Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Batı Edebiyatı Nedir? | Yunan Edebiyatı – Alman Edebiyatı – Amerikan Edebiyatı – Fransız Edebiyatı – Ä°spanyol Edebiyatı – Ä°ngiliz Edebiyatı – Ä°talya..


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 27.07.2008 tarihinde Hale tarafından, Dünya Edebiyatı ve Edebi KiÅŸilikler bölümünde paylaşılmıştır ve 1490 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Batı Edebiyatı

GiriÅŸ


Bilinen en eski dönemlerden günümüze kadar Batılı ulusların nazım ve düzyazı türlerinde ortaya koydukları edebî ürünlerin tümüne birden Batı edebiyatı adı veri-lir. Batılı uluslar, temelde aynı uygarlığa, Batı uygarlığına bağlı oldukları için, düşünüş ve duyuş tarzları da pek çok noktada ortak özellikler göstermektedir. Bu bakımdan genel bir kavram olarak Batı edebiyatından söz edilebilir. Bu ünitede Batılı ulusların edebiyatları , dönemlerine ve ayrı ayrı edebî anlayışlarına ve akımlara göre incelenerek, sonuçta Batı edebiyatı adlı bütüne ulaşılacaktır.

2. Klâsik Batı Edebiyatı

En eski zamanlardan Rönesans dönemine kadar Batı edebiyatı, Yunan ve Lâtin edebiyatlarıyla temsil edilmiştir. Batılı ulusların yazı dilleri ve millî edebiyatları ise aşağı yukarı Rönesans döneminde ortaya çıkmıştır. Onun için batı edebiyatının ilk örnekleri Yunan ve Lâtin edebî metinleridir.


2.1. Yunan Edebiyatı

Yunan edebiyatı birkaç dönemde incelenebilir:

2.1.1. I. Dönem (M.Ö. IX. – VII. yy.)

M.Ö. IX-VIII. yüzyıllarda Homeros ve Hesiodos gibi iki büyük ÅŸair yetiÅŸtirmiÅŸ olan Yunan edebiyatının en önemli türü ÅŸiirdir. Åžiirler vezinli, ancak kafiyesizdir. Åžiir türleri içinde de en çok görülen destan (epik ÅŸiir) dır. Destan nedir ?Bir milletin ortak tarihinde önemli izler bırakan savaÅŸ, doÄŸal afet , türeyiÅŸ, ölüm ,büyük baÅŸarı ya da yenilgileri ve bu olaylarda önemli rol oynamış büyük kahramanların hayatlarını manzum hikâyeler hâlinde anlatan metinlere destan de-nir.Ulusların ortak bilinçlerinde yaÅŸayan destanlarda olay ve kiÅŸiler genellikle mitolojik ve menkıbevî nitelikte olaÄŸanüstü bir karaktere sahiptir. Homeros , M.Ö. IX. yüzyılda yaÅŸamış, Hem Yunan edebiyatının hem de dünya ede-biyatının en büyük destan ÅŸairlerinden biridir. Ä°zmir’de doÄŸmuÅŸ ve Ä°onia bölgesinde yaÅŸamıştır. Ä°lyada ve Odysseia adlı iki destanı vardır. Bu destanlar , Yunanlıların temel kültürel kaynakları arasında yer alır. Ä°lyada destanında, Yunanlıların Troia’lılarla 10 yıl savaşıp, sonunda onları yenmeleri anlatılır. Odysseia destanında ise Ä°thaka adasının kralı olan Odysseus’un 10 yıl süren Troia Savaşı dönüşünde yolda karşılaÅŸtığı olaylar ve ülkesine döndüğünde kendisinin yokluÄŸunda olan bitenler anlatılır. Bu destanlarda mitolojik tanrıların insanlarla olan deÄŸiÅŸik iliÅŸki biçimlerine , insanların ve tanrıların duygu , düşünce , hayal , özlem , tutku , öfke , kin ve sevinçlerine , olaÄŸanüstü ve tarihsel birtakım olaylara yer verilir. Hesiodos M.Ö.VIII. yüzyılda Askra kasabasında yaÅŸamıştır. Didaktik (eÄŸitici-öğ-retici) ÅŸiir türünün kurucularındandır. Åžiirleriyle halka adaletli davranma , iyilik yapma , çok çalışma gibi olumlu deÄŸerleri aşılamaya , öğüt vermeye çalışmıştır. Hesiodos’un Ä°ÅŸler ve Günahlar , Theogonia adlı iki eseri vardır.

2.1.2. II. Dönem (M.Ö. VII. – VI. yy.)

M.Ö. VI. yy. da yaÅŸamış olan Sappho, bu dönemin ünlü ozanlarındandır. Midilli adasında doÄŸmuÅŸ, genç kızların eÄŸitimi için çalışmıştır; zengin bir ailenin kızıdır.170 parçadan oluÅŸan ÅŸiirlerinde en çok aÅŸk temasını iÅŸlemiÅŸtir. Yunan edebiyatının önde gelen lirik ÅŸairlerindendir. M.Ö. VI. yy.da yaÅŸamış olan Aisopos (Ezop) , Anadolu’da Phrigia’da doÄŸmuÅŸ ,Mısır , Asya , Yunanistan’a seyahatler yapmış; tanrı Apollon’a karşı geldiÄŸi için uçuruma yuvarlanarak öldürülmüştür. GezdiÄŸi DoÄŸu ülkelerinden öğrendiklerinden , gözlemlerinden edindiÄŸi materyallerle düzyazı tarzında fabl (masal) lar yazmıştır. Tek eserinin adı Fabllar olup fabl türünün kurucusudur.Fabl nedir?KiÅŸileri insan gibi konuÅŸup davranan hayvan , bitki ve cansız varlıklardan olu-ÅŸan, kıssadan hisse çıkarıp ders vermeyi amaçlayan masaldan kısa öykülere denir. Bu dönemin diÄŸer önemli ÅŸairleri arasında Alkalos (M.Ö. VII. yy.) ve Anakreon (M.Ö. VI. yy.) sayılabilir.

2.1.3. III. Dönem (M.Ö. VII. – VI. yy.)


Yunan edebiyatı en parlak ürünlerini M.Ö. V.-IV. yüzyıllarda vermiÅŸtir. Aiskhylos (M.Ö. 525-456) , dönemin en büyük tragedya ÅŸairidir. Ä°lk defa, tragedyanın aktör sayısını ikiye çıkararak, koro yerine diyaloÄŸu ön plâna geçirmiÅŸtir. Maske,aktörün yüzünü saklayan bir alet olmaktan çıkıp, onun karakterini de yansıtır olmuÅŸtur. Eserlerinde tanrıların belirleyici gücüne önem vermiÅŸ; dünyayı ve insanları tanrıların, olması gerektiÄŸi gibi, iyi bir ÅŸekilde yönettiÄŸi , tanrılara isyan edenlerin cezalandırılması gerektiÄŸi tezini savunarak, yerleÅŸik düzeni , gelenekleri ve toplum ahlâkını benimsemiÅŸtir. Ona göre insanlar tanrılar tarafından belirlenen alınyazılarını kabullenmek zorundadırlar. Ele geçen yedi tragedyası ÅŸunlardır : Yalvaran Kızlar Persler, Thebai’ye Karşı Yediler , Zincire VurulmuÅŸ Prometheus, Oresteia trilogia , Agamemnon , Kheephoroi , Eeumenides.

Sophokles (M.Ö. 495-406) de tragedyayı geliÅŸtirerek oyuncu sayısını 3’e , korodaki ÅŸarkıcıların sayısını da 12’den 15’e çıkarmış; trilogia denilen üçleme yazma biçimini kaldırmıştır. Aiskhylos’un tragedyalarında insanlar tanrılara boyun eÄŸmek zorunda iken, Sophokles’in eserlerinde insanlar alınyazıları ve tanrılarla mücadele ederler. Ancak sonunda yenilen insanlar olur. Elde Kral Oidipus , Oidipus Kolonos’ta ,Antigone , Aias , Elektra , Trakhisli Kadınlar ve Philoktetes adlı yedi eseri bulunmaktadır.Üçüncü büyük tragedya ÅŸairi olan Euripides (M.Ö. 480-406) , insan-tanrı mücadelesi yerine insanın kendi kendisiyle olan mücadelesine yer vermiÅŸtir. Ä°nsan kendi ihtiraslarıyla mücadele hâlindedir , ancak yenik çıkar. BaÅŸlıca eserleri ÅŸunlardır : Medeia , Hippolytos , Ä°phigeneia Aulis’te , phigeneia Tauris’te , Orestes , Elektra , Hekabe , Andromakhe.Ä°lk büyük komedya ÅŸairi Aristophanes (M.Ö. 445-385) ‘tir. Aristophanes, gelenekçi bir anlayışa sahip olup sanat , siyaset ve felsefe alanlarında yapılan yeniliklere ve yenilikçilere saldırmıştır. En önemli komedileri : Atlılar , EÅŸek Arıları , KuÅŸlar , KurbaÄŸalar , Bulutlar , Barış , Lysistrate.

2.1.4. IV. Dönem (M.Ö. III. – II. yy.)

Büyük kütüphanelerin , meÅŸhur sanatçı ve bilginlerin bulunduÄŸu Ä°skenderiye, “Ä°skenderiye Çağı” da denen bu döneme damgasını vurmuÅŸtur. Pastoral nazım türünün kurucusu olan Theokritos (M.Ö. III. yy.) yazdığı kısa ÅŸiirlerinde doÄŸa sevgisini iÅŸlemiÅŸtir. Åžiirlerine Eidyllia (kısa ÅŸiirler) adı verilmiÅŸtir. Pek çok ülke gezmiÅŸ olan Herodotos (M.Ö. 482-425) , tarih türünün kurucusu olup ,Tarih adlı eserinde gezdiÄŸi ülkeler ve halkları hakkında bilgi vermiÅŸtir. Hitabet türünde Demosthenes (M.Ö. 385-322); felsefede ise Sokrates (M.Ö. 470-399) , Eflatun (M.Ö.429-347) ve Aristoteles (M.Ö. 384-322) dönemin önde gelen isimlerin-dendir.

2.1.5. V. Dönem (M.Ö. II.-M.S.II. yy.)

“Yunan-Lâtin Çağı” adı verilen Roma egemenliÄŸinin sürdüğü bu dönemde en önemli yazar , biyografi yazarı olan Plutarkhos (46-120)’tur. Paralel Hayatlar adlı eserinde eski Yunan kültürünü canlandırmaya , ahlâk ve insanlık dersi vermeye çalışmıştır.

2.2. Lâtin Edebiyatı

Romalılar Yunanistan’ı M.Ö. 250’li yıllarda siyasî anlamda egemenlikleri altına aldıktan sonra Lâtin edebiyatı , daha çok Roma’da Yunan kültür ve edebiyatının etkisiyle ve taklidiyle oluÅŸmuÅŸtur. Eski Atina’da Yunan sanatçıları daha özgür ortamlarda ürün veriyorlardı. Onlar kendi dönemlerinde yaÅŸayan kiÅŸileri , yöneticileri serbestçe hicvedip eleÅŸtirebiliyorlardı. Ancak Roma’da Lâtin komedya ÅŸairleri bu bakımdan özgür deÄŸillerdi.Lâtin edebiyatının ilk önemli sanatçıları arasında tragedya ÅŸairi Ennius (M.Ö. 240-170), komedya ÅŸairi Plautus (M. Ö.184) ve Terentius (M.Ö. 159) yer alır. Bunlar Yunan sanatçılarını örnek almışlardır. Daha sonra Lucretius (M.Ö. 98-53) didaktik nazım, Catullus(M.Ö. 78-54) lirik nazım türünde ; Vergilius (M.Ö. 70-19) pastoral , epik ve didaktik nazım; Horatius (M.Ö. 64-8) lirik ve didaktik nazım; Ovidius (M.Ö. 43-M.S. 18) lirik nazım türlerinde ve mitolojide ; Cicero (M.Ö.106-43) hitabet türünde; Sallustius (M.Ö. 86-34) , Titus Livius (M.Ö. 59-M.S. 19) ve Tacitus (54-129) tarih yazıcılığında; Seneca (M.Ö. 4-M.S. 65) da felsefe ve tragedyada önde gelen isimlerdendir.

3. Alman Edebiyatı

3.1. Rönesans Dönemi Alman Edebiyatı

Bu dönemde Luther (1483-1546) Ä°ncil’i Latinceden Almancaya çevirerek edebî Almanca için önemli bir zemin hazırlamış oldu.

3.1. Romantik (Coşumcu) Dönem Alman Edebiyatı

Goethe (1749-1832), özellikle ÅŸiir ve romanlarıyla romantizm akımını baÅŸarılı bir ÅŸekilde temsil etmiÅŸtir. Lirizme, aÅŸk maceralarına, halk edebiyatı unsurlarına ve birtakım felsefî yorumlara yer vermiÅŸtir. BaÅŸlıca ÅŸiirleri Roma Eyejileri ve Divan adlı eserlerinde toplanmıştır. En önemli tiyatro eseri Faust, en önemli romanı da Genç Werther’in Acıları adını taşır.Alman edebiyatının diÄŸer önemli romantik sanatçıları arasında Schiller (1759-1805), Schlegel KardeÅŸler (Wilhelm 1767-1845, Friedrich 1772-1829), Heine (1798-1856) gibi ÅŸairler; Hoffmann (1776-1822) gibi romancılar; Kleist (1777-1811), Hebbel (1813-1883) gibi tiyatrocular sayılabilir.

3. Gerçekçi (Realist) Dönemde Alman Edebiyatı

Alman edebiyatında Fontane (1819-1898), Storm (1817-1888), Hauptmann (1862-1946) gerçekçi yazarlar arasında gösterilir.Gerçekleri olduğu gibi yansıtmanın üzerinde durmuşlardır. Günlük olayları ve ayrıcalığı olmayan kişileri işlemişlerdir. Günlük konuşma dilini kullanmışlar ve abartılı coşkulardan kaçınmışlardır. Bütünü görmeyi ve düşündürmeyi amaçlamışlardır.

3.4. 20. Yüzyıl Alman Edebiyatı

Åžiir türünde bu yüzyılda Alman edebiyatının en önemli ÅŸairlerinden birisi Rainer Maria Rilke(1875-1926)’dir. En çok aÅŸk, ölüm, tabiat gibi temalara yer vermiÅŸ; lirik bir üslûbu benimsemiÅŸ ve Alman halk ÅŸarkıları geleneÄŸine ait unsurlardan yararlanma yoluna gitmiÅŸtir.Roman türünde Thomas Mann (1875-1955), Hesse (1877), tiyatro türünde ise Brecht (1898-1956) belli baÅŸlı yazarlar arasında yer alırlar.

3.5. 20 Yüzyıl Avusturya Edebiyatı

Önde gelen bir yazar, Franz Kafka (1833-1924)’dır. O da varoluşçu yazarlar gibi insanın saçma ve kötü bir dünyadaki trajedisine, bunalımlarına, kiÅŸinin çağına, ailesine, iÅŸine yabancılaÅŸması temalarına yer vermiÅŸtir. Onun en önemli teması “yabancılaÅŸma”dır. BaÅŸlıca Eserleri: DeÄŸiÅŸim (1915), Hüküm (1916), Ceza Sömürgesi (1919), Bir TaÅŸra Doktoru (1920), Dava, Åžato, Amerika.

4. Amerikan Edebiyatı

4.1. Romantik Dönem Amerikan Edebiyatı

Amerikan edebiyatında ilk büyük sanatçılar bu dönemde yetişmeye başlamıştır.Moby Dick romanlarıyla Herman Melville (1819-1891), şiirleriyle Edgar A. Poe (1809-1849) ve Walt Whitman (1816-1892); şiir ve denemeleriyle R. W. Emerson(1803-1882) başlıca romantik sanatçılardandırlar.

4.2. Gerçekçi Dönem Amerikan Edebiyatı

Gerçekçilik, önce romantizmle iç içe görünür. Nathaniel Hawthorne(1804-1864) ve Moby Dick romanıyla tanınan Melville romantizmi ve gerçekçiliÄŸi eserlerinde dengeli biçimde kullanan yazarlardır. Gerçekçilik akımını daha sonra sürdüren öteki yazarlar Hanry James (1843-1916), Louise May Alcott (1832-1898)’tur.

4.3. 20. Yüzyıl Amerikan Edebiyatı

20. yüzyılda Amerika’da özellikle roman ve hikâye türlerinde daha çok ürün verilmiÅŸtir.Mark Twain(1835-1910), Tom Sawyer’in Maceraları(1876), Missisippi’de Hayat(1833) gibi eserlerinde daha çok mizahî bir üslûbu benimsemiÅŸtir. O’henry (1862-1910) ise küçük hikâye türünde büyük bir üne sahiptir. Olaylarda sürpriz unsuruna ve yalın bir anlatıma önem verir.Jack London (1876-1916), VahÅŸetin ÇaÄŸrısı (1903), Uçurum Halkı (1903) ve Martin Eden (1909) gibi romanlarının konularını daha çok kendi yaÅŸantılarından ya da çevresinden almıştır.John Steinbeck (1902-1968), toplumcu gerçekçi bir Amerikan yazarıdır. Yoksul ve sömürülmüş kitlelerin, işçilerin sorunlarına, bireysel ve sosyal dünyalarına eÄŸilmiÅŸtir. Daha çok California çevresine yer vermiÅŸtir. BaÅŸlıca romanları ÅŸunlardır: Ke-nar Mahalle (1935), Farelere ve Ä°nsanlara Dair (1937), Gazap Ãœzümleri (1939), Sardalya Sokağı (1945).Ernest Hemingway (1898-1961) de ezilen yığınların sorunları, adalet, baskıyla boyun eÄŸmeme gibi konuların yanında uluslararası savaÅŸların kötülüğü, tabiatın güzelliÄŸi ve yaÅŸama sevinci temalarına ağırlık vermiÅŸtir. BaÅŸlıca romanları: Bahar Selleri (1926), GüneÅŸ Gene DoÄŸar (1926), Silâhlara Veda (1929), Çanlar Kimin İçin Çalıyor (1940), Ä°htiyar Adam ve Deniz (1953).Åžiir türünde ise en önemli Amerikan ÅŸairlerinden biri olan Ezra Pound (1885-1972)tüm dünya milletlerinin kültürlerinden yararlanma yoluna gitmiÅŸ ve imgecilik (imajizm) akımının öncüleri arasında yer almıştır. Ayrıca I. Dünya Savaşı yıllarında faÅŸizmi desteklemesiyle ünlüdür.

5. Fransız Edebiyatı

5.1. Rönesans Dönemi Fransız Edebiyatı

Villon (1431 ?), Ortaçağın sonlarında ve Rönesans’a geçiÅŸ süreci içinde yaÅŸamış önemli Fransız ÅŸairlerinden birisidir. Åžiirleri Küçük Vasiyetname ve Büyük Vasiyetname adlı kitaplarda toplanmıştır.Asıl yeni Fransız ÅŸiiri, XVI. yüzyılda Lâtinceyi bırakıp Fransızca ile ÅŸiir yazma davasını güden ve La Pleiade adındaki edebiyat okulunu kuran yedi ÅŸairin ÅŸiirleriyle baÅŸlar. Bu grubun en önemli ÅŸairlerinden birisi Ronsard (1524-1585)’dır. BaÅŸlıca eserleri AÅŸklar, Odlar, Egloglar adlarını taşır. Bu dönemin önde gelen Fransız romancısı Rabelais (1490-1553)’dir. Gargantua ve Pantagruel adlı romanları ünlüdür.Rönesans dönemi Fransız edebiyatının en önemli ismi hiç şüphesiz deneme türü-nün öncüsü Montaigne (1533-1592)’dir. Denemeler adlı eserinde yer alan metinlerinde Hristiyanlıktan ve geleneksel düşünce biçimlerinden farklı olarak bağımsız insan düşüncesini ortaya koyan örneklere yer vermiÅŸtir. Ä°nsan ve toplumla ilgili hemen her konuda alışılmışın dışında yeni yaklaşımlar getirmiÅŸtir.

5.2. Klâsik Dönem Fransız Edebiyatı

Pierre Corneille (1606-1684), Klâsisizmin ilkelerini uygulayan ilk büyük tragedya ÅŸairidir. Onun oyunlarındaki kiÅŸilerin, tutkularıyla görevleri çatışır. Ancak sonunda güçlü iradeleriyle tutkularını bastırırlar. En önemli eserleri Le Cid, Horace, Cinnave Polyeucte’tür.Ä°kinci önemli tragedya ÅŸairi Jean Racine (1639-699)’dir. Racine’in oyun kiÅŸileri tut-kularının, yazgılarının ve tanrıların esir olurlar. BaÅŸlıca eserleri And Romaque, Ä°phige-nie, Phedre’dir.

Moliere (1622-1673) ise komedya alanında baÅŸarılı ürünler vermiÅŸtir. Toplum ve insandaki gülünç âdetleri, çirkin ve kötü huyları, kusurları sergileyerek, güldürerek düşündürmeyi, eÄŸlendirerek öğretmeyi amaç edinmiÅŸtir. BaÅŸlıca eserleri ÅŸunlardır:Gülünç Kibarlar. Kadınlar Mektebi. Zorla Evlenme, Tartuffe, Don Juan, Zoraki Hekim,Cimri, Hastalık Hastası.La Fontaine (1621-1695) özellikle Aisopos’tan yararlanarak yazdığı fabllarıyla ünlüdür. En önemli eseri Fabllar’dır. La Rochefoucauld (1613-1680) özdeyiÅŸ (vecize), Boileau (1636-1711) eleÅŸtiri türü-nün, Descartes(1596-1650) ve Pascal(1623-1662) felsefe alanının önde gelen isimlerindendir.

5.3. Romantik Dönem Fransız Edebiyatı

En önemli romantik sanatçı Victor Hugo (1802-1885)’dur. O, Cromwell adlı dramının önsözünde romantizmin temel ilkelerini ortaya koymuÅŸtur. Åžiir, roman ve oyunlarında tabiat, özgürlük, vatan, milliyetçilik gibi temalara yer vermiÅŸtir. Sefiller adlı romanında seçkin sınıftan olmayan halktan ve toplum dışında kalmış insanların da dünyalarına, duygu ve düşüncelerine yer vermiÅŸtir.Hugo’nun yanında Lamartine (1790-1869) ve Musset (1810-1857) de ÅŸiir türünde etkili olmuÅŸ ÅŸairlerdendirler.

5.4. Gerçekçi Dönem Fransız Edebiyatı

Honore de Balzac (1799-1850) her ne kadar romantik edebiyat döneminde yaÅŸamış olsa da gerçekçiliÄŸin (realizmin) müjdecisi olmuÅŸtur. Balzac kiÅŸileri ve toplumu enince ayrıntılılarıyla incelemiÅŸ, olayları ve olguları eleÅŸtirel bir tutumla sergilemiÅŸ, insanlar arası iliÅŸkileri dikkatli bir gözle gözlemleyerek romanlarını yazmıştır. En önemli romanları: Goriot Baba ve Vadideki Zambak‘tır.

GerçekçiliÄŸin müjdecilerinden bir baÅŸka yazar da Henri Beyle Stendhal (1783-1842)’dir. O da gördüklerini olduÄŸu gibi, süslemeden yalın bir dil ve üslûpla aktar-mıştır. Ä°nsanı içinde yaÅŸadığı sosyal çevreden koparmadan vermiÅŸtir. Stendhal’e göre “roman, yol boyunca gezdirilen bir ayna olup, gördüklerini aynen yansıtır”. BaÅŸlıca romanları: Kırmızı ve Siyah, Parma Manastırı.

Gustave Flaubert (1821-1880), romanlarında gözlemlediklerini kendi duygu ve düşüncelerine yer vermeden sergilemeye, hayatı olduÄŸu gibi aktarmaya çalışmıştır.En önemli romanı Madam Bovary’dir.

Guy de Maupassant (1850-1893) da özellikle küçük hikâye türünde gerçekçi ürünler vermiÅŸtir. Hikâye türünde klâsik kurguya dayalı “Maupassant tarzı hikâye” denilen bir çığır açmıştır. Yani hikâye, sürükleyici bir merak unsuru barındırır. GiriÅŸ,geliÅŸme, sonuç baÄŸlamında devam edip etkili, çarpıcı ve vurucu bir sonla biter. Bu tarz hikâyede “olay” unsuruna önem verilir.Emile Zola(1840-1902), müspet bilimlerin deneysel olguculuÄŸunu edebiyata uyar-layarak, doÄŸalcılık (natüralizm) adı verilen gerçekçiliÄŸin farklı bir anlayışını baÅŸlatmıştır.DoÄŸalcılığın (natüralizm) temel ilkesi ÅŸudur: GerekirciliÄŸe (determinizm) göre nasıl müspet bilimlerde aynı koÅŸullar aynı sonuçları doÄŸurursa, kiÅŸiler ve toplumlar da içinde bulundukları doÄŸal ve sosyal çevrelerinin ürünüdürler. Yani bir kiÅŸinin karakterinde, kimlik ve kiÅŸiliÄŸinde doÄŸuÅŸtan getirdiÄŸi biyolojik ve fizyolojik özelliklerinin yanında sosyal çevresinden aldığı eÄŸitim ve kültür de belirleyici rol oynar. Zola bu yöntemi uygulayarak Meyhane, Germinal gibi deneysel roman denilen örnekler vermiÅŸtir.19. yüzyıl Fransa’sının en büyük ozanlarından Charles Baudehireise sembolizmin ve gerçeküstücülüğün öncüsü olmuÅŸtur.

5.5. 20. Yüzyıl Fransız Edebiyatı

Alman filozofu Heidegger’in ortaya attığı varoluşçu felsefeyi bu yüzyılda bazı Fransız yazarları edebiyata uyarlamışlardır. Varoluşçu düşünce kısaca şöyle ifade edilebilir: Ä°nsan dünyaya geldikten sonra kendi varlığını gerçekleÅŸtirir, kendi özgün kiÅŸiliÄŸini, özünü, bilincini kendisi oluÅŸturur. Ä°nsana kendisinden baÅŸka yol gösterebilecek kimse yoktur. Onun için özgürdür.
Jean Paul Sartre(1905-1980), insan doğasının en önemli unsurlarından biri olan öz-gürlük kavramını işlemiş, insan özgürlüğünün yasak ve yasalarla sınırlandırılamayacağını öne sürmüştür. Başlıca eserleri romanda Bulantı (1938), Özgürlük Yolları(1945); hikâyede Duvar (1930); Oyun: Sinekler (1942), Saygılı Yosma (1945), Kirli Eller (1948) dir.
Yine varoluşçu bir romancı olan Albert Camus (1913-1960) ise daha çok saçma kav-ramını irdelemiÅŸtir. Ona göre insanın içinde yaÅŸadığı evren saçma, mantıksız, akıldışı ve anlamsız bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla insan hayatı da saçmadır. Ä°nsan hayatının anlamı, ancak saçmalık ve haksızlıklara baÅŸkaldırarak ortaya çıkar. Ä°nsan salt doÄŸruluk, iyilik, dostluk, barış, adalet için yaÅŸamalıdır. BaÅŸlıca eserleri romanda: Yabancı (1942), Veba (1947), Düşüş (1956); tiyatroda: Yanlışlık (1944), Caligula’ (1945)dır.

Simone de Beauvoir (1908-1986), varoluşçu açıdan kadının sosyal, siyasî ve cinsel sorunları üzerinde durmuştur. Aynı zamanda feminist hareketin de öncülerinden-dir. Başlıca eserleri şunlardır: Konuk Kız (1943), Mandarenler (1954).Andre Malraux (1901-1976), İnsanlık Durumu, Büyük Yol, Umut, Melekle Savaş gibi eserlerinde olumsuz koşulların hâkim olduğu güler yüzlü cehennemin de insanın yalnızlığını, kaderiyle baş başa kaldığı dramatik macerasını anlatır.

6. İspanyol Edebiyatı

6.1. Rönesans Dönemi İspanyol Edebiyatı

Ä°spanyol yazarlar Rönesans devrinde daha çok roman ve tiyatro türlerinde eser vermiÅŸlerdir. Rojas, Celestina (1499 ve 1526) adlı romanında pek çok engeller sebebiyle kavuÅŸamayan iki sevgilinin başından geçenleri konu edinir. Hem Ä°spanya’da hem de Avrupa’da gerçek dışı kiÅŸilerin kahramanlıklarını ve aÅŸklarını konu edinen abartılı pek çok şövalye romanı yazılmıştır. Ayrıca çobanların gerçek dışı aÅŸk iliÅŸkilerini konu edinen çoban romanları da yazılmıştır.Ä°spanya’nın bu dönemdeki en önemli roman yazarı Cervantes (1547-1616)’tir.

Cervantes’in Don KiÅŸot (1605) adlı romanı modern romanın baÅŸlangıcı sayılmaktadır.Cervantes, gerçekle hayalin çatışması temeline kurulu olan romanda şövalyeliÄŸin eleÅŸtirisi ve yergisinin yanında insan gerçeÄŸinin pek çok boyutlarına yer verir.Tiyatroda ise Lope de Vega (1562-1635) en önemli isimdir.

6.2. Gerçekçi Dönem İspanyol Edebiyatı

En önemli realist yazar Miguel de Unamuno(1864-1936)’dur. YaÅŸamanın amacı, insanın sonsuzluk ve ölümsüzlük arzusu gibi temalara ağırlık vermiÅŸtir. Sis adlı romanı önemlidir.

6.3. 20. Yüzyıl İspanyol Edebiyatı

Bu yüzyılın en önemli iki ÅŸairi Juan Ramon Jimenez (1881) ve Federico GarciaLorca (1899-1936)’dır. Jimenez’in ÅŸiirlerinde eski Endülüs Ä°slâm uygarlığının kalıntılarının izlerine rastlamak mümkündür. Åžiirde mısranın önemsizliÄŸine inanır. Manzum hikâyelere ve mensur ÅŸiire önem vermiÅŸtir. Lorca, halk kültür ve edebiyatından, folklordan yararlanmıştır.

7. İngiliz Edebiyatı

7.1. Rönesans Dönemi İngiliz Edebiyatı

Ä°ngilizcenin yazı diline dönüşmesinde büyük katkıları olan ve Canterbury Hikâyeleri adlı eseri bulunan Chaucer (1340-1400) Ä°ngiliz edebiyatında Rönesans’a zemin hazırlayan yazarlardan birisidir.”Elizabeth Dönemi “adı verilen XVI. yüzyılda tiyatro ve ÅŸiir türlerinde önemli eserler ortaya konmuÅŸtur.

Rönesans dönemi Ä°ngiliz edebiyatının en önemli tiyatro yazarı Shakespeare(1564-1616)’dir. Shakespeare dram ve komedya türlerinde hem nazım, hem düzyazı, hem de her iki-sini birlikte kullanarak baÅŸarılı oyunlar yazmıştır. Oyunlarının tamamı beÅŸer perdeden oluÅŸur. Kin, aÅŸk, dostluk, yükselme, öç alma gibi hemen hemen tüm insanî boyutları derinlemesine irdelemiÅŸtir. BaÅŸlıca dramları arasında Romeo ve Juliet, Hamlet, Macbeth, Othello, Kral Lear; en önemli komedyaları arasında da Venedik Taciri,Yanlışlıklar Komedyası sayılabilir.Marlowe (1564-1593) ve Ben Jonson (1573-1637) da dönemin önemli tiyatro yazarları arasında yer alırlar.Ä°lk büyük Ä°ngiliz ÅŸairi olan Edmund Spenser (1552-1599) ise pastoral türde yazdığı ÅŸiirlerini Çoban Takvimi, alegorik bir destanını da Peri Kraliçesi adlı eserlerinde topladı. Tasvir ve ruh çözümlemelerinde baÅŸarılı olan ve üslûba önem veren dönemin son büyük ÅŸairi John Milton (1608-1674)’un en önemli eseri KaybolmuÅŸ Cennet adlı konusunu Tevrat’tan aldığı dinî destanıdır.Montaigne gibi deneme türünde baÅŸarılı ürünler veren Bacon (1561-1626)’un en önemli eseri ise Denemeler’dir.

7.2. Klâsik Dönem İngiliz Edebiyatı

Klâsisizm akımı Ä°ngiltere’de çok kısa sürmüştür. Bu akımın Ä°ngiliz edebiyatında iki önemli temsilcisi vardır: Åžiir ve oyunlarıyla Drydon (1631-1700) ve ÅŸiirleriyle Pope (1688-1744).

7.3. Romantik Dönem İngiliz Edebiyatı

Ä°ngiltere’nin kuzeybatısında yer alan göller bölgesinde bir süre yaÅŸamış olan ve bundan dolayı kendilerine “Gölcüler” denilen Wordsworth (1770-1850), Coleridge (1772-1834) gibi sanatçılar, ayrıca Lord Byron (1788-1824), Shelley (1792-1822)ve Keats (1795-1821) gibi ÅŸairler bu akımın baÅŸlıca temsilcileri arasında yer alırlar.

7.4. 20. Yüzyıl İngiliz Edebiyatı

20. yüzyılda İngiliz edebiyatı en çok roman türünde başarılı ürünler vermiştir. J. Conrad (1857-1941) macera ve deniz romanları yazmıştır. İrlandalı romancı James Joyce (1882-1941) ise klâsik roman kurallarını bir tarafa bırakarak, modern roman tarzının örneklerini vermiştir. Kronolojik zaman akışını değil, insanın bilinçaltının belirlediği zaman sistemini esas almıştır. İnsanın iç dünyasını kendi mantıkî gerçekliği içinde olduğu gibi sunmaya çalışır. Bir olaydan başka bir olaya, bir zamandan başka bir zamana atlar, kalemini çağrışımların emrine verir, bazen dilin gramatikal sistemini bozar, başka dillerden alıntılar yapar, kahramanların iç konuşmalarına geniş yer verir. Onun romanları alışılmış klâsik roman kurgusuna uymaz.Dublinler (1914) adlı eserinde on beş hikâye yer almaktadır. Üçü çocukluk, dördü genlik, dördü orta yaşlılık, dördü de sosyal hayatla ilgilidir. Kitap, bütün bir roman olarak da okunabilir. Diğer önemli eseri ise Ulysses (1922) adlı romanıdır. O bu romanında Dublin özelinde çağdaş dünyanın bir destanını verirken, asıl olarak modern bireyin zihinsel hayatını tüm yoğunluğu ve düşünce karmaşıklığı ile sunmak-tadır. Eserleri genellikle Dublin kenti etrafında yoğunlaşır.
V. Woolf (1882-1941) önemli bir Ä°ngiliz kadın roman yazarıdır. O da James Joyce gibi bilinç akımı tekniÄŸine baÅŸvurmuÅŸtur. “Acı” ve “yalnızlık”, “kadın sorunları” temalarına ağırlık vermiÅŸtir. Romanlarında insan zihninin herhangi bir günde algıladığı ÅŸeyleri aktarmaya çalışır. Eserlerinin baÅŸlıcaları Jacob’ın Odası (1922), Perde Arkası(1941), Mrs. Dalloway, Orlando, Dalgalar, Yıllar’dır.

8. İtalyan Edebiyatı

8.1. Rönesans Döneminde İtalyan Edebiyatı

Rönesans’ın ilk önemli temsilcilerinden biri Dante (1265-1321)’dir. Yazı dilini halkın diliyle oluÅŸturmuÅŸ olan Dante, Ä°talyan edebiyatının kurucusu sayılır.Rönesans’ın ilk temsilcilerinden biri de lirik ÅŸiirin en büyük ozanlarından olan Petrarca (1304-1374) dır. Dante gibi o da Laura adlı bir kadına âşık olmuÅŸ ve hemen hemen tüm ÅŸiirlerinden bu kadının aÅŸkını terennüm etmiÅŸtir. Halkın konuÅŸma diliyle Laura’nın aÅŸkı için yazılmış ÅŸiirleri Canzoniere (Türküler) adı altında toplanmıştır.Bunların çoÄŸu sone tarzındadır. Boccacio (1313-1375), küçük hikâye tarzının önde gelen bir yazarı olarak tanınmıştır. Hikâyelerinde dinî konular yerine insanın sorunlarına, insanların türlü durumlarına: tutku, öfke, sevinç, kötülük gibi deÄŸiÅŸik boyutlarına yer vermiÅŸtir. BaÅŸlıca eseri Decameron (On Gün) adını taşır. Bu kitabında veba hastalığından kaçıp sığındıkları evde on kiÅŸinin anlatmış olduÄŸu yüz hikâye yer alır.Bunlardan baÅŸka destan türünde Ariosto (1474-1533) ve Tasso (1544-1595) iki önemli isimdir. Bunlar konularını OrtaçaÄŸdan almış olmalarına raÄŸmen iÅŸleyiÅŸ, ÅŸekil ve teknik bakımından klâsik kurallara baÄŸlı kalmış, Yunan ve Lâtin edebiyatlarını örnek almışlardır. Ariosto’nın Çılgın Orlondo, Tasso’nun Kutarılmış Kudüs adlı destanları ünlüdür. Ayrıca iktidarın korunması konusunu iÅŸlediÄŸi Prens adlı eseriyle Macchiavelli(1469-1527) adlı siyaset yazarını da anmak gerekir.

8.2. Klâsik Dönemde İtalyan Edebiyatı

XVII. yüzyılda girdiği gerileme döneminin ardından, İtalyan edebiyatında 18. yüz-yılda klâsisizmin etkileri kendini gösterir. Klâsisizme bağlı ürün veren üç önemli sanatçı vardır: Goldoni (1707-1793) komedya, Alfieri (1749-1803) tragedya, Parini (1729-1799) ise yergi türünde yazmışlardır.

8.3. Romantik Dönemde İtalyan Edebiyatı

Güldürüde Carlo Goldoni(1707-1793) romanda Alessandro Manzoni(1785-1873),anı türünde Silvio Pellico(1788-1854) ve şiirde Giacoma Leopardi (1798-1837) başlıca romantik sanatçılardandır. Manzoni, şiir ve oyun türlerinde de ürün vermekle birlikte en önemli eseri bir romandır: Nişanlılar. Leopardi ise hüznü, acıyı, doğa sevgisini anlatan karamsar şiirleriyle tanınır.

8.4. 20. Yüzyıl İtalyan Edebiyatı

Fillippo Marinetti (1876) Avrupa ülkelerinde de etkisi görülen fütürizm akımının kurucusudur.Fütürizm akımına göre, modern zamanların makine ve onun hız sistemine bağlı kalarak çağın ve geleceğin hızlı ve dinamik yaşanması gerekir.Makine çağının hız ve dinamizmi fütürizmin itici gücü olmuştur. Şiirde mısraların düzenlenişi ve müzikal yapısı fabrika işleyişini, sistemini ve makine seslerini çağrıştırmalıdır.

20. yüzyıl İtalyan edebiyatının öncülerinden sayılan Alberto Morario, yapıtlarında genel olarak orta sınıfı işlediğini görürüz. Bu sınıfın içinde bulunduğu ahlâk çökün-tüsünü, kişinin bencilliği yüzünden yalnız kalışını anlatır.

9. Rus Edebiyatı

9.1. Klâsik Dönem Rus Edebiyatı

Kantemir (1708-1744) ve Lomonosov (1711-1765) ÅŸiir türünde, Krilov (1768-1844)fabl türünde, Fonvizin (1744-1792) de komedya türünde bu akımı Rusya’da tem-sil etmiÅŸlerdir.

9.2. Romantik Dönem Rus Edebiyatı

Hemen hemen her edebî türde eser vermiÅŸ olan PuÅŸkin (1799-1837), en önemli romantik Rus sanatçısıdır. PuÅŸkin, romantizmi (coÅŸumculuk) Rus halkının yaÅŸamından yerel renkler alarak zenginleÅŸtirmiÅŸtir. Ayrıca canlandırdığı kiÅŸilikleri eleÅŸtirel bir tutumla vermesi; insanın bencilliÄŸini, çıkarcılığını, insan ile toplum arasındaki iliÅŸkiyi anlatması nedeniyle gerçekçiliÄŸin hazırlayıcısı sayılmıştır. En ünlü eserleri Bahçesaray ÇeÅŸmesi, Çingeneler, Yüzbaşının Kızı, Maça Kızı’dır.

9.3. Gerçekçi Dönem Rus Edebiyatı

Realizm akımı Fransız edebiyatından sonra en önemli sanatçılarını Rus edebiyatından yetiştirmiştir. Nikoloi Gogol (1809-1852) özellikle yergi üslûbuyla toplumunun kokuşmuş, bozulmuş yöntemlerini eleştirmiştir. Müfettiş adlı oyunu ve Ölü Canlar adlı romanı ünlüdür.

Fiodor Mihayloviç Dostoyevski (1822-1881) ise toplumdan çok, birey olarak insanın ruh dünyasını hem tabiî hem de sosyal çevresi içinde en ince ayrıntılarına kadar sergiler. Psikolojik tahlilleri oldukça başarılıdır. Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler,Ölü Bir Evden Anılar en ünlü romanlarıdır.

Bir başka önemli realist yazar Lev Nikoleyeviç Tolstoy(1828-1910), özellikle köylülerin dünyasını yazmıştır. Başlıca romanları: Harp ve Sulh, Anna Karenina, Hacı Murat.

Anton Çehov (1860-1904) daha çok hikâye ve tiyatro türlerinden ürün vermiÅŸtir.Hikâye türünde “Çehov tarzı hikâye” denilen bir çığır açmıştır.Bu tarz hikâyede giriÅŸ, geliÅŸme, sonuç gibi kronolojik bir düzenlemeye itibar edil-mez; bir anı, bir durumu, ortamı, hayatın bir kesitini, olayların en çarpıcı yanını etkili bir ÅŸekilde vermeyi amaçlar. Ãœslûpta ÅŸiirsellik ve deneme türünü andıran bir anlatı-mı vardır. “Olay” yerine “durum” öğesine ağırlık verilir. Hikâyelerinden seçmeler 4cilt hâlinde MEB’da yayımlanmıştı. En önemli oyunları ise ViÅŸne Bahçesi, Vanya Dayıve Martı’dır.DiÄŸer önemli Rus realist yazarlar arasında Ä°van Turgenyev (1818-1883) ve Maksim Gorki (1868-1936) sayılabilir.

9.4. 20. Yüzyıl Rus Edebiyatı

Fütürüzmin Rus edebiyatındaki önemli temsilcisi Mayakovski (1893-1930) olmuştur. Şiirde Pasternak (1890-1960); hikâye ve romanda ise Zoşçenko (1895-1958),Şolohov (1905) ve Soljenitsin (1918) önde gelen sanatçılar arasında yer alırlar.

Özet

Batı uygarlığını oluşturdukları için, Batılı ulusların düşünüş ve duyuş tarzları temelde ortak özelliklere dayanmaktadır. Bu yüzden Batı edebiyatı adıyla genel bir kavram ortaya çıkmıştır. Batı edebiyatı, Batılı ulusların nazım ve düzyazı türlerinde yarattıkları edebî ürünlerden oluşur.Batı edebiyatının başlangıcı Klâsik Batı edebiyatını oluşturan Yunan ve Lâtin edebi-yatlarına dayanır. Rönesans’a birlikte, ulusların edebiyatı Alman edebiyatı, Fransız edebiyatı, İspanyol edebiyatı, İngiliz edebiyatı, İtalyan edebiyatı gibi adlarla kendi başlarına gelişimlerini sürdürürler.Amerikan ve Avusturya edebiyatlarında ise ilk büyük sanatçılar 19. yüzyılda yetişmeye başlamıştır.Batı edebiyatını oluşturan ulusların edebiyatları Rönesans, klâsik, romantik, gerçekçi ve 20.yüzyıl olmak üzere birbirini izleyen dönemler içinde ele alınabilir.

Kaynaklar:

Batur, Enis, Modern Dünya Edebiyatı Antolojisi, İstanbul: Gergedan Yayınları,1988.
Cevdet, Kudret, Batı Edebiyatından Seçme Parçalar,İstanbul, İnkılâp ve Aka Kitabevleri, 1972.
Halide, Edib, İngiliz Edebiyatı Tarihi, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fa-kültesi Neşriyatından, 1940.
Nutku, Özdemir, Dünya Tiyatro Tarihi, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1985.
Özdemir, Emin, Türk ve Dünya Edebiyatı, A.Ü. SBF Yayınları, No. 457, Basın ve Yayın Yüksekokulu Basımevi, 1980.
Perin, Cevdet, Fransız Edebiyatı Tarihi, İstanbul, Üniversite Matbaası, 1946.
Yusuf, Şerif, Muhtasar Avrupa Edebiyatı Tarihi,İstanbul, Devlet Matbaası, 1935.

(Visited 6 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 27.07.2008 tarihinde Hale tarafından, Dünya Edebiyatı ve Edebi KiÅŸilikler bölümünde paylaşılmıştır ve 1490 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 2 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Batı Edebiyatı Nedir? | Yunan Edebiyatı - Alman Edebiyatı - Amerikan Edebiyatı - Fransız Edebiyatı - İspanyol Edebiyatı - İngiliz Edebiyatı - İtalyan Edebiyatı - Rus Edebiyatı orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleNasıl Okumalıyız? | Büyük Yazarlar, Ömürlerinin Yarısını Okumakla GeçirmiÅŸlerdir Sonraki MakaleT.C. Orman Ve Su Ä°ÅŸleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü | 1839’da Ormancılık Hizmetlerinin Takibi İçin Ticaret Nezaretine BaÄŸlı Bir Orman Müdürlüğü Ku..

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz