Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Bengütaş Yazıtları | Türklerin İlk Yazılı Kaynakları


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 26.04.2008 tarihinde tunCHEr tarafından, Büyük Türk Tarihi | Türk Kültürü - Gelenekler ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 2650 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


BENGÃœTAÅž EDEBÄ°YATI

Türk adının, Türk Milletinin isminin geçtiÄŸi ilk Türkçe metin… Ä°lk Türk târihi… TaÅŸlar üze-rine yazılmış tarih… Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi, milletle hesaplaÅŸması… Devlet ve milletin karşılıklı vazifeleri… Türk nizamının, Türk töresinin, Türk medeniyetinin, yüksek Türk kültürünün büyük vesikası… Türk askerî dehâsının, Türk askerlik san’atmın esasları… Türk gururunun ilâhi yüksekliÄŸi… Türk feragat ve faziletinin büyük örneÄŸi… Türk içtimaî hayatının ulvî tablosu… Türk Edebiyatının ilk ÅŸaheseri… Türk hitabet san’atının eriÅŸilmez ÅŸaheseri… Hü-kümdarâne edâ ve ihtiÅŸamla hitap tarzı… Yalın ve keskin üslûbun ÅŸaşırtıcı numunesi… Türk mil-liyetçiliÄŸinin temel kitabı… Bir kavmi bir millet yapabilecek eser… Asırlar içinden millî istikameti aydınlatan ışık… Türk dilinin mübarek kaynağı… Türk yazı dilinin ilk, fakat harikulade iÅŸlek ör-neÄŸi… Türk yazı dilinin baÅŸlangıcını milâdın ilk asırlarına çıkartan delil… Türk ordusunun ku-ruluÅŸunu en az 1250 sene öteye götüren vesika… Türklüğün en büyük iftihar vesilesi olan eser… Ä°n-sanlık âleminin sosyal muhteva bakımından en manalı mezar taÅŸları…


Muharrem Ergin

Köktürkler çağında çok deÄŸiÅŸik bir edebiyat vücuda geldi. Bengü taÅŸ edebiyatı diye ad-landırdığımız bu edebiyat, Türklerin ilk yazılı ede-biyatıdır. Bengü taÅŸ; ebedî, sonsuz taÅŸ demektir. Terim olarak “âbide, anıt” mânâsında kul-lanılmıştır. Bilhassa kaÄŸanların ve devletin ileri ge-lenlerinin ölümünden sonra, onlar adına bir anıt mabet inÅŸa etmek, içini dışını bezetmek ve anıt mabedin bahçesine de “taÅŸ tokıtmak” (yazılı taÅŸ diktirmek) Köktürk kaÄŸanlığında bir gelenek hâlini almıştı. Diktirilen taÅŸlar üzerine kaÄŸanlar, “gö-nüllerindeki sözleri vurdururlar”, bütün milletin ona göre davranmasını isterlerdi. Bu sözlerin taÅŸlar üzerinde ebedî olarak kalacağını ve Türk milletinin sonsuza kadar bunlardan ders alacağını dü-şündükleri için diktirdikleri taÅŸlara “bengü taÅŸ” adını vermiÅŸlerdi. GeleneÄŸi devam ettiren Uygurlar bengü taÅŸ yerine daha çok “bitig” ve “belgü” ke-limelerini kullanmışlardı. “Bitig” kelimesi “kitabe, yazıt” mânâsında, “belgü” kelimesi de “niÅŸan, iz, anıt” mânâsmdadır. Uygurlar da bu anıtların ebe-diyen kalacağını anlatmak üzere “bin yıllık, on bin günlük bitiÄŸimi, belgümü inÅŸa ettirdim” ifadelerini (Moyun Çor KaÄŸan BitiÄŸi, D 21) kullanmışlardır.

Çekoslovakyalı bilgin Lumir Jisl’in arkeolojik keÅŸiflerine göre âbideler bir külliye halinde dü-zenlenmiÅŸtir. Buna göre, meselâ Köl Tigin bengü taÅŸ ve anıt mabedinin vaziyeti şöyledir:


Bengü taÅŸ, heykeller ve anıt mabet, etrafı du-varlarla çevrili bir alan içindedir. 1900 metrekarelik alanın uzun kenarı 67.25 metre, kısa kenarı 28.25 metredir, alanın doÄŸusunda, 3-4 kilometre öteden baÅŸlayan, ikiÅŸer buçuk metrelik arayla dikilmiÅŸ taÅŸ balballar zinciri bizi alana götürür. Duvarın etrafını da dolanan taÅŸ balballar, Köl Tigin’in öldürdüğü düşmanları temsil eder. Alan, doÄŸudan batıya doÄŸru uzanır. Balbalları takip ederek doÄŸu du-varına yaklaÅŸtığımız zaman 33.5 cm. geniÅŸliÄŸindeki kaldırıma çıkarak, iki yanında mermerden iki koç heykelinin bulunduÄŸu 2.90 metre geniÅŸliÄŸindeki ka-pıdan alana gireriz. Alanın tabanı, piÅŸmiÅŸ topraktan döşeme taÅŸlarıyla döşenmiÅŸtir.
GiriÅŸ kapısından 8 metre ötede mermerden bir kaplumbaÄŸa üzerinde mermerden bengü taÅŸ yük-selmektedir. KaplumbaÄŸa ile birlikte yüksekliÄŸi beÅŸ metreyi aÅŸan bengü taşın üzerinde kiremitle kaplı bir çatı bulunur. Çatıyı, kaplumbaÄŸa kaidenin dört köşesine yerleÅŸtirilmiÅŸ aÄŸaç sütunlar tutmaktadır. Bengü taşın üzerindeki ebedi yazıları okuduktan sonra batıdaki anıt mabede doÄŸru uzanan ihtiram yoluna gireriz. Yolun iki yanında Köktürk asillerini temsil eden insan boyundaki erkek ve kadın hey-keller, diz çökmüş ve ellerini göğüslerine götürmüş vaziyette büyük kumandanlarının huzurunda saygı duruÅŸunda bulunmaktadırlar. Köktürk asil-lerinin ortasından ihtiram yolu üzerinde 10-15 metre kadar batıya doÄŸru yürüdükten sonra, 100 metrekare geniÅŸliÄŸinde, iki damlı, üzeri kırmızı ki-remitlerle örtülü, kare ÅŸeklindeki anıt mabede ge-liriz. Köktürklerin “bark” dedikleri mabedin içine girince kendimizi birdenbire bir savaÅŸ sahnesinin ortasında buluruz. Duvarlar boydan boya Köl Tigin’in kahramanlığını gösteren fresklerle ve ka-bartma resimlerle süslenmiÅŸtir. Duvarlara ayrıca, piÅŸmiÅŸ topraktan yapılmış ejder ve insan maskları asılmıştır. Mabedin tam ortasında, yine kare ÅŸek-linde 20 metrekarelik bir iç bina vardır. Burası mu-kaddes ocaktır. Mukaddes ocağı dolaÅŸarak mabedin arka (batı) tarafına gelince kabartma re-simlerle süslenmiÅŸ granitten bir lâhitle karşılaşırız. Yine orada bir kurban çukuru ve kurban çu-kurunun arkasında mermer bloklar üzerinde Köl Tigin’in ve karısının beyaz mermerden yapılmış heykelleri vardır. Mabedin iç duvarlar ma da-yanmış olan iki yaver onlara bakmaktadır. Köl Tigin ve karısı sol ellerini sol dizlerine dayamış va ziyettedirler. Köl Tigin’in başında beÅŸ diÅŸli bir tac ve tacın üzerinde kanatlarını açmış bir kartal ka-bartması vardır.

Bengü taÅŸlarda kullanılan yazı; Ä°skandinavya’nın eski run yazısına benzediÄŸi için batı ilim âleminde “runik” diye adlandırılan Köktürk yazısıdır. Yu-karıdan aÅŸağıya veya saÄŸdan sola doÄŸru yazılır. Harfler bitiÅŸtirilmez. Kelimeler, bazen de kelime grupları, üstüste konmuÅŸ iki nokta ile birbirinden ayrılır. Köl Tigin ve Bilge KaÄŸan bengü taÅŸlarında metinler, yukarıdan aÅŸağıya doÄŸru yazılmış ve sa-tırlar saÄŸdan sola doÄŸru dizilmiÅŸtir. Alfabe, dördü ünlü (sesli) olmak üzere otuz sekiz harften mey-dana gelmiÅŸtir. A-e sesleri bir harfle, ı-i, o-u, ö-ü sesleri de birer harfle gösterilir. Kaim ve ince ün-lüler (a-e, ı-i) için birer harf olmasma karşılık; b, d, g, k, 1, n, r, s, t, y sesleri için kalınlarda ve incelerde ayrı olmak üzere ikiÅŸer harf vardır. Böylece meselâ kaim b’nin yanındaki ünlü harf a, ince b’nin ya-nındaki e okunmakta ve karışıklık olmamaktadır. Yani Köktürk alfabesi, Türkçenin tarih boyunca hiç deÄŸiÅŸmemiÅŸ bulunan büyük ünlü (sesli) uyumu dikkate alınarak düzenlenmiÅŸ bir alfabedir, o-u ve ö-ü seslerini ise birbirinden ayırmak mümkün ol-mamaktadır, ç, m, ng, ny, p, ÅŸ, z seslerinin kalım in-cesi ayırdedilmemiÅŸ, bunlar birer harfle gös-terilmiÅŸtir. Köktürk alfabesinde ayrıca ık, iç, ok, ök, Ä°t, nt, nç gibi çift sesli harfler de vardır
Alfabenin menşei konusunda bilginler ara-sında birlik yoktur. Thomsen Köktürk yazısının, Samî kaynaklı bir alfabe olan Ârâmî alfabesinden çıktığını ve İran yoluyla Türklere geçtiğini ileri sür-müştür. Bâzı bilginler bu yazıyı Pehlevî yazısına bağlamaktadırlar. Aristov ve Palivanov, Köktürk harflerinin Türk damgalarından çıktığı gö-rüşündedirler. Hüseyin Namık Orkun ve Ahmet Caferoğlu da bu görüşe katılmaktadır. Bazı yabancı tesirler bulunsa da bu alfabenin Türkler tarafından icat edildiği muhakkaktır- Bengü taşlar bulundukları yerlere göre dört grupta toplanır: Moğolistan, Yenisey, Talaş ve Kazakistan bengü taşlan Ait oldukları tarihî çağlara göre bengü taşları üç grupta incelemek mümkündür: Köktürk, Uygur, Kırgız.

Köktürk Bengü Taşları
Köktürkler çağma ait olan bengü taşlar şun-lardır:
1. Bugut (Mahan Kağan) 2. Çoyrm
3. Hoytu Tamir
4. Ongin (İşbara Tamgan Tarkan) 5. İhe-Huşotu (Köl İç Çor)
6. Ä°he-AÅŸete (Altun Tamgan Tarkan)
7. Baym Çokto (Tonyukuk)
8. Birinci Orhun (Köl Tigin)
9. Ä°kinci Orhun (Bilge KaÄŸan)
10. Nalahya
11. İhe-Nûr
12. Hangiday
13. TalaÅŸ.

Bunlardan sadece Bugut bengü taşı, SoÄŸdakça yazılmıştır ve birinci Köktürk çaÄŸma aittir. 1956’da bir MoÄŸol arkeologu tarafından Bugut ÅŸehri ya-kınlarında bulunan ve 580 yılı civarında dikildiÄŸini tahmin ettiÄŸimiz bu anıt, yabancı bir dille yazılmış olmasına raÄŸmen bazı bakımlardan Orhun âbidelerini andırmaktadır. Orhun âbidelerinde ol-duÄŸu gibi burada da Türk kaÄŸanının bütün dün yayı idare ettiÄŸi kabul edilmekte ve “yoksul milleti zenginleÅŸtirmek, aç milleti doyurmak” ÅŸeklindeki sosyal anlayış, kaÄŸanın görevleri arasında yer al-maktadır. Ancak Bugut bengü taÅŸmda, devletin ve hanedanın ileri gelenlerinin oluÅŸturduÄŸu bir mec-lis, bu görevi kaÄŸana hatırlatmaktadır. DiÄŸer iÅŸ-lerde de kaÄŸan aynı meclisin fikrini almaktadır. Çok dikkat çekici bir nokta kaÄŸanın önemli iÅŸlerde atalarının ruhuna da danışmasıdır. Burada bu-dizmi kabul etmek için Taspar KaÄŸan, büyük atası Bunun KaÄŸan’m mukaddes mezarına hitap et-mektedir. Bugut yazıtında kaÄŸanların admdan önce geçen “tengri” sıfatı da dikkate deÄŸer. 719-720 yıllarında dikilmiÅŸ olan Ongin âbidesinde de Bilge KaÄŸan’dan “Tengri Bilge KaÄŸan” diye bah-sedilmektedir. (SaÄŸ taraf- 2. satır). “Semavî” olarak tercüme ettiÄŸimiz bu kelime, “Gök Tanrı’ya ait” ÅŸeklinde anlaşılmalıdır. Buna göre kaÄŸan ile Gök Tanrı arasında ilâhi bir münasebet dü-şünülmektedir. Köl Tigini ve Bilge KaÄŸan âbidelerindeki “Tengri teg tengride bolmış” sıfatı da aynı inanışı ifade etmektedir. Köktürkler ta-rafından dikildiÄŸi ilk satırında ifade edilen ve Mahan Tigin adına inÅŸa ettirildiÄŸi tahmin edilen Bugut bengü taşı da Orhun âbideleri gibi kap-lumbaÄŸa ÅŸeklindeki bir kaide üzerine otur-tulmuÅŸtur. 1.98 metre yüksekliÄŸindeki âbidenin üst kısmında, belden yukarısı kurt, belden aÅŸağısı insan olan bir kabartma vardır.

Çoyrın bengü taşının 687-692 yılları arasında dikildiği tahmin edilmektedir. Eğer bu tahmin doğ-ruysa, altı satırlık bu taş, Türkçe yazılmış olan ve Köktürk harflerinin kıllanılmış bulunduğu ilk metin olmaktadır.

Hoytu Tamir bölgesinde bulunmuÅŸ olan Kök-türk yazılı metinleri, diÄŸerlerinden farklı olarak, di-kili taÅŸ üzerine deÄŸil, kayalar üzerine yazılmıştır. On parçadan ve toplam olarak 39 satırdan ibarettir. Metinlerde TarduÅŸ’ların başı Köl İç Çor’un Tür-giÅŸlerle savaÅŸması ve BeÅŸ Balık’a yapılan seferden bahsedilmektedir. Bazı araÅŸtırıcılar bu metinleri 753-756 tarihlerine, dolayısıyla Uygurlara ait kabul etmekte ise de biz bu yazıların 717-720 tarihleri ara-sında yazıldığını tahmin etmekteyiz.

719-720 tarihlerinde dikilmiÅŸ olan Ongin âbidesi, Bilge Ä°ÅŸbara Tamgan Tarkan adlı bir beÄŸin ve babası Ä°l Ä°tmiÅŸ Yabgu’nun; Ä°lteriÅŸ ve Bilge KaÄŸan zamanlarında Türk milleti için nasıl çalıştıklarını ve düşmanla savaÅŸtıklarını anlatır. Bu âbidede “ka-ÄŸana baÄŸlılık” fikri veciz bir ÅŸekilde iÅŸlenmektedir, iÅŸbara Tamgan Tarkan, kardeÅŸlerine ve oÄŸullarına ‘Ä°jabamız Ä°lteriÅŸ KaÄŸandan ayrılmadı ve yanılmadı. Biz de semavî Bilge KaÄŸan’dan ayrılmayalım, ÅŸa-şırmayalım” diye öğüt vermektedir. Abidede ay-rıca, Köl Tigin ve Bilge KaÄŸan âbidelerindeki gibi keskin bir üslûp ve kahramanca bir edâ vardır. Meselâ Bumm KaÄŸan’m fetihleri, “ecdadımız Yanı (Bunun?) KaÄŸan, dört bir yanı kısmış, yığmış, yay-mış, basmış” ÅŸeklinde dört fiille, en kısa ve kesin bir ifadeyle anlatılmış oluyor.


Köl İç Çor bengü taşı 723-725 yılları arasında dikilmiÅŸtir. TarduÅŸların başı olan Ä°ÅŸbara Bilge Köl İç Çor’un savaÅŸlardaki yiÄŸitliÄŸini anlatmaktadır. Ä°ÅŸ-bara Bilge Köl İç Çor, Bilge KaÄŸan zamanında Tar-duÅŸlar üzerine ÅŸad olarak tayin edilmiÅŸtir ve bu hu-susu, Bilge KaÄŸan âbidesinde de yer almaktadır. Köl İç Çor’un savaÅŸlardaki yiÄŸitliÄŸini anlatan sa-tırlar, Köl Tigin bengü taşında Köl Tigin için an-latılanlara çok benzemektedir. Köl İç Çor da Köl Tigin gibi “atma binip boÄŸa gibi hücum etmekte ve düşman erlerini mızraklamaktadır.” Bengü taşın sonunda, Kartuklarla yapılan savaÅŸta Köl İç Çor’un öldüğü ifade edilmektedir. Satırlardaki pek çok eksik yerlere raÄŸmen Köl İç Çor’un yoÄŸ me-rasiminde, hanedan üyesi prenslerin ve birçok kavimlerin temsilcilerinin bulunduÄŸu an-laşılmaktadır.

İhe-Aşete bengü taşı, Altun Tamgan Tarkan adına, tahminen 724 yılında dikilmiş on satırlık küçük bir yazıttır.

Umumî olarak “Orhun Âbideleri” diye ad-landırılan Tonyukuk, Köl Tigin ve Bilge KaÄŸan bengü taÅŸları, bengü taÅŸ edebiyatının en uzun ve en mükemmel örnekleridir.
Tonyukuk bengü taşı 724-726 yılları arasında dikilmiÅŸtir. Bengü taşı diktiren ve üzerindeki ya-zıları yazdıran doÄŸrudan doÄŸruya Bilge Ton-yuyuk’tur. Bengü taÅŸta Türk milletinin Çin tut-saklığından kurtuluÅŸu ve Ä°lteriÅŸ KaÄŸan zamanında Köktürklerin OÄŸuzlarla, Kırgızlarla, On Oklarla ve Çinlilerle yaptığı savaÅŸlar anlatılmakta; bütün bu olaylarda Bilge Tonyukuk’un rolü bilhassa be-lirtilmektedir.

Bilge Tonyukuk; 680 yılında Ä°lteriÅŸ KaÄŸan’m Çin’e isyanı ve Köktürklere istiklâl saÄŸlayan mü-cadeleleri sırasında onunla birlikte bulunan, Ä°lteriÅŸ ve Kapgan KaÄŸan çaÄŸlarında baÅŸvezirlik ve baÅŸ-kumandanlık yapmış olan büyük bir devlet ve si-yaset adamıdır. Çin’de doÄŸmuÅŸ, Türk istiklâli için kaÄŸanlarla omuz omuza çarpışmış kahraman bir asker; Türk devletinin politikasına uzun zaman yön vermiÅŸ akıllı ve hikmet sahibi bir devlet adamıdır. Bilge KaÄŸan’m kayınpederi de olan Bilge Ton-yukuk, tahminen 724-725 yıllarında ölmüştür.

Bilge Tonyukuk, Türk hâtıra edebiyatının ilk temsilcisi ve ilk Türk tarihçisidir. Ä°ki parça hâlindeki bengü taÅŸmda, içinde bulunduÄŸu olayları sade ve san’atsız bir ÅŸekilde, halk diliyle anlatır. Vak’aları sözü uzatmadan, ana çizgileriyle verir; yeri geldikçe milletin ders alması için öğütlerde bu-lunur. Zaman zaman ata sözlerine ve deyimlere baÅŸvurur.
21 AÄŸustos 732 tarihinde Bilge KaÄŸan ta-rafından diktirilen Köl Tigin bengü taşı; Kök-türklerin ÅŸevket devrini, daha sonra nasıl zayıflayıp Çin’e tutsak olduklarım, Çin esaretinden nasıl kur-tulduklarını ve nihayet Köl Tigin’in kah-ramanlıklarla dolu hayatını anlatır. Köl Tigin, il-teriÅŸ KaÄŸan’m oÄŸlu ve Bilge KaÄŸan’ın küçük kardeÅŸidir. Amcaları Kapgan KaÄŸan’m ölümünden sonra Köl Tigin, tertiplediÄŸi bir ihtilâlle Bilge KaÄŸan’ı Türk tahtına oturtmuÅŸtur. Bilge KaÄŸan ça-ğında Türk orduları baÅŸkumandanı olan ve Çin De-nizinden Demir Kapı’ya, Tibet’ten Sibirya boz-kırlarına kadar uzanan geniÅŸ alandaki pek çok kavim üzerine yapılan yirmiyi aÅŸkın seferi idare eden, düşman orduları içine dalıp daima ön safta vuruÅŸan Köl Tigin, Türk tarihinin en büyük kah-ramanlarından biridir. Dokuz OÄŸuzlarla yapılan bir savaÅŸta, 27 Åžubat 731 tarihinde 47 yaşında iken öl-müştür. Köl Tigin’in 1 Kasım 731’de yapılan yoÄŸ(cenaze) törenine Kıtaylar, Tatabılar, Çinliler, Ti betliler- SoÄŸdaklar- Ä°ranlılar, Buharalılar, On Oklar ve Kırgızlar general veya vezir seviyesinde tem silcilerle iÅŸtirak ettiler. Çin kaÄŸanı, on bin parça ipekli, altın ve gümüş gönderdikten baÅŸka, ye ÄŸenini de anıt mabet ve bengü taÅŸ yapımında bu lunmak üzere yolladı.

Bilge KaÄŸan’ın aÄŸzından yazılmış olmakla be-raber Köl Tigin bengü taşının yazarı Yollug Tigin’dir. Yollug Tigin bu hususu, bengü taşın so-nunda “bunca yazıyı Köl Tigin’in ‘atı’sı Yollug Tigin… ben yazdım. Yirmi gün oturup bu taÅŸa, bu eve hep ben, Yollug Tigin, yazdım” diyerek an-latmaktadır. Türk Edebiyatının san’atkârâne bir üslûpla yazılmış ilk eseri olan bu âbidenin müellifi Yollug Tigin de Köktürk hanedanından bir prensti. Bengü taÅŸta kendisinden “Köl Tigin atisi” diye bah-seden Yollug Tigin hakkında fazla bir bilgiye sahip deÄŸiliz. “Atı” kelimesine bazı araÅŸtırıcılar “yeÄŸen” bazı araÅŸtırıcılar ise “hoca” mânâsını ver-mektedirler.

Köl Tigin bengü taşında, Muharrem Ergin’in belirttiÄŸi gibi “yalın ve keskin bir üslûp, hü-kümdârâne bir edâ ve ihtiÅŸamlı bir hitap tarzı” var-dır. Bengü taşın daha ilk satırlarında âdeta gök-lerden gelen muhteÅŸem bir sesleniÅŸ, asırları delip geçerek ruhumuzu titretir:

Tengri teg tengride bolmış Türk Bilge KaÄŸan bu ödke oturtum. -Tanrı gibi gökte olmuÅŸ Türk Bilge KaÄŸan bu devirde tahta oturdum. Sabımm tükedi eÅŸid-gil! -Sözümü sonuna kadar dinle! Ulayı ini yigünüm, oÄŸlanım! -Önce kardeÅŸlerim, çocuklarım! Biriki ogu-ÅŸum, bodunum! -Bütün soyum, milletim! Biriye ÅŸad, apat begler; yırıya tarkat, buyruk begler! -Güneydeki ÅŸadlar, apalar; kuzeydeki tarkanlar, buyruk begler! Otuz Tatar, Tokuz OÄŸuz begleri, bodunu! -Otuz Tatar, Dokuz OÄŸuz beÄŸleri, milleti! Bu sabımm edgüti eÅŸid, katıgdı tmgla! -Bu sözümü iyice iÅŸit, iyice dinle! Ä°lgerü kün togsıkka, birigeri kün ortusmgaru; kurıgaru kün batsıkmga, yırıgaru tün ortusmgaru…-Dokuda gün doÄŸusuna, güneyde gün ortasına kadar; batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar… Anda içreki bodun kop manga körür. -Bu alan içindeki millet hep bana baÄŸlıdır. Bunca bodun kop itdim. -Bunca milleti hep düzenledim. Ol amtı anyıg yok. -Artık kötülük yok. Türk kaÄŸan Ötüken yış olursar ilte bung yok… -Türk kaÄŸanı Ötüken ormanında oturdukça ülkede sı-kıntı olmayacak.

Satırlar ilerledikçe semavî bir yücelik ben-liğimizi sarar:
Üze kök tengri, asra yağız bir kılındukda ikin ara kişi oglı kılınmış. -Üstte mavi gök, altta kara yeryaratıldığında ikisi arasında insan oğlu yaratılmış. Kişi oglmda üze eçüm apam Bunun Kağan, İstemi Kağan olurmış. -İnsan oğulları üstüne atalarım Bumın Kağan, İstemi Kağan hükümdar olmuş. Olurupan türk bodunung ilin törüsin tuta birmiş- iti birmiş. -Hükümdar olup Türk milletinin ilini, töresini tutmuş, düzenlemiş. Tört bulung kop yağı ermiş. -Dört bir yan hep düşman imiş. Süsülepen tört bulungdaki bo-dunung kopalmış, kop baz kılmış. -Ordu yürütüp dört bir yandaki milleti hep almış, hepsini tutsak kılmış. Başlıgıg yükündürmiş, tizligig sökürmiş. -Başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş.
Köl Tigin’in ölümü üzerine Bilge KaÄŸan’ın aÄŸ-zından ifâde edilen parça, Türk Edebiyatında li-rizmin ilk örneÄŸi sayılmak gerekir:

İnim Köl Tigin kergek boldı, -Kardeşim Köl Tigin vefat etti. Özüm sakındım. -Ben düşündüm. Körür közüm körmez teg, bilir biligim bilmez tegboldı. -Görür gözüm görmez gibi, bilir aklım bilmez gibi oldu. Özüm sakındım. -Düşündüm. Öd Tengri yaşar, kişi oglı kop ölgeli törümiş. -Ebedî olarak Tanrı yaşar, kişi oğlu hep ölmek için yaratılmış. Anca sakındım. -Böylece düşündüm. Közde yaş kelser tıda, köngülte sıgıt kelser yanduru sakındım. -Gözden yaş gelse ön-leyerek, gönülden çığlık gelse geri çevirerek düşündüm. Katıgdı sakındım. -İyice düşündüm. İki şad ulayu ini yigünüm, oğlanım, beglerim, bodunum közi kaşı yablak boldaçı tip sakındım. -İki şadın, öteki kardeş ve yeğenlerimin, çocuklarımın, beglerim ve milletimin gözü kaşı kötü olacak diye düşündüm.

Bu ifadelerde lirizmin yanı sıra tirajik bir durum da yer almaktadır. Bilge KaÄŸan; Türk milleti için olduÄŸu kadar, kendisi için de çok büyük bir mânâ ve deÄŸer ifade eden kahraman kardeÅŸi Köl Tigin’in ölümü üzerine gözünden yaÅŸlar dökmek, haykırıp feryat etmek istemekte; fakat iÅŸgal ettiÄŸi kaÄŸanlık mevkii; bütün yakınlarının, beÄŸlerinin ve milletinin üzerindeki sorumluluÄŸu buna mâni ol-maktadır. Böyle bir tirajik hâlin birkaç kelime için-de, bu kadar veciz olarak anlatılması, ede-biyatımızın ilk yazılı örnekleri için çok yüksek bir edebî deÄŸer ifade eder.

Bilge KaÄŸan bengü taşı, oÄŸlu tarafından 735 yı-lının sonlarında diktirilmiÅŸtir. Bilge KaÄŸan bengü taşının birçok yeri Köl Tigin’inki ile aynıdır. Bu sa-tırlarda da Köktürklerin Bumın ve Ä°stemi KaÄŸan za-manlarındaki ÅŸevket devri, sonra Çin’e nasıl tutsak olunduÄŸu, Çin esaretinden nasıl kurtulunduÄŸu an-latılır. Daha sonra Bilge KaÄŸan’ın savaÅŸları ve Türk milleti için yaptıkları yer alır.

Bilge KaÄŸan, 716-734 yılları arasında 18 yıl dev-letimizi idare etmiÅŸ olan hükümdardır. Ä°lteriÅŸ KaÄŸan’ın oÄŸlu, Kapgan KaÄŸan’ın yeÄŸeni, Kö Tigin’in aÄŸabeyi, Tonyukuk’un damadıdır. KaÄŸan olmadan önce TarduÅŸlar üzerinde ÅŸadlık yapmıştır. Nalahya (Ulan Bator kiremit yazıtı) ile Ä°he Nûr kitabeleri, çok küçük yazıtlardır. Nalahya yazıtında “ıduk yir sub (mukaddes yer su)”, “Kan Tengri (Han Tanrı)” ve “Umay Katun (Kraliçe Umay)” te-rimleri geçmektedir. Buradan Gök Tanrı’nın kaÄŸan, Umay’m katun (kraliçe) olarak tasavvur edildiÄŸimânâsı çıkmaktadır. Her iki yazıtın 730 civarında meydana getirildiÄŸi tahmin edilmektedir.
Hangiday yazıtı, Hangiday dağında, kaya üze-rine yazılmıştır ve dört satırdır.

TalaÅŸ yazıtları, beÅŸ parçadan ve 21 satırdan ibarettir. Eski TalaÅŸ ÅŸehrine, ÅŸimdiki Evliya Ata’dan bulunduÄŸu için Batı Köktürklere (TürgiÅŸlere) ait ol-duÄŸu kabul edilmektedir

Uygur Bengü Taşlan
Uygurlar çağma ait bengü taşları şunlardır:
1-Taryat
2. Tes
3. Sine -Usu (Tengride Bolmış İl İtmiş Bilge Kagan-Moyun Çor)
4. Kara Balgasun
5. Gürbelcin
6. Somon-Tes
7. Somon-Sevrey

Taryat bengü taşı üç parça hâlinde, 29 satırdan ibarettir. 753 tarihinde Moyun Çor tarafından dik-tirilmiÅŸtir. Yazarı, Bilge Kutlug Tarkan Sengün’dür. Henüz yeteri kadar iÅŸlenmemiÅŸ olan Taryat bengü taşının bazı satırları Sine -Usu ile aynıdır. Bengü taÅŸta Moyun Çor’un ve babası Köl Bilge’nin sa-vaÅŸları anlatılır.
Yeni bulunmuÅŸ olan Tes bengü taşı’nm sadece alt kısmı mevcuttur. 757 yılı civarında, Moyun Çor tarafından diktirilen bu bengü taÅŸta Uygurların atalarından bahsedildiÄŸi sanılmaktadır.

Sine- Usu bengü taşı, Tengride Bolmuş İl İtmiş Bilge Kağan (Moyun Çor) adına 760 tarihinde dik-tirilmiştir. Uygurlara ait bengü taşların en uzunu budur. Taşta 51 uzun satır bulunmaktadır.

Metin, Moyun Çor KaÄŸan’m aÄŸzından yazılmıştır. Köl Bilge KaÄŸan’m oÄŸlu olan Moyun Çor, Uygurların ikinci hükümdarıdır. 747-759 tarihleri arasında Türk devletinin büyük kaÄŸanı olan Moyun Çor’un hayatı mücadeleler içinde geçmiÅŸ, saÄŸlığında da, ikisini daha önce zikrettiÄŸimiz (Taryat, Tes) âbideler diktirmiÅŸtir.
Moyun Çor bengü taşında 740’lardan, Moyun Çor’un öldüğü 759 tarihine kadarki olaylar an-latılır. Uygurların Köktürklerle nasıl ölüm kalım savaÅŸma giriÅŸtiklerini ve Köktürklerin Uygurlar ta-rafından yok edildiÄŸini bengü taşın daha ilk sa-tırlarından öğreniriz. Âbidede daha sonra Kar-luklarla, Sekiz OÄŸuzlarla, Dokuz Tatarlarla, Çiklerle, Kırgızlarla ve Basmıllarla yapılan savaÅŸlar anlatılmıştır.

Moyun çor bengü taşı üslûp ve hikâye ediş ba-kımından Orhun âbidelerine benzer. Ancak Köl Tigin ve Bilge Kağan bengü taşlarmdaki yüksek heyecan, millî şuur ve lirizm bu âbidede yoktur.

Kara Balgasun bengü taşı oldukça mu-ahhardır. Tahminen 810 yıllarında dikilmiÅŸtir. TaÅŸta, Türkçe yanında Çince ve SoÄŸdakça metinler de vardır. Yazıtın başındaki “bu Tengriken Ay Tengride Kut Bulmış Alp Bilge Tengri Uygur Ka-ganmg bitiÄŸi” ibaresi okunabilmekte, asıl metin ise çok yıprandığından okunamamaktadır.
Hugunu-han dağında, Gürbelcin bölgesindeki kaya yazıtı üç satırdır. Her satırda da “tengri kulı bitidim (Tanrı kulu yazdım)” ibaresi vardır. Yazıtın 9. yüzyıla ait olduÄŸu tahmin edilmektedir.

Somon- Tes ve Somon-Sevrey yazıtları yeni bulunmuÅŸtur. Somon- Tes bir satır, Somon- Sevrey yedi satırdır. Ãœzerinde yedi satır da SoÄŸdakça metin bulunan Somon- Sevrey yazıtında Böğü KaÄŸan’m 762’de Çin’e yaptığı seferden bahsedilir.

Kırgız Bengü Taşları
Kırgızlara ait olduÄŸu kesin olan bir bengü taÅŸ vardır: Suci. 9. yüzyılın ortalarına ait olduÄŸu tah-min edilen bu bengü taÅŸ, Boyla Kutlug Yaragan adına dikilmiÅŸtir. Bengü taÅŸta, Boyla Kutlug Ya-ragan’m Kutlug BaÄŸa Tarkan’ın müşaviri olduÄŸu ününün gün doÄŸusundan gün batısına kadar ya-yıldığı, sayısız at sürülerine sahip bulunduÄŸu an-latılır. Sonunda oÄŸullarına, Tarkan’a hizmet et-meleri öğütlenir.

Yenisey Bengü Taşları
Yenisey bengü taÅŸları, Kırgızların hakim ol-duÄŸu bölgelerde bulunduÄŸu için umumiyetle Kır-gızlara aidiyeti kabul edilmektedir. Fakat Üçüncü Tuba bengü taşında “ben Türgüş ili içinde beÄŸim “; Birinci Bank bengü taşında “Altı OÄŸuz boyundan on üç yaşında ayrıldım ” ibarelerinin geçmesi, sa-yıları elliyi aÅŸkın olan bu taÅŸların Yenisey böl-gesinde yaÅŸayan muhtelif Türk boylarına ait ol-duÄŸunu düşündürmektedir. Hiçbirinin dikiliÅŸ tarihi belli deÄŸildir. TaÅŸlardaki yazının Orhun âbidelerine göre daha gayrimuntazam oluÅŸu; bazı araÅŸtırıcıları, bunların daha ibtidâi, dolayısiyle daha eski olduÄŸu fikrine götürmüştür. Buna göre Yenisey bengü taÅŸlarının 7., 6., hatta 5. asırlara ait olabileceÄŸi düşünülmüştür. Son zamanlarda ise fi-lolojik sebeplere dayanan araÅŸtırıcılar, Yenisey bengü taÅŸlarının 8., 9. asırlara ait olduklarını kabul etmeye mütemayildirler.

Umumiyetle mezar taşı olarak dikilmiş bu-lunan Yenisey yazıtları, bulundukları yerlere göre iki grupta toplanırlar: Abakan ve Tuva. Abakan bölgesindeki bengü taşlar şunlardır: Kara Üs, Ak Üs, Taş Oba, Yenisey-Tes, Tuba (2 tane), Minusinsk, Uybak (5 tane), Acura, Yenisey-Oya, Altın Köl (2 tane), Abakan ve Ozaçennaya.

Tuva bölgesindeki bengü taşlar da şunlardır: Uyuk -Tarlag, Uyuk-Turan, Uyuk-Arhan, Begire, Kemçik, Çırgakı, Kemçik-Kayabaşı, Ça Köl (11 tane), Ulug Kem-köl Kem, Bank (4 tane), Kezilig-kobu, Tele, Ulug Kem Kem-Ottuk Taş, Kızıl Cıra (2tane), ulug Kem-Kara Su, Elegeş, Tuva (3 tane). Bu taşların bazıları birkaç kelimelik, çoğu 5-10 satırlıktır. İçlerinde 10 satırı geçenleri de vardır.

Yenisey bengü taşları sade ve mübalağasız bir dille yazılmıştır. Çoğunlukla yazıt sahibinin kendi ağzından kısa hal tercümesini ve aile efradına, ak-rabalarına, arkadaşlarına, hükümdarına, ülkesine ve milletine doyamadan bu dünyadan ayrıldığını anlattığı kitabelerde oldukça samimi bir ifâde var-dır.

MoÄŸolistan’da son zamanlarda bulunan, muh-temelen Köktürk ve Uygur devirlerine ait olan fakat tarihleri tesbit edilemeyen daha baÅŸka taÅŸ ve kayalar da vardır. Bunların baÅŸlıcaları Aru-Han, AkbaÅŸ Dağı (3 tane), Hentey (2 tane), Beger, Kutuk -Ula, Yamanı-Us ve Ulankum yazıtlarıdır. Bunlar çoÄŸunlukla 1-5 satırlık metinlerdir.

ÇeÅŸitli eÅŸyalarda da Köktürk harfli metinlere rastlanmaktadır. Birinin üzerinde “kadırık agırçak (bükülen iÄŸ)” yazılı iki iÄŸ tekerleÄŸi Baykal gö-lündeki Olhon adasında bulunmuÅŸtur. Paralar, mü-hürler, aynalar, gümüş maÅŸrapalar, kemer tokaları ve çeÅŸitli eÅŸyalar üzerinde de Köktürk yazısıyla bir iki kelimelik metinler vardır.

Gerek MoÄŸolistan, gerek Yenisey bölgesinde ve hatta Kazakistan’da devamlı olarak yeni yazıtlar bulunmaktadır. Köktürk harfli irili ufaklı me-tinlerin adedi bugün 250’yi aÅŸmıştır. Bunların bir kısmı çeÅŸitli albüm ve dergilerde tanıtılmış, bir kısmı henüz hiç neÅŸredilmemiÅŸtir.

(Visited 65 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 26.04.2008 tarihinde tunCHEr tarafından, Büyük Türk Tarihi | Türk Kültürü - Gelenekler ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 2650 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Bengütaş Yazıtları |Türklerin İlk Yazılı Kaynakları| orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAtatürk'e Åžiirler : Kalpaklı Süvari | Atilla Ä°lhan Sonraki MakaleAtatürk'ün Söyledikleri | Yöneticilere Öğütler

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz