Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Arkeoloji Nedir? | Arkeolojinin Tanımı – Amacı – Faydası Nedir? Arkeoloji Neleri AraÅŸtırır? Arkeoloji Tarihi – Türkiye’de Arkeoloji


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 12.04.2008 tarihinde Hale tarafından, Felsefe - Arkeoloji - Mitoloji ve Efsaneler bölümünde paylaşılmıştır ve 5557 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Arkeoloji Nedir? | Arkeolojinin Tanımı Nedir?


Tanım: Eski Kültür ve Uygarlıkları onlardan kalan maddi kalıntıları açısından inceleyen ; yer ve zamanını saptamakla uÄŸraÅŸan bir bilimdir , arkeoloji. Maddi Kalıntılar terimiyle insan elinden çıkan, insan düşüncesinin ürünü olan eserler, alet ve malzeme ile ev eÅŸyaları, sanat yapıtları kastedilir.Bu yönüyle arkeolojiyi, geçmiÅŸ zaman insanlarının “el emeÄŸi göz nuru ” olarak tanımlayabiliriz. Eski Yunanca’nın “Arkhaios” (eski) ve “Logos” (bilim) kelimelerinden türetilmiÅŸ olan arkeoloji kelime olarak (Osmanlıca “Atikiyat”) “Eskinin Bilimi anlamına gelirse de diÄŸer bütün bilim dallarının kaynağı ” anası ” durumundadır.

Amacı: Amacı ışık tutarak geçmişi canlandırmak, ilk çağ insanını düşünceleriyle ve bunların sonucu gerçekleştirdiği yapıtlarla günümüz insanına derinlemesine tanıtabilmek, onu anlamasına yardımcı olabilmektir. Bu amaçla,eski kültür kalıntılarını bulup ortaya çıkarır, tanımlayıp, aslında uygun bir biçimde tekrar kurarak geçmiş kültürleri yorumlayarak aydınlatmaya çalışır.

Faydası: Günümüz insanına geçmişini ve köklerini öğreterek geleceğini aydınlatmasında yol göstermesidir.


İnsan yaradılışı gereği merak duyduklarını,kendisinde iyi yada kötü bir anısı olan şeyleri toplama,koruma ve saklama eğilimine sahiptir. Toplanılan bu tür malzemeler bazen bir koleksiyona dönüşebildiği gibi; bazen de basit bir biriktirmeden öteye geçmemiştir. İster zevk için olsun , isterse bilinçli olarak yapılsın, bu derleyip toplama eğilimi büyük arkeolojik koleksiyonların, ardından da müzelerin doğmasından en belirgin etkendir.

Bilinen ilk kapsamlı koleksiyonların, Roma Ä°mparatorları ile Roma’nın önde gelen zenginleri tarafından oluÅŸturulduÄŸu kabul edilmektedir. Roma Ä°mparatorları ülkenin dört bir yanından getirttikleri antik eÅŸyaları,özellikle de çeÅŸitli boyutlardaki heykellerle saray, ÅŸato ve villalarını süsleme yoluna gitmiÅŸlerdir; sonuçta, bugünkü deÄŸerli arkeolojik koleksiyonların oluÅŸmasında öncülük etmiÅŸlerdir. Arkeoloji’nin tarihçesine baktığımızda Ä°nsanlığın geçmiÅŸini aydınlatma yolunda çok eskiden beri bir takım araÅŸtırmalar yapıldığını görürüz. BaÅŸlangıçta tarih ve felsefeyi açıklamada kullanılan arkeoloji,daha sonra bu bağımlılıktan kurtulmuÅŸ ve bir bilim dalı kimliÄŸi kazanmıştır.

Arkeoloji Neleri Araştırır?

Eski dönemlere iliÅŸkin günümüze ulaÅŸmış pek çok yazılı belge vardır. Ama bu yazılı belgelerin çoÄŸu vergilere, yasalara, din kurallarına, krallara ve yöneticilere iliÅŸkin bilgiler içerir. Bu belgeleri inceleyerek o dönemin insanlarının nasıl yaÅŸadıkları bilgisine ulaÅŸamayız. Oysa arkeolojik kazılarla ev kalıntılarını, krallık saraylarını, mezarları ve tapınakları ortaya çıkararak, sıradan insanlardan soylulara deÄŸin bütün insanların nasıl yaÅŸadıklarını öğrenebiliriz. Meksika’da ve Mısır’daki piramitleri, Atina’daki Akropol gibi ilginç yapıları, insanlar yüzyıllarca hayranlık ve ilgiyle izlediler. Daha meraklı olan bazı kiÅŸilerin bu tür yapıları izlemekle yetinmeyip, onları yakından incelemeye baÅŸlamalarıyla arkeoloji doÄŸdu. Bu meraklı kiÅŸiler dolayısıyla ilk arkeologlar oldular. Toprağın üzerinde yükselen eski yapıları incelemek kolaydır. Ama toprağın derinliklerinde saklı yerleÅŸmeleri incelemek o kadar kolay deÄŸildir. Önce bu yerleÅŸmelerin yerlerini saptamakla iÅŸe baÅŸlamak gerekir. Bazen bir tarlada bulunan kırık çömlek parçaları arkeologlar için araÅŸtırmanın ilk adımı olabilir. Günümüzde arkeologlar, uçaktan çekilen fotoÄŸraflardan yararlanmaktadırlar. Tarlalardaki ürünlerin büyüme biçimi de, toprağın altında eski duvarların ya da hendeklerin varlığını gösterebilir.

Arkeoloji’nin Tarihi

Arkelojinin ortaya çıkışı geçtiÄŸimiz yüz yılda yani 19. Y.Y.‘de olmuÅŸtur. Daha önceleri insanlar geçmiÅŸ ile ilgili bilgileri antik tarihçilerden öğreniyorlardı. Fakat verilen bilgiler çok eskiye uzanmamaktaydı. Bunun yanısıra kutsal kitaplarda bir takım efsanevi tarihi bilgiler vermekteydi(özellikle tevrat). Ä°lk eski eserlere ilgi ve arkeolojinin bir disiplin olarak orataya çıkması 15. ve 16. Y.Y. ‘lara rastlar. Bunun nedeni Rönesans hümanistlerinin antik çaÄŸ sanat yapıtlarına yönelmeleriydi. Gene 15. ve 16 Yüzyıllarda Ä°talya’da papalar, kardinaller ve soylular eski yapıtları toplamaya ve yeni yeni antik sanat ürünlerinin bulunması için yapılan kazılara mali destek saÄŸlamaya baÅŸladılar. Bu sırada Kuzey Avrupa’da da antik kültürlere benzer biçimde ilgilenen kiÅŸiler ortaya çıktı, onlarda Ä°talya’daki koleksiyonculara özenip eski yaptları toplamaya giriÅŸtiler. Böylece tarihte ilk kez eski yapıt koleysiyonculuÄŸu baÅŸladı.

Yunan ve Roma sanatına ilginin giderek artması ve 18. Yüzyılda Ä°talya’da Pompei ve Hercalaneneum adlı iki Roma kentinin kazılması arkeolojinin geliÅŸmesinde önemli rol oynadı. J.J. Winckelmann, bu kazılar üzerinde yazdığı yazılarla ve hazırladığı deÄŸerli taÅŸ koleksiyonu kataloÄŸuyla arkeloji alanında çalışan ilk bilim adamı oldu. Bundan sonra klasik arkeloji, bir dizi arkeloÄŸun çalışmalarıyla daha saÄŸlam bir temel üzerine oturmaya baÅŸladı.


Öbür taraftan Napeleon 1789‘daki Mısır seferinde birlikte getirdiÄŸi bilginlere ülkedeki antik kalıntıları belgeleme olanağı verdi. Böylelekle mısır arkeolojisinin ilk adımları atıldı ve bu belgeler Description de L’Egypte (1808-25;Mısır’ın Tanımı) adlı yaptta yayımlandı. Bu sıralarda artık arkeoloji bir bilim olarak kabul göremeye baÅŸladı. Bu bilgilere dayanarak Jean François Champallion HÄ°yeroglifleri yani eski Mısır yazısını çözdü. Bundan sonra bilginlerin Mısırlılardan kalma sayısız yazılı belgeyi okumaları Mısır arkeolojisinin en büyük aÅŸamasını oluÅŸturdu. Daha sonra çeÅŸitli bilim adamlarının Mısır’ın çeÅŸitli bölgelerinde yaptıkları kazılar sonucu Mısır Arkeolojisi çok daha saÄŸlam bir temel üzerine oturdu. Eserlerin birikmesi sonucunda yavaÅŸ yavaÅŸ arkeoloji müzeleri açıldı ve eserler buralarda toplanmaya baÅŸladı.

Bu sırada Mezopotamya’da hazine ve sanat yapıtı bulma tutkusuyla höyükler geliÅŸigüzel kazılmaya baÅŸlandı. 1840’da bu düzensiz kazıların yerini daha sistemli kazılar almaya baÅŸladı. 1846‘da Henry Creswicke Rawlinson Mezopotamya çivi yazsını çözmeyi baÅŸardı. 19. yüzyılın sonlarına doÄŸru yapılan sistemli bir kazıyla, Mezopotamya’da Babiller ve Asurlulardan önce yaÅŸamış ve daha önce bilinmeyen Sümerlerin varlığı saptandı. Sümer uygarlığına iliÅŸkin en ilginç kazı Sir Leonard Wooley tarafından 1926’da Ur’da yapıldı ve Ur kral mezarları gün ışığına çıkarıldı.

Bu dönemde Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu‘nun toprakları önem kazanmaya baÅŸladı. Anadolu‘da kültür birikimi o kadar fazlaydıki batı ve güney kıyıları adeta açık hava müzesi niteliÄŸindeydi. Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun arkeolojiye karşı duyarsızlığı yabancı bilim adamları ve mezar soyguncuları için büyük bir fırsat oluÅŸturmuÅŸtur ve diÄŸer devletler Osmanlı Toprakları üzerinde izinli kazılar yapmaya baÅŸlamışlardır. Osmanlı’da bu yaÄŸma 1900’lü yıllara kadar devam etti. Bu sırada Osmanlı’da eski eserleri korumaya yönelik Asar- Atika kanunu(1874) kabul edildi. Ancak bu Anadolu’daki yaÄŸmayı daha da arttırdı çünkü bu yasaya göre yabancı bir bilim adamı kazı yapmak isterse saraya baÅŸvurmak zorunda ancak şöyle bir ÅŸart var: Çıkan eserlein üçte biri Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun, üçte biri çıkaranın ve üçte biri toprak sahibinin olacak ÅŸekilde.

Bu böyle bir süre devam etti. Bu sırada Fethi Ahmet Paşa önderliğinde ilk arkeoloji müzesi Abdül Mecit zamanında kuruldu(1846) ve bu müzeye eserler toplanmaya başlandı. 1874 yılında eserlerin toplanması için bir arkeoloji okulu gündeme geldi 1875 yılında okulun kurulması için kanun çıktı.Bu okulun adı Asar-ı Atika mektebi. Kuruluş amacı kazı yapabilen ve eski eserleri tanıyan bilim adamları yetiştirmekti. Ancak çeşitli etkenlerle bu proje hayata geçirlemedi
Ancak 19. Yüzyılın sonlarına doÄŸru Osmanlı arkeolojiye daha bilinçli yaklaÅŸmaya baÅŸladı. Osman Hamdi Bey adında kültürlü, bilime ve özellikle arkeolojiye meraklı bir memur 1877 yılında müze komisyonuna seçildi. Osman Hamdi Bey müzenin başına getirildi ve yeni bir müze kurulmasını istedi. Sonunda bir arkeoloji müzesi yapılmasını saÄŸladı ve tüm kazılara denetleyici olarak gitti. 2. Asar-ı Atika’nın(1884) çıkarılmasını saÄŸladı. Buna göre osmanlı toprakların da kazı yapma hakkı sadece Osmanlıya ve çıkan eserler yine sadece Osamanlı Ä°mparatorluÄŸu’na ait olacaktı (Türk arkeoloji Osman Hamdi Bey öncesi ve Osman Hamdi Bey sonrası diye ikiye ayrılmaktadır).

Osmanlının son zamanlarında devletin her alanında olduÄŸu gibi arkeolojide de çok kötü bir tablo vardı. Casuslar arkeolog adı altında araÅŸtırma yapıyorlardı. Osmanlının yıkılmasıyla her alanda olduÄŸu gibi Anadoluda’da arkeoloji için yeni bir safha baÅŸladı. Cumhuriyetin ilk yıllarında yurt dışına arkeoloji eÄŸitimi görmesi için insanlar yollanmaya baÅŸlandı. Ä°lk kazı Atatürk önderliÄŸinde Ahlatlıbel’de baÅŸlatıldı.

1935 yılında yine Atatürk önderliğinde. Alacahöyük kazıları başlatılıdı.

Daha sonra Dil ve Tarih CoÄŸrafya Fakültesi‘nin ve arkeoloji bölümünün açılmasıyla çok çeÅŸitli bilim adamları yetiÅŸti ve çok çeÅŸitli yerlerde kazılar yapılmaya baÅŸlandı.

Bunlar arasında Kültepe, Bergama, Mirina, Asos , Zincirli, Halikarnasos, Efes’i örnek olarak gösterebiliriz.

(Visited 24 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 12.04.2008 tarihinde Hale tarafından, Felsefe - Arkeoloji - Mitoloji ve Efsaneler bölümünde paylaşılmıştır ve 5557 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 4 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Arkeoloji Nedir? | Arkeolojinin Tanımı - Amacı - Faydası Nedir? Arkeoloji Neleri Araştırır? Arkeoloji Tarihi - Türkiye\'de Arkeoloji orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki Makale[CoÄŸrafya] Ä°klim KuÅŸakları Ve DoÄŸal Yapı | Matematiki Ä°klim KuÅŸakları - Sıcaklık KuÅŸakları - Güç Kaynağı Olarak GüneÅŸ - Köppen Sı.. Sonraki MakaleAsal sayılar

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz