Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Atatürk Ve Deniz Kuvvetleri | Atatürk’ün Deniz Politikası


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 13.01.2008 tarihinde Hale tarafından, ATATÜRK'ün Hayatı ve Hakkında Yazılanlar bölümünde paylaşılmıştır ve 4690 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Atatürk ve Deniz Kuvvetleri


Ulu Önder ATATÜRK,Türkiye Cumhuriyeti’nin kuvvetli bir donanmaya sahip olması gereğine inanmış ve denize ait konulara ağırlık verip deniz kuvvetinin diplomasi alanında oynadığı rolü daima takdir etmiştir.

ATATÜRK’ün Deniz Kuvvetlerine verdiği önem ve destek, onun TBMM’deki söylev ve demeçlerinin yanısıra yapmış olduğu yurtiçi gezilerindeki söylev ve demeçlerinde de görülmektedir.

11-21 Eylül 1924 tarihleri arasında ATATÜRK, Cumhuriyet Donanmasının ilk denize çıkan gemisi HAMİDİYE Kruvazörü ile Karadeniz Seyahatine çıkmıştır.


Bu seyahati esnasında gemi subaylarına en sık vurguladığı husus şöyledir:

“Donanmasız Anadolu olmaz. Donanmadan yana kuvvetli olmak Türkiye’nin savunması için şarttır. Donanmamız izlediğimiz politikanın da kuvvetli desteği olacaktır.”

ATATÜRK’ün Hamidiye ile seyahatinden iki ay sonra, ATATÜRK’ün direktifleriyle Bahriye Vekaleti (Deniz Bakanlığı) 30 Aralık 1924’te teşkil edilmiştir. Daha sonra Bahriyenin gelişimi için sistematik bir politika izlemiştir.

ATATÜRK, deniz politikası ile ilgili olarak şu yorumu yapmıştır:

“Dış pazarlardan satın alınan gemiler ile Donanma yapılamadığını siz de biliyorsunuz. Donanma, sadece kıyı koruyacak bir kuvvet değil, bundan daha önemli olarak deniz yollarının güvenliğini sağlayacak bir kuvvettir. Anadolu’da yaşadıkça bu bakımdan ihtiyacımız daha büyüktür. Evvela çekirdek bir Donanma yapmakla yetinip, Deniz Sanayi ve Ticaretimizi geliştirmeliyiz. Bundan sonra Memleket Sanayiinden fışkıracak Donanmayı yapmak da kolay olacaktır. İlk beş senede kendimizi toplayıp devrimleri yaparız, ikinci beş senede dünyaya kendimizi tanıtırız. Üçüncü beş senede İngiliz Kralına yurdumuzu ziyaret ettiririz.”

Deniz Kuvvetlerimiz, ATATÜRK Devrimlerinin en çoşkulu destekleyicisi ve uygulayıcısı olarak Kemalist ideolojinin yayılmasında çok önemli rol oynamıştır. Bu kapsamda Şapka Devrimini ilk uygulayan Deniz Kuvvetleri olmuştur.


Ulu Önder ATATÜRK, 1925 yılının 21 Eylül günü Bursa’ya yaptığı seyahatte İzmit’e kadar tren ile gelmiş ve Mudanya’ya deniz yolu ile geçmeden önce henüz onarılmamış olan YAVUZ Gemisini ziyaret etmiştir. ATATÜRK, bu gemide Donanma Komutanı Yarbay Necati’ ye şunları söylemiştir:

“YAVUZ Gemisine ilk defa geliyorum. Şimdiye kadar YAVUZ Türk bayraklı bir Alman Gemisi idi. Yaralı da olsa bugünkü şekli o zamandan daha pek çok değerlidir. Bu gemiyi Türk Milletinin ihtiyacı olan sağlam ve kudretli bir zırhlı şekline sokacağız. Bu kudret, silah bakımından sizlere, dış politika bakımından bizlere büyük hizmetler görecek, gurur sağlayacaktır.”

Nitekim bu sözlerden iki yıl sonra, 1927 yılında Yavuz’un modernizasyonu tamamlanmış ve Ege’ye çıkmıştır.

20 Temmuz 1936’da Montrö Boğazlar Sözleşmesinin imzalanmasından 40 gün sonra İngiliz Kralı VIII. Edward 03 Eylül-06 Eylül 1936 tarihleri arasında Atatürk’ün resmi davetlisi olarak Türkiye ziyaretinde bulunmuştur. İngiltere Kralı VIII. Edward’ın Türkiye’yi ziyaretinde ATATÜRK ile çeşitli devlet sorunlarını da görüşmüştür. Bu görüşmelerde Türk filosunun Akdeniz’deki İngiliz Üssü olan Malta Adası’nı ziyaret etmesini istemiş ve bu istek kabul edilmiştir.

20 Kasım 1936 günü YAVUZ, KOCATEPE, ZAFER, I.ve II.İNÖNÜ, SAKARYA VE ERKİN Gemilerinden oluşan Türk Donanması Malta’da büyük bir tören ile karşılanmıştır.

1937 yılında, Türk Deniz Kuvvetleri için ikisi Almanya’da, ikisi de İstanbul Taşkızak Tersanesi’nde inşa edilecek olan dört denizaltı gemisinin isimleri hakkında Cumhurbaşkanı ATATÜRK’ün, zamanın Başbakanı Celal BAYAR’a verdikleri direktifleri şöyledir:

“Yeni dört denizaltı gemimiz için bulduğumuz isimler şunlardır:

1) SALDIRAY,
2) BATIRAY,
3) ATILAY,
4) YILDIRAY.

Bunların manalarını izaha bile hacet olmadığı kanaatindeyim. Manaları, som Türkçe olan bu kelimelerin kendisindedir; yani saldıran, batıran, atılan, yıldıran.” Bu sözlerden ATATÜRK’ün yurt savunması söz konusu olduğunda ne kadar sert ve gerçekçi olduğu bir kez daha anlaşılmaktadır.

1938 yılının Kasım ayında Donanma gemileri, Ulu Önder ATATÜRK’ün cenaze törenin denizde yapılan kısmına iştirak etmiştir. ATATÜRK’ün aziz naaşı, 19 Kasım 1938 günü Dolmabahçe’den bir top arabası ve kortej eşliğinde Sarayburnu Rıhtımına getirilmiş, ZAFER Muhribine alınarak Haydarpaşa’ya getirilmiştir. ZAFER Muhribi’nden Haydarpaşa önünde demirli bulunan YAVUZ Zırhlısının kıç güvertesinin 28’lik topları önüne yerleştirilmiştir. YAVUZ, aziz naaşı ZAFER ve TINAZTEPE Muhripleri, GÜR Denizaltısı ile DOĞAN ve MARTI Hücumbotlarının refakatinde İzmit’e kadar intikal ettirmiş, burada, ZAFER Muhribi aziz naaşı YAVUZ’dan alarak İzmit Limanı’nda Mayın İskelesine çıkarmıştır. Denizde yapılan cenaze törenin İzmit’te tamamlanıp, cenazenin özel trenle Ankara’ya gönderilmesi ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Donanması, Ulu Önder ATATÜRK’e son görevini ifa etmiştir.

ATATÜRK, stratejik dehası ve öngörüsü ile Cumhuriyet Donanmasının şekillenmesinde büyük rol oynamıştır.

1923’ten ATATÜRK’ün ölümüne kadar geçen onbeş yıllık süre içinde yok olmuş bir imparatorluğun pervanesi dönmeyen gemiler yığınından, Türk deniz gücünü Orta Akdeniz’e taşıyan ve Malta seyri ile nitel ve nicel gücünü tüm dünyaya ilan eden bir Donanma vücuda getirilmiştir.

Deniz Kuvvetlerinin önemini ve stratejik değerini çok iyi bilen ATATÜRK, Türk denizcisine güvenmiş ve başlangıçtan itibaren zamanının zor şartlarına göre önemli derecede kaynak aktarımı ile Deniz Kuvvetlerinin temelini atmıştır. Hayata gözlerini yumduğunda arkasında gurur duyacağı bir Türk Deniz Kuvvetleri bırakmıştır.

Bugün Türk Deniz Kuvvetlerinin rotası, ATATÜRK’ün çizmiş olduğu çağdaş ve aydınlık yoldur.

Atatürk ve Deniz Kuvvetleri

“…..Arkadaşlar!

En güzel coğrafi vaziyette ve üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye; endüstrisi, ticareti ve sporu ile, en ileri denizci millet yetiştirmek kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifadeyi bilmeliyiz; denizciliği, Türkün büyük ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız…..”

( TBMM II.Dönem, II.Toplantı Açılış Yılı Konuşması, 01 Kasım 1936 )

“Tarihte büyük bahrî kumandanlarımız vardır. Fakat modern donanma teşekkülüne teşebbüs ettikten sonra bu gibi kahramanlıklara, parlak harekâta pek tesadüf olunamaz. Benim için gemiden ziyade zabitlerini tanımak mühimdir. Mücadele-i Milliye esnasında donanmamızın toplu olarak istihdamına imkân yoktu. Bununla beraber müteferrik ve vatanperverane hizmetler pek çoktur.”

(Hamidiye Kruvazörü, 19 Eylül 1924)

“ADATEPE ile yaptığım kısa yolculuktan hatırasını unutmayacağım! Yakından tanımak fırsatına nail olduğum seçme deniz kumandanlarımız, genç zabitlerimiz ve denizcilerimiz ile iftihar ettim.”

(27 Temmuz 1935, Adatepe Muhribi Hatıra Defteri)

“Sevahilimizin (kıyılarımızın) vüs’atine (genişliğine) ve vesait-i bahriyemizin fıkdanına (sınırlı olmasına) rağmen gayur (gayretli) bahriye zabitanımız meşkur (teşekküre değer) hidemat (hizmetler) ifa etmektedirler.”

(01 Mart 1922 TBMM. III. Toplantı Yılı Açılış Konuşması)

“Düşmanın ablukası ve malik olduğu vesait-i bahriyesine rağmen mensubin-i bahriyemiz birkaç gemi ile harikalar göstererek hiçbir şey zayi etmeksizin nakliyat-ı bahriyeyi temin eylemek suretiyle meşkur (teşekküre değer) hizmetler ifa etmişlerdir.”

(TBMM’nin IV. Toplantı Yılı Açılış Konuşması, 01 Mart 1923)

“……Hudutlarının mühim ve büyük aksamı deniz olan Türk Devleti’nin Donanması da mühim ve büyük olmak gerektir. O zaman Türkiye Cumhuriyeti daha müsterih ve emin olacaktır. Mükemmel ve kaadir bir Türk Donanmasına malik olmak gayedir. Bunun ilk azimet noktası, sefain-i harbiye tedarikinden evvel onları muvaffakıyetle sevk ve idareye muktedir kumandanlara, zabitlere, mütehassıslara malikiyettir……”

(Hamidiye Kruvazörü Hatıra Defteri, 20 Eylül 1924)

(Visited 20 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 13.01.2008 tarihinde Hale tarafından, ATATÜRK'ün Hayatı ve Hakkında Yazılanlar bölümünde paylaşılmıştır ve 4690 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Atatürk Ve Deniz Kuvvetleri | Atatürk\'ün Deniz Politikası orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleTürkiye'nin Uluslararası İlişkileri - NATO| NATO'nun Genişlemesi - Stratejisi - Standardizasyonu - Krizlere Müdahale Beklentileri Sonraki MakaleAtatürk Şiirleri: Onundur | Oğuz Kazım Atok

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz