Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

0smanlı Devletinde Toplum | Osmanlı Toplumunda Sosyal Hareketlilik


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 05.04.2009 tarihinde Esesli tarafından, Büyük Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu bölümünde paylaşılmıştır ve 360 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


OSMANLI TOPLUMU

Toplum Yapısı


Osmanlı Devleti, çok uluslu ve çok dinli bir yapıya sahipti. Ancak Türkler, devletin kurucusu olarak esas unsuru meydana getiri­yordu. Fakat yine de bütün Müslümanlar hakim unsur durumun­daydılar.

Osmanlı Devleti’nde toplum, yönetenler (asken) ve yönetilenler (reaya) olarak ikiye ayrılıyordu

a. Askeriler (Yönetenler)


Askeri sınıf yani yönetenler, padişahın kendilerine dini adli askeri ya da idari yetki tanıdığı devlet görevlilerinden oluşmak­taydı Bunlar, saray halkı, seyfiye. ilmiye ve kalemiye grupla­rından oluşuyordu. Askeri sınıfın en önemli özelliği vergi yükümlülüğü dışında bırakılmalarıdır.

Saray halkı: Osmanlı Devleti nde hem padişahların oturaukla-rı yer, hem de en yüksek devlet görevlilerinden bazılarının çalış­tığı merkez saraydı

Seyfiye:

Osmanlı toplumunda, yönetim görevi de bulunan askeri grup ‘seyfiye” olarak adlandırılmıştır.Seyfiye. ehl-ı örf veya ümera olarak da isimlendirilmiÅŸtir. Seyfıye kapıkulu ve tımar sistemleri içinde yetiÅŸen ve görev yapan kiÅŸilerden meydana geliyordu. Vezirler, beylerbeyi, sancakbeyleri. kapıkulu askerleri tımarlı si­pahiler seyfiye sınıfına dahildi. Seyfiye sınıfı yaptıkları görev karşılığında devletten ulufe veya dirlik alırlardı. Kapıkulları, en-derun görevlileri, kale muhafızları, subaşılar ve asesler maaÅŸla­rını hazineden nakit olarak alırlardı. Tımarlı sipahiler, sancak

beyleri, beylerbeyleri ve vezirler ise hizmet karşılığında dirlik (tı­mar) alırlardı.

ilmiye:

ilmiye, yargıçlık, noterlik ve mahalli yönetim iÅŸlerini yürüten ka­dılardan, tıp ve müneccimlik yani astroloji alanındaki uzmanlar ile her seviyedeki eÄŸitim ve öğretim elemanlarından meydana geliyordu. Ayrıca imam, müezzin gibi din görevlileri, tarikat ÅŸeyhleri ve Hz. Peygamber’in soyundan gelen seyyid ve ÅŸerifler de ilmiyeye dahildi.


ilmiye mensuplarının büyük çoğunluğu Türk asıllıdır. Eği­timle ilgili ilmiye mensupları ücretlerini, hazineden veya vakıftan nakit olarak alırlardı. Kadılar devletten maaş almazlar, gördükle­ri dava ve yaptıkları işlemlerden aldıkları harçlarla geçimlerini sağlarlardı.

ilmiyenin bir diÄŸer üyesi de kazaskerlerdi. Divan’da büyük davalara bakarlar, kadı ve müderrisleri tayin ederlerdi.

ilmiye teÅŸkilatının başı Åžeyhülislâm’dır. Din iÅŸleri, vakıflar, eÄŸtim ve kültür müesseseleri, mahkemeler Åžeyhülislâm’ın kont­rol ve denetimindedir. Åžeyhülislâm’ın en önemli görevi fetva ver­mekti.

ilmiye sınıfının başlıca görevleri fetva (ifta), eğitim (tedrisat) ve adaletti (kaza).

Kalemiye:

Osmanlı idari ve mali bürokrasisinin mensuplarından oluÅŸuyor­du. Divan’daki temsilcileri NiÅŸancı ve Defterdarlardı. NiÅŸancı, tı­mar sistemini uygulayan organizasyonun başında bulunuyordu. Ayrıca Divan yazışmaları baÅŸta olmak üzere devlet merkezinde­ki bütün resmi iÅŸlemleri emrindeki katiplerle yürütüyordu. Defter­darlar da maliye ile ilgili olarak aynı iÅŸleri yapıyorlardı. Küttab sı­nıfı bu fonksiyonlarıyla örf alanındaki kuralları uygulayan gruptu. Bunlar hem kural koyarlar, hem de uygularlardı. Bu açıdan dev­letin iÅŸleyiÅŸinde önemli bir rol üstlenmiÅŸlerdi.

b. Reaya (Yönetilenler)

Osmanlı Devleti’nde yönetilenlere “reaya” denirdi. XIX. yüzyıl­dan sonra reaya, daha çok Müslüman olmayanlar için kullanılır­dı. Reaya ile askeri sınıfın farkı, reayanın vergi ödemesi, asker­lerin ise vergi vermemesiydi.

Yönetilenler dini yönden de üçe ayrılmıştı:

Müslümanlar:

Müslümanlar yönetici olurlar, askerlik yaparlar ve öşür verirlerdi. Müslümanlar genellikle, tarım ve sanatla uğraşırlardı.

Hristiyanlar ve Museviler:
Hristiyan ve Museviler askerlik yap­mazlar, buna karşılık “Cizye” denilen vergiyi verirlerdi. Cizye ye­tiÅŸkin ve saÄŸlıklı erkeklerden alınırdı. Genellikle ticaret ve tarım­la uÄŸraşıyorlardı. Islahat Fermanı ile devlet memuru olma hak­kını elde ettiler.

OSMANLI TOPLUMUNDA SOSYAL HAREKETLÄ°LÄ°K

1. Yatay Hareketlilik

Ülke sınırları içinde insanların bir bölgeden başka bir bölgeye, köyden şehre göç ederek yerleşmesi olayına yatay hareketlilik denir. Bu hareketlerden bir kısmı kendiliğinden gerçekleştiği gi­bi bir kısmı da devletin imar ve iskan politikasının uygulanması sonunda gerçekleşmiştir.

2. Dikey Hareketlilik

Dikey hareketlilik, bir kişinin, yönetenlerden yönetilenlere ya da yönetilenlerden yönetenler sınıfına geçiş yapabilmesidir. Yöne­tilen statüsünden yöneten statüsüne geçmenin üç şartı vardı: Müslüman olmak, üzerine aldığı vazifeleri en iyi şekilde yerine

getirmek ve padişaha tam bir sadakatla bağlı olmak.

•& Yönetenler sınıfına geçebilmenin yollarından biri devşirme

sistemiydi. Bu sistemle toplananlar

•& Acemi OÄŸlanlar Ocağı’nda ve Enderun’da eÄŸitim görerek as­keri sınıfa girebilirlerdi.

•& Askeri sınıfa geçmenin diğer bir yolu da medrese eğitimi gör­mekti, iyi bir medrese eğitimi görmüş bir kişi adalet, eğitim, din teşkilatları ile sivil bürokraside en üst makamlara gelebilirdi.

•& Seferlerde başarı göstererek tımar sahibi olmak ya da kale-

miye sınıfına katip olarak girmekte yönetenler sınıfına geçmenin yolları arasındaydı.

Kaynak:Eğitim Portalı

(Visited 2 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 05.04.2009 tarihinde Esesli tarafından, Büyük Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu bölümünde paylaşılmıştır ve 360 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

0smanlı Devletinde Toplum | Osmanlı Toplumunda Sosyal Hareketlilik orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAyı Dağı Efsanesi | Kırım’ın Yalı Boyunda Dünyada Henüz Ä°nsanlar Yaratılmadığı Dönemde Cin Taifesi Denen Gurubun Hikayesi Sonraki MakaleDünya ve Ãœlkeler Tarihi Ansiklopedisi: Çin

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz