Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Çanakkale’de Şehit Olan Yalvaçlılar | Çanakkale Zaferi’nin Türk Ve Dünya Tarihi’ndeki Yeri – Yalvaç Teyyaresi


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 09.10.2009 tarihinde Hale tarafından, Vatan Sevgisi | Şehitlerimize Özel Bölüm bölümünde paylaşılmıştır ve 1807 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Çanakkale’de Şehit Olan Yalvaçlılar

Çanakkale Zaferi’nin Türk Ve Dünya Tarihi’ndeki Yeri


I- Giriş: Çanakkale Zaferi’nin Türk ve Dünya Tarihi’ndeki Yerine Kısa Bir Bakış

Çanakkale Zaferi’nin 89. Yıldönümünü kutladığımız şu günlerde şüphesiz hepimizin gözü önünde Türk tarihinin altın sayfalarından biri canlanmaktadır. Akıl durduracak bir kahramanlık destanı olan Çanakkale muharebeleri daha sayısını bile tam tesbit edemediğimiz şehitlerle birlikte 211 bin civarında Türk askerîne mâl olmuş1; fakat, tarihî Türk ordusu da ezici ve üstün düşmanını zayıf gücü, ama erişilmez imanı ile yenerek kahramanlıkları serisine bir yenisini katmıştı.

Cumhuriyetimizin kuruluşunun da 80. yılını da idrak ettiğimiz bu fevkalâde anlamlı günlerde Çanakkale Zaferi’nin Türk ve Dünya tarihi için, hatta Cumhuriyet’e giden yolda neyi ifade ettiğini öncelikle anlamak durumundayız.


Çanakkale muharebelerinin sebeplerine baktığımızda, öncelikle I. Dünya Savaşı’nın sebepleri ne ise, aynı sebeplerin Çanakkale muharebeleri için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. I. Dünya Savaşı’nın çıkış sebepleri arasında; Avrupa’da değişen dengeler ve özellikle sanayi inkılabının patlak vermesiyle pazar ve hammadde ihtiyacının sömürgecilik faaliyetlerini kamçılaması, başta gelmekle birlikte, “Hasta Adam” Osmanlı pastasının paylaşma yarışı da şüphesiz bizim üzerinde duracağımız en önemli sebep olmalıdır. Meseleye Türkiye perspektifinden baktığımızda, I. Dünya savaşı, sonuç itibarıyla Anadolu’da Türk devletinin hâkimiyetine son vermek anlamına gelen “Şark meselesi” nin hallinden başka bir gayeye matuf değildi. Şüphesiz, İttifak ve İtilâf devletlerinin kendi aralarında değişik sebeplere dayalı hesaplaşmaları vardı. Ama bizim açımızdan savaşın sebebine “Şark meselesi” noktasından bakmak gerekiyor.

Durum bu olunca Çanakkale muharebelerinin temel sebebini, daha Osmanlı’ya resmen savaş açmadan bile Osmanlı Devleti’nin başkentini ele geçirerek Osmanlı’yı savaş dışı bırakıp Anadolu’da Türk hâkimiyetine son vermek niyet ve sebeplerini öncelikle görmemiz gerekiyor. Bunun dışında, İngiltere ve Fransa o zamanda zor durumda olan Çarlık Rusyası ile doğrudan temasa geçip savaş güçlerini artırmak, Osmanlı Devleti’nin Süveyş Kanalı ve Hindistan yolu üzerindeki baskısını kaldırmak ve Orta Avrupa’ya sızan Alman Avusturya ordularını arkadan çevirmek için bu harekatı gerekli görmüşlerdi.

Bu düşüncelerle Boğazlara yönelik ilk hücum 3 Kasım 1914’te iki İngiliz harp gemisinin Ertuğrul ve Seddülbahr, iki Fransız gemisinin de Kumkale ve Orhaniye tabyalarını bombalamasıyla başladı. Üstelik Osmanlı’ya resmen savaş ilân edilmeden 2 gün önce. Türk kuvvetleri de bu saldırılara hemen karşılık verdi.

İlk İngiliz filosu Çanakkale Boğazı’nı kolaylıkla geçip İstanbul’a varacağını hesap ederek ve kendinden emin bir tavırla 19 Şubat 1915’te saldırıya geçti, Türk tabyaları bombalandı. Bu saldırıları Mart ayı başına kadar sürdürdülerse de bir sonuç alamadılar. İtilaf güçleri 17 Mart günü büyük bir saldırı planı yaptılar. Nusret mayın gemisinin ve Türk topçusunun destanlaşan kahramanlıkları, pek çok düşman savaş gemisini Boğazın karanlık sularına gömdü. Bundan tam 89 yıl önce 18 Mart’ta İtilâf Devletleri hiç de ummadıkları büyük bir bozguna uğradılar. Bunun üzerine General Hamilton yönetimindeki Anzaklar ve diğer İngiliz ve Fransız kuvvetleri kara harekâtına başladılar. Nisan’ın son haftasından itibaren Seddülbahr, Arıburnu, Kirte, Sığındere ve diğer mevkilere çıkarma harekatı başladı. Karadaki bu çarpışmalar değişik aralıklarla Ocak 1916 başına kadar sürdü. Bu çarpışmalarda Mustafa Kemal’in başında bulunduğu 19. Tümen Arıburnu ve Anafartalar’da, ve diğer mevzilerde çarpışan Türk ordusu adeta destan yazdı. Belki de İngiliz ve Fransızlar tarihlerinde görmedikleri bir yenilgiyi tadarak ve onbinlerce kayıp vererek âdeta kanla sulanan Türk topraklarını 8-9 Ocak 1916’da terke mecbur kaldılar.

Zaferin Türk ve Dünya tarihine fevkalâde tesirleri oldu. Bu tesirleri veya sonuçları şu ana noktalarda toplamak mümkündür:

Dünya tarihi açısından baktığımızda;

1- Her şeyden önce şunu belirtmeliyiz ki, o zamana kadar “yenilmez” olarak bilinen İngilizler hakkındaki imaj sarsılmıştır. Bu durum sömürgelerdeki hürriyet hareketlerini ümitlendirmiş onlara moral kaynağı olmuştur. Bu bakımdan Çanakkale zaferi dünya sömürgecilik tarihinde bir dönüm noktası olabilecek özelliktedir. Nitekim İngilizler hakkındaki bu imajın sarsılmasının ilk meyveleri, Hindistan’da görülmeye başlandı ve İngiliz sömürgeciliğine karşı hürriyet mücadeleleri giderek arttı.


2- Çarlık Rusyası’na boğazlardan yardım gidemeyince, Bolşeviklerin işi kolaylaşmış ve Ekim 1917’de bir Bolşevik ihtilâlinin gerçekleşmesinde belki de bu faktör önemli olmuştur.

3- Bulgaristan Osmanlı Devleti safında savaşa girdi.

4- Türkler açısından I. Dünya Savaşı 3 yıl uzamış oldu. Çünkü, İtilâf Devletlerinin Çanakkale’de kazanacakları galibiyet, Boğazlar ve İstanbul’un ele geçirilmesiyle Osmanlı’nın o zaman savaş dışı kalması için yetecek idi.

5- “Hasta Adam” Osmanlı’nın bir başka ifadeyle Türk milletinin gücü, emperyalistlerce yeniden idrak edilmiş oldu.

Türk tarihi açısından bakacak olursak;

1- Bu zaferle birlikte Türk’ün kendine güven duygusu artmıştır. Bu durumun ileride başlayacak olan Millî Mücadele için bir azim ve moral kaynağı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü, 18.yy. ortaları ve özellikle Tanzimat’tan itibaren Osmanlı Devleti’nin sürekli gerileyişi ve mağlubiyetler, Türk milletinin psikolojisi üzerinde olumsuz tesirler bırakmış idi. Hatta kuruluşunun 80. yılını idrak ettiğimiz Cumhuriyetimizin, yeni bir Türk Cumhuriyetinin doğuşunun moral temellerinin Çanakkale’de atıldığını söylersek gerçekleri ifade etmiş oluruz.

2- İstanbul’un işgali, dolayısıyla savaş 3 yıl daha uzamış oldu.

3- Çanakkale Zaferinin belki de ileriye dönük en önemli sonuçlarından biri, bu zaferle birlikte Mustafa Kemal adının temayüz etmesidir. Nitekim, İstanbul’da bir dergi başarılarından dolayı Mustafa Kemal’in resmini kapak resmi yaptı. Şüphesiz bütün bu gelişmeler, ileride başlayacak olan Türk İstiklal Savaşı’nın liderinin ortaya çıkışının zeminini hazırlamıştır.

4- Bütün bu olumlu sonuçların yanısıra, Türk milletinin bu savaşta çok kayıp vermesi, özellikle yetişmiş, kalifiye insanların kaybı, Çanakkale’nin bir başka boyutudur. Öyle ki, verilen kaybı, o zamanın tahmin edilen 11-12 milyonluk Anadolu nüfusuna oranladığımızda 50-60 kişide 1 kişinin, bir başka ifade ile hemen her sülaleden şehit, yaralı veya kayıp verildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Türk tarihi açısından bu kadar önemli olan bir kahramanlık destanını acaba, bir sosyal tarih konusu olarak yeterince inceleyebildik ve yeni nesle aktarabildik veya öğretebildik mi? 89. yılını idrak ettiğimiz içinde bulunduğumuz şu anlamlı günlerde Çanakkale zaferini millî tarih terbiyesi içinde, yeni nesle mesajlar verecek şekilde değerlendirebiliyor muyuz? Şüphesiz bu sorulara değişik alanlarda ve konularda yani yapılması gereken çalışmalar hususunda, Çanakkale Muharebelerinin kapsamlı bir kitabının yazılması, filmlerinin hatta çizgi filmlerinin yapılması, şehitlerin tespiti ve konuyla ilgili anıtların dikilmesi vb. daha pek çok farklı teklifler getirilebilir. Ama biz burada yalnızca, konuşmamızın da esas konusu olduğu üzere “şehitler” konusu üzerinde duracağız.

(Visited 6 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 09.10.2009 tarihinde Hale tarafından, Vatan Sevgisi | Şehitlerimize Özel Bölüm bölümünde paylaşılmıştır ve 1807 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 3 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Çanakkale’de Şehit Olan Yalvaçlılar | Çanakkale Zaferi\'nin Türk Ve Dünya Tarihi\'ndeki Yeri - Yalvaç Teyyaresi orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki Makale[Fizik] Avogadro Yasası - Avogadro Hipotezi | Eşit Hacimdeki Gazlar, Eşit Sıcaklıklarda Aynı Sayıda Parçacık Ya Da Molekül Olduğunu Öne Süren Amedeo A.. Sonraki MakaleNGC 7331 Ve Ötesi | Günün Gökbilim Görüntüsü – 1 – 31 Mart 2014

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz