Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Göktürk – Orhun Yazısının Özellikleri Ve Kuralları | Orhun – Göktürk Yazısı Nasıl Kullanılır? – Göktürk – Orhun Yazı Biçimleri – Göktürkçe Alfabe – Gö..


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 06.05.2015 tarihinde Hale tarafından, Güzel Türkçe'miz | Türkçe Dilbilgisi bölümünde paylaşılmıştır ve 1546 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Göktürk – Orhun Yazısının Özellikleri Ve Kuralları

Bu yazı, Türkçe yazılması için oluşturulmuştur. Bu nedenle yabancı sözcüklerin tümüyle doğru yazılması güçtür.


Ünlü uyumuna dayanır. Orhun yazısı sağdan sola doğru yazılmaktadır. Orhun yazısında büyük-küçük damga ayırımı yoktur ve toplam 39 damgadan oluşur. 39 damgaya ek olarak, sözcükleri birbirinden ayırmak için “:” imi kullanılır. Bu im satırların ilk sözcüklerinin önünde kullanılmazken, satırların son sözcüklerinin sonunda kullanılır. Damgaların beşi ünlü, sekizi bileşik ve 26’sı ünsüzdür (ñ bileşik ünlüden sayılmamalıdır). Yazının geleneksel kuralları şöyledir:

Orhun yazısında bugün kullandığımız C, F, Ğ, H, J ve V damgaları yoktur. Bu sesler dilimizde ses dönüşümleri ile ikincil olarak oluşmuştur. Bu seslerin yerine, ses dönüşümleri ile hangi sesten geldiler ise onlar kullanılır. Bu durumda; C yerine Ç, H yerine K, Ğ yerine G, V yerine B, F yerine ise duruma göre P veya B (çoğunlukla P) kullanılır. J ise günümüzde de yoktur.


Seslem (hece) içindeki ünlü kalın ise (a, ı, o, u) kalın ünlülerle kullanılan ünsüzler, ince ise (e, i, ö, ü) ince ünlülerle kullanılan ünsüzler yazılır. Seslem ünlü uyumuna uymuyorsa, seslemlere ayrılarak her seslem kendi içinde değerlendirilir. Aynı sesin (a-e, ı-i) kalın ve ince ünlüsü genelde aynı damga ile gösterilir. Bir ünlünün nasıl okunacağı, içinde bulunduğu seslemdeki ünsüzlerin seçimine göre değişir. Bir seslem (hece) içinde kalın ünlülerle kullanılan ünsüzler kullanılmışsa kalın, ince ünsüzler kullanılmışsa ince okunur. Ç, Z, Ñ, M, Ş, P ünsüzleri için kalın ve ince ayrımı yoktur. Tüm ünlülerle aynı kullanılır.

Ünsüzler tek başlarına okunuşları ile anılır. Örneğin; “er” damgası tek başına “er”, “ant” ve “alt” damgaları ise tek başlarına ant ve alt sözcüklerini verir. Sözcük başlarında yanlarında ünlü olmadan yazılırlarsa, okunuşları ile söylenirler. Örneğin; aç ve ık damgaları yanyana yazıldığında “açık” diye okunur.

A ve E sesleri Türkçede çok kullanıldığı ve eskiden taşa yazmak zor ve yer kısıtlı olduğu için A-E damgası gerekmedikçe yazılmaz. A-E damgasının yazılması için ünlünün uzun ünlü olması gerekir veya diğer ünlü yazma kurallarından birinin gerçekleşmesi gerekir. Örneğin; KAĞAN yazarken, NGK yazılır. Şöyle: Kalın N + Kalın G + Kalın K. Ünsüzler kalın yazıldığından arada A sesi olduğu anlaşılır. Örneğin; zehir anlamında AĞU sözcüğü yazılırken, A uzun ünlüdür. Bu yüzden yazılır. Yine, ADAŞ yazarken ilk A sesi uzun olduğundan yazılır ancak ikincisi yazılmaz (Ş + Kalın D + A). Eğer son ses ünlü ise kesinlikle yazılır. Örneğin; KARA yazarken ARK (A + Kalın R + Kalın K) biçiminde yazılır. Eğer RK biçiminde yazılsaydı, KAR diye okunurdu. Sondaki ünlü yanlış okumayı önler.

Bir sözcük yazılırken, sözcük içindeki ünlü değişmiyorsa, ilki yazılır. Diğerleri yazılmaz. Ünlü değişmediği sürece yalnızca biri yazılır. Örneğin; TİGİN yazarken, NGİT yazılır. İkinci İ damgasına gerek yoktur. Şöyle: İnce N + İnce G + İ + İnce T. Örneğin; BODUN sözcüğü, NDOB (Kalın N + Kalın D + O + Kalın B) biçiminde yazılır. Çünkü O ve U aynı biçimde yazılmaktadır. İlk seslem dışında O sesi Türkçede bulunamayacağından, ikincisi U olarak okunur. Eğer ünlü değişiyorsa, o zaman yazılır. Örneğin; KATUN yazarken, NUTK (Kalın N + U + Kalın T + Kalın K) biçiminde yazılır.

Bileşik damgalı sesler şunlardır: NÇ, LT-LD, NY, NT-ND, İÇ, OK-KO-UK-KU, ÖK-KÖ-ÜK-KÜ, IK-KI-İK-Kİ. Bu sesler görüldüğü yerde bu seslere ilişkin damgalar kullanılır. Bu damgaların kullanılması, diğer kuralları etkilemez. Örneğin; YANIK yazarken, IK + Kalın N + Kalın Y kullanılır. YANAK yazarken, Kalın K + Kalın N + Kalın Y kullanılır. SOLUK yazarken, UK + Kalın L + O + Kalın S kullanılır. ÇÜRÜK yazarken ÜK + İnce R + Ü + Ç kullanılır. ÇÖREK yazarken ise, İnce K + İnce R + Ö + Ç kullanılır. Burada Ö ve Ü için kullanılan damgalar aynı olduğundan ayrımı yapan bileşik damga kullanılıp kullanılmamasıdır. OK ve ÖK damgaları zaten ünlü sesini verdiğinden ünlü değiştiği halde belirtilmesine gerek bırakmaz.

Bileşik sözcükler yazılırken, her sözcük kendi içindeki kurala göre yazılır. Ancak araya “:” imi konmadan bitiştirilir. Örneğin Atatürk yazarken, Ata sözcüğü kendi içinde, Türk sözcüğü de kendi içinde, kurallara göre bağımsız yazılır. Ek almış sözcüklerde ise söözcüğün kökü veya gövdesi özgün biçimde yazılır. Sözcüğe gelen çekim ekleri kendi içinde kurallara göre yazılır. Sezilebilen eklerde ünlüler kullanılmaz.

Orhun yazısı, Göktürk dönemindeki Türkçe kurallarına göre oluşturulduğu için sorunsuzca okunup yazılabilirdi. Ancak günümüzde Türkçenin kuralları doğal değişimlere uğramıştır. Örneğin, geçmişte birçok ses ile (D, G, L, M, N, O, P, R, Ş, Z gibi) sözcük başlamazdı. Ancak günümüzde bu kural değişmiştir. Örneğin bugün “demir” olarak söylediğimiz sözcük, geçmişte “temür” biçiminde idi. D sesi başa gelemezdi. Bu nedenle yazarken başta ünsüz damga olan sözcükler ilk sesleri A veya E sesleriymiş gibi kabul edilerek okunurdu. Örneğin, A + Kalın R damgaları görüldüğünde “ara” diye okunurdu. Çünkü başta R sesi olamazdı. Ancak günümüzde doğal değişimlerle bu gibi kural yıkıldığı için, karışıklığa, yanlış okumalara neden olmaktadır. Bu amaçla, hem Orhun Yazısı’nda eksik olan damgaların yerine ses dönüşümleri ve damgaların oluşum süreçlerine dayanarak Gökbey Uluç gibi kişilerce yeni damga önerileri getirenler, bu yazı ile yazmak isteyenler için kurallarda da bir takım düzenlemeler yapmıştır.


Buna göre, sözcük karışıklıklarını engellemek için A-E sesi de diğer ünlüler gibi ilk seslemde (eğer ilk ses değilse) gösterilebilir. Örneğin; “I + Kalın R + Kalın Y” yazıldığında “ayrı” diye, “I + Kalın R + A + Kalın Y” diye yazıldığında ise “yarı” diye okunur. İlk seslemde, ilk damga ünsüzse, yanına yazılacak bir A-E damgası; ilk sesin ünlü değil, ünsüz olduğunu gösterir. Ayrıca Uluç, ilk seslem dışındaki diğer seslemlerde A-E damgalarını göstermeyip, diğer ünlü damgaları göstermeyi önermiştir. Böylece “tigin” yazarken her iki İ’nin de gösterilmesini, Ancak “kağan” yazarken ilk A’nın gösterilip, ikincisinin gösterilmemesini önererek, karışıklıkları aza indirmiştir. Örneğin; “görüyorum” yazarken tüm ünlüleri yazmak, ancak “bakacak” yazarken ilk A dışındaki hiçbir ünlüyü yazamamak gerekir. Böylelikle gelenekten tümüyle kopmadan en az karışıklığa yol açacak biçimde yazım olanaklıdır. Elbette gelenekten tümden sıyrılmayı kabul edersek, Latin abecesindeki gibi tüm seslerin yazılması da söz konusu olabilir. Ancak bu durum, abecenin özelliklerinden tümüyle kopmak ve yalnızca abecedeki şekilleri değiştirmek anlamına gelir. Çoğu yenileştirmeci bu düşünceye karşıdır.

Kaynak: Türkçenin Diriliş Hareketi

Bakınız, İslamiyet Öncesi Türk Devletleri | Göktürkler – Göktürk Menşe Efsaneleri ve Ergenekon Destanına Göre

Türk’lerin Kullandıkları Alfabeler: Göktürk, Uygur, Arap ve Latin Alfabeleri

Tonyukuk Yazıtı – Bain Tsokto Yazıtı | Bilge Kağan Yazıtı İle Kül Tigin Yazıtının Doğusunda Yer Alan 730-731 Yıllarında Yazılıp Dikilmiş Olan Göktürk Yazıtlarının İlki

Türk Dillerinin Tarihsel Gelişimi | Türk Dilinin Gelişim Tarihi – Türk Dilinin Gelişim Süreci – Türkçe Tarihi Hakkında İlginç Notlar Türkçe Konuşulan Ülkeler…

Göktürk Gelenekleri – Türk Takvimi | Göktürkler’ in Kullandığı On İki Hayvanlı Türk Takvimi

(Visited 49 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 06.05.2015 tarihinde Hale tarafından, Güzel Türkçe'miz | Türkçe Dilbilgisi bölümünde paylaşılmıştır ve 1546 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 5 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Göktürk - Orhun Yazısının Özellikleri Ve Kuralları | Orhun - Göktürk Yazısı Nasıl Kullanılır? – Göktürk – Orhun Yazı Biçimleri – Göktürkçe Alfabe – Göktürkçe Yönler orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleCan Eriği | Bedri Rahmi Eyüboğlu Sonraki MakaleTarihte Bugün: 25 Aralık | (1925) - Uluslararası Takvim Ve Saat Kabul Edildi

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz