örgü yaparak çenelerinin altında bir file ile bağlarlar. Kısa pantolon giymek ve kılıç taşımak Sikhlerin askeri geleneğinden gelmektedir. Hindular gibi dhoti denilen uzun etekler giyerek ve kılıçsız kalarak düşmana yenilmek istemezler. Çelik bilezik takmak da gerektiğinde gazoz açacağı olarak kullanılmak gibi bir işleve de sahiptir!

Sikh dini, Guru Nanak tarafından 1469 tarihinde kurulduğunda Hindu ve İslam dinlerinin olumlu yanlarını alarak ideal bir din oluşturmayı amaçlamıştı. Temel düşüncelerinde çok büyük benzerlikler olan Sikh ve Hindu inanışları arasındaki en önemli fark, Sikhlerin kast sistemine karşı olmalarıdır. Sikhler, Gurdvara denilen tapınaklarda ibadet eder ve çocuklarını dinî inanışı anlayacak yaşa gelince vaftiz ederler. Sikhlerin kutsal kitabı olan Granth Sahib, 10 Sikh Gurusu tarafından hazırlanırken çeşitli Hindu ve Müslüman yazıtlarından yararlanılmıştır.

16. yüzyılda Guru Gobind Singh, Sikh dinine savaşçı özellikler katmış, ayrıca her doÄŸan Sikh’in soyadının (arslan) anlamına gelen (Singh) ile biteceÄŸine karar vermiÅŸtir. Sikh dininde 10 temel Guru vardır, son Guru 1708 tarihinde ölmüştür. Tek tanrıya inanılır, puta tapma kabul edilmez. Uygulamaları, baÅŸkalarına karşı hoÅŸgörü ve sevgi duyma yönündeki eÄŸitimle baÅŸlar ve inançlarına göre Gurdvara’ya gelen herkesin barınacak yer bulması için uÄŸraşılması gereklidir. Sikhler, bu yardımlaÅŸma idealleri sonucunda Hindistan’ın en yüksek yaÅŸam standardına ulaÅŸmışlardır. El becerileri ve mekanik araçlardaki hakimiyetleri Pencab eyaletini kısa sürede sanayi bölgesine çevirmiÅŸ, birçok fabrikanın yapılması sonucunda burası çok zenginleÅŸmiÅŸtir.

1982 yılında Akali Dal Partisi ve yandaÅŸları Pencab eyaleti için daha fazla özerklik isteÄŸinde bulundu. ÇoÄŸu Hindistan dışında yerleÅŸmiÅŸ olan bazı Sikh liderleri ise Khalistan isimli tamamen bağımsız bir devlet kurulmasını istediler ve Khalistan Liberation Front – Khalistan Özgürlük Cephesi isimli örgütleri ile terör eylemlerine giriÅŸtiler. Ayrı devlet kurma fikri Hindistan’da yaÅŸayan Sikh’ler tarafından pek fazla benimsenmezken daha fazla özerklik isteÄŸi geniÅŸ bir destek bulmuÅŸtur. Yıllar boyunca terör faaliyetlerini sürdüren bu örgüt, sonuçta dönemin Hindistan baÅŸbakanı Ä°ndira Gandi’nin öldürülmesine kadar varan eylemler gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. Hindistan hükümeti ise Pencab bölgesindeki bu ayrılıkçı akımların Pakistan tarafından desteklendiÄŸini iddia etmektedir.

Jainizm

Jain dini, çaÄŸdaşı olduÄŸu Budizm’e çok benzer. Jainizm, Mahavira isimli bir ermiÅŸ tarafından M.Ö. 500 yıllarında kurulmuÅŸtur. Günümüzde Jain’lerin sayısı 4 milyon kadardır. Bu kitle, ülkenin her yanına yayılmış olmakla birlikte daha çok batı ve güney batı eyaletlerinde toplanmıştır. Jainler, evrenin sonsuz olduÄŸuna ve bir Tanrı tarafından yaratılmadığına inanırlar. Reenkarnasyon ve Moksha’ya ulaÅŸma inançları yönünden Budizmle aynı paraleldedirler. Jainler, kurtuluÅŸları için ahimsa – acı vermemek- prensibine çok önem verir. Bu ilkeye göre; hiçbir canlı varlığa zarar vermemeye çalışan Jain?ler nefes alıp verirken bile herhangi bir canlıyı öldürmemek için ağızlarına maske takarak dolaşır, katı bir vejeteryan yaÅŸam sürdürürler. Bir yere oturacakları zaman, herhangi bir böceÄŸi ezmemek için yanlarında taşıdıkları süpürge ile oturulacak yeri süpürürler.

Jain dininin kurucusu Mahavira’nın heykeli

Jainistler, Shvetambara ve Digambara adında iki büyük mezhebe bölünmüştür. Digambara mezhebindekiler daha katıdır, ?gök elbisesi? anlamına gelen isimlerinin hakkını vererek tamamen çıplak olarak gezerler. Bu, maddi olan tüm şeylerden uzak durulması anlamına gelir. Bu uygulamayı günümüzde de sürdüren Jainist?ler genellikle manastır ve tapınaklardan dışarıya pek çıkmazlar.

Jain’ler çalışkan ve zeki insanlardır. Ticarette ve el sanatlarında yeteneklidirler. Tapınakları çok temiz ve iyi dekore edilmiÅŸ durumdadır. Rajastan ve Gujarat eyaletleri ile Bombay’da yoÄŸun bir Jain nüfusu bulunmaktadır.

Bayramlar ve Resmi tatiller

Çok deÄŸiÅŸik dinî ve etnik farklılıkların bulunması nedeniyle Hindistan’da pek çok bayram ve tatil vardır. Bu tatiller ay takvimi izlendiÄŸi için her yıl deÄŸiÅŸik günlere rastlar. Hindistanda ayrıca, pek çok yerel bayram da vardır ve bu bayramlar bizde artık pek görülmeyen olaÄŸanüstü bir coÅŸku ve eÄŸlence ile kutlanmaktadır. Bu nedenle geziniz sırasında rastlayacağınız bayramları izlemeyi kaçırmayın, eÄŸer fotoÄŸraf çekmek istiyorsanız, bazen dini bir mistisizm içinde, bazen de çılgınca bir eÄŸlenceyle ama mutlaka çok renkli geçen bayramlarda bol malzeme bulabilirsiniz. AÅŸağıda belirli bayramları sıralıyoruz.
Listede (T) ile gösterilen günler resmi tatil günüdür.

Ocak

Sankranti : Andhra Pradesh eyaletinde ve güneydeki Tamil bölgesi’nde kutlanır. Bu günler, ekinlerin biçilmesi ve mevsimin deÄŸiÅŸmesi günleridir, bu tarihte güneÅŸin kuzeydeki evine yöneldiÄŸi kabul edilir ve günler uzarken geceler kısalmaya baÅŸlar.

26 Ocak Cumhuriyet Bayramı : (T) Hindistan’da Cumhuriyetin ilanının yıldönümü. Bütün eyaletlerde kutlanır, fakat kaçırılmaması gereken kutlama Yeni Delhi’deki askeri geçit törenidir.

Ocak ayında kutlanan bazı yerel bayramlar :

Jaisalmer’de Çöl Festivali
Ahmedabad’da Uluslararası Uçurtma Festivali
Kerala’da Fillerin Yürüyüşü.

Åžubat – Mart

Åživaratri : Bu oruç günü Åživa’ya adanmıştır. Tapınaklara doÄŸru yürüyüşe geçilirken mantralar söylenir, bu sırada Åživa’nın cinsel organını temsil eden heykeller yaÄŸ sürülerek kutsanır. Gece Åživa tapınaklarında ilahiler söylenir ve dini yazıtlar okunur. Katı Åživacılar bugün oruç tutarken her 3 saatte bir Puja denilen dualarını okurlar. Bu geceyi hiç uyumadan ibadetle geçirenlerin ruhsal huzura ve kurtuluÅŸa ulaÅŸacakları çok kutsal yazıtlar olan Purana Yazıtlarında belirtilmiÅŸtir.

Holi : (T) Hindu bayramları içinde en coÅŸkulu olanıdır. Bu bayramda, ilkbaharın geliÅŸini kutlamak için boyalı sularla, ve toz boyalarla boyanmak gerekmektedir. Gece kurulan Holi ÅŸenlik ateÅŸleri, ÅŸeytan ruhlu Holika’nın yokediliÅŸini sembolize eder. Bu günlerde üzerinize en kötü elbisenizi giyin, bayram bittikten sonra temizlenemeyeceÄŸi için çöpe atarsınız.

Şubat ayında kutlanan bazı yerel bayramlar:

Nagaur’da Nagaur Deve Fuarı
Rishikesh’te Uluslararası Yoga Festivali
Elephanta Adasında Fil Bayramı.
Mahavir Jayanti : (T) Bu büyük Jain bayramında Jainizmin kurucusu Mahavira’nın doÄŸumu kutlanır. Ramanavami : (T) Hindistan’daki bütün tapınaklarda Vishnu’nun enkarnasyonu Rama’nın doÄŸuÅŸu bu gün kutlanır.
Ä°yi Cuma : (T) Bu Hristiyan tatil günü Hindistan’da da kutlanır.
Mart ve Nisan aylarında kutlanan bazı yerel bayramlar
Ellora Mağaralarında Hint Klasik Dans ve Müziği ile Ellora Festivali
Goa’da Karnaval
Cochin’de Uluslararası Baharat Festivali
Khajuraho’da Dans Festivali
Jaipur’da Gangaur.

Mayıs – Haziran

Buddha Purnima : (T) Budizm inancına göre Buda’nın doÄŸumu, aydınlanması ve Nirvana’ya ulaÅŸması farklı yılların aynı gününe rastlamaktadır. Mayıs ayının bu dolunay gününde bu olay kutlanır.

Haziran ayında kutlanan bazı yerel bayramlar :

Ladakh’ta Hemis Festivali
Jaipur’da Teej
Saharanpur’da Uluslararası Mango Festivali

Haziran – Temmuz

Arabalar Bayramı : Bu bayramda Tanrı Jagannath’ın büyük tapınak arabası Puri’deki tapınağından çıkartılarak dolaÅŸtırılır. Bu kutlamalar Puri’deki gibi coÅŸkulu olmasa da Hindistan’ın birçok yerinde yapılır.

Temmuz – AÄŸustos

Naga Panchami : Vishnu’nun evrenler arasında gezerken dinlenmek için üzerine oturduÄŸu sarmal ÅŸekilde uyuyan bir yılan olan Ananta’ya adanmıştır. Bu kutsal yılan sembolüne birçok hediye sunulur, bu bayramda yılan oynatıcılar çok iyi para kazanır. Yılanların muson yaÄŸmurları üzerinde etkili olduÄŸuna ve ÅŸeytani güçleri evlerden uzakta tuttuÄŸuna inanılır.


Naga Panchami bayramında yılanı kutsayan bir Hintli kadın

15 AÄŸustos KurtuluÅŸ Günü : (T) Hindistan’ın Ä°ngilizlerden bağımsızlığını kazanmasının yıldönümü. Bugün, BaÅŸbakan Delhi’deki Red Fort’tan halka hitap eder.

Shravan Purnima : Bugün, üst kasta mensup olan Hindu’lar uzun oruç günlerinde sürekli olarak omuzlarında taşıdıkları kutsal iplerden yapılmış ÅŸalları yenisiyle deÄŸiÅŸtirirler.
Nariel Purnima : Muson yağmurlarının resmen son bulması. Balıkçıların ve denizcilerin bekledikleri işaret.
Raksha Bandhan : Bugün, kızlar erkek kardeşlerinin gelecek yıl boyunca korunmalarını sağlamak için bileklerine Rakhi denilen bilezikler takar. Erkekler de kız kardeşlerine hediyeler verir.
Pateti : Zerdüştlerin Ä°ran’dan ayrılarak Hindistan’a geliÅŸlerinin yıldönümü. Bundan bir hafta sonra ise Zerdüşt’ün doÄŸum günü kutlanır.

AÄŸustos – Eylül

Janmastami : (T) Krshna’nın doÄŸum günü. Mutlu bir hava içinde Krshna’nın neÅŸeli karakteri taklit edilir. Hindistanın her yerinde tatil günü olmakla beraber Krshna’nın doÄŸum yeri olan Mathura?da, ayrıca Agra ve Bombay’da daha büyük coÅŸkuyla kutlanır.
Ganesh Chaturti : Fil baÅŸlı Tanrı GaneÅŸ’e adanmıştır. Puna, Madras ve Bombay bu kutlamaların merkezi durumundadır. Bombay’da tanrı heykelleri taşınarak denize atılır. Bütün köylerde tapınaklar süslenir ve evlerde porselen GaneÅŸ heykellerinin önünde ibadet edilir. Gün boyunca havai fiÅŸekler atılır. Her aile kendi evinde gün boyunca tapındığı GaneÅŸ heykelini nehir, deniz, göl ya da herhangi bir suya törenle atar. Bu gece aya bakmak uÄŸursuzluk getirir.

Onam : Ekin Bayramı. Bu Kerala Bayramı sırasında ünlü yılan teknesi yarışları yapılır.

Eylül – Ekim

Dussehra : (T) Bu bayram, bütün Hint bayramları içinde en tanınmışıdır ve 10 gün sürer. Bu gün, Rama’nın ÅŸeytan kral Ravana’yı yenmesi, devasa Ravana sembollerinin yakılması ile kutlanır. Delhi’de bu bayram Ram Liila olarak kutlanırken Ramayana destanı canlandırılır ve bol bol havai fiÅŸek atılır. Mysore ve Ahmedabad’da büyük gösteriler yapılır. Batı Bengal eyaletinde bu bayram Rama, Ravana’yı Durga’nın yardımı ile yendiÄŸi için Durga Puja olarak bilinir. Kulu eyaletinde ise bu bayram kısa bir süre geçtikten sonra kutlanır ve burada Kulu vadisine neden ‘Tanrıların Vadisi’ denildiÄŸini gösterecek coÅŸkun gösteriler yapılır.
2 Ekim Gandi Jayanti : (T) Mahatma Gandi’nin doÄŸum gününün kederli bir ÅŸekilde kutlanması. Bu gün O’nun yakıldığı Delhi’deki Raj Ghat’ta dualarla bir toplantı yapılır.

Ekim – Kasım

Divali – Diipavali : (T) Geceleri yakılan sayısız yaÄŸ kandili Rama’nın sürgünden evine dönüşünü canlandırır. Bu festival, Bombay’da Laksmi’ye ve Kalküta’da Kali’ye adanmıştır. Tamamı beÅŸ gün süren bu bayramın birinci günü yeni iÅŸ yılı döneminin baÅŸlangıcıdır. Ä°kinci gün Krishna’ya, üçüncü gün Åživa’ya, dördüncü gün ise arkadaşça görünen fakat ÅŸeytani bir güç olan Bali’ye adanmıştır. BeÅŸinci günde erkekler kızları ziyaret eder, kızlar ve kadınlar erkeklerinin alınlarına tikka denilen kırmızı boya ile birer noktacık koyar, erkeklere ziyafet verirler.

Kasım

Govardhana Puja : (T) En kutsal hayvan olan ineğe adanmış olan bir Hindu bayramı.
Puşkar Deve Panayırı : Rajasthan eyaletindeki bu çok renkli panayırda ünlü deve yarışları da yapılmaktadır.
Guru Nanak Jayanthi : (T) Sikh dininin kurucusu Guru Nanak’ın doÄŸum günü okunan dualar ve gösterilerle özellikle Amritsar’da kutlanır.
25 Aralık Noel : (T) Hz. Ä°sa’nın doÄŸum günü Hindistan’da da tatil günüdür.

Ayrıca Ä°slami Bayramlar da geniÅŸ katılımlarla kutlanır. Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı ve AÅŸure günleri Hindistan’da resmi tatil uygulanır.

(Visited 10 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 12.05.2008 tarihinde Esesli tarafından, Medeniyetler ve Ãœlkeler Tarihi Ansiklopedisi bölümünde paylaşılmıştır ve 5453 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 5 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Hindistan\'da Bulunan Çeşitli Dinler ve İnançlar orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleÄ°pek Yolu | Çin‘den BaÅŸlayarak Anadolu Ve Akdeniz Aracılığıyla Avrupa‘ya Kadar Uzanan Dünyaca En Ãœnlü Ticaret Yolu Sonraki Makale[Sosyoloji] Sosyolojide Kullanılan Yöntem Ve Teknikler

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz