Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Elektrik Tarihi – ElektriÄŸin Tarihsel GeliÅŸimi | Eski ÇaÄŸ – OrtaçaÄŸ – Yeni ÇaÄŸ Elektrik Tarihi


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 29.08.2010 tarihinde Hale tarafından, Bilimsel GeliÅŸmeler - Sosyal ve Fen Bilimleri bölümünde paylaşılmıştır ve 2327 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Elektrik Tarihi

ElektriÄŸin Tarihsel GeliÅŸimi


Doğa belli bir kurallar dairesinde işler ve insanlar doğada yaşarken bu kuralları çözerek yaşamlarını kolaylaştırmaya, doğanın kurallarını keşfederek dünyayı kontrol etmeye çalışırlar. Öyle ki teknoloji ve bilim zamanla insanların elinde büyük bir güç haline gelmiştir. Dünya yaşamını kolaylaştıran ve onu kontrol eden topluluklar diğer topluluklar karşısında prestij ve saygınlık kazanmış, onlara hükmetme yöntemi olarak teknolojilerini kullanmışlardır.

Aydınlatma, elektriğin en büyük kullanım alanlarındandır.


Elektrik ve manyetizma eski çağlardan beri bilinen gerçeklikler olmasına rağmen, mekanik ve hidrolikteki bilimsel gelişmelerin tamamlanmaması, malzeme konusunda karşılaşılan zorluklar ve bu konuya ilginin oldukça düşük bir şekilde sadece manyetizmayla kısıtlı kalması sebebiyle elektrik biliminin gelişimi 16. yüzyıla kadar gecikmiştir. Gelişmeye başlayan elektrik teknolojisi dünyada köklü değişikliklere yol açmış insan yaşamını toptan değiştirecek etkilere yol açmıştır.

Elektrik tarihi, elektrik biliminin bugünlere gelirken geçirdiği dönüşümleri, teknoloji ve yaşama etkilerini ve bu bilimin gelişimine katkıda bulunan bilim adamlarını anlatan tarihtir.

Eski Çağ Elektrik Tarihi

Eski Yunan toplumunda barışın saÄŸlanıp belli bir refah düzeyine eriÅŸilmesiyle birlikte insanlar bilimle ilgilenmeye baÅŸlamıştı. Bilim adamları doÄŸayı inceliyor, onun iÅŸleyiÅŸ kurallarını çözüp insanların yaÅŸamını kolaylaÅŸtırmaya çalışıyorlardı. Eski Yunan döneminde Milet’te (Anadolu, Aydın civarında eski yerleÅŸim yeri) yaÅŸayan Thales (M.Ö. 624 – M.Ö. 546) de doÄŸayla ilgili araÅŸtırmalar yaparken kehribarın yünle ovulduÄŸunda tüy ve saman gibi hafif maddeleri kendine çektiÄŸini, uzun süreli ovmalarda ise insan vücuduna yaklaÅŸtırıldığında küçük kıvılcımlar çıkardığını fark edip bazı araÅŸtırmalarda bulunmuÅŸtu. Deneyleri sonucunda hasır ve buna benzer maddelerin de aynı özelliÄŸi gösterdiÄŸini gözlemledi. Tales’in incelediÄŸi ÅŸey bugünkü statik elektrikti ve insanlık tarihinde statik elektrikten ilk söz edilmesi Tales’in yaÅŸadığı Eski Yunan dönemine rast gelmektedir.

Miletli Tales, kehribarın yünle ovulduğunda elektriklendiğini gözlemlemişti.

Eski çaÄŸ tarih kayıtlarında elektriÄŸin bundan sonraki ilk anılması Miletli Tales‘ten 300 yıl kadar sonrasına (M.Ö. 4. yüzyıl) rastlamaktadır. Theophrastus, kendi zamanında lyncurium olarak adlandırılan ve günümüzde turmalin olduÄŸu düşünülen kıymetli ÅŸeffaf bir taşın küçük kütleleri kendine çektiÄŸini gözlemlemiÅŸ ve kayda geçirmiÅŸti.


Theophrastus

Pliny, torpido adlı temas edildiÄŸinde ÅŸok etkisi yapan balıktan söz etmiÅŸti, ancak bu etkinin kehribar veya turmalin maddelerinin etkisiyle aynı olduÄŸu farkedilememiÅŸti. 5. yüzyıl’da yaÅŸamış olan Eustathius, Tiberius’un azatlı bir kölesinde bulunan gut hastalığının bu balık sayesinde tedavi edildiÄŸinden bahseder. ElektriÄŸin tıbbi amaçlarla ilk kullanımı da bu olaya dayanmaktadır.

Antik Yunancada kehribar anlamına gelen Ä“lektron sözcüğü, Yeni Latincede kehribar gücü anlamına gelen electrica kelimesi olarak kullanım alanı bulmuÅŸtu. 1600’lerde William Gilbert tarafından kullanılan ve kehribar gibi anlamına gelen electricus kelimesi, Sir Thomas Browne (1605 – 1682) adlı Ä°ngiliz yazar tarafından 1646 yılında yayımladığı Pseudodoxia Epidemica adlı eserinde elektrik ÅŸeklinde ilk defa kullanılmıştır. Sırayla Ä°ngilizce ve Fransızca’ya geçen kelime dilimize de elektrik olarak kazandırıldı. Elektrik sözcüğü, hemen hemen tüm dünya dillerine aynı ÅŸekilde girmiÅŸ ve evrensel özellik kazanmıştır.

Ortaçağ Elektrik Tarihi

OrtaçaÄŸ’da Avrupa’da bilim büyük bir sekteye uÄŸramıştı. Uzun süren savaÅŸlar, yönetimde din etkisinin aşırı derecede artması, bilimin dine karşı çıkmak olarak algılanacağı korkusu gibi nedenlerden dolayı bilim tarihi karanlık çaÄŸa girmiÅŸti. Bu çaÄŸda bilimin her dalında görülen durgunluk elektrik dalında da görülür. Bu çaÄŸda gerçekleÅŸen tek yenilik elektrik ile manyetizmanın arasındaki benzerlik ve farkların açıklanmasıydı. Manyetizma, elektrikten daha uzun bir geçmiÅŸe sahiptir. M.Ö. 900’lü yıllarda efsaneye göre bir çoban, farklı bir taÅŸ türünün demiri kendisine çektiÄŸi keÅŸfetti. Bu günkü ismiyle mıknatısın gücü tamamen kehribarın çekme gücüne benzediÄŸinden, eski çaÄŸlarda elektrik ile manyetizma sık sık birbirine karıştırılıyordu.

2. yüzyıl’da Çinliler tarafından mıknatısın ÅŸerit haline getirilip serbest bir ÅŸekilde dönmeye bırakıldığında kuzey – güney yönünde sabit kaldığı keÅŸfedildi. Mıknatısiyetin bu yön bulma kabiliyeti sayesinde Çinliler manyetik pusulayı icat etmiÅŸlerdi. Manyetizma ve bu pusulalardan Avrupa’da ise ilk defa 1180 yılında Alexander Neckam (1157 – 1217) bahsetmiÅŸti. Bu geliÅŸmenin ardından denizciliÄŸin önündeki en büyük engellerden biri olan yön bulma sorunu tarihe karışmış oldu

Peter Peregrinus’un mektubunda çizimlerini verdiÄŸi manyetik pusula

Manyetik pusulanın Avrupa’ya gelmesiyle birlikte bu konudaki araÅŸtırmalarda bir kıpırdanma oldu. Fransız bir bilgin ve askeri mühendis olan Peter Peregrinus (Petrus Peregrinus de Maricourt veya Hacı Petrus) Sicilya Ordusuna mensuptu ve bir kuÅŸatma sırasında arkadaşına mıknatıslarla ilgili, adı Maricourt’lu Hacı Petrus’un Foucaucourt’lu Asker Syergus’a Mıknatıs Hakkında Yazdığı Mektup olan 1269 tarihli bir mektup yazdı. Peregrinus bu mektubunda, manyetik kutuplardan (manyetik kuvvetin en yüksek olduÄŸu bölge), aynı kutupların birbirini itip farklı kutupların birbirini çektiÄŸinden, mıknatısın kuzey – güney kutuplarının nasıl belirlenebileceÄŸinden bahsetti. Manyetik kutup tanımının ilk defa yapıldığı mektupta ayrıca mıknatısların bölünmesiyle yeni kutup ve iki ayrı mıknatıs oluÅŸması da açıklanmıştı. Ayrıca manyetik devre kullanılarak sürekli hareket elde edilmesi hakkında çalışmalar da mevcuttu.

Bu çalışmalar elektrik ve manyetizma için bir kıvılcım çaksa da bu konular hakkında Rönesans’a kadar hiç bir çalışma yapılmadı ve hiç bir ÅŸey yazılmadı. Ancak bu çalışmalarla birlikte elektrikle manyetizma arasındaki benzerlikler ve farklılıklar hakkında bir görüş oluÅŸmuÅŸtu. Manyetik devrelerle sürekli hareket etme çalışmaları Yakın ÇaÄŸda gerçekleÅŸen elektrik makineleri devrimine mantık olarak oldukça benzemekteydi. 300 yıl kadar yeni bir durgunluk çağına giren elektrik çalışmaları, Rönesans’la birlikte büyük bir ivme kazandı ve tüm dünyayı derinden etkileyecek geliÅŸmelerin önü açılmış oldu.

(Visited 5 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 29.08.2010 tarihinde Hale tarafından, Bilimsel GeliÅŸmeler - Sosyal ve Fen Bilimleri bölümünde paylaşılmıştır ve 2327 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 2 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Elektrik Tarihi - Elektriğin Tarihsel Gelişimi | Eski Çağ - Ortaçağ - Yeni Çağ Elektrik Tarihi orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakalePeyzaj Mimarlığı Nedir? Sonraki MakaleAnadolu Beylikleri | Anadolu Erken Beylikler Dönemi - Türklerin 1071’deki Malazgirt Savaşı’ndan Sonra Anadolu’da Kurdukları Devletler

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz