Deyimler Sözlüğü | [ G ] Gözü kara (veya pek): Cesur,atak,korkusuz
Sema - 2 Kasım 2011 Deyimler Sözlüğü 0 0 Okunma : 2546
İçerik Hakkında Bilgi
- Bu içerik 13.01.2008 tarihinde Sema tarafından, Deyimler Sözlüğü - Güzel Deyimlerimiz bölümünde paylaşılmıştır ve 8487 kez okunmuştur.
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
İçerik ve Kategori Araçları
- Kategoriye Abone Ol
- Makalenin Çıktısını Al
- Makaleye Yorum ekle
- Son Güncellenme Tarihi: 28 Ekim 2011, Cuma 12:11
AÇIKLAMALI DEYİMLER SÖZLÜĞÜ
Gafil avlanmak: Hiç beklenmedik bir sırada yakalanmak, habersiz ve hazırlıksız olduğu sırada zor duruma düşürülmek.
Gâvur inadı: Yok edilemeyen, önüne geçilemeyen, yumuşatılamayan inat.
Gece kuÅŸu: Geceleri gezip dolaÅŸan, bunu huy edinen kimse.
Gece kuÅŸu: Geceleri gezip dolaÅŸan, bunu huy edinen kimse.
Geceyi gündüze katmak: Ara vermeden, devamlı çalışmak; büyük çaba göstermek.
Geçer akçe: Herkesçe aranılan, beğenilen, değerli (şey).
Geçimini sağlamak: Yaşamak için gerekli olanı elde etmek.
Geçti Bor`un pazarı (sür eÅŸeÄŸini NiÄŸde`ye): “Ä°ÅŸ iÅŸten geçti artık, fırsatı kaçırdın” anlamında kullanılır.
Gel gelelim: “Fakat, ama, ancak” ve “Ne çare ki..” anlamlarında kullanılır.
Gel keyfim gel: Bir durumdan duyulan memnunluk, işlerin yolunda gitmesi anlatılır
Gel zaman git zaman: Aradan epeyce bir zaman geçtikten sonra.
Gemi azıya almak: 1. Söz dinlemez olmak. 2. At, gemi azıları arasına alıp etkisiz bırakarak süvarisinin yönetiminden çıkmak ve kendi istediğince koşmak.
Geniş gönüllü: Heyecan ve telâş göstermeyen, merak etmeyen, olayları hoş karşılayan.
Geri çekilmek: 1. Kaçmak, bulunduğu yerden arka arkaya doğru gitmek. 2. Karıştığı bir işi sürdürmekten ya da sürdürenler arasında bulunmaktan vazgeçmek.
Geri çevirmek: 1. İade etmek, geldiği yere göndermek, kabul etmemek.
Geri çevirmek: 1. İade etmek, geldiği yere göndermek, kabul etmemek.
Geri durmamak: Bir işe girmekten kaçınmamak, o işe girişmek.
Geri hizmet: 1. Ordunun çeşitli gereksinimleri ile ilgili işlerin tümü. 2. Etkinliği ikinci dereceden sayılan, kolay görev.
Gık dememek: Hiç sesini çıkarmamak, yakınmamak, karşı çıkmamak.
Gırtlağına kadar borca girmek: Pek çok, ödenmesi zor olacak şekilde borçlanmak.
Gırtlak gırtlağa gelmek: Kıyasıya dövüşmek ya da dövecek hâle gelmek.
Göbeği çatlamak: Birçok güçlükleri yenmek için çok uğraşmak, pek çok çaba sarf etmek.
Göğüs geçirmek: Üzüntülü bir şekilde soluk almak, içini çekmek.
Göklere çıkarmak: Aşırı ölçüde övmek.
Gökten zembille mi indi?: “Ona niçin ayrıcalık gösteriliyor?”
Gölge etmek: 1. Işığa engel olmak. 2. Bir işin yapılmasına engel olmaya çalışmak.
Gönlü bol: Yeterli imkânlardan mahrum olmasına rağmen eli açık davranan, cömert
Gönül kırmak (yıkmak): Birini çok üzecek, gücendirecek davranışta bulunmak. Gönülden geçirmek: Bir şeyi yapmayı düşünmek, olmasını istemek, o şeyi düşünür olmak.
Gönlünden kopmak: Birine iyilik yapma ya da bir şeyi verme isteği, içinde aniden doğuvermek.
Gönlü tok: Fazla para ve mal istemeyen, zorunlu ihtiyacı kadarı ile yetinen, imkânları az da olsa bunu hissettirmeyen, bu durumda dahi cömert olan.
Gönül almak: 1. Sevindirmek, hoşnut ettirmek. 2. Kırılan, gücenen bir kimseyi güzel söz ve davranışlarla yeniden hoşnut etmek.
Gönül kırmak (yıkmak): Birini çok üzecek, gücendirecek davranışta bulunmak.
Gönül kırmak (yıkmak): Birini çok üzecek, gücendirecek davranışta bulunmak.
Gönül okşamak: Birini hoş bir davranış ve sözle sevindirmek.
Görüş açısı: Bir soruna yaklaşma, onu ele alma biçimi.
Göz açamamak: İşlerinin yoğun oluşu sebebiyle başka bir şeyle ilgilenme imkânı bulamamak.
Göz açıp kapayıncaya kadar: Çok çabuk, kısa bir zamanda.
Göz açtırmamak: Baskı altında bulundurarak başka bir şeyle uğraşmasına fırsat vermemek
Göz alıcı: Alımlı; şekli, rengi ve güzelliği ile dikkat çekici.
Gözdağı vermek: Korkutmak, tehdit etmek, istediğini yaptırmak için yıldırmak
Gözden düşmek: Kendisine daha önce duyulan sevgi ve ilgiyi kaybetmek
Gözden geçirmek: 1. Okumak. 2. Durumu incelemek. 3. Niteliğini anlamak için bir şeyin her yanına bakmak.
Gözden ırak olan gönülden de ırak olur: “Ayrı düşenlerin arasındaki sevgi de zamanla azalır” anlamında kullanılır.
Göz doldurmak: Hâli, tavrı ve görünüşü ile beklenenden çok etkilemek.
Göze almak: Bir iş nedeniyle karşılaşabileceği her türlü zararı ve tehlikeyi önceden kabullenmek.
Göze girmek: Yetenekleri ve davranışları ile çevresinde, bulunduğu yerde sevgi ve güven kazanmak.
Göze göz, dişe diş: Misilleme; aynı biçimde kötülük yapıp öç alma, kötülüğü yapandan acısını çıkarma.
Göz göre göre: Apaçık şekilde, herkesin gözü önünde.
Göz gözü görmemek: Dumandan, karanlıktan ya da yoğun tozdan hiçbir şey görülmez olmak.
Göz hakkı: Görülüp de imrenilen yiyeceklerden görenlere çıkarılan pay, imrenmelerini yok edecek küçük parça.
Göz hapsine almak: Gözetlemek, bir şeyin üzerinden bakışlarını ayırmamak, birinin hiçbir davranışını gözden kaçırmamak.
Göz kamaştırmak: 1. Hayran bırakmak. 2. Güçlü, parlak bir ışığın kısa bir zaman için görüşü bulandırması, bakılan yeri görmez etmesi.
Göz kararı: Gözle oranlanarak belirtilen miktar, gözle yapılan ölçme ya da oranlama.
Gözleri fal taşı gibi açılmak: Hayret, şaşkınlık ve öfke gibi sebeplerle gözleri iri iri açılmış olmak.
Gözleri kan çanağına dönmek: Uykusuzluk, ağlama, kızgınlık ya da bir şeyin kaçması sebebiyle gözlerin çok kızarmış olması.
Gözlerine inanmamak: Hiç beklemediği bir anda bir şeyi görüp çok şaşırmak, bu sebeple gördüğünün gerçek olduğuna inanmamak.
Gözlerini (gözünü) kan bürümek: Çok öfkeli, kinli olmak; her kötülüğü yapacak hâle gelmek.
Gözlerinin içi gülmek: Çok sevindiğini gözlerinden ve yüzünden belli etmek.
Göz nuru dökmek: Göz emeği harcamak; gözün dikkatini, elin emeğini gerektiren ince bir iş yapmak ve işte uzun süre çalışmak.
Gözü bağlı: 1. Sorup soruşturmadan, anlayıp anlamadan. 2. Gafil, çevresinde olup bitenlerin farkında olmayan.
Gözü ısırmak: Bir kimseyi sanki tanır gibi olmak
Gözü kara (veya pek): Cesur, atak, korkusuz, tehlikeli işlere tereddüt etmeden girebilen.
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
Bu içerik 13.01.2008 tarihinde Sema tarafından, Deyimler Sözlüğü - Güzel Deyimlerimiz bölümünde paylaşılmıştır ve 8487 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.
Deyimler Sözlüğü | [ G ] Gözü kara (veya pek): Cesur,atak,korkusuz orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...