Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Etkili Öğretmenlik Eğitimi | Öğretmen – Öğrenci İlişkisi – Sorunları Önlemek Sınıf Ortamı Nasıl Değiştirilir? Okulda Değerlerin Çar..


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 21.09.2008 tarihinde Hale tarafından, Öğretmenler ve Adayları İçin Özel Bölüm bölümünde paylaşılmıştır ve 8285 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


:z01: Etkili Öğretmenlik Eğitimi

DR. Thomas GORDON


1- ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ

Öğretme evrensel bir uğraştır. Herkes birbirine birşeyler öğretir. Bu kitap, “öğretme”nin nasıl daha etkili yapılacağını, öğrencilerin bilgilendirilip, olgunlaştırılırken çatışmaları azaltıp sistemin süresinin nasıl artırılacağını anlatıyor. “Etnik öğretmenlik eğitimi” kısaca EÖE profesyoneller için hazırlanmıştır, ama öğreten herkesin etkisini arttıracak niteliktedir.

Öğretme-Öğrenme sürecinin etkili olabilmesi için öğreten ve öğrenen arasında çok özel bir ilişkinin kurulması gerekir. İşte bu kitapta öğretmenin söz konusu bağlantıları sağlayabilmesine yarayacak iletişim becerilerini ele alır.


Amaç, öğrencilerin büyümesi ve gelişmesidir, fakat birçok öğretmen tarafından kullanılan ve okul idaresi tarafından salık verilen öğretme yöntemleri öğrencilerin bağımlı, gelişmemiş ve çocuksu kalmalarını sağlamaktan ileri gitmez. EÖE’de bütün bunların çözümünü bulacaksınız.

2- ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ İÇİN ETKİLİ BİR MODEL

Öğretmenler okuldaki ve öğrencilerdeki problemlerden dolayı hayal kırıklığına uğrayabilir ya da problemin çözümünde başarısız görülebilir. Yapılan araştırmalara göre, onların başarısız olmadığını, tersine çoğunun öğretmenlik hakkında çok şey bildiği fakat bunu uygulamak için yeterli fırsatları bulamadığını göstermektedir.

İyi öğretmen tanımları genelde çok kişi tarafından kabul edilmiş yaygın inançlara dayanır. Misaller:

1. İyi öğretmen sakindir, telaşlanmaz, sinirlenmez, soğuk kanlıdır.

2. İyi öğretmen önyargılı ve yanlı değildir, öğrencilere eşit davranır.

3. İyi öğretmen her şeyden önce tutarlıdır. Değişmez, unutulmaz, hata yapmaz.


4. İyi öğretmen her sorunun cevabını bilir.

İşte bir öğretmen kendisini bu yaygın inanç modellerine göre değerlendirir ve kendisini başarısız kabul eder. EÖE’nde tuzaklardan kurtulup, durum ne olursa olsun gerçek bir kişi olarak davranmayı ve gerçek kendiniz olmayı göreceksiniz.

Öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişki,

1. Açıklık

2. Önemsenmek

3. Birbirine ihtiyaç duymak

4. Birbirinden ayrı olmak

5. İhtiyaçlarını karşılıklı olarak giderebilmek

Özelliklerini içerirse, iyi bir öğretmen-öğrenci ilişkisi kurulmuş demektir.

KABUL EDİLEBİLİRLİK

Öğretmen-öğrenci ilişkilerinde, öğretmenlerin öğrencilerin davranışlarını kabul edip etmemeleri çok önemlidir. Kabul çizgisi değişkendir ve üç sebebi vardır.

1. Öğretmendeki değişiklikler,

2. Öğrencideki değişiklikler

3. Durum ve çevredeki değişiklikler,

Öğrenci davranışların kabul edilebilir ve edilemez davranışlar arasındaki ayrım, ilişkilerde ortaya çıkacak meselelerin, öğretmenler tarafından halledilmesine yardımcı olacaktır.

Fakat burada öğretmen-öğrenci ilişkisine ortaya çıkan sorun kime ait olduğunun çözülmesi gerekir. Öğretmenler kendilerini doğrudan ilgilendirmeyen, öğrencinin özel sorunları ile; doğrudan ilgilendiren sorunları ayırt etmelidir. Çünkü öğretmen sorun kendisine şu soruları sorabilir;

– Bu davranış benim üzerimde gerçek müşahhas bir etki yapmıyor mu?

– Olumsuz etkilendiğim için mi bu davranışı kabul edemiyorum?

– Yoksa yalnızca öğrencinin değişik davranmasını benim düşündüğüm şekilde hissetmesini istediğim için mi kabul edemiyorum?

Son soruya cevap evet ise sorun öğrencinindir; eğer bir önce ki cevap evet ise sorun öğretmenindir.

Öğrencilerin okuldan kaynaklanan ya da kaynaklanmayan birçok sorunları da vardır ve bu sorunlarla başetmeye çalışırlar. Çünkü, öğretme-öğrenme yalnız ilişkinin sorun-yok bölgesinde etkili olabilir.

Öğrencinin sorunu

Öğretme-öğrenme alanı (sorun yok)

Öğretmenin sorunu

ÖĞRENCİLERİN SORUNLARI OLDUĞUNDA
ÖĞRETMENLER NE YAPABİLİR?

Birçok öğretmenin iki ortak şikayeti vardır; yardımcı olmakta yetersiz kalışları ve yardım için el uzattıklarında geri çevrilmeleri.

Öğretmenler, sorun ortaya çıkınca, sorunları nasıl etkili bir biçimde tepki göstereceklerini bilemediklerinden yardımcı olamazlar. Öğretmen, öğrencinin davranışının kabul edilemez olduğu mesajını verir, onun değişmesini, sanki sorunu yokmuş gibi davranmasın ve sorunu ne olursa olsun onu bir kenara bırakmasını ister. Öğretmen bu yaklaşım diline EÖE’de “Kabul etmeme dili” denir.

Kabul Etmeme Dili = İletişimin On İki Engeli

Bunlar öğrencinin öğrenmesini engelleyen sorunları çözmesinde gerekli olan iki yönlü iletişimi yavaşlatır, engeller ya da bütünüyle yok eder.

1. Emir vermek yönlendirmek,

2. Uyarmak gözdağı vermek,

3. Ahlak dersi vermek,

4. Öğüt vermek, çözüm ve öneri getirmek,

5. Öğretme, nutuk çekmek, mantıklı düşünceler önermek,

6. Yargılamak, eleştirmek, suçlamak, aynı düşüncede olmamak,

7. Ad takmak, alay etmek,

8. Yorumlamak, analiz etmek, tanı koymak,

9. Övmek, aynı düşüncede olmak, olumlu değerlendirme yapmak,

10. Güven vermek, desteklemek, avutmak, duygularını paylaşmak,

11. Soru sormak, sınamak, sorguya çekmek, çapraz sorgulamak,

12. Sözünden dönmek, oyalamak, alay etmek, şakacı davranmak, konuyu saptırmak.

Üç Yaygın Yanlış Anlama

EÖE kurslarında tartışmalar üç temel sorunda yoğunlaşıyor:

1. Gerçekleri söylemenin, öğüt vermenin ve açıklamanın nesi yanlış? (Öğretmenin asıl vazifesi bu değil mi?)

2. Övmek ve değerlendirmek neden engel olsun? (Övme iyi davranışları pekiştirir)

3. Soru sormak neden etkisiz kabul ediliyor? (Çünkü bu öğretmede en değerli yollardan)

Kabul Dili Neden Güçlüdür?

“12 Engel” kabul etmeme dilidir, çünkü sorunu olan kişiye, değişmesi gerektiği, sorunlu olmanın kabul edilemeyeceğini ve sorunlu kişide bir sorun bulunduğunu iletir.

Bir kişi, başka birini içtenlikle kabul eder ve iletebilirse, o kişide yardım etme yeteneği var demektir. Başkalarını oldukları gibi kabul etmek, ilişkileri kuvvetlendirmede önemli bir etkendir.

Kabul, küçücük tohumları bile en güzel çiçeğe dönüştürebilecek verimli bir toprak gibidir.

Burada asıl iş tohumdadır. Genç insan da kendi organizmasında bir gelişme yeteneği taşır. Kabul, gencin gizli gücünün ortaya çıkmasına imkan sağlar. Kabul, çocukları açar, onları, duygularını ve sorunlarını paylaşmak için yüreklendirir.

EÖE kurslarında kabul etmeme iletilerini önlemek ölçüde azaltabilecekleri gösterilmiştir. Kabul için özel beceriler gerekir. Kişiyi iyi bir danışman yapan psikoloji bilgisi ya da zihinsel gizli gücü değildir. Psikologlar buna iyileştirici iletişim derler.

SORUNLU ÖĞRENCİLERE YARDIM ETMENİN ETKİLİ YOLLARI

EÖE kurslarındaki öğretmenler bir kişiye yardım etmenin yolunun hiç bir şey yapmaksızın yalnızca orada olmak olduğunu öğrenince şaşırır ve inanmazlar. Usta danışmanlar başarılarını temelinin, kişiyi konuşmaya başlatmak ve onu dinleyerek yolunu açmak olduğunu söylerler.

Etkili biçimde yardımcı olmanın dört farklı yolu:

1. Edilgen Dinleme (sessizlik): Öğrenciye gerçekten kabul edildiğini duyumsatan ve sizinle daha fazla paylaşması için yüreklendiren çok güçlü bir iletidir.

2. Kabul Ettiğini Gösteren Tepkiler: Dinlerken, özellikle duraklamalarda gerçekten dinlediğinizi göstermek için sözlü ya da sözcük belirtileri vermeye “kabul tepkileri” denir. “Hı-hı”, “evet”, “anlıyorum” gibi…

3. Kapı Aralayıcı İletiler Ne Yapılabilir?: Öğrenciler, bazen daha çok konuşmak, diren inme ve başlamak için bile ek yüreklendirme beklerler. Bu iletilere “kapı aralayıcılar” denir.

“İlginç, devam etmek ister misin?”

“Söylediklerin çok ilginç”, gibi

4. Etkin Dinlemenin Gereği: daha fazla etkileşim ve dinleyenin yalnız duyduğunu değil, aynı zamanda doğru olarak anladığını da gösterir. Bu nedenle usta dinleyici “etkin dinleme”yi daha yaygın kullanır.

ETKİN DİNLEME NASIL ÖĞRENİLİR

Etkin dinleme öğrencinin ilettiğini doğru anlamanızı sağlar. Öğretmen, öğrenciyi anladığını gösteren geri iletiler verir.

İletişim işlemlerinde çözümleme çok önemlidir. Öğrencinin de, sizin, kendisini doru mu yanlış mı çözümlediğinizi bilmemesi de aynı derecede önemlidir. Bu nedenle, öğrencinin iletisini yanıtlamadan önce, onu doğu çözümleyip çözümlemediğinize karar verdiğiniz düşünelim. Tek yapılacak, çözümleme sonuçlarınızı kendi sözcüklerini kullanarak geri iletmektir. Bu geri iletim yöntemine “etkin dinleme” denir.

ETKİN DİNLEME İÇİN NELER GEREKLİDİR?

1. Öğretmen, öğrencinin kendi sorunlarını çözebileceğine kesinlikle inanmalıdır.

2. Öğretmen, öğrencinin dile getirdiği duygu ve düşüncelerini, bir öğrencide olması gereken düşünceler saysa bile gerçekten kabul edilmelidir.

3. Öğretmen, duyguların genelde geçici ve anlık olduğunu bilmelidir.

4. Öğretmenler, öğrenciye sorunlarında yardımcı olmayı istemeli ve bunun için zaman ayırmalı.

5. Öğretmen, sorunu olan öğrenci ile birlikte olmalı ama kendi kimliğini korumalıdır.

6. Öğretmenler, öğrencilerin sorunlarını paylaşmak ve konuya başlamak için zorlanabileceklerini bilmelidir.

7. Öğretmenler, öğrencilerin sorunlarının gizliliğine saygı duymalıdır.

Etkin Dinleme (E.D.) öğrenmeyi kolaylaştırmada, sorgulamayı, yüreklendirmede öğrencilerin düşünme, tartışma, soru sorma ve araştırmada kendilerini özgür hissedecekleri ortamı oluşturmada güçlü bir araçtır.

Etkin Dinlemede Zaman Kazanma Nedenleri:

1. E.D. öğrencilerin sorunları ile başa çıkabilmelerine ve onları çözümlemelerine yardım eder.

2. E.D. öğrencilerin duygularından korkmalarına ve duyguların kötü olmalarını anlamalarına yardım eder.

3. E.D. sorunu çözmesine yardımcı olur.

4. E.D. sorunu çözümleme ve çözme sorumluluğunu öğrencide bırakır.

5. Öğretmen kendilerini dinlerken düşünce, görüş ve duygularını ve kabul ettiğini görür, bu nedenle görüşlerini almaya hazır olurlar.

6. E.D. Öğrenci ile öğretmen arasında da yakın ve anlamlı bir ilişkinin kurulmasını sağlar.

4- ETKİN DİNLEMENİN YARARLARI

E.D. öğrencileri belirli konular üzerinde tartışmaya yüreklendirir. Öğrenmeye direnci olan öğrencinin direncini kırar. Bağımlı ve boyun eğen öğrencilere yardım eder. Öğrencilerin olumsuz olaylarla ilgili duygularını sınıf içinde açıkça tartışmalarına yardımcı olur.

E.D.’yi kullanan öğretmenler, tartışma grubundaki öğrencilerin güçleri, yetenekleri ve özel ilgi alanları hakkında edindikleri bilgileri, daha sonra sınıf yararına kullanabilir.

Öğrenmeye karşı direnme, öğrencinin bir sorunu olduğunu gösterir. Bu da E.D. ile çözülür. E.D., bağımlı öğrencilere yardımda da kullanılır, sorunun sorumluluğunun öğrencide bırakılıp kendi çözümünü bulması sağlanır.

5- ÖĞRENCİLER SORUN ÇIKARINCA ÖĞRETMENLER NE YAPABİLİR

Öğretmenler Sorun Kendilerindeyken Ne Yapabilir?

Sorunun kendilerinin olduğunu anlatan ip uçları kırgınlık, can sıkıntısı, dikkatin dağılması, yılgınlık, küskünlük, sinirlilik. Öğrencilerin çekilmez davranışları öğretmenlerin davranış penceresinin “kabul etmeme” alanındadır. Öğretmen çocuğun kabul edilmez davranışını değiştirmeye çalışırken etkisini üç değişkene yönlendirmelidir:

1. Öğrencinin davranışına

2. Çevreye

3. Kendi davranışına

Tipik etkisiz yüzleşmenin sonuçları:

Öğretmenlerin gönderdikleri yüzleşme iletilerinin hemen hemen %15’inin öğrenci üzerinde aşağıdaki etkileri doğurduğu görülür:

1. Değişmeye karşı direnmeye neden olur.

2. Öğretmenin kendini aptal ve yetersiz sandığını düşünmesine neden olur.

3. Kendisini suçlu duyumsatır, utandırır.

4. Benlik saygısını azaltır.

5. Savunmaya iter.

Öğretmenlerin öğrencilerle yüzleşirken gönderdikleri iletiler üç ana başlıkta toplanır.

1. Çözüm iletileri

2. Bastırıcı iletiler

3. Dolaylı iletiler

Çözüm İletileri Neden Yararsızdır?

Çözüm iletileri öğrencilere tam olarak davranışlarını nasıl değiştireceklerini, ne yapmaları gerektiğini, ne yaparlarsa daha iyi olacağını ya da ne yapabileceklerini gösterir.

Çözüm iletilerinin beş değişik türü vardır.

1. Emir vermek, yönlendirmek; “Çikleti hemen ağzından çıkar at”.

2. Uyarmak göz dağı vermek.

3. Ahlak dersi vermek; “4. Sınıf öğrencisi doğruyu yanlıştan ayırabilmeli.”

4. Öğretimi mantıklı yürütmek.

5. Öğüt vermek, çözüm getirmek; “Yerinde olsam çalışmaya başlardım”

Çoğu öğretmen çözüm iletilerini, kendi gereksinmelerini kısa yoldan elde etmek için kullanırlar. Yanlış olan, işe yaramaması ve yaradığı zaman bile taşıdığı gizli iletiler neden ile öğrenciyi küstürüp uzaklaştırmasıdır.

Çözüm iletileri öğrencilerinin öğretmenlerine aynen karşılık verme tehlikesini taşırlar.

Bastırıcı İletiler Neden Yararsızdır?

Bunlar öğrenciyi küçümser kişiliğini sorgular, benlik imajını zedeler.

Bunları 6 grupta toplayabiliriz.

1. Yargılamak, eleştirmek, suçlamak, aynı düşünceyi paylaşmamak.

2. Ad takmak, alay etmek.

3. Yorumlamak, çözümlemek, tanı koymak.

4. Övmek aynı düşünceyi paylaşma, olumlu değerlendirme yapmak.

5. Güven vermek, desteklemek, duygularını paylaşmak.

6. Sınamak, sorguya çekmek.

Bastırıcı iletiler, öğrenciler tarafından ya önemsenmez ya da yetersizlik duygularını pekiştirir. Öğrenciler genelde bunlara gülüp geçerler.

Dolaylı İletiler Neden Yararsızdır?

Bunlar alay etmeği, iğnelemeyi, takılmayı, utandırmayı içerir. Bunlar, çok gizli olduklarından ya anlaşılmazlar yada öğretmenlerin sinsi davranışları olarak nitelendirirler.

Sen-İletileri’ne Karşı Ben-İletileri:

EÖE kurslarını verirken yüzleşme becerileri sınıflandırmanın ve onları daha iyi anlamanın bir başka yolunu bulduk. Bu yolla, dilimizin yapısı gereği için “sen” zamiri olmayan cümlelerin sen-iletisi olduğunu öğrenen öğretmenler şaşırdılar.

Sen iletiler öğrenciyi olumsuz yargılayan, ben-iletileri ise öğretmenin sorun karşısındaki duygularını dile getiren ilişkilerdir. Öğrenciler sen-iletileri ile hemen her zaman kötü olduklarını algılarlar.

Ben-iletileri iki açıdan “yükümlülük iletileri” olarak adlandırılabilir.

1- Ben-iletilerini gönderen öğretmen, kendi duygularının bilincinde olmak için önce kendini dinleme ve duygularını tüm açıklığıyla öğrencileriyle paylaşma yükümlülüğü taşır.

2. Ben-iletileri, davranışın yükümlülüğünü öğrencide bırakır.

Üç önemli ölçütü vardır:

1- Öğrencilerinin davranışını değiştirme ihtimali yüksektir.

2- Öğrenci ile ilgili çok az olumsuz değerlendirme içerir.

3- İletişimi zedelemez.

Ben-iletileri öğretmenleri saydam, dürüst, öğrencilerin kendileri ile anlamlı ilişkiler kurabilecekleri gerçek kişiler olarak gösterir ve yakınlığın gelişmesine yardım eder.

Ben-İletili Cümleler Nasıl Kurulur?

Öğrenciler üzerinde etkili olabilmesi için ben-iletileri üç öğeyi taşımalıdır.

1. Sorun oluşturan davranışın tanımlarını içermelidir:

Öğretmenin, kendisi ile neden yüzleştiğini kestirmek zorunda kalmamalıdır. Öğrenci iyi bir ben-iletisi yorum içermeyen haber gibidir.

“Kabadayılık ettiğin zaman…”

Yargılama ile başlayan ben-iletilerine “kılık değiştirmiş sen-iletileri” denir. İyi bir ben-iletisinde zaman belirten bir bağlaç vardır. Öğrenciye sorun teşkil eden davranışın zamanını belirtmek çok önemlidir. Öğretmen, öğrenciye değil onun belli bir davranışına kızmıştır.

2. Öğrencinin kabul edilmeyen davranışını öğretmen üzerindeki kesin gerçek, somut etkisinin ona söylenmesidir.

“senin uzun saçlarını görmeye dayanamıyorum”

Ben-iletilerini kullanmaya başlayan öğretmenlerin yapacakları ilk iş kabul edilmez öğrenci davranışlarını iki grup içinde sınıflandırmak olmalıdır. Somut etkisi olanlar ve olmayanlar.

3. Duyguların dile getirilmesi: Ben-iletisi, davranış, etki ve duygu zincirinden oluşur.

Ben-iletisinden nasıl dönülür?

Ben-iletileri, sen-iletilerine göre öğrencileri daha az savunmaya iter. Fakat herşeye rağmen iyi bir ben-iletisinden bile öğrenci incinebilir. Öğretmen bunu farkedince hemen, yüzleşmeden etkin dinlemeye geçmelidir.

Öğretmenler kendilerini nasıl kızdırır.

Kızgınlık, öğretmenin üç bölümlü ben-iletisini, duygu bölümünde olduğundan, yüzleşmeler öğrenciler tarafından suçlama ve bastırıcı iletiler olarak algılanır. Kızgınlık ikinci bir duygudur. Her zaman daha önce yaşanan başka duyguların sonucunda oluşur.

Öğretmen bahçede dolaşırken, çocuklardan birinin attığı taş başını sıyırıp geçer. Öğretmenin ilk duygusu korkudur, ikinci duygusu kızgınlıktır. EÖE kurallarında öğretmenle birinci duygularını talebelerine iletmeleri öğretilir.

Ben-iletilerinin tehlikeleri

1. Ben-iletileri uygulayabilecek kişinin kendini tüm çıplaklığıyla ortaya koymasıdır.

2. İnsanın kendini değiştirme ihtimalidir.

3. Sorumluluktur.

Etkili ben-iletileri neler yapar

Ben-iletileri, düşüncesiz kimseleri düşünceye yöneltir. Öğretmenlerin ben diliyle konuşmaları, öğrencilere insanlar arası etkili iletişimi öğretir. Çünkü onlar öğretmenlerini kendilerine model olarak alırlar.

(Visited 10 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 21.09.2008 tarihinde Hale tarafından, Öğretmenler ve Adayları İçin Özel Bölüm bölümünde paylaşılmıştır ve 8285 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 2 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Etkili Öğretmenlik Eğitimi | Öğretmen - Öğrenci İlişkisi - Sorunları Önlemek Sınıf Ortamı Nasıl Değiştirilir? Okulda Değerlerin Çarpışması orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAtatürk İlke Ve İnkilaplarının Yerleşmesinde Öğretmenin Rolü Sonraki MakaleABCD Temel Afet Bilinci El Kitabı | Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz