Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Deyimler Sözlüğü [B Harfi] Bet (i) bereket (i) kalmamak


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 06.11.2007 tarihinde Sema tarafından, Deyimler Sözlüğü - Güzel Deyimlerimiz bölümünde paylaşılmıştır ve 16039 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


DEYÄ°MLER SÖZLÜĞÜ – DEYÄ°MLER


Baba adam Ağır başlı, iyi yürekli, olgun, hoşgörülü, yaşlıca adam
Babası tutmak (veya babaları üstünde olmak) Çok fazla öfkelenmek, kızgınlığı her hâliyle belli olmak
Bağrına basmak 1. Kucaklamak, kolları ile sararak göğsüne yaslamak. 2. Birini gözetip kayırmak, koruyup yetiştirmek.
Bağrına taş basmak Uğradığı zarara, felakate sesini çıkarmadan katlanmak
Bahse girmek: Görüşünde veya iddiasında haklı çıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü anlaşma yapmak
Baklayı aÄŸzından çıkarmak: Sabrı tükenip o zamana kadar sakladığı ÅŸeyleri söylemek.”Yeter artık, çıkar aÄŸzından ÅŸu baklayı!”
Bal dök (de) yala: Bir yerin çok temiz, pırıl pırıl olduğunu anlatmak için kullanılır.
Balık kavağa çıkınca Gerçekleşmesi mümkün olmayacak işleri anlatmak için kullanılır.
Baltayı taşa vurmak Bilmeyerek karşısındakini kıracak söz söylemek, pot kırmak.
Bam teline basmak Bir kimseyi, duyarlılık gösterdiği konuda kızdıracak söz söylemek, öfkelendirecek bir şey yapmak.
Basıp gitmek Aklına koyduğu şeyi yapmak amacıyla, o an bulunduğu yerden kimseye danışmadan ayrılmak.
Basireti bağlanmak Gerçeği göremez, iyi düşünüp kavrayamaz bir duruma düşmek.
Başı bağlı olmak 1. Evli ya da nişanlı olmak. 2. Serbest, özgür olmayan, bir yere bağımlı olan.
Başı darda kalmak (başı dara düşmek) Çok sıkıntılı, çaresiz bir durumda olmak; parasızlıktan dolayı güç bir durumda kalmak
Başı derde girmek: Can sıkıcı, üzücü, istemediği bir duruma düşmek
Başı dik gezmek: Utanılacak bir durumu olmadan, onurlu şekilde toplumda yer almak
Başı dönmek: 1. Bir şey karşısında şaşırmak. 2. Sıkıntı meydana getiren bir durum karşısında bunalmak. 3. Dengesini yitirmek, gözleri kararmak; çevresi kararıyor, dönüyor, kayıyor duygusu içinde sarsılmak.
Başı göğe ermek Beklenmeyen, umulmayan bir mutluluğa, sevince ulaşmak.
Başına buyruk: Dilediğini izin almaksızın yapan, istediği gibi davranan.
Başına çorap örmek: Bir kimseye, haberi olmadan, kötü duruma sokucu davranışta bulunmak, alt etmek için gizlice plân kurmak.
Başına devlet kuşu konmak Ummadığı, beklemediği bir nimete ya da varlığa kavuşmak.
Başında kavak yeli esmek 1. Sorumluluk duygusundan uzak, zevk ve eğlence peşinde koşmak (genç için). 2. Gerçekleşmeyecek şeyler düşünerek vakit geçirmek.
Başından aşağı kaynar sular dökülmek Çok kötü, üzücü, sıkıntı verici ya da utandırıcı bir olay karşısında vücudunu ter basmak, ürpermek
Başını derde sokmak Sıkıcı, yorucu, üzücü bir işe girmek veya getirilmek
Başını dinlemek Sessiz, sakin bir ortama çekilmek; kalabalıktan ve gürültüden uzaklaşmak.
Başını kaşımaya (kaşıyacak) vakti olmamak Çok meşgul olmak, başka bir işi yapmaya hiç vakti olmamak.
Başının çaresine bakmak Kimsenin yardımı olmadan kendi işini kendi yapmak, kendini zor durumdan kurtarmak.
Başının etini yemek Sürekli olarak, bıktırıncaya kadar, ısrarla birinden bir şey istemek; bu sebeple onu rahatsız edip üzmek.
Başını taştan taşa vurmak Fırsatı kaçırdığı için çok pişman olmak, çaresiz kalarak kahırlanmak.
Başı sıkışmak (sıkılmak) Herhangi bir güçlük karşısında kalmak, bunalmak
Baş sallamak 1. Anlasa da anlamasa da karşısındakinin her sözünü uygun bulur görünmek.
Baş tacı etmek Değer vermek, çok üstün tutmak, çok sevmek.
BaÅŸ üstünde yeri var “Sevgi, ilgi ve saygı ile karşılanıp ağırlanır.
Battı balık yan gider “Ä°ÅŸlerin kötü gittiÄŸine, düzelmeyeceÄŸine, bu konuda da umut kalmadığına göre artık istenildiÄŸi gibi davranılabilir, ne olursa olsun” anlamında kullanılır.
Belâ aramak Kavga çıkararak, önüne gelene çatarak ya da başka sebeplerle kendisi için tehlikeli bir durum oluşmasına yol açmak
Bel bağlamak Güvenmek, birisinin kendisine yardım edeceğine inanmak, inanıp arkasından gitmek
Belini doğrultmak Kötüye giden durumunu yeniden düzeltmek, güçlenmek, kaybettiği itibarını ve ekonomik gücünü yeniden kazanmak.
Ben hancı, sen yolcu (oldukça) “Özel iliÅŸkilerimiz sürüp gittikçe senin bana iÅŸin düşer” ya da “Nasıl olsa yine karşılaÅŸacağız” anlamında kullanılır
Bereket versin 1. “Allah size bol kazanç versin” anlamında iyi dilek sözü. 2. Çok şükür ki iyi ki (hoÅŸnutluk anlatır)

Bet (i) bereket (i) kalmamak Bolluğun, verimliliğin kalmaması, sona ermesi.


(Visited 6 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 06.11.2007 tarihinde Sema tarafından, Deyimler Sözlüğü - Güzel Deyimlerimiz bölümünde paylaşılmıştır ve 16039 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Deyimler Sözlüğü [B Harfi] Bet (i) bereket (i) kalmamak orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleLozan AntlaÅŸması | 24 Temmuz 1923- Ä°sviçre Lausanne (Lozan) - Azınlıklar - Sınırlar- Kapütilasyonlar - Ä°nönü'nün TBMM Görüşmelerinde .. Sonraki MakaleAtatürk'ün KurduÄŸu Kurum Ve KuruluÅŸlar

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz