Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Cümlenin Öğeleri | Yüklem – Özne – Nesne – Dolaylı Tümleç – Zarf ve Edat Tümleci


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 05.01.2008 tarihinde bℓackout tarafından, Güzel Türkçe'miz | Türkçe Dilbilgisi bölümünde paylaşılmıştır ve 67158 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Cümlenin Öğeleri | Yüklem – Özne – Nesne – Dolaylı Tümleç – Zarf ve Edat Tümleci Cümlenin Öğeleri | Yüklem – Özne – Nesne – Dolaylı Tümleç – Zarf ve Edat Tümleci Cümlenin Öğeleri | Yüklem – Özne – Nesne – Dolaylı Tümleç – Zarf ve Edat Tümleci Cümlenin Öğeleri | Yüklem – Özne – Nesne – Dolaylı Tümleç – Zarf ve Edat Tümleci Cümlenin Öğeleri | Yüklem – Özne – Nesne – Dolaylı Tümleç – Zarf ve Edat Tümleci
Cümlenin Öğeleri | Yüklem – Özne – Nesne – Dolaylı Tümleç – Zarf ve Edat Tümleci


Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz.

Bir cümlenin oluşması için en önemli şart, kip ve şahıs bildiren bir unsurun bulunmasıdır. Yani eğer cümle içinde herhangi bir söz, haber veya dilek kiplerinden herhangi biriyle çekimli halde bulunuyorsa o, bir yargı bildiriyor demektir. Yargı bildirmek ise cümle olmanın en önemli koşuludur. Şahıs bildirmek, cümle olmak için her zaman gerekli değildir.


Cümlede bulunabilecek öğeler, yüklem, özne, nesne ve tümleçlerdir. Bunların özelliklerinin neler olduğunu şimdi ayrı ayrı görelim.

Yüklem:
Cümlede kip ve zaman bildirerek yargıyı ortaya koyan temel unsurdur. Tek başına cümle özelliği gösterir. Diğer öğeler yüklemin tamamlayıcı öğeleridir.

Cümlede yüklemi bulmak için herhangi bir öğeye soru soramayız. Onu çekimli durumda bulunan sözcüklerden anlarız.


Örneğin;

“Biliyorum” sözü “bilmek” eyleminin ÅŸimdiki zamanla çekimlendiÄŸini gösteriyor. Öyleyse yargı bildiriyor demektir. Dolayısıyla bir cümledir.

“Biraz önce gelen çocuk, kapıcının kızıydı.”

cümlesindeki altı çizili söz isim tamlaması olduğundan;

“O, eskiden, yaramaz bir çocuktu.”

cümlesindeki altı çizili söz sıfat tamlaması olduğundan birbirinden ayrılmaz ve birlikte yüklem olur.

Özne:
Cümlede yüklemin bildirdiği işi, hareketi yapan ya da oluş içinde bulunan öğedir. Cümlenin temel öğesidir. Ancak her cümlede bulunmak zorunda değildir.


Cümlede özneyi bulmak için yükleme ?kim? ve ?ne? sorularını sorarız. Ancak özellikle ?ne? sorusu, nesneyi bulmak için de sorulduğundan, biz özne sorusunu yükleme değişik biçimde sorarız.

Örneğin;

“Öğretmen soruyu bana sordu.”

cümlesinde “sordu” yüklemdir. Özneyi bulmak için yükleme “Soran kim?” diye soruyoruz. Cevap olarak “Öğretmen” geliyor. Öyleyse cümlenin öznesi bu sözcüktür.

Cümlede özne yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi, açık olarak verilebileceği gibi, yüklemin çekiminden de çıkarılabilir. Cümlede olmayan, yüklemdeki şahıs eklerinden anlaşılan bu tür öznelere ?gizli özne? adı verilir.

“Sana bu kitabı iki günlüğüne verebilirim.”

cümlesinin yüklemi “verebilirim” sözüdür. Özneyi bulmak için “Veren kim?” diye soruyoruz, “Ben” cevabı geliyor; ancak bu söz cümlede yok, biz bunu yüklemin bildirdiÄŸi ÅŸahıstan çıkarıyoruz. Öyleyse bu cümlenin öznesi gizli öznedir. Bu özne cümlede var olan öğelerden biri sayılmaz. Yani “Geldim.” cümlesinde öznenin “ben” olduÄŸu görülse bile bu cümle sadece yüklemden oluÅŸmuÅŸ sayılır.

Her cümlede özne bulunmaz. Yani eylemi yapan bazen belli değildir.

“Kasabaya bu yoldan gidilmez.”

cümlesinde “Gidilmeyen ne, gidilmeyen kim?” gibi sorulara cevap alınmaz. Öyleyse cümlenin öznesi yoktur.

Nesne:
Cümlede yüklemin bildirdiği işten etkilenen öğedir. Yükleme sorulan ?kimi, neyi, ne? sorularına cevap verir.

Nesneler hal ekini alıp almamalarına göre iki grupta incelenir.

1. Belirtili Nesne

Nesne görevinde bulunan söz, “-i” hal ekini almışsa, nesneye belirtili nesne denir.

“Çiçekleri annesine verdi.” cümlesinde “Çiçekleri” nesnesi “-i” hal eki aldığından belirtili nesnedir.

2. Belirtisiz Nesne

Nesne görevinde bulunan söz “-i” hal ekini almamışsa nesne, belirtisiz nesnedir.

“Annesi için çiçek topladı.” cümlesinde “çiçek” nesnesi bu eki almamış ve belirtisiz nesne olmuÅŸtur.

Dolaylı Tümleç:
Yüklemin yöneldiÄŸi, bulunduÄŸu, çıktığı yeri gösteren öğedir. Yükleme sorulan “-e”, “-de” ve “-den” hal eklerini alan sorulara aynı ekleri alarak cevap veren sözcük ya da söz öbekleri dolaylı tümleç görevinde bulunur. Soruların ve cevapların aynı ekleri alması zorunluluÄŸu bunun diÄŸer öğelerle karışmasına engel olur. Bunu örneklerle açıklayalım.

“Elindeki kitap ve defterleri bana verdi.”

cümlesinde altı çizili öğeyi bulabilmek için yükleme “kime” sorusunu soruyoruz. Soru da cevap da aynı eki almış. Öyleyse “bana” sözü dolaylı tümleçtir.

“Sizinle ancak yaza görüşürüz.”

cümlesinde altı çizili sözcük de “-e” hal ekini almıştır. Ancak bu öğeyi bulmak için yükleme “ne zaman” sorusunu soruyoruz. Görüldüğü gibi soru hal eki almadan soruluyor. Öyleyse bu, “-e” hal eki almış olmasına raÄŸmen dolaylı tümleç deÄŸildir.

“Kimseye sormadan dışarı çıktı.”

cümlesinde ise altı çizili öğeyi bulmak için yükleme “nereye” sorusunu soruyoruz. Bu durumda soru, “-e” hal eki almış, ancak “dışarı” sözü aynı eki almamış. Öyleyse buna da dolaylı tümleç diyemeyiz.

Görüldüğü gibi sorular ve cevapların aynı ekleri alması koşulu, birbiriyle karışan öğeleri ayırt etmemizi sağlıyor.

Aynı durumu “-de” ve “-den” eklerinde de görebiliriz.

“Beni sınıfta iki saattir bekliyormuÅŸ.”

cümlesindeki altı çizili öğeyi cevap olarak almak için, yükleme “nerede” sorusunu soruyoruz. Öyleyse bu öğe dolaylı tümleçtir.

“Hepimiz iki saattir ayakta bekliyoruz.”

cümlesinde ise altı çizili öğeyi bulabilmek için yükleme “nasıl” sorusunu sormamız gerekiyor. Görüldüğü gibi soru ?-de? ekiyle sorulmamış. Demek ki öğe dolaylı tümleç deÄŸil.

Zarf Tümleci:
Yüklemin zamanını, durumunu, miktarını, yönünü, koşulunu vb. bildiren öğelerdir. Bunların her biri değişik bir soruyla bulunur.

“Hava kararmadan köye inmeliyiz.”

cümlesindeki altı çizili zarf ?ne zaman?;

Dosta düşmana muhtaç olmadan yaÅŸamalıyız.”

cümlesinde altı çizili zarf “nasıl”;

“Aldığı notlar ÅŸaşılacak kadar yüksekti.”

cümlesindeki altı çizili zarf “ne kadar”;

“Tek bir söz bile söylemeden içeri girdi.”

cümlesindeki altı çizili zarf “nereye”;

“Zamanımız kalırsa bir örnek daha çözeriz.”

cümlesindeki altı çizili zarf “hangi takdirde” sorularına cevap vermiÅŸlerdir. Yükleme sorulan bu sorulara cevap veren öğeler daima zarftır. Ancak burada “nereye” sorusuna dikkat etmeliyiz. Dolaylı tümleç konusunda da söylemiÅŸtik, bu soru dolaylı tümleci de buldurur. Ancak cevabın da aynı eki alması gerekir. Örnekteki “içeri” sözü ise bu eki almamıştır. Bu özelliÄŸi, yani hal eki almadan yön bildirme özelliÄŸini yer-yön zarfları gösterir.

Cümleyi öğelerine ayırırken dikkat edilmesi gereken bir husus, azlık – çokluk zarflarının kullanımıdır.

“O, çok çalışkan bir öğrencidir.”

cümlesinde yüklem, altı çizili sözün tamamıdır. Çünkü “öğrenci” isimdir, “çalışkan” öğrencinin sıfatıdır. “çok” da çalışkan sıfatının zarfıdır. Dolayısıyla, “çok çalışkan bir öğrenci” sıfat tamlaması olduÄŸundan bunlar birbirinden ayrılmaz. Oysa biz aynı cümleyi;

“O, çok çalışkandır.”

ÅŸeklinde kullansak, “çalışkandır” yüklem “çok” zarf tümleci olacaktır. Kısaca adlaÅŸmış sıfatlar yüklem olduÄŸunda, onun derecesini bildiren zarflar zarf tümleci olur. Çıkmış soruların birinde,

“Kafesteki kuÅŸların tüyleri, ÅŸaşılacak kadar parlaktı.”

cümlesi verilmiÅŸ ve “ÅŸaşılacak kadar” öğesine zarf tümleci denmiÅŸtir.

Edat Tümleci:
Çıkmış sorularda, seçeneklerde bile olsa, edat tümleci adının geçtiÄŸi görülmemiÅŸtir. Ancak bazı soruların çözümünde yardımcı olduÄŸu söylenebilir. EÄŸer seçeneklerde “edat tümleci” adı geçmiyorsa, siz ?edat tümleci? olarak gördüğünüz söz öbeklerine zarf tümleci de diyebilirsiniz.

Yüklemin ne ile, kimin ile, hangi amaçla, yapıldığını gösteren söz öbeklerine edat tümleci denir.

“O, bütün yazılarını, dolma kalemle yazar.”

“Bu araÅŸtırmayı arkadaÅŸlarıyla yapmış.”

“Bu yemekleri sizin için hazırladım.”

cümlelerindeki altı çizili söz öbekleri edat tümleci sayılır.

Cümle içinde her söz, cümlenin bir öğesi durumunda değildir. Yükleme sorulan sorulara cevap vermeyen söz veya söz öbekleri cümle dışı unsur sayılır. Örneğin aşağıdaki cümleyi öğelerine ayıralım.

“Ahmet, sana defalarca geç kalmamanı söylemedim mi?”

Dolaylı T. Zarf Nesne Yüklem

Görüldüğü gibi “Ahmet” sözü cümlede yükleme sorulan herhangi bir soruya cevap vermiyor yani cümle dışı unsurdur.

(Visited 25 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 05.01.2008 tarihinde bℓackout tarafından, Güzel Türkçe'miz | Türkçe Dilbilgisi bölümünde paylaşılmıştır ve 67158 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 2 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Cümlenin Öğeleri | Yüklem - Özne - Nesne - Dolaylı Tümleç - Zarf ve Edat Tümleci orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleFrom there, they made their way to Boston, where they applied Sonraki MakaleAçıklamalı Atasözleri Sözlüğü | En Güzel Atasözleri [I ve Ä°]

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz